İNTİZAR - Son haftalarda Siyonist İsrail, Tahran'ın Batılı güçlerle müzakereleri başarısız olursa İslami İran'ın nükleer tesislerine saldırmakla tehdit etti. Buna cevaben İran, hazırlığını ve cesaretini göstermek için geniş çapta duyurulan askeri tatbikatlar düzenledi ve ayrıca herhangi bir düşman saldırısına ezici bir yanıt vereceği taahhüdünde bulundu.
Tümgeneral Gholam-Ali Raşid 7 Kasım'da ülkenin güney ve batısında büyük çaplı askeri tatbikatlar devam ederken yaptığı açıklamada, "Ordu ve İslam Devrim Muhafızları Birliği (IRGC) dahil olmak üzere Silahlı Kuvvetlerimiz, herhangi bir düzeydeki ve herhangi bir bölgeden gelen kibirli ve saldırgan gücün oluşturduğu her tehdidi ezecektir" dedi. Bu tatbikatlar birkaç gün devam etti.
Siyonist İsrail'in harareti hissetmeye başladığı, dolayısıyla İslami İran'a karşı artan retorik tehditlerinin de bu yüzden olduğu açık. Yıllardır Suriye'de direniş güçlerine yönelik saldırılar gerçekleştirdi. Çoğu durumda, siviller öldürüldü. Son haberler, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Soçi'deki görüşmesi sırasında İsrail Başbakanı Naftali Bennett'e , İsrail'in Suriye'deki direniş güçlerine (yani İran askeri danışmanları ve Hizbullah savaşçılarına) saldırması halinde Rusya'nın müdahale etmeyeceğini söylediğini ortaya koyuyor.
Hikaye The Times of Israel'deki bir habere dayandırılmış olsa da, tamamen yok sayılamaz. Rusya'nın Suriye'deki rolü kendi çıkarlarını korumakla sınırlıdır. Suriye'deki İran-Hizbullah varlığı ile İsrail arasında seçim yapmak söz konusu olduğunda Rusya, İsrail'in yanında yer alacaktır. Tahran'daki politika yapıcılar, Rusya'nın rolünü değerlendirirken bunu akılda tutmalıdır.
Moskova, tüm uluslararası normları ve standartları ihlal eden ırkçı bir oluşum olan İsrail'e büyük bir meydan okuma görmek istemiyor. Rusya için İsrail önemli bir ticaret ortağıdır.
Ancak Filistin'deki Siyonist işgalcileri endişelendiren başka bir boyut daha var: Hizbullah'ın 100.000'den fazla olduğuna inanılan füze stoğu. Bunlar, İsrail işgali altındaki topraklardaki herhangi bir tesisi hedef alabilir. Bu, 11 Ocak 2021'de ölen eski kumarhane kralı Sheldon Adelson'ın sahibi olduğu İbranice bir gazete olan IsraelHayom tarafından bildirildi. ABD tarafından sağlanan Demir Kubbe en iyi ihtimalle füzelerin sadece %70'ini durdurabilir. Yani, 1.000 füze ateşlenirse, en az 300 veya daha fazlası geçecektir. Bunlar Siyonist oluşuma büyük zarar vermek için yeterlidir.
Siyonist işgalciler Temmuz 2006'da olduğu gibi Hizbullah'a karşı yeni bir savaş başlatma hatasına düşerlerse, bu muhtemelen çok daha geniş bir çatışmaya dönüşecektir. Filistinli İslami gruplar Hamas ve İslami Cihad'ın yanı sıra Suriye ve İran Devrim Muhafızları'nı da içine çekebilir. Siyonistler, Rusya'nın suç ortaklığıyla Suriye'de Hizbullah ve İran'ın askeri danışmanlarını hedef alıyorlar ancak çok ileri gidebilirler ve kurbanlardan bir yanıt davet edebilirler.
Siyonist saldırganlar, birden fazla cephede savaşmayı zor bulacaktır. Geçen Mayıs ayında Hamas ve İslami Cihad'a karşı Siyonist deneyim, askeri kapasitesinin sınırlarını ortaya çıkardı. İsrailli politikacılar ateş püskürürken ve Gazze'yi karadan işgal etmekle tehdit ederken bile, askeri komutanlar dikkatli olunmasını tavsiye etti. Filistinlilerin hayatlarını önemsedikleri için değildi bu; Gerçek şu ki, askeri komutanlar İsrail'in içindeki Filistinliler ayaklanmışken harici bir işgal başlatamayacaklarını biliyorlardı. İsrail kuvvetleri aynı anda iki cephede savaşamazdı.
İki değil, birden çok cephede yürütülen bir savaş düşünün. Bu muhtemelen Siyonist varlığın sonunu getirir.
Bu spekülasyon değil. İsrail eski genelkurmay başkanı Gadi Eisenkot, direniş hareketinin binlerce uzun menzilli rokete ve düzinelerce veya daha fazla hassas güdümlü füzeye sahip olduğunu söyleyerek Hizbullah'ın oluşturduğu tehdide karşı uyarıda bulundu. Geçen Temmuz ayında Jerusalem Post gazetesine konuştu ve Hizbullah'ın "eşsiz 150.000'den fazla roket tehdidini" tartışırken, direniş hareketinin 2006 savaşından bu yana “yeteneklerini güçlendirdiği” konusunda uyardı.
Bu uyarılar, Binyamin Netanyahu'dan bile daha aşırı sağcı Naftali Bennett'in İsrail'deki işlerin kontrolünü ele geçirmesine rağmen İsrail toplumundaki derin bölünmelerin ortasında geliyor. Siyonist oluşum, istikrar maskesi giymesine rağmen ciddi iç sorunlardan muzdarip.
İşlerin gerçek durumuna bir göz atmak için, 2006'da İsraillilerin sadece %35'inin çifte vatandaşlığı vardı. Bugün İsraillilerin yaklaşık %90'ı çifte vatandaşlığa sahip. Bu, Siyonist oluşuma karşı açık bir güvensizlik durumudur.
İsrail'in geçen Mayıs ayında Gazze'ye düzenlediği saldırıdan kısa bir süre sonra Ha'aretz gazetesi, 50 binden fazla İsraillinin ülkeyi terk ettiğini ve Avrupa'ya siyasi sığınma talebinde bulunduğunu yazdı. İşte bu bir ironi. Siyonistler, Avrupa'daki Yahudi karşıtlığı nedeniyle İsrail'in varlığının Yahudi halkını "korumak" için gerekli olduğunu savunuyorlar. Yani, Siyonist ütopyayı terk eden 50.000 İsrailli, Avrupa'nın Yahudi olarak hayatta kalmaları için bir tehdit oluşturduğunu düşünmüyordu. İsrail'in karşılaşabilecekleri herhangi bir potansiyel riskin çözümü olduğuna da inanmadılar.
İsrail işgal ordusu, Hizbullah'ın yüz binlerce füzeye sahip olduğunu ve bunlara ilişkin basında çıkan haberleri kabul ederken, İsrail kamuoyuyla paylaşılmayan şu bilgidir. Hizbullah tüm kritik İsrail tesislerinin koordinatlarına sahip. İster Hayfa'daki kimyasal tesisler, isterse Negev çölündeki Dimona nükleer reaktörü olsun, Hizbullah'ın elinin altında bunlar var.
Güney Lübnan, Mleeta'daki Hizbullah müzesinde devasa bir İsrail haritası var. Üzerinde koordinatları belirlenmiş tüm kritik noktalara sahiptir. Savaş durumunda Hizbullah füzeleri bu tesisleri için için yanan enkaza çevirecek. Hayfa'daki kimyasal silah fabrikalarının dumanlar içinde yandığını hayal edin. İsrail'in çoğu, toplu boğulmaya neden olan zehirli dumanlar tarafından yutulacak. Hizbullah'ın İsrail'i yenmek için kimyasal veya nükleer silahlara sahip olması gerekmiyor. Kendi silahları ona dönük olacak.
İsrailli politikacılar ve generaller bu senaryo yüzünden uykusuz geceler geçiriyorsa bunu hak ediyorlar. Erkekler, kadınlar ve çocuklar gibi masum Filistinlilerin yaşamlarına zarar verdiler. İyiliği geri vermenin zamanı geldi.
Yusuf Dhia-Allah
Crescent International