İNTİZAR - Bugün İran, İslam Devrimi zaferinin 42. yıldönümünü kutlarken, birkaç yıl önce Trump'ın ulusal güvenlik danışmanı John Bolton, İran Devrimi'nin 40. yıldönümünü görmeyeceğini iddia etmişti.
Pek çok Batılı politikacı gibi, John Bolton'un sözleri o dönemde propaganda olarak kullanılmış olabilirdi, ancak asıl mesele, Batı'nın İran'daki İslam Devrimi hakkında neden bu kadar öfkeli konuştuğudur.
Temel olarak, Batılıların İslam Devrimi'ne karşı ekonomik yaptırımlar ve kültürel saldırganlıklar uygulamaya devam ettikleri ve kumpaslar, komplolar ve parçalanma senaryoları örgütledikleri İran Devrimi'nin sırrı nedir?
Diğer devrimler de böyle miydi? Cevap Hayır!
Nedeni açık. İran Devrimi'nin özellikleri gereği sınırlar içinde kalmaması gerekiyordu.
Brinton'un The Anatomy of Revolution adlı eseri de İran Devrimi'nin sınır ötesi ideolojik bir gelişme olduğuna ve İran'ın sınırları içinde kalmayacağına işaret eden aynı tanımı sağlıyor.
Bu nedenle Batı, İslam Cumhuriyeti'nin söylemini engellemek için tüm çabasını gösterdi ve birçok araca başvurdu.
Batılılar neredeyse 42 yıldır İran Devrimi'nin her yıl sona erdiğini iddia ediyorlar.
Batı medyası da Amerikalı ve İngiliz siyasetçilerin yardımına gelmiş ve her yıl insanları hayal kırıklığına uğratmayı amaçlayan olumsuz bir atmosfer yaratarak Devrim'in istikrarını sağlamanın koşullarını bozmanın yanı sıra İslam Devrimi'nin zayıf yönlerini incelemeye çalışmıştır. Elbette bu önlemler, Amerika'nın kırk yıllık ekonomik savaşının ve İran kuşatmasının yanına konulduğunda daha iyi anlaşılabilir.
Batılılar, İran Devrimi ile yüzleşmek için tüm araçlara başvurdular, ancak boşuna ve bu, özellikle son on yılda, Batı liberal demokrasisinin kusurlarının İslam Devrimi'nin zaferinden sonra daha net hale geldiği göz önüne alındığında onları kızdırdı.
Batılı toplumlar, hatta Amerikan vatandaşları bile, bu modelin toplumu yönetmedeki saçmalığının ve yetersizliğinin farkına vardı ve özellikle Amerika Birleşik Devletleri'ndeki seçim sonrası olaylar ve Trump'ın çılgın davranışları ve yaklaşımı aynı zamanda liberal demokrasinin çürümüş tabutundaki son çiviydi.
Mehr News Agency