3918906.jpg

Azerbaycan neden İsrail ile arasına mesafe koymalı?

Arap devletleri, İsrail'in güvenilmez bir iyi gün dostu olduğunu Azerbaycan'dan daha iyi biliyor. Zor zamanlarda İsrail, Azerbaycan'ı terk etmekten ve onu Bakü'nün siyasi liderliğine giderek daha fazla kin besleyen çalkantılı bir bölgede kaderiyle yüz yüze bırakmaktan çekinmeyecektir.

12 Ekim 2021 Salı

İNTİZAR - Yersiz, aşırı öz güvenin en son işareti olarak Azeri yetkililer, bir kara yolunun Azerbaycan girintisinden geçen İran ticari kamyonlarına vergi koyma kararını sessiz ve diplomatik bir şekilde protesto ettiği için İran'a karşı bir eleştiri yağmuru başlattı.

Azerbaycan Cumhuriyeti'nin bu aşırı güveni, İran'ı, Bakü'ye İran'ın güney Kafkasya bölgesindeki ulusal çıkarlarıyla uğraşmanın bir bedeli olduğunu anlamasını sağlamak için on yıllardır en büyük askeri tatbikatını gerçekleştirmeye yöneltti. İran Kara Kuvvetleri, İran'ın Azerbaycan ve Ermenistan sınırında, anlamlı bir şekilde “Hayber Fatihleri” olarak adlandırılan askeri tatbikat sırasında en büyük harekatlarından birini gerçekleştirdi.

Askeri tatbikata, bazı Azerbaycanlı milletvekillerinin İran'a karşı çok ileri gitmelerinin ardından İran'dan gelen bir medya karşı saldırısı eşlik etti. Birkaç İranlı milletvekili, Azeri meslektaşlarına “küçük ülkenizin yaşı en genç milletvekilimizden daha az” şeklinde hatırlatmada bulundu.

İranlı bir milletvekili olan Muhammed Rıza Ahmedi Sengari, Bakü liderlerinin "Türk dopingi" ile elde ettikleri Karabağ zaferiyle "illüzyona maruz kaldıklarına" dikkat çekti.

Ancak resmi olarak İran, gerilimi düşürmeye çalıştı ve Bakü'yü, uzun süredir devam eden kuşatma doktrinine göre güney Kafkasya bölgesini İran için bir sıcak noktaya dönüştürmenin arkasındaki itici güç olarak görülen İran'ın baş düşmanı İsrail ile ilişkileri daha da sağlamlaştırmaması konusunda uyardı.

Birkaç İranlı yetkili, doğrudan veya dolaylı olarak Bakü'yü İsrail'le arasına mesafe koymaya ve Tel Aviv'in İran karşıtı planlarının tuzağına düşmemeye çağırdı.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade Pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında İsrail'in Azerbaycan'daki varlığı soruldu.  İsrail'in komşu ülkelerdeki varlığına İran'ın müsamaha göstermeyeceği konusunda açıkça uyardı.

Katibzade, “İran hiçbir şekilde ulusal güvenliğini ihmal etmiyor ve tüm komşuları bunu iyi biliyor. Mesajlar tüm komşulara sıkıca gönderilmektedir. Siyonist rejim gittiği her yere güvensizlik ve istikrarsızlık getirdi. Siyonist rejim kesinlikle bu bölgeyi güvensiz görmek istiyor. Tahran ve Bakü, üçüncü tarafların bu iyi ilişkilere müdahale etmemesine dikkat etmelidir" dedi.

Devamla, "İşgalci rejimin Kudüs'te bizim mahallemizin yakınında ve diğer komşu ülkelerde bulunmasına müsamaha göstermeyeceğiz" diye ekledi.

Bu ayın başlarında, geçen yılki Dağlık Karabağ 44 günlük savaşı sırasında Bakü'ye verdiği desteği o dönemde Azerbaycan dışişleri bakanlığı tarafından takdir edilen İslam Devrimi Lideri Ayetullah Seyid Ali Hamanei de güney Kafkasya bölgesindeki durumu değerlendirdi.

Askeri mezuniyet töreninde video konferans yoluyla konuşan Ayetullah Hamanei, bölge ülkelerinin kendi milletlerine güvenmeleri ve yabancı ülkelerin bölgeye müdahale etmesine izin vermemeleri gerektiğinin altını çizdi.

"Bölge ülkelerinin orduları kendi güvenliğini sağlayabilir. Onlar çıkarlarını korumak için yabancı güçlerin müdahalesine veya topraklarında askeri bir varlığın bulunmasına izin vermemelidir. Ülkemizin kuzeybatısında bazı komşu ülkelerde yaşanan olaylar da bu mantıkla çözülmesi gereken konulardır" diyen Rehber, "Tabii ülkemiz ve Silahlı Kuvvetlerimiz akıllıca hareket ediyor. Her konuda yaklaşımımız akıllıca hareket etmek, yetkinin bilgelikle birleşmesi şeklindedir. Diğer hükümetlerin de akıllıca hareket etmesi ve bölgenin ciddi sorunlarla karşılaşmasına izin vermemesi iyi olur. 'Kardeşleri için çukur kazanlar, içine ilk düşenler olacaktır'.

İran-Azerbaycan arasındaki gerilimin birçok boyutu var ancak İran, bölgenin sürekli değişen siyasetinde en tehlikeli unsur olarak gördüğü İsrail faktörüne odaklandı.

Aksine, Azerbaycan liderleri İsrail ile olan ilişkilerinden övünerek söz ettiler ve onları “buzdağının görünen kısmı” olarak övdüler.

Ancak birçoğu, Azerbaycan'ın İran'la ilişkilerini bozma pahasına İsrail'le bağlarını güçlendirmeden önce iki kez düşünmesi gerekebileceğine inanıyor. Bakü, Tel Aviv'e güvenerek İran ile ilişkilerini baltalamak niyetinde olmayabilir. Ancak İsrail, Azerbaycan ile ilişkilerine İran düşmanlığının prizmasından bakıyor. Bu da muhtemelen Azerbaycan'ı Hazar ulusunun çıkarlarına hizmet etmeyen bir belaya sokar.

Azerbaycan'ın güvenlik alanında İsrail'e güvenme yolunu tutan Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi diğer Müslüman ülkeler örnekliğine de bakması gerekiyor. Bu Arap ülkeleri, İran konusunda kendilerine yardımcı olacağı umuduyla İsrail'i kucaklamak için yüksek bir bedel ödediler. Ancak kısa süre sonra, İran'la bağları onarmanın, onu düşman edip İsrail'le birleşmekten daha iyi olduğunu anladılar. Yıllarca süren gerilimin ardından İran ve Suudi Arabistan'ın büyükelçiliklerini yeniden açmak üzere olduğu bildiriliyor.

Arap devletleri, İsrail'in güvenilmez bir iyi gün dostu olduğunu Azerbaycan'dan daha iyi biliyor. Zor zamanlarda İsrail, Azerbaycan'ı terk etmekten ve onu Bakü'nün siyasi liderliğine giderek daha fazla kin besleyen çalkantılı bir bölgede kaderiyle yüz yüze bırakmaktan çekinmeyecektir.

Tehran Times

Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar