1_ZEU6qkGKk7ZMbv0hoj9UXw.jpeg

Beyrut-Tel Aviv arasında yoğun jeopolitik gerginlik: Lübnan enerji kaynakları

Siyonist işgalci rejim Lübnan enerji kaynaklarına göz diktiği bir dönemde, Lübnan enerji ve savunma bakanları, ülkenin petrol haklarından geri adım atmayacaklarını vurguladılar.

20 Şubat 2018 Salı

Lübnan Enerji Bakanı Sezar Ebi Halil, Lübnan'ın "petrol dönemine" girdiğine işaretle, Siyonist rejim tarafından petrol haklarına saldırı ve tacizi kabul etmeyeceklerini söyledi. Lübnan savunma bakanı Yakup El-Serraf da Münih Güvenlik Konferansı'nda ülkesinin petrol haklarına vurgu yaptı.

Lübnan petrol ve doğal gaz geliri olmayan Arap ülkelerindendi fakat 2009 yılında Akdeniz'de petrol ve doğal gaz yatakları keşfedildi; söz konusu petrol ve doğal gaz yataklarından "Tamar" ve "Leviathan" ise Lübnan ve işgal edilen Filistin topraklarının ortak deniz sınırında bulunuyor. Söz konusu yatakların işgal edilen Filistin topraklarından sadece 4 km uzaklıkta olması ve Siyonist rejimin yoğun bir şekilde petrol ve doğal gaza olan ihtiyacı, Tel Aviv ve Beyrut arasında yeni gerginliklere sebep olmuştur. Zira çakma rejim İsrail savaş bakanı Avigdor Liberman gibi bazı Siyonist yetkililer, Lübnan'a bölge sularında petrol arama ve çıkarma hakkı verilmesinin tamamen kışkırtıcı bir hareket olduğunu, zira su altındaki bu kaynakların tüm ölçülere göre Siyonist rejime ait olduğunu iddia etti.

Liberman'ın bu iddiası tüm Lübnanlıların yoğun tepkisine sebep oldu. Lübnan Hizbullah hareketi, Cumhurbaşkanı Michel Aoun, başbakanı Saad Hariri ve bazı bakanlar, Siyonist rejim savaş bakanının iddialarını reddederek, keşfedilen enerji yatakları üzerindeki Lübnan hâkimiyetini vurguladılar.

Chatham House düşünce kurumu son raporlarından birinde Lübnan eski enerji bakanı Cebran Basil'den naklen, petrol ve doğal gaz gelirlerinin Lübnan'a "ekonomik bağımsızlığı" armağan edebileceğini, hükümet borçlarının ödenmesi, yeni iş fırsatlarının oluşturulması ve halk için serveti beraberinde getirebileceğini yazdı.

Aslında Lübnan'ın, keşfedilen petrol ve doğal gaz yataklarından yararlanmasını engelleyecek en önemli sorun, Siyonist rejimin hırsı ve Lübnan petrol yataklarındaki enerjiyi çalma çabalarıdır. Lübnan Hizbullah hareketi Genel Sekreteri Seyid Hasan Nasrullah 17 Şubat günü yaptığı açıklamada Amerika'nın Siyonist rejimin Suriye ve Lübnan ile olan münakaşasında korsan rejime destek verdiğine işaretle, artık günümüz sınır savaşlarının kara sınırları değil deniz sınırları olduğunu vurguladı.

Yine Chatham House'ın raporunda Siyonist rejimin bu aşırı talebinin Lübnan ve korsan rejim arasında yeni jeopolitik anlaşmazlıklar ve gerginliklere sebep olacağı belirtiliyor.

Siyonist rejim sürekli Lübnan milli hâkimiyetini çiğneyerek bu ülkenin topraklarına saldırıyor ki bu da BMGK'nin 2006 yılında onayladığı 1701 sayılı kararının açıkça ihlalidir. Lübnan savunma bakanının belirttiği üzere Siyonist rejim en az 158 kez 1701 sayılı kararı ihlal etmiştir.

Bu arada Siyonist rejimin oluşturduğu yeni gerginlik konusu, uluslararası enerji firmalarının da tepkisine sebep olmuştur. Bu bağlamda Lübnan basınından El-Cumhuriye gazetesi 17 Şubat 2018 tarihli sayısında, Beyrut'taki bir Arap büyükelçiden naklen, Avigdor Liberman'ın Lübnan'a ait 9. Bölge petrol yatakları ile ilgili iddiaları ve Lübnan yetkililerinin bu iddialara verdikleri tepkinin ardından, Akdeniz'de işgal edilen Filistin topraklarındaki petrol yataklarında faaliyet eden petrol firmalarının, Tel Aviv'i uyararak, yaşanacak her türlü gerginliğin bu firmaların faaliyetlerini etkileyeceği ve onların, çalışmalarına son verme kararı almalarına sebep olacağını belirttiklerini duyurdu.

Liberman'ın Siyonist rejimin Lübnan ile savaşmak niyetinde olmadığını vurgulamasına rağmen, Hizbullah'a göre korsan rejim petrol iddiaları ardından Lübnan'a "yeni saldırı" niyetindedir ve bu konu yeni bir savaş ortamını oluşturabilir.

Parstoday

Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar