8211-Ekran Alıntısı.PNG
  • Anasayfa» 
  • Analiz»
  •  Rusya'nın Ukrayna'da kullandığı İran İHA'ları, zaten savaşın galibini gösteriyor: İran

Rusya'nın Ukrayna'da kullandığı İran İHA'ları, zaten savaşın galibini gösteriyor: İran

Rusya'nın Ukrayna'da kullandığı İran insansız hava araçları, bu savaşta zaten bir galip olduğunu gösteriyor: İran. ABD Hava Kuvvetleri Orta Doğu İlişkileri Analisti Rusya'nın Ukrayna müdahalesi ile ilgili yazdığı analiz yazısında bu netlikte bir değerlendirme yaparak İran'ın askeri ürünlerinin ne denli stratejik bir etkiye sahip olduğuna dair bir belirlemede bulunuyor.

21 Ekim 2022 Cuma

İNTİZAR - Rusya'nın Ukrayna müdahalesinde son süreçte yaşanan bir takım gelişmeler yeni bir tartışmaya sebep oldu. İran resmi makamları ısrarla kendi insansız hava araçlarnın Rusya'ya verilmediğini dolayısı ile Ukrayna'da Rusya eliyle kullanılan insansız hava arçaları ile İran'ın bir irtibatının olmadığını dile getirseler de, bahse konu bu arçların İran'a ait olduğuna dair birçok iddia söz konusu.

Rusya'nın son zamanlarda Ukrayna'da kullandığı insansız hava araçlarının İran'a ait olduğu, bu İHA'ların kullanmı ile Rusya'nın ciddi bir avantaj elde ettiği, çatışmaların seyrinin Rusya lehine değişmesinde bu araçların önemli bir katkısının olduğu yönünde değerlendirmeler yapılıyor.

İran'ın savunma sanayi ürünleri hakkında öteden beri istihzai bir yaklaşım ile yapılan analizlerin yerini bu kez 'savaşın seyrini değiştirecek kadar etkili silah sistemleri' şeklinde değerlendirmelerin alması dikkat çekiyor. 

İran İslam İnkılabı Rehberi Seyyid Ali Hamanei kısa süre önce yaptığı açıklamada tam da bu çelişkiye dikkat çekerek şu ifadeleri kullanmıştı: 

“Birkaç yıl önce bu ürünlerin fotoğrafları yayınlandığında bunun photoshop olduğunu söylediler. Şimdi de İran İHA'larının çok tehlikeli olduğunu söylüyorlar. Neden şuna satıyorsun neden buna veriyorsun diyorlar.”

Netice itibarıyla Rusya'nın karşısında aslında Ukrayna'nın değil NATO güçlerinin olduğu (NATO Genel Sekreteri bunu açık bir şekilde ifade etmişti) düşünülürse sürece bu denli etki eden Ukrayna'da kullanılan savunma sanayi ürünlerinin İran'a ait olması (eğer bu doğru ise) gerçekten de büyük bir önem arz ediyor.

Fakat kimi analistler işin içerisinde psikolojik savaşa dair izlerin olduğuna da dikkat çekiyorlar. Bu bakış açısına göre; psikolojik savaşın hedefindekilerin İran'ın zayıflığı hakkındaki önceki anlatıyı unutacaklarını ve böylece derhal gücü hakkında korku tellallığı yapan yenisini kabul edeceklerini var sayarak bir takım hedeflere ulaşmayı hespladılar.

Bununla birlikte aslında Rusya'ya İran'a ait savunma ürünleri temin edildiğine dair kesin ifadeler içeren hem de İran basını üzerinden haberler de söz konusu oldu. Medya Şafak'ın tercüme edip yayınladığı, İran'da yayın yapan Keyhan gazetesinde yer alan bir haber-yorumda

"Görüntüler neredeyse apaçıktı; İran, Şahid-129 ve Şahid-191'i Rus heyetine açıkça gösteriyor ve bunu gizlemek için bir neden görmüyordu. Amerikalılar doğru anladılar. İran, dünyanın en güçlü ikinci ordusuna sahip Rusya Federasyonu'na askeri teçhizat ihraç etmişti.” ifadelerine yer verilerek hiç de şüpheye yer bırakmayacak bir yaklaşım ortaya konuyordu. 

Peki, Amerikalılar özellikle Amerikalı askeri yetkililer bu durumu nasıl anladılar, ne tip değerlendirmelerde bulundular?

ABD Hava Kuvvetleri Orta Doğu İlişkileri Analisti Aaron Pilkington, Rusya'nın Ukrayna müdahalesi ile ilgili yazdığı analiz yazısında bu soruya oldukça doyurucu cevaplar oluşturuyor. Pilkington, yaptığı analizin girişinde çarpıcı bir şekilde İran'ın Ukrayna'daki savaşta tek kazanan ülke olduğuna dikkat çekiyor. 

Ukrayna'daki savaş, bir ülkenin dış politika ve ulusal güvenlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı oluyor, ancak bu ne Rusya ne de Ukrayna.
 
İran.
Bu dikkat çeken girişten sonra değerlendirmelerine devam eden Pilkington devamında analizinde şu ifadelere yer verdi. 
 
İran, savaşta Rusya'nın en açık destekçileri arasında yer alıyor. İran ulusal güvenlik stratejisinde uzmanlaşmış bir askeri analist olarak, bunun Ukrayna ile çok az ilgisi olduğunu ve İran'ın ABD'ye karşı uzun vadeli stratejisiyle ilgisi olduğunu görüyorum.
Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşı altı ayı geçtiği ve Rusya'nın insan gücünü, askeri stoklarını, ekonomisini ve diplomatik bağlantılarını aşındırmaya devam ederken, lider Vladimir Putin, Ukrayna'da ve ayrıca 2015'ten beri Rus askerlerinin savaştığı Suriye'de zaferi kurtarmak için beklenmedik ama gerekli bir İran cankurtaran halatını seçti.
 
ABD'ye karşı her yerde
 
1979 İslam Devrimi'nden bu yana İranlı liderler, ABD'nin sürekli olarak İran hükümetini devirmek için planlar yaptığına inanıyorlar. Washington'daki liderleri, İran'ın ulusal çıkarlarını desteklemenin önündeki en büyük tehdit ve engel olarak görüyorlar - ekonomik kendi kendine yeterlilik, uluslararası meşruiyet, bölgesel güvenlik, güç ve etki elde etmek.
 
İran liderlerinin korkuları dayanaktan yoksun değil - ABD'nin İran işlerine karışmasının uzun tarihi, iki ülke arasındaki sürekli açık düşmanlık ve on yıllardır İran'a yakın ABD askeri yığınağı, Tahran'daki liderleri büyük ölçüde endişelendiriyor.
 
ABD'nin birçok Ortadoğu ülkesinde davetli veya davetsiz askeri güçleri var. İran, ulusal çıkarlarını desteklemek için ABD ordusunu bölgeden çıkarmaya ve ABD'nin buradaki siyasi etkisini azaltmaya çalışıyor.
 
İran'ın daha da büyük bir amacı var: ABD'nin hakim olduğu küresel siyasi düzeni yıkmak. İran, ABD'ye karşı şiddetli düşmanlıklarıyla birleşmiş çeşitli devlet dışı milisler ve hükümetlerle ortaklıklar sürdürerek ABD etkisine karşı çıkıyor.
 
Ülke, silah, eğitim, fon ve bazı durumlarda yön sağlayarak kendi siyasi tercihleri ve hırsları İran'ın hedefleriyle uyumlu olan militan ortaklar ve vekil gruplardan oluşan bir ağı besliyor. Alıcılar arasında Hizbullah, Hamas ve Filistin İslami Cihad, dost Iraklı milisler ve Yemen'deki Ensarullah -daha çok Husiler veya Husi isyancılar olarak biliniyor- bulunuyor.
 
Bu milisler ve siyasi silahları aracılığıyla İran, nüfuzunu genişletiyor ve Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen gibi devletlerde İran dostu bir hükümet kurmaya çalışıyor. O, ABD güçlerini tehdit ediyor ve İsrail, Ürdün, Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi devletlerdeki Batı müttefiki hükümetleri düşmanlaştırıyor.
 
Ulusal düzeyde, İran hiçbir kalıcı karşılıklı savunma anlaşmasına sahip değildir. En yakın stratejik ortakları arasında Suriye, Venezuela, Kuzey Kore, Çin ve Rusya yer alıyor. Liderlerinin ABD liderliğindeki dünya siyasi düzeni olarak algıladıklarına bir alternatif yaratmak için siyasi, ekonomik ve askeri olarak işbirliği yapıyorlar.
 
Bu işbirliği, ABD'nin ulusal çıkarlarını baltalamayı ve Batı'nın siyasi baskısını ve ekonomik yaptırımlarını hafifletmeye veya atlatmaya yardımcı olmayı içeriyor.
Çok az siyasi lider, Putin'in yeni keşfedilen siyasi izolasyonunu ve buna bağlı olarak ABD'ye yönelik düşmanlığını İran lideri Ayetullah Ali Hamanei'den daha iyi anlıyor. 
...
Ancak nihayetinde Rusya'nın Ukrayna'daki durumu, liderini İran'dan iki şekilde yardım istemeye zorladı.
 
İlk olarak, İran ordusunun bir kolu olan İslam Devrim Muhafızları Kolordusu, Rusya'nın Suriye'den Ukrayna seferine yeniden asker göndermesiyle kalan boşluğu doldurmak için ek insan gücü sağladı.
 
İkincisi, Rusya, Kiev'in Batı destekli cephaneliğine karşı koymak ve kendi mücadele güçlerini ve şaşırtıcı derecede beceriksiz savaş yeteneklerini desteklemek için İran'ın düşük maliyetli ve savaşta kanıtlanmış insansız hava araçlarını kullandı.
 
Temmuz ayında İran, çok sayıda Rus subayı ağırladı ve İran Şahid-129 ve Şahid-191 drone operasyonları konusunda eğitim verdi. Ağustos 2022'nin başlarında, anonim istihbarat kaynakları ve Ukraynalı yetkililer, Rusya'nın Ukrayna'da İran insansız hava araçlarını ele geçirdiğini ve kullandığını belirtti.
 
Eylül ayı başlarında İran'ın insansız hava araçlarını satın almasından bu yana Rusya, çok çeşitli hedeflere yönelik bir düzineden fazla saldırıda 100'den fazla İran Şahid-136 ve Mohajer-6 saldırı ve keşif uçağı fırlattı: Ukrayna özel kuvvetleri, zırh ve topçu birimleri, hava savunma ve yakıt depolama tesisleri, Ukrayna askeri ve enerji altyapısı, sivil hedefler ve Kiev'e karşı yakın zamanda bir dizi insansız hava aracı ve füze saldırısı.
 
ABD ve müttefik güvenlik yetkililerine göre, Rusya'nın yakında Ukrayna'da kullanılmak üzere İran yapımı iki tür kısa menzilli balistik füze alarak azalan silah tedarikini desteklemek için İran'a beklentilerini karşılamak üzere daha fazla yönelmesi bekleniyor. 
 
Ukrayna savaşı İran'ın çıkarlarını destekliyor
 
Bu sıcak ittifak Rusya'nın Ukrayna'yı yenmesine yetmeyebilir ama İran'ın ulusal çıkarlarını destekleyecektir.
 
Rusya'nın Suriye'den çekilmesi, savaş yeteneklerini daha da kanıtlamak ve Suriye'de kendilerini sağlamlaştırmak için oraya ek İran askerleri getirilmesini gerektirdi. Bu da İran'ın Esad karşıtı güçler tarafından tehdit edilen toprakları kontrol etmesine ve İran'ın Amerika ve İsrail karşıtı ortakları ve vekilleri ağına destek verdiği açık bir koridor veya "kara köprüsü" sürdürmesine izin veriyor.
 
Rusya'nın İran silahlarını satın alması, şu anda birincil müşterisi kendi milisleri olan İran'ın silah endüstrisini önemli ölçüde artıracak. İran'ın son zamanlarda drone üretimi ve ihracatını genişletme çabaları Etiyopya, Sudan, Tacikistan ve Venezuela gibi küçük, çoğunlukla çevre pazarlarda sınırlı başarı sağladı.
 
Moskova, dünyanın en büyük ikinci silah ihracatçısı ve İran silah ithalatçısına şaşırtıcı dönüşümü Rusya'nın sorunlarının ciddiyetine işaret ediyor. Aynı zamanda, Tahran'ın silah endüstrisini kendi kendine yeterlilik amacıyla silah üretiminin ötesinde meşrulaştırıyor ve genişletiyor. Bu ittifak, İran'ı büyük bir silah ihracatçısı olarak daha belirgin bir role doğru ilerletiyor.
 
Son olarak, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı, İran'ın ABD tarafından sağlanan silahlara doğrudan karşı koyabileceği yeni bir yolun yanı sıra ABD ve NATO'nun Avrasya'daki etkisini baltalama fırsatını genişletiyor. İran'ın insansız hava araçları, Moskova'ya, Ukrayna'daki Rus güçlerine karşı tahribata yol açan ABD silahlarına karşı etkili ve umutsuzca ihtiyaç duyulan bir yanıt verebilir.
 
İran silahları, Ukrayna'nın Batılı hayırseverlerini karşı insansız hava araçları veya hava savunma sistemleri için ek milyarlar ayırmaya veya İran silahlarının potansiyel olarak etkisiz hale getirdiği varlıkları değiştirmeye yardım etmeye zorlayabilir.
...
İran balistik füzelerinin Ukrayna'ya tanıtılması, İran insansız hava araçları tarafından elde edilen sınırlı taktik zaferleri artıracaktır. ...
 
Onların daha büyük katkısı İran'ın ulusal çıkarlarınadır: İran'ın olağan bölgesel operasyon alanı dışında ABD ve NATO'yu doğrudan kontrol etmesine ve zayıflatmasına izin verirler.
 
ABD ve NATO'nun siyasi, askeri ve ekonomik gücüne meydan okumak isteyen ülkeler arasında İran'ın profilini güçlendiriyorlar. Ve bu ülkeler arasındaki dayanışmayı güçlendiriyorlar.
 
İran'ın savaşçıları, danışmanları ve silahları yeni alanlara yayıldıkça ve ABD düşmanlarını güçlendirdikçe, İran, ABD'nin ulusal çıkarları pahasına ulusal çıkarlarını daha da artırıyor.
Amerikalı Hava Kuvvetleri Analisti'nin genişçe özetini alıntıladığımız yazısında aslında İran ile Batı hegemonyası özelikle de ABD'nin çıkarları arasında nasıl bir ters orantı olduğu da gayet açık bir şekilde ortaya konmuş. Aslında bu ters orantının sadece İran ile Batı hegemonyası, bu hegemonyanın gerçek sahibi olan ABD arasında değil, bu hegemonyayının adı konulmamış birer sömürgesi durumunda olan dünyanın geri kalanı arasında da olduğunu tespit etmek gerekiyor. 
 
Şimdi tam da bu noktada Batı hegemonyasının silahlı gücü olan NATO Genel Sekreterinin ortaya koyduğu yaklaşıma dikkat çekmek gerekiyor. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya'nın Ukrayna karşısında bir zafer kazanması durumunda, yalnızca Ukrayna'nın değil, NATO'nun da kaybedeceğini belirterek, "Bu hepimiz için, tüm müttefikler için büyük bir yenilgi demek, buna izin verilemez" ifadelerini kullandı. Meseleye bu zaviyeden bakınca aslında Ukrayna'da yaşanan bölgesel bir olay değil. Peki, bölgesel olmakla birlikte etkileri geniş coğrafyalara ulaşcak bir olay mı? Aslında bu da değil. Olay bütün bunların ötesinde şu an dünyada savaşım içerisinde olan iki büyük cephenin kavgasının yaşandığı bir süreci ifade ediyor.
 
Eğer Rusya kaybederse bu kan kaybetmekte olan ABD öncülüğündeki Batı hegemonyasının önündeki seddi aşıp bütün dünyada yeniden büyük bir egemenlik inşa etmesine sebep olacak. Tam tersi olursa bu kez zaten güç kaybı yaşayan Batı hegemonyası kendi tek kutupluğunun yok olmasını kabul edip, çok kutuplu yeni bir dünyanın şekillenmesini kabul etmek zorunda kalacak. Bu kavgada Rusya, İran ve Çin açık bir şekilde tavrını ortaya koyarken birçok ülke de bu açıklıkta olmasada böylesi bir dünyayı arzuladıklarını gizlemiyorlar.
 
Bu son denklemden bakınca İran'ın Rusya'ya Ukrayna'da kendi imalatı olan silah sanayi ürünleri ile destek vermiş olmasının gayet ihtimal dahilinde olabileceği sonucunu çıkarmak mümkün. Zira alıntı yaptığımız Amerikalı ordu analistinin de belrittiği gibi İran, İslam İnkılabı'nın gerçekleştiği günden beri ABD hegemonyasını hedef alan bir siyasetin sahibidir. O hegemonyanın çökmesi İslam İnkılabı'nı Kurani tabirle müstekbirlere karşı olması gereken karşı konumlanışının zaferi demektir.
 
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar