93872-3500.jpg

İdlib ateşkes mutabakatı ve Suriye ortaklarının üstün konumu

Erdoğan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İdlib konusunda istişarede bulunmak için görüşme talebinde bulundu. Bu görüşme ise Perşembe günü Erdoğan'ın Moskova'ya ziyareti ile başlayıp sonunda da İdlib'de ateşkesin yürürlüğe geçmesi ile sonuçlandı. Perşembe günü mutabakat ise farklı açılardan Türkiye'nin İdlib bölgesinde yenilgisi olarak değerlendirilebilir.

7 Mart 2020 Cumartesi
İNTİZAR - Perşembe günü Moskova'da gerçekleşen ve İdlib'de yaşanan çatışmaların ateşkes ile sonuçlanmasını sağlayan görüşmelerin gerçek mahiyeti ile ilgili farklı değerlendirmeler söz konusu oldu. Suriye'de yaşananları yönlendiren ana aktörlerden olan fakar Mokova'daki görüşmelerde bulanmayan İran'ın bu görüşmeleri nasıl değerlendirdiği de merak ediliyor. Parstoday'da yer alan aşağıda ilginize sunduğumuz haber yorum bu konuda bir fikir veriyor.  
 
İdlib ve Suriye ortaklarının üstün konumu
 
Türkiye Cumhurbaşkanı ve Rusya devlet başkanı Perşembe günü Moskova'da Suriye'nin Kuzey Batı'sında bulunan son zamanların gerginliklerinin odağı İdlib'de ateşkesin sağlanması konusunda mutabakata vardılar.
 
Suriye ordusu ve ortakları terörizm ile mücadelede üstün konumu ellerinde bulundurup İdlib eyaletinin şehir merkezine sağlam adımlar ile yaklaşırken Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu operasyonun ve saldırıların devam etmesi konusunda Şam'ı uyarmıştı. 
 
Şam ise Ankara hükumetinin bu uyarılarına aldırmadan İdlib'i teröristlerden temizleme operasyonuna devam etti. Bunun ardından Recep Tayyip Erdoğan bir kez daha Suriye'nin hakimiyetini ihlal ederek Suriye ordusunun İdlib etrafındaki mevzilerine saldırı emri verdi. 
 
Bu saldırılardan güdülen hedef ise Türkiye destekli Suriye'de bulunan teröristlerin desteklenmesi idi. Türkiye saldırıları Suriye ordusu ve ortakları tarafından cevaplansa da Rusya'nın sahada tepkisine de yol açtı. Bu çerçevede Rusya'nın İdlib'deki teröristlerin mevzilerine hava saldırılarında onlarca Türkiye ordusu askeri ve mensubu yaralandı ve öldü. Böyle bir ortamda Recep Tayyip Erdoğan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İdlib konusunda istişarede bulunmak için görüşme talebinde bulundu. Bu görüşme ise Perşembe günü Erdoğan'ın Moskova'ya ziyareti ile başlayıp sonunda da İdlib'de ateşkesin yürürlüğe geçmesi ile sonuçlandı. Perşembe günü mutabakat ise farklı açılardan Türkiye'nin İdlib bölgesinde yenilgisi olarak değerlendirilebilir. 
 
İlk olarak Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Putin ile görüşmek için Moskova'ya gitmesi idi. Bu husus ise Türkiye'nin Rusya ile görüşmeye ve İdlib konusunda anlaşmaya varmak ve doğrudan savaşın sonlanmasına ihtiyaç duymasını gösteriyor. 
 
İkinci husus ise Perşembe günü Türkiye ve Rusya arasında anlaşmanın, daha önce iki ülke heyetinin ziyaretlerde bulunmalarına rağmen görüşmelerinin sonuçsuz kalması idi. 
 
Bu husus da Recep Tayyip Erdoğan'ın bu görüşmede bu kez zayıf konumda olduğunu ve işleri alttan aldığını sonuçta son üç haftada doğrudan bir savaşın Ankara'nın lehine olmayacağı sonucuna vardığını gösteriyor. 
 
Üçüncü husus ise Türkiye Cumhurbaşkanı'nın NATO'nun desteklerinden umutlarını kestikten sonra Moskova'ya gitmesi ve Putin ile görüşmesidir. Gerçekte Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan NATO'nun Rusya ile Ankara'yı destekleyerek bir savaşa girmek istemediğinin farkına vardı. Türkiye'nin göçmenler aracılığı ile Avrupa'ya baskı yapması bile NATO'yu Suriye'de müdahil etmeye yetmedi. 
 
Dördüncü husus ise Perşembe müzakere sürecinde Putin'in Türkiye ordusu mensuplarının Suriye'de ölmesinden dolayı baş sağlığı dilese de yüz yüze iğneli sözler ile Erdoğan'a Moskova'nın Türkiye askerlerinin orada olduğundan habersiz olduğunu söylemesi idi. 
 
Gerçekte Putin bir kez daha Rusya'nın bu konuda tutumunu tekrarlardı ve Türkiye'nin Suriye'de teröristleri desteklediğini ve terörizm hamisi olduğunu dolaylı bir şekilde göstermesi söz konusu idi. 
 
Rusya savunma bakanlığı ise Ankara'nın askerlerinin İdlib'de Moskova'ya varlığını bildirmediğini açıkladı. Rusya savunma bakanlığı geçen hafta onlarca Türkiye ordusu mensubunun Rus savaş uçaklarının saldırılarında öldürülmesinin ardından Ankara'nın bu bölgede askeri varlığını Rusya'ya bildirmediğini ve Türkiye askerlerinin teröristler ve silahlı gruplar üyeleri arasında bulunduklarını bildirdi. 
 
Burada değinilecek son nokta ise Putin'in pratikte Erdoğan'a Türkiye'nin değil Şam ve ortaklarının Suriye meseleleri ve gelişmeleri hususunda Suriye'de karar verici olduğunu ve üstün konuma sahip olduğunu ima etmeye çalışması idi. 
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar