2023122622583422.jpg

Sinvar'ın mesajı İsrail propagandasını nasıl bozdu?

Sinvar'ın Gazze'deki şiddetli çatışmaların ortasında verdiği mesaj çeşitli açılardan incelenebilir. Direniş liderlerine ve dünya kamuoyuna, Tel Aviv'in iddialarının aksine Hamas savaşçılarının İsrailli düşmana ağır darbeler indirdiği yönünde önemli bir mesajdır. Gazze'deki askeri kazanımları abartan İsrail iddialarının geçersizliğini vurgulamaktadır.

27 Aralık 2023 Çarşamba

İNTİZAR - İsrailli yetkililer Gazze'de birçok kazanım elde ettiklerini ve birçok Hamas savaşçısını öldürdüklerini iddia ederken; Filistinli direniş komutanlarının savaş alanındaki gelişmelerden farklı bir anlatımı var ve bu da Siyonistlerin iddialarının doğruluğunun sorgulanmasını gerektiriyor.

Bu bağlamda, bugünlerde İsrail rejiminin korkulu rüyası haline gelen Hamas'ın Gazze'deki lideri Yahya Sinvar, Pazartesi günü Hamas'ın siyasi bürosunun başkan ve üyelerine, İsrail işgaline karşı hareketin elde ettiği başarıları özetleyen ve dünyayı savaşın gerçekleri hakkında bilgilendiren uzun ve önemli bir mesaj gönderdi.

Sinvar mesajında Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'nın işgalci İsrail güçlerine karşı şiddetli ve eşi benzeri görülmemiş bir savaş ortaya koyduğu ve düşman ordusunun ağır zayiat verdiği ve maddi kayıplara uğradığını vurguladı.

Sinvar, "Düşmanla kara savaşı sırasında Kassam Tugayları en az 5.000 Siyonist asker ve subayı hedef almış, bunların üçte birini öldürmüş, üçte birini ağır yaralamış ve üçte birini de kalıcı olarak etkisiz hale getirmiştir. Ayrıca 750 düşman askeri aracı tamamen ya da kısmen imha edildi" dedi.

 
Sinvar, Kassam savaşçılarının "işgalci rejimin ordusunu ezdiğini" ve bu orduyu ezmek için yollarına devam edeceklerini ve işgalcilerin koşullarına asla teslim olmayacaklarını belirtti. Ayrıca Gazze'deki Filistin halkının direnişini de överek şunları söyledi: "Bu insanlar fedakarlık, kahramanlık, cesaret, mertlik ve dayanışmanın açık bir örneğidir ve milletimizin yaralarını hızla sarmak ve direnişlerini güçlendirmek direnişin siyasi liderliğinin görevidir."

Sinvar'ın Gazze'deki şiddetli çatışmaların ortasında verdiği mesaj çeşitli açılardan incelenebilir. Direniş liderlerine ve dünya kamuoyuna, Tel Aviv'in iddialarının aksine Hamas savaşçılarının İsrailli düşmana ağır darbeler indirdiği yönünde önemli bir mesajdır. Gazze'deki askeri kazanımları abartan İsrail iddialarının geçersizliğini vurgulamaktadır.

İsrail ordusu Gazze savaşının başından bu yana sadece 489 askerinin öldüğünü açıkladı, ancak Sinvar'ın düşman ölümlerine ilişkin verdiği rakamlar İsrail'in iddia ettiği kayıplardan çok daha yüksek.
 
Daha önce İsrail medyası 5,000'den fazla askerin işgal altındaki topraklardaki hastanelere nakledildiğini, 2,000'den fazlasının ağır sakatlıklar yaşadığını ve bazılarının ciddi şekilde yaralandığını söylemişti. İsrail rejiminin askeri mezarlıklarının müdürü bile daha önce her saat bir asker gömdüklerini açıklamıştı, bu da resmi rakamlarla ordunun rakamlarının uyuşmadığını gösteriyor. 
 
Bu da Sinvar'ın mesajının Binyamin Netanyahu'nun sertlik yanlısı hükümetini İsrail ve dünya kamuoyunda itibarsızlaştırdığı ve aynı zamanda Filistin direniş güçlerinin savunma kabiliyetlerini ortaya koyduğunu gösteriyor. İsrail'in kayıpları hakkında kesin bir bilgi olmadığı için Sinvar, Filistinli savaşçıların İsrail güçlerine karşı savaşta şu ana kadar ne kazandıklarını yayınladı. 
 
İsrail basınında yer alan haberlere göre, yaralı askerlerin bir kısmının durumu kritikti ve muhtemelen kısa süre içinde öldüler. Bu sayıdaki İsrailli ölümle birlikte Kassam güçleri Gazze'de yaklaşık 2,000 İsrail askerini öldürmüş oldu. 
 
İsrail propagandasının başarısızlığı 
 
Sinvar'ın İsrailli kayıpların sayısını açıklaması işgal liderleri ve özellikle de ordu kayıplar konusunda sıkı bir sansür rejimi uyguladığı için İsrail güçlerinin büyük kazanımlar elde ettiğini düşünerek kandırılan İsrail vatandaşları için çok acı vericidir. 
 
Sinvar'ın mesajı Filistinli grupların Tel Aviv tarafından önerilen geçici insani ateşkes şartlarını kabul etmeyeceğini gösteriyor olabilir. İsrailli kayıpların çokluğu, Kassam güçlerinin savaş alanında yüksek güce sahip olduğunu ve ağır silahlarla donatılmış İsrail ordusuna karşı herhangi bir zayıflık göstermediğini ve büyük ölçüde eşit olmayan savaşın üçüncü ayında İsraillilere ağır darbeler indirdiğini gösteriyor. 
 
Bir başka açıdan bu mesaj, İsrail medyasının Hamas'la mücadelede başarılıymış gibi yaptığı propagandanın sahteliğini gözler önüne sermekte ve Netanyahu hükümetinin son 80 günde mahkumların tamamının serbest bırakılmasını temin edememiş olmakla kalmayıp bazılarını hava saldırılarında öldürmesi nedeniyle İsrail vatandaşlarına savaşın gerçeklerini ifşa etmektedir. Savaş alanındaki gerçeklerin ifşa edilmesinin kabineyi, çöküşünü arzulayan halk ve muhalefet tarafından daha ağır baskılara maruz bırakması muhtemeldir. 
 
İsrail'in savaş alanındaki başarılarına ilişkin iddialarının yanlışlığına bir örnek de Golani elit tugayının Gazze'den skandal bir şekilde geri çekilmesi ve hiçbir kazanım elde edememesinin yanı sıra 80 savaşçısının öldürülmesi ve yaralanmasıdır. Ayrıca, askeri kayıpları azaltmak amacıyla ordudaki bazı paraşütçüler zorunlu izne çıkarıldı.
 
Hamas'ın zaferi ve İsrail'in yenilgisi mesajı sadece Sinvar tarafından yayınlanmıyor, daha ziyade Gazze'den geri dönen bazı İsrail güçleri, hükümetin ve ordunun tasarlanmış anlatısıyla tamamen çelişen savaşın gerçeklerini ortaya çıkardı. 
 
Al-Arabiya haber ağına göre, önde gelen bir İsrail askeri olan Avichay Lowee, ölenlerin sayısının çok daha fazla olduğunu ve onlarcasının sakat kaldığını, büyük bir kısmının ise kendi haline bırakıldığını itiraf etti. Kendisinin de korkudan geceleri altına kaçırdığını da sözlerine ekledi. Cepheden dönmesine rağmen Hamas'ın RPG ateşinin hala kulaklarında yankılandığını ve çürüyen cesetlerin pis kokusunua muhatap olduğunu söyledi. 
 
Gazze direnişinin komutanları, savaş devam ettiği sürece topraklarını ve davalarını savunacaklarını defalarca açıkladılar. Hamas'ın hiçbir koşulda ateşkesi kabul etmeye yanaşmaması, Filistinli grupların işgalcilere karşı üstünlük sağladığını ve müzakere masasında düşmanları için koşulları belirleyen taraf olduklarını gösteriyor. 
 
Tüm Filistinli tutukluların serbest bırakılması karşılığında İsrailli tutukluların serbest bırakılması ve savaşın tamamen durdurulması Hamas'ın ateşkes için öne sürdüğü koşullardır.
 
Öte yandan Sinvar'ın mesajı Gazze ve Batı Şeria halkını endişelenmesinin önünü de alıyor çünkü direniş güçleri onları ve topraklarını İsrail işgaline karşı savunacaktır. 
 
Suikast yerine sürgün 
 
Filistinli grupların İsrail ordusuna karşı direndiği bir ortamda Tel Aviv yönetiminin Gazze'deki Hamas liderleri için yeni hayalleri var. Times of Israel gazetesi Pazartesi günü, kaynaklara dayanarak, Tel Aviv'in Sinvar ve Kassam komutanı Muhammed Deif'e suikast düzenlememe ve İsrailli tutukluların serbest bırakılması karşılığında başka bir ülkeye gitmeleri için dokunulmazlık verme seçeneğini değerlendirdiğini iddia etti. 
 
İsminin gizli kalması koşuluyla konuşan İsrailli kaynaklara atıfta bulunan bu gazete, güvenlik ve siyasi komutanların konuyu değerlendirdiğini yazdı. Ancak şu ana kadar bu konuda somut bir teklif yapılmadı ve Tel Aviv, Hamas liderliğini ve Gazze üzerindeki kontrolünü yok etmek olan savaş gündemine odaklanmaya devam ediyor. 
 
İsrail medyası ve yetkilileri eski taktikleri kullanarak kamuoyunu aldatmaya ve Hamas liderlerinin zayıf bir konumda olduğunu ve savaştan kaçmak için bir yol aradığını ima etmeye çalışıyor. Ancak Hamas liderleri bu hileleri biliyor ve Sinvar'ın savaş alanlarının kalbinden verdiği mesaj Filistin direnişinin bu psikolojik savaşı nasıl bozacağını bildiğini gösteriyor. 
 
Haftalardır Hamas komutanlarına suikast düzenlemekle tehdit eden İsrail'in yeni planı, Sinvar'a suikast senaryosunun başarısız olduğunu gösteriyor zira İsrailliler Sinvar'ın saklandığı yer hakkında henüz bilgi edinemedi. 
 
İsrailliler sürgün senaryosuyla direniş liderleri ve Hamas'ın cesur savaşçıları arasında bir uçurum yaratabileceklerini ve direniş askerlerini komutanları hakkında karamsarlığa sürükleyebileceklerini düşünüyorlar, ancak bu ucuz bir yanılsamadır çünkü direniş liderleri hayatlarını kurtarmak için direniş gruplarından ayrılmak isteyen kişiler değildir. Geçtiğimiz iki ay içinde, davalarını savunmak ve Filistin topraklarını özgürleştirmek için şehit olmaktan ve hayatlarını feda etmekten korkmadıklarını kanıtladılar ve Filistin için dökülen her damla kanın İsrail'i çöküşe bir adım daha yaklaştıracağına inandıkları için her anı şehitliğe sayıyorlar. 
 
Birçok İsrailli bu gerçeğin farkında. Sinvar'ı hapishanede 180 saat sorgulayan eski Shin Bet yetkilisi Michael Koubi, Tel Aviv'in Sinvar'ın İsrail'i yok etme hedefine inandığını çok iyi bildiğini söylüyor. 
 
"O bile savaşacak. Yahya Sinvar'ın Gazze Şeridi'ni terk etmeyeceğinden eminim. Son kurşuna kadar kalacaktır" dedi. 
 
Bu, böyle bir karakterin İsrailliler tarafından aldatılmayacağı ve düşman ne kadar zayıf olursa işgalcilerle yüzleşmede o kadar kararlı olacağı anlamına geliyor. 
 
Aslında direniş komutanları, topraklarını kurtarmak için Filistinliler arasında fedakarlık ve mücadele ruhunu korumak için düşmanla savaşma durumundalar. Elbette şu anda Gazze ve Batı Şeria'daki herkes direniş seçeneğini benimsiyor ve silahlı mücadeleyi kurtuluşa giden tek yol olarak görüyor. Üst düzey İsrailli yetkililerin Hamas'ın yok edilemez olduğunu ve düşüncelerinin Filistinliler arasında yerleşik olduğunu kabul etmesi, hareketin kurtuluş mücadelesi yanlısı mantığından kaynaklanmaktadır ve bu nedenle düşmanın Filistinlilerin sarsılmaz kararlılığı karşısında boyun eğmekten başka çaresi yoktur.
 
Al Waght

 

Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar