İNTİZAR - 1884-1885 Berlin Konferansı, modern tarihin tartışmasız en büyük şeytani zirvelerinden biriydi. Açgözlü ve ırkçı Avrupalı sömürgeciler Alman kentinde oturup Afrikalıları bir kahvaltı masasında ekmek paylaşır gibi bölüştüler.
Konferans, Kongo'da 10 milyondan fazla masum Afrikalıyı katleden Batılı soykırımcı barbar Belçika Kralı Leopold II'nin talebi üzerine Almanya'nın ilk şansölyesi Otto von Bismarck tarafından organize edilmiştir.
Afrikalıların çoğu Kongo'da Belçikalı sömürgeciler tarafından gerçekleştirilen bu soykırımın farkında bile değildir çünkü beyaz sömürgeciler tarafından yazılan tarih kitaplarımızda yer almamaktadır.
Afrika'daki Avrupa sömürgeciliği bir asırdan fazla sürmüş, sadece eski Etiyopya Krallığı İtalyan sömürgecileri savaş alanında yendiği için kurtulmuştur.
Afrika'dan trilyonlarca dolar çalındı, milyonlarca Afrikalı Avrupalı sömürgeciler tarafından öldürüldü ve Afrikalıların Avrupa sömürgeciliğinden önce bir tarihleri olmadığı yönünde beyinleri büyük ölçüde yıkandı.
Afrika'da 1950'ler ve 1960'lardaki 'bağımsızlık' dalgası gerçek bağımsızlığı temsil etmiyordu. Gerçekte olan şey, sömürgeciliğin Batı'nın soykırımcı emperyalist barbarları tarafından akıllıca yeni-sömürgecilikle değiştirilmesiydi.
Afrika'daki zengin kaynakların büyük çapta yağmalanması, Batı'nın kukla liderliği altında devam etti. Avrupalı sömürgecilerin dümen suyunda dans etmeyi reddeden cesur Afrikalı liderler ortadan kaldırıldı.
Kongo'lu Patrick Lumumba ve Burkina Faso'lu Thomas Sankara gibi Afrikalı kahramanların başına gelen de buydu. Kongo, ham petrol hariç tüm maden kaynaklarına sahiptir.
ABD rejimi tarafından Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarının yapımında kullanılan uranyum Kongo'da çıkarılmıştır.
Afrika'da Fransız açgözlülüğü
Avrupalı sömürgeciler arasında Fransız sömürgeciliği daha acımasız ve sömürücüydü.
Fransa sadece Cezayir'de 1,5 milyondan fazla sivili öldürdü. Diğer Afrika ülkelerinde de on binlerce sivili katlettiler.
Fransız sömürgecilerin yöntemlerinden biri de İslam alimlerini bir salonda toplayıp hepsini yok etmekti. Bunu Cezayir, Çad, Mali ve Senegal'de yaptılar.
Ve yeni sömürgeciliklerinin açgözlülüğü had safhadadır. Bağımsızlıktan sonra bile Fransa Afrika'daki eski sömürgelerinin zenginliklerini kontrol etmeye devam ediyor.
Frans kontrolündeki uluslarının zengin kaynakları hala Fransa tarafından kontrol ediliyor ve Fransa'ya sömürge vergisi ödemeye devam ediyorlar.
Fransız mal ve hizmetleri pazarlarına hakimdir. Fransa'nın bu ülkelerdeki otoriter varlığı yerel halklar için eziyet verici ve yıkıcı olmuştur.
Nijer Cumhuriyeti, Fransa'nın oradan aldığı uranyum miktarını bilmemektedir ki bu kölelikten daha kötüdür.
Hiçbir kötülük sonsuza kadar sürmez
"Hiçbir kötülük sonsuza kadar sürmez" diye popüler bir söz vardır.
Fransa'nın Afrika'daki yeni sömürgeciliği sonsuza kadar sürmeyecek. Fransa emperyalizminin kuklalarına karşı halk askeri darbeleri başladı ve ivme kazanıyor.
Batı Afrika ülkesi Nijer Cumhuriyeti'ndeki son askeri darbe tek başına değil, son yıllarda komşu ülkeler Mali, Burkina Faso ve Gine'de yaşanan benzer ayaklanmaları takip etmektedir.
Mali, Batı hegemonyası tarafından desteklenen bir isyanla karşı karşıya. Mali, Afrika ülkesindeki askeri varlığını meşrulaştırmak için isyancılara aktif olarak yardım ettikleri gerekçesiyle Fransız askerlerini sınır dışı etti.
Şimdi de Çarşamba günü Gabon'da Batı hegemonyası barbarlarının bir başka kuklasının ordu tarafından devrildiği haberiyle uyandık. Ali Bango, Gabon Cumhurbaşkanlığını yozlaşmış babası Omar Bongo'dan devralmıştı.
Çarşamba günü erken saatlerde bazı askeri personel devlet televizyonuna çıkarak iktidarı ele geçirdiklerini ve ülkeyi 56 yıldır yöneten bir aileyi yerinden ettiklerini duyurdu.
Askeri yetkililer kendilerini Geçiş ve Kurumların Restorasyonu Komitesi üyeleri olarak tanıttı.
Subaylar yaptıkları açıklamada "Bugün ülke ciddi bir kurumsal, siyasi, ekonomik ve sosyal krizden geçiyor" diyerek son seçimleri gayrimeşru olarak nitelendirdi.
"Gabon halkı adına ... mevcut rejime son vererek barışı korumaya karar verdik."
Gabon'un eski cumhurbaşkanının Fransa'da 70 banka hesabı, 39 dairesi, 2 Ferrarisi, 6 Mercedes Benz arabası, 3 Porsche'si ve bir Bugatti'si vardı. Kendisi 42 yıl boyunca (1967'den 2009'a kadar) ülkeyi yönetti. Fransız liderler Bongo'yu sevdi çünkü onlara sadıktı.
Oğlu Ali Bongo 14 yıldır (2009 - 2023) cumhurbaşkanıdır. Kısa süre önce bir darbe ile devrildi.
Batı liberal demokrasisinin başarısızlığı
Gerçek şu ki, Batı liberal demokrasisi Afrika'da sadece başarısız olmakla kalmadı, aynı zamanda başarısızlığı sefalet boyutuna ulaştı.
Afrika'da demokrasi, yozlaşmış yönetici elitlerin kendi ülkelerinin zenginliklerini çalıp Batılı finans kuruluşlarına aktarırken halkların yoksulluk ve açlık içinde kalmasının bir aracı haline gelmiştir.
Demokrasi, insan ırkının en büyük düşmanları olan Batılı hegemonik barbarlar tarafından ele geçirilen bir başka yönetim sistemidir. Demokrasi artık Afrika'da Batı hegemonyasının emperyalist bir aracıdır. Bu acı ve inkâr edilemez bir gerçektir.
Gabon halkı, ülkelerindeki Fransız müdahalesinin ve yağmasının sonunu işaret ettiği için bu askeri darbeyi kesinlikle kutlayacaktır. Fransız liderler için bir gerileme daha.
Afrika yeniden ayağa kalkmalı
Mali, Burkina Faso, Gine, Nijer Cumhuriyeti ve Gabon'daki en dikkat çekici akım, bu ülkelerin halklarının Fransa'nın emperyalizminden, kibrinden ve terörizminden bıkmış olması nedeniyle hükümet değişikliklerinin halk desteğine sahip olmasıdır.
Bugün Fransa dünyanın en büyük 4. altın rezervine sahiptir ve Fransa'da tek bir altın madeni yoktur.
Bu altın madenlerinin tamamı Mali, Nijer Cumhuriyeti ve diğer Afrika ülkelerindedir. Fransa'nın Afrika'daki yeni sömürgeciliği sona ermelidir. Bunun zamanı gelmiştir.
Harun Elbinawi
Nijeryalı bir siyaset ve kamu işleri analisti
Basın TV