İNTİZAR - Rus hükümetinin Yahudi Ajansı'na otuz yıldır ilk kez ülke çapındaki operasyonlarını durdurma emri verdiğine dair haberler, İsrail-Rusya ilişkilerinde artan gerilim göz önüne alındığında şaşırtıcı değil.
Hareket, Başkan Vladimir Putin'in gösterdiği müsamahanın sonuna geldiğini ve İsrail'in Ukrayna krizinde aynı anda tüm tarafları oynama politikasına karşı sabrının tükendiğini gösteriyor.
Bu bir söylenti, spekülasyon veya hatta hüsnükuruntu meselesi değildir. Bu, Göç Bakanı Pnina Tamano'nun ima ettiği ve The Jerusalem Post da dahil olmak üzere birçok İsrail gazetesinde yer alan ve kararın 'Rus Yahudilerinin İsrail'e göç etme kabiliyetini baltalayabileceğini' söyleyen Rus politikasında temel bir değişimin başlangıcıdır.
Üç büyük gelişmenin arka planına karşı geliyor:
Birincisi: Yair Lapid, Naftali Bennett'in yerini alarak İsrail'in başbakanlığını devraldı. Dışişleri bakanı olarak Lapid, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini daha ilk günden kınadı ve hükümetin ABD'nin yanında durmasını, Moskova'ya karşı Batı yaptırımlarına katılmasını ve en önemlisi Ukrayna'ya silah, özellikle Demir Kubbe bataryaları ve insansız hava araçları sağlamasını istedi.
İkincisi: Yüzlerce İsrailli yedek asker ve istihbarat ajanı, Ukrayna'yı 'ikinci bir İsrail'e dönüştürmek istediğini söyleyen Başkan Volodymyr Zelensky'nin yönetiminde Ukraynalı milislerde paralı asker olarak savaşmak için 'gönüllü' oldu.
Üçüncüsü: İsrail'in Suriye'ye yönelik artan saldırıları, özellikle 20 Haziran'da Suriye'yi iki haftalığına kapatan Şam Uluslararası Havalimanı'nı bombalaması. Bu, sıkıntı altındaki Putin'i dışişleri bakanlığına protesto amacıyla BM Güvenlik Konseyi'ne sert bir şekilde ifade edilmiş bir karar taslağı sunması talimatını vermeye sevk etti.
Donbass bölgesinde Ukrayna birliklerinin yanında savaşan İsrailli paralı askerlerin Rus güçleri tarafından ele geçirilmesi oyunun kurallarını değiştirmiş olabilir. İsrail'in silah sistemleri, insansız hava araçları ve askeri ve istihbarat personelinin ülkeye transferinde veya bu transferini kolaylaştırmada ikiyüzlülüğünü ve gizli rolünü ortaya çıkardı.
İsrail medyasının çoğu durmaksızın Rusya ve Putin'i şeytanlaştırıyor, onu Hitler ve Nero'ya benzetiyor ve onu -hiç bir ironi olmaksızın- cezasız kalmaması gereken savaş suçları işlemekle suçluyor.
Bu çatışmanın boyutlarının nereye kadar varabileceğini söyleyemeyiz. Ancak, 13 Temmuz'da işgal altındaki Kudüs'te başlayacak olan ABD Başkanı Joe Biden'ın Ortadoğu turu öncesinde tırmanırsa bu şaşırtıcı olmaz. İsrail, Biden'den İran'a ilmiği sıkılaştırmasını ve saldırıya hazırlanmak için İsrail liderliğinde bir Arap NATO'su kurmasını istiyor. Buna karşılık, İsrailli ev sahiplerinin daha net bir duruş sergilemesini ve Ukrayna konusunda ABD ve Batı'nın yanında yer almasını talep edebilir.
İsrail'in tarafsızmış gibi davranırken iki tarafa da oynama politikası sürdürülemez hale geliyor. Putin, Yahudi Ajansı'nın Rusya'daki faaliyetlerini askıya alarak ona ve çifte standardına kırmızı kart göstermiş oldu. Daha kötüsü henüz gelmemiş olabilir.
Abdulbari Atvan
Rai Al Youm