İNTİZAR - Rai al Youm gazetesi başyazısında, Rusya'nın tüm askeri ağırlığını Suriye ordusunun İdlib bölgesini tekrar alma planının koymaya karar verdiğini yazdı. Gazete bu kararı üç sebebe bağlarken operasyonun ilk amacının “Şam'ı kuzeybatıya bağlayan uluslararası karayolunu geri almak” olduğuna dikkat çekildi.
Suriye ordusunun İdlib operasyonu devam ederken Heyet Tahrir el Şam (El-Nusra) militanlarının Sukhoi-22 savaş uçağını İdlib'te düşürmesi ve pilotunun esir alınması ile ilgili olarak belirsizlik devam ediyor. Zira şu ana kadar bu uçağın nasıl ve hangi tür silah veya füzeyle düşürüldüğü netleşmemiştir.
Rusya ve Suriye, bu uçak düşürme olayının arkasında Türkiye ve Katar olması ihtimalinden endişe etmektedir. Zira eğer öyle bir durumun doğru çıkması halinde bu, bir dönüm noktası olacak ve bütün kağıtların tekrar karılmasını beraberinde getirecektir.
İdlib operasyonuna doğru
Rai al Youm
Başyazı
Suriye ordusunun Kuzeybatı Suriye'de ve geri aldığı Han Şeyhun yakınlarında ilerlemesi Fırat'ın doğusundaki güvenli bölge hakkındaki Türk-Amerikan anlaşmasının dağılmasını hızlandıracak mı? İdlib kırsalında Suriye uçağını düşürmek için kullanılan füzeleri kim Nusra Cephesi'ne verdi? Rus tepkisi nasıl olacak?
ABD ile Türkiye arasında Kuzeydoğu Suriye'de güvenli bölge ve derinliği üzerinde görüşlerin farklığının büyüdüğü bir dönemde; Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'nin uygulamadaki yavaşlığına cevaben bu bölgeyi askeri olarak işgal etmek ve bir kez daha tek taraflı bir adım atmakla tehdit ediyor. Aynı süreçte Suriye Ordusu kuzeybatı cephesinde ilerlemeye devam etti. İdlib kırsalında stratejik Han Şeyhun beldesine 3 km uzaklıkta beş köyü geri aldı.
Suriye ordusu, HTŞ (eski adıyla Nusra) ve diğer militan grupların kontrolüne son vermek için Rus hava korumasıyla ilerliyor. Amaç, Şam'ı kuzeybatıya bağlayan uluslararası karayolunu geri almak. Suriye ordusunun izlediği “kademeli olarak ilerleme” stratejisi başarılara imza atıyor. Çoğu askeri gözlemci, kuşatılmış Han Şeyhun'un kontrolünü ele geçirmelerinin yalnızca bir “zaman” mesele olduğunu söylüyor.
Rus liderliği, tüm askeri ağırlığını Suriye ordusunun İdlib bölgesini tekrar alma planının arkasına koymaya karar verdi. Bu değişiklik arkasındaki üç neden mevcut;
Birincisi; HTŞ'nin, Lazkiye'deki Hmeymim Rus hava üssünü iki hafta önce roket ve dronlarla bombalaması.
İkincisi; Türk tarafıyla yapılan “HTS ve müttefiklerini siyasi bir çözüme ulaşma konusunda ikna etmesi yönündeki” taahhütlerini yerine getirme müzakerelerinin başarısız olması. Bu durum yaklaşık 3 milyon sivili barındıran şehirde yaşayanlar için büyük riskler taşımaktadır.
Üçüncüsü; Soçi Konferansının Suriye Anayasa Komisyonu çalışmalarının sonuçlanmasının yakınlaşması. Rusya'nın siyasi bir çözüme ulaşma sürecinde ilerlemek için İdlib ana engelini kaldırma arzusu.
HTŞ'nin roketsavarı Türkiye'den mi?
HTŞ savaşçılarının İdlib kırsalında bir Suriyeli Sukhoi 22'yi düşürüp pilotunu ele geçirmesi, belki de en dikkat çekici ve tehlikeli gelişme. Çünkü bu olayın nasıl gerçekleştiği, hangi roket veya uçaksavarla düşürüldüğü ve bunların kaynağı hâlâ bilinmiyor.
Rus ve Suriyeli müttefiklerin korktuğu şey, füzelerin kaynağının Türkiye ya da Katar'dan olması. Eğer doğruysa bu, Suriye sahnesinde kartların yeniden karılmasını öngören yeni bir gerilimin tırmanması dönemine işaret eder. Belki iki tarafın da çabası ilk başa dönmek.
Suriye uçağını düşürmek için kullanılan füzelerin kaynağının ABD, Türkiye veya Katar'dan geldiği bilgileri onaylanırsa, bu bütün kırmızı çizgilerin aşılması ve Türkiye ve Rusya arasındaki bütün müzakerelerin kırılması anlamına gelecektir.
Han Şeyhun'un kontrolünü yeniden ele geçirilmesi için Suriye Ordusu tarafından yapılan bu saldırı, İdlib büyük savaşının ön basamağı olduğu kesin. Rusya'nın yeşil ışık yakması ile gerçekleşen operasyona; “bir veya daha fazla uçağın düşürülmesinden bağımsız olarak” Rus desteği gittikçe artacaktır. Muhtemelen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kuzeydoğu cephesinde “güvenli bölge” oluşturmaya zorlayan İdlib'ten gelecek olan mültecilerdir. Suriye ordusunun şehri ele geçirmeye karar vermesi durumunda sıkıca kapalı olan Türkiye sınırına girme girişimi dışında bir seçenekleri olmayacak. Bu karar fiilen alınmıştır. Uygulanması ise zeminde başarıya ulaşmaya başladı.
Ali Karataş
Yusuf ertaş
Evrensel