İNTİZAR - Al Mayadeen internet sitesi İsrail medyasına dayandırdığı haberinde, rejimin güvenlik kurumunun yedek askerlerin sayısını azaltma ve bazılarını ordunun bekleme statüsünden çıkarma olasılığını değerlendirdiğini bildirdi. Siyonist rejim ile Filistin Direnişi arasındaki yeni çatışmaların ilk günlerinde Siyonist rejim dünyanın dört bir yanından yaklaşık 360.000 yedek askeri savaş cephelerine çağırdı ki bu Ekim 1973 savaşından bu yana yapılan en büyük çağrıdır.
Yayınlanan raporlara göre, şu anda Kudüs'teki işgalci rejimin işgücünün %8'inden fazlası savaş cephelerinde asker olarak bulunuyor.
İngiliz Financial Times gazetesi daha önce, Gazze savaşının 7 Ekim'den bu yana İsrail işgal rejiminin ekonomisinde yol açtığı büyük kayıplara değinirken şunları yazmıştı: İsrail'de talep genel olarak azaldı ve şirketler kapılarını kapattı, özellikle tüketiciler ve işçiler orduya ve yedek kuvvetlere katılmak için ayrıldıktan sonra şirketler çalışanlarından tahliye edildi.
Filistin Direnişi ile Siyonist rejim arasındaki yoğun askeri çatışmaların yeni bir raunduna işaret eden El Aksa Tufanı operasyonunun başlamasından yaklaşık 40 gün sonra ve öncesinde, uzun bir savaşta çatışmanın her iki tarafının dayanıklılığı konusu her zaman stratejik ilişkiler uzmanlarının ana konularından biri olmuştur.
Her ne kadar İsrail hükümeti yüz binlerce ordu yedek kuvvetini çağırarak yoğun ve kısa vadeli savaş stratejisini sürdürmeye çalışsa da, başlangıçtaki başarısızlığı telafi ederek Hamas'ın yok edilmesi ve esirlerin tamamen serbest bırakılması da dahil olmak üzere belirlediği hedeflere ulaşmaya çalışsa da, savaşın başlamasından bu yana kırk günden fazla bir süre geçti ve ağır insani ve mali kayıplara katlanırken, Siyonist rejim tarafından belirlenen hedeflerin hiçbirine ulaşılamadı ve aynı zamanda bir dayanıklılık kriziyle de karşı karşıya.
Siyonist rejimin Kanal 13 isimli medya kuruluşu geçtiğimiz günlerde bir rapor yayınladı ve Hamas'a yönelik askeri operasyonların günlük maliyetinin 200 milyon şekel (55 milyon dolara eşdeğer) olduğunu ve bu rakama fabrikaların ve şirketlerin kapanmasının neden olduğu günlük ekonomik kayıplar ile İsrail şehirlerine yağan roketlerin yol açtığı hasarın dahil olmadığını duyurdu.
Genel bir bakış açısıyla, El Aksa fırtınası operasyonunun Siyonist rejimin ekonomisi üzerindeki yıkıcı sonuçları arasında şunlar sayılabilir; Petrol, gaz ve rafineri operasyonlarında aksama, limanlardan ihracat ve ithalatın durması, yerleşim yeri inşası gibi büyük inşaat projelerinin durması, savaş harcamaları için borçlanma nedeniyle fon eksikliği, işgücünde keskin düşüş, borsa çöküşü, gıda güvenliğinde azalma, şekelin (Siyonist rejimin para birimi) değerinde düşüş, Petrol ve gaz nakil hatlarının zarar görmesi, yabancı yatırımların azalması, işgal altındaki bölgelere yabancı turist girişinin durması ve turizm ve turizm gelirlerinin azalması, savaş bölgelerinde tarımsal faaliyetlerin askıya alınması nedeniyle tarım sektörünün zarar görmesi, temel malların kıtlığı ve nadirliği ve kamu sektöründe verimlilik oranında keskin bir düşüş.
Buna dayanarak Siyonist gazete "The Times of Israel", "Standard and Poor's"a göre Siyonist rejimin kredi görünümünün "durağan"dan "negatif"e düştüğünü duyurdu. Bu kuruluş, Siyonist rejimin kredi notunun düşürülmesinin nedeninin El Aksa Tufanı operasyonunun bu rejimin ekonomisi üzerindeki etkilerinden kaynaklandığını ve ayrıca bu kuruluşun savaşın üç ila altı aydan fazla sürmeyeceğini öngördüğünü açıkladı.
Söz konusu faktörler dizisi, işgal altındaki topraklarda artan siyasi ve sosyal krizlerle birlikte ve ilan ettiği hedeflere ulaşamadan, Siyonist rejimin pratikte bir dayanıklılık kriziyle karşı karşıya olduğunu ve ordudaki yedek askerlerin sayısını azaltma ve bazılarını askeri hazırlık durumundan çekme yönündeki yeni kararının da bu gelişmelere tepki olarak alındığını göstermektedir.
Pooya Mirzaei
NoorNews