İNTİZAR - Bize tam bir özgürlüğün olduğu ve insanların istediklerini yapabileceklerinin söylendiği bir çağda, hayatın tüm yönleri yoğun bir şekilde gözetleniyor.
Ara sıra bunu vurgulayan raporlar yayınlanıyor.
Bu ayın başlarında (3 Mart) Londra merkezli Middle East Eye'da (MEE) ayrıntılı bir rapor yayınlandı.
Batı Asya ve Kuzey Afrika'da gözetleme ve internet bağlantısı ekonomisi konusunu inceledi.
Kapsamlı bir şekilde araştırılmış raporunda MEE, bölgedeki gözetleme altyapısının nasıl çalıştığına dair geniş veriler sunuyor.
Bununla birlikte, katı bir şekilde klasik gözetleme (takip, izleme) ve istihbarat açılarının incelenmesi, Batı'nın Müslüman dünyasını yoğun bir şekilde gözetlemesinin eksik bir resmini sunmaktadır.
NATO rejimlerinin gözetleme (takip, izleme) çalışmaları, jeopolitik faaliyetleriyle paralel olarak incelendiğinde çok daha kötü bir gündeme işaret ediyor.
Resmi olarak, gözetleme altyapısı ve Müslüman dünyasındaki otokratik NATO destekli rejimlere satılan en son bilişim cihazları, terörizmle mücadele araçları olarak pazarlanıyor.
Ancak NATO'nun Suudi rejimiyle ittifakı ve Suriye'deki tekfirci teröristlerle işbirliği bu anlatıyı çürütüyor.
IŞİD'in Batı Asya'daki katliamının zirvesinde, terör örgütünün ideolojisini ve vahşetini Twitter'da ve diğer birçok Batı merkezli internet platformunda pazarlamasına nasıl izin verildiği hatırlanması gerekiyor.
Sanki ilerici bir siyasi hareketmiş gibi sunuldu.
Milyarlarca dolarlık izleme teknolojileri ve sosyal medya kuruluşlarının "topluluk kuralları" neredeydi?
Bu teknolojik bir aksaklık ya da yanlış yönetim de değildi.
Batı kurumsal medyasının IŞİD'i nasıl yutturduğu ve onu bir tür otantik İslami hareket olarak sunmasıyla birleştiğinde, bölgenin en acımasız terörist biriminin yükselişi gerçekte özenle hazırlanmış bir politikanın parçasıydı.
Daha sonra ortaya çıktığı gibi, Batı şehirlerindeki terörist saldırılar öncelikle güvenlik kurumları tarafından bilinen veya onlara bağlı kişiler tarafından gerçekleştirildi.
Bu, NATO rejimlerinin milyarlarca dolarlık izleme ve teknoloji endüstrisinin düzenli olarak nasıl hata verdiği sorusunu gündeme getiriyor.
En uzun ABD savaşı hala Afganistan'da sürüyor.
Esasen, milyarlarca dolarlık konvansiyonel bir ordu ile beş kuruşluk imkan üzerinden iş gören bir Afgan direniş grubu - Taliban - arasındaki bir savaş.
ABD hala savaşı kaybediyor ve yüzünü kurtaracak bir çıkış arıyor.
Washington'un milyarlarca dolarlık BT gözetim altyapısı ve araçları, Amerika'nın Afganistan'daki savaş hedeflerine ulaşmada başarısız oldu.
NATO'nun Batı Asya'daki gözetim altyapısı, istikrarsızlık ve sosyal mühendislik prizması aracılığıyla analiz edilmelidir.
Batı Asya'da pek sıklıkla ortaya çıkan teröristlerle ilgili kayıt "kayıpları", gözetim sistemlerine milyarlarca dolarlık yatırım yapılmasını haklı çıkarmaz.
NATO rejimlerinin savaştığını iddia ettikleri düşmanlara karşı genellikle modası geçmiş görünüyorlar.
Bu, Batılı rejimlerin sürekli müdahalelerini haklı çıkarabilmeleri için bölgede istikrarsızlığı sağlar.
Crescent International