İNTİZAR - Ensarullah'ın Yemen'in batı kıyısındaki son zamanlardaki çarpıcı ilerlemelerinin ve Mağrib'in kuşatmasını sıkılaştırmasının ardından, Yemen güçleri arasında Suudi-Emirlik koalisyonuna ve onun paralı askerlerine karşı savaşa devam etme özgüveni önemli ölçüde arttı. Sana, Suudi Arabistan'ın derinliklerinde "Caydırıcılık Dengesi Operasyonu"nun sekizinci aşamasını başlattıktan sonra, şimdi tehditlerini Arap ittifakının ikinci en önemli üyesi olarak BAE'ye yöneltti.
Yemen silahlı kuvvetleri sözcüsü General Yahya Seri, koalisyonun şehirlere düzenlediği geniş çaplı hava saldırılarına ve ayrıca Ensarullah'ın Mağrib eteklerindeki operasyonlarını bozmak ve son yenilgileri tersine çevirmek için BAE destekli milislerin kıyı kenti El Makha'ya düzenlediği saldırılara yanıt olarak son operasyonu özetleyen Emirlikler karşıtı tehditler savurdu. Seri, bu saldırıların devam etmesiyle BAE'yi Yemen ordusu ve halk komiteleri tarafından tasarlanan bir "hedef çemberine" oturtmanın mümkün olduğunu açıkladı.
Ensarullah'ın savaş sırasında BAE'ye yönelik tehdidi yeni bir olgu değil ve benzer tehditler geçtiğimiz aylarda da yapıldı.
Ancak Ensarullah liderliği bölgedeki çatışmanın kapsamını genişletmek istemediğini belirtti. Ancak birkaç ay önce hareket, Abu Dabi ve Dubai semalarına insansız hava araçları gönderdi.
Birkaç gün önce, Sana merkezli Ulusal Kurtuluş Hükümeti Dışişleri Bakanı Hişam Şeref, BAE'ye hitaben yaptığı bir konuşmada, BAE'nin Yemen toprakları ve adaları üzerindeki yasadışı eylemlerine karşı çıkarak, "toprağımızı ve adalarımızı terk etmezseniz, ateş alevleri yakında size ulaşacak" ifadelerini kullandı.
Şeref, Sana'nın Sokotra ve Perim adalarındaki Emirlik önlemleri konusunda sessiz kalmayacağını da sözlerine ekledi. Ensarullah siyasi konseyi üyesi Muhammed el-Bakhiti daha önce uyarmıştı, "BAE Yemen topraklarını işgal ettiği için saldırılara karşı bağışık olmayacak. Herhangi bir zamanda saldırıların hedefi olabilir".
BAE'ye yönelik bu tehditlerin ardındaki Ensarullah, BAE'nin toprak hırslarını kesmek ve Abu Dabi'nin gözlerini Yemen'in doğal kaynaklarından uzaklaştırmak ve Emirlikleri yedi yıllık savaşın dışına itmek istiyor.
İşte bir soru: Bu tehditlerin Abu Dabi'nin hedefleri ve savaş alanı stratejileri üzerindeki etkileri ne olurdu?
Yemen işgalinde Suudi liderliğindeki koalisyona katıldığından beri BAE, stratejik ve kaynak açısından zengin liman ve adalarının kontrolünü ele geçirmek için Yemen'in güney ve kıyı bölgelerine odaklandı. Bu hedefleri gerçekleştirmek için BAE, sözde Güney Geçiş Konseyi'ndeki (STC) militanları, kaçak Cumhurbaşkanı Abdrabbuh Mansur Hadi'nin kabinesini Aden'den devirmek ve Yemen'deki Müslüman Kardeşler'e bağlı Islah Partisi'nin kalelerinden biri olarak Sokotra gibi önemli adaların kontrolünü ele geçirmek için destekliyor.
2019'un ortalarında BAE, savaştaki stratejisinde bir değişiklik olduğunu ve Yemen'deki doğrudan askeri angajmanın sona ereceğini açıkladı ve bu da yakın müttefiki Suudi Arabistan için ölümcül bir darbe oldu. BAE'nin savaşın askeri ve mali maliyetlerini taşımaya devam etme konusundaki isteksizliği de dahil olmak üzere Abu Dabi'nin Batı'daki insan hakları imajını iyileştirme çabaları ve Suudilerin kaderinden kaçınmak için füze ve drone tehditlerini ortadan kaldırmak için vekiller aracılığıyla savaşın devamı gibi hareket için üç neden gösterildi.
BAE'nin doğrudan askeri eylemlerden ayrılması ve Arap koalisyonu içindeki bölünmenin ardından Ensarullah'ın hızla ilerlemesi, çıkarları söz konusu olduğunda Abu Dabi'yi tehdit altında hissettiriyor. Mağrib, Ensarullah tarafından geri alınmak üzereyken, BAE, Yemen hareketinin doğu Yemen'deki Al-Mahra eyaletine ilerlemek için bir sonraki planından korkuyor. Al-Mahra, Yemen'in BAE'ye en yakın noktası ve ele geçirilmesi BAE'yi daha iyi Yemen füze atış menziline sokuyor. Ayrıca, Umman Denizi'ndeki kıyıları için eyalet, Ensarullah'ı Emirlik'in Yemenli güneylilerle iletişimini etkilemesi için önemli ölçüde güçlendirebilir.
Bu durum BAE'lileri örtülü ve hatta aleni müzakereler başlatmaya yöneltti, ancak Suudi Arabistan'ı kızdıracağı için doğrudan Ensarullah ile müzakere etmeleri zor. Bu nedenle, önce Mısırlılardan arabuluculuk yapmalarını istediler. Yemen krizini çözmek için sadece Sana'ya gitmeleri gerektiğini vurgulayan Suriyelilerle de konuyu gündeme getirdiler. İran, BAE'nin önümüzdeki haftalarda arabuluculuk için muhtemelen başvuracağı başka bir seçenek.
BAE'nin sığ stratejik derinliği: Abu Dabi, Riyad'dan daha hassas
Ensarullah'ın tehditlerinin Abu Dabi'de Riyad'dan daha çok işe yaradığı kesin. Stratejik derinlik açısından Suudi Arabistan daha geniş bir alana sahiptir ve bu nedenle askeri ve hassas bölgeleri BAE'ye göre daha dağınıktır. Öte yandan BAE ekonomisi, yabancı yatırımcıların, emlak sektörünün ve liman ihracatının varlığına dayanan tamamen ticari niteliktedir. Bu koşullar göz önüne alındığında, Dubai gibi şehirlere ilk Ensarullah füzesi yaylım ateşi çok hızlı bir şekilde feci ekonomik koşulları tetikleyebilir ve bu Arap şeyhliği için büyük ekonomik iflasa neden olabilir. BAE şu anda ekonomik kriz etkilerini hafifletmek ve büyük ölçekli yabancı yatırımları güvence altına almak için büyük yatırımlarla planlanan Dubai Expo 2020'ye ev sahipliği yapıyor. "Caydırıcılık Dengesi Operasyonu" nun bir aşaması bile Emirates'in uluslararası sergi düzenlemelerine zarar verebilir.
Ensarullah, Yemen'in adalarından ve kıyılarından geri çekilmesi için BAE üzerindeki baskısını artırırken, Abu Dabi bu bölgelerdeki askeri müdahalesini azaltmaktan ve inisiyatifi vekillerine bırakmaktan başka bir yol bulamayacaktı. Savaş beklentileri zaten çok açık. Vatansever ve bağımsızlık yanlısı bir politika benimseyen ve toprakların işgalden kurtarılması yönündeki çabalarında halkın güvenini kazanan Ensarullah, şimdi sahada üstün durumda.
Al Waght