İNTİZAR - Kudüs'teki Filistinlilerin gösterdiği kahramanca kararlılık, Şeyh Jarrah mahallesindeki birkaç evi savunmak veya Şam Kapısı meydanının yeniden açılmasını sağlamak için değil. Bu, onları kökünden sökmek ve varlıklarının tüm izlerini silmek niyetinde olan ırkçı ve zalim bir işgalcinin elinde amansız bir şekilde inşa edilen ilk baskı patlamasıdır.
Cuma günü 70.000 kişinin işgale karşı cesurca el-Aksa camii ve çevresinde namaz kılmak için spontane bir araya gelmesi, Kudüs'ün 'birleşebileceğini' ve Jared Kushner ve bir avuç Arap işbirlikçisinin kaprisleriyle Arap ve İslami kimliğinin sonsuza dek silinebileceğini hayal eden herkese bir uyandırma çağrısı olmalıdır. Bu kendini kandıranlar Filistin halkının cesaretini ya da hoşgörü, dayanıklılık ve direniş tarihlerini bilmiyorlar.
Patlama kesinlikle geliyor. İnatçı ve itaatkar bir Filistin Otoritesi, mali rüşvet ve insanları dizlerinin üstüne çökertmek için açlık politikası kullanarak bunu önleyebileceklerine güvenenler, yakında ne kadar yanıldıklarını keşfedecekler. Filistin Yönetimi yoğun bakımda ve arka arkaya iki ölümcül darbe aldıktan sonra son nefesini veriyor: Yenilgi korkusuyla seçimleri iptal etmesi ve sessiz güvenlik güçlerinin bastıramayacağı Kudüs intifadasının patlak vermesi.
Arap devletlerinin onları yok etme, parçalama ve kanlı anarşiye sürükleme planları tarafından hedef alındığını gören karanlık bir on yıllık acı ve aşağılanmanın kapanışına ve parlak yeni bir direniş çağının ve bölgede ABD / İsrail tasarımlarının boşa çıkarılmasının şafağına tanık oluyoruz.
Yakın gelecekte angajman kuralları değiştikçe, denklemler altüst edildikçe ve ittifaklar değiştikçe sürprizler beklenebilir. Bu tespit, bir temenni değildir, sahadaki somut gelişmelere dayanmaktadır.
- Cumartesi günü Benjamin Netanyahu ile ordu ve güvenlik şefleri ve kilit bakanlar arasında Kudüs intifadasıyla yüzleşmek ve bastırmaya çalışmak için acil durum toplantısı.
- Tüm İsrail kara, deniz ve hava kuvvetlerini kapsayan, şimdiye kadarki en büyüğü olarak tanımlanan ve birkaç hafta sürebilecek olan Pazar günü başlayan büyük askeri tatbikat.
- Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın Cuma günü yaptığı açıklama, Hizbullah güçlerinin azami alarm durumuna geçirildiğini ve İsrail güçlerinin tatbikat sırasında herhangi bir saldırı, ilerleme ya da maceraya girmesi halinde kesin bir tepki vereceği uyarısı. Manevraların Lübnan'a saldırı, Suriye'nin istilası ve / veya İran'a saldırmak için bir örtü olarak kullanılabileceğinden şüphelenmek için geçerli bir neden olmasaydı bunu yapmazdı.
- Sağcı İsrailli partilerin 30.000 yerleşimciyi El Aksa yerleşkesine saldırmak için seferber etme planlarını bildirdi. Bu, Ariel Şaron'un 2000 yılında yaptığı, dört yıl süren İkinci İntifada'yı tetikleyen, İsrail'i ve yerleşimcilerini korkutan, güvenliğini sarsan ve binlerce yerleşimciyle birlikte yatırımcıların kaçmasına neden olan şeyi anımsatıyor.
- Gazze'deki direniş grupları ile Kudüs'teki protestocular arasındaki uyum. Hem Hamas'ın hem de İslami Cihad'ın askeri komutanları, Kudüs halkının ve Şeyh Cerrah'ın tek başlarına kalmadıklarını doğrulayan ve kendilerine yönelik saldırılara şiddetli intikam sözü veren açıklamalar yaptılar.
- İsraillileri en çok endişelendiren, Filistin Yönetimi'nin kontrolünün zayıfladığı, yöneten Fetih Hareketi'nin bölündüğü ve halkın artan öfkesiyle karşı karşıya olduğu Batı Şeria'ya yayılan Kudüs intifadasının olmasıdır. Batı Şeria ve 1948 bölgelerinde silahlar mevcut ve şu anki intifada kuşağı tamamen barışçıl bir direnişi desteklediği izlenimini vermiyor.
- 45 kişinin öldüğü ve yüzlerce kişinin yaralandığı Meron yaya köprüsü çökmesi, İsrail'in büyük acil durumlarla başa çıkmaya hazır olmadığını gösterdi. Uzun ya da kısa bir savaş çıkarsa ve güdümlü füzeler İsrail'in iç kesimlerine düşmeye başlarsa bu İsrail için daha kötü bir durum olur.
- İsrail, son zamanlarda Ramleh'deki bir füze fabrikasında patlamalar, Lydda Havaalanı yakınlarında ve Hayfa'da büyük yangınlar ve limanda amonyak gazı sızıntısı gibi açıklanamayan birçok olaya tanık oldu, Dimona yakınlarına düşen Suriye füzesinden bahsetmeye gerek yok. Bunlar sadece kaza olabilir veya olmayabilir, ancak ayrıntıları sansüre tabi olmaya devam ediyor.
- Gazze Şeridi'ndeki direniş gruplarına füzelerin ana tedarikçisi olan ve Batı Şeria'da da aynısını yapmaya istekli olan İran tarafından dile getirilen Filistinli intifada'ya tam destek.
- İran ayrıca, ABD'nin yeniden anlaşmaya dönmek girişimi ve Suudi Arabistan ile diyaloğunun ardından gelecek yıllarda stratejik kazanımlar elde etmeye devam edecek. JCPOA nükleer anlaşmasının yeniden etkinleştirilmesi konusunda anlaşmaya varılırsa, ülke yaptırımlardan kurtulacak, tecrit edilen fonlarını geri kazanacak ve ticaret yapmakta, petrol ihraç etmekte ve gelişmekte özgür olacak. Müzakereler başarısız olursa, uranyum zenginleştirmesini silah sınıfına yükseltecek ve Rusya, Çin ve Kuzey Kore ile stratejik ittifaklarını güçlendirecektir.
Ortadoğu'daki gerginlik odağı Körfez'den Doğu Akdeniz'e kaymış ve Arap-İsrail çatışmasının temel merkezi nedenine odaklanmıştır, Arap Baharı ve normalleşme hamleleri ve ardından gelen ‘yüzyılın Anlaşması' ile on yıl boyunca yan yana kaldıktan sonra. Biden yönetimi, İran'ın çok büyük bir sahil dışında askeri olarak mağlup edilemeyeceği sonucuna vardı ve bu nedenle çatışma yerine caydırıcılık politikasına geri döndü. Bu, Netanyahu'nun ABD ve Avrupa'yı İran'a karşı bir savaşa sürükleme stratejisinin çöktüğü ve onun küçümsenmiş ve izole edilmiş bir şekilde kaldığı anlamına geliyor.
Bu nedenle, parmaklıklar ardında yaşam beklentisiyle karşı karşıya kalan mağlup Netanyahu'nun, kartları yeniden dağıtmak ve kendini kurtarmaya çalışmak ve görev süresini uzatmak için İran'a karşı büyük bir savaş ya da Gazze Şeridi'ne ya da Güney Lübnan'a karşı küçük savaşlar başlatabileceği göz ardı edilemez.
Bu hayatının en büyük hatası olur.
Abdulbari Atvan
Raialyoum