db5612a9-c0eb-44fe-8361-4e505d866cff.png

Dolar BRICS para birimi karşısında ayakta kalabilecek mi?

ABD tarafından finanse edilen para gözlemcileri de dahil olmak üzere uluslararası finans kuruluşları, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in BRICS+'nın bu yıl yapılacak zirve toplantısında kendi para birimini tanıtabileceği yönündeki açıklamalarının ardından ABD doları için iç karartıcı bir gelecek öngörmeye başladı.

22 Haziran 2024 Cumartesi
İNTİZAR - ABD tarafından finanse edilen para gözlemcileri de dahil olmak üzere uluslararası finans kuruluşları, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in BRICS+'nın bu yıl yapılacak zirve toplantısında kendi para birimini tanıtabileceği yönündeki açıklamalarının ardından ABD doları için iç karartıcı bir gelecek öngörmeye başladı.
 
Uluslararası Para Fonu (IMF) ve JPMorgan gibi kuruluşlar, BRICS üyeleri de dahil olmak üzere çok sayıda ülkenin son jeopolitik gelişmeler karşısında rezervler ve uluslararası işlemler için dolara olan büyük bağımlılıklarını yeniden değerlendirdiklerini belirttiler. Bunun sonucunda yabancı sermaye gelişmekte olan ülkelere doğru kaymıştır.
 
ABD doları 12 Kasım Çarşamba günü Moskova Menkul Kıymetler Borsası'nın aniden tüm dolar ve avro ticaretini durdurmasıyla ciddi bir darbe aldı. Bu gelişme, ABD Hazine Bakanlığı'nın Rusya'nın askeri üretim için gerekli ürün ve hizmetlere erişimini kesmek amacıyla 300'den fazla kurum ve kişiye yasak getirerek Rusya'ya ek yaptırımlar uygulamasından saatler sonra gerçekleşti. Bu gelişme, ABD'nin Suudi Arabistan ile yaptığı petrodolar anlaşmasının sona ermesiyle aynı zamana denk geliyor.
 
Ayrıca Riyad'ın petrolü ABD doları üzerinden satma zorunluluğu da kalmadı çünkü Suudi Arabistan ile ABD arasındaki 50 yıllık petrodolar anlaşmasının süresi çoktan doldu ve iki ülke arasında yeni bir anlaşma imzalanmadı. Artık petrolü sadece ABD dolarıyla satmak yerine Çin RMB'si, Euro, Yen ve Yuan gibi çeşitli para birimleriyle de sunabilir. Bu durum zaten çökmekte olan ABD ekonomisine ciddi zarar verecektir.
 
Putin BRICS para birimi planını açıkladı
 
Putin, geçtiğimiz hafta 5-8 Haziran tarihleri arasında düzenlenen 27. yıllık St Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu'nda (SPIEF) 100'den fazla ülkeden oluşan etkileyici bir topluluğa hitap ederken BRICS'in "siyasi baskı, istismar ve dış yaptırımlardan etkilenmeyecek" bağımsız bir ödeme sistemi geliştirme sürecinde olduğunu doğruladı.
 
BRICS'in ortak bir ödeme sistemi geliştirme stratejisi ve Rusya da dahil olmak üzere üye ülkelerin böyle bir düzenlemeden elde edebilecekleri kazanımlar hakkında genel bir değerlendirme yapan Putin, bunun BRICS ithalat/ihracat ticareti için oyunun kurallarını değiştireceğini söyledi.
"Kuşkusuz Batılı ülkelerin kendileri, Batılı ödeme sistemlerine olan güvenilirliği ve güveni önemli ölçüde zayıflattı." Yabancı ortaklarımızla birlikte, BRICS hattı aracılığıyla dış ticaret ödemelerinde ulusal para birimlerinin kullanımını ve bu tür işlemlerin güvenliğini ve verimliliğini arttıracağız."
Putin, "ABD'nin yaptığı gibi başkalarına dayanıp, onları sömüremeyiz" diyor. "ABD'nin ticaret açığı yılda 1 trilyon dolar değerinde. Sanırım herkes ne demek istediğimi anlayacaktır. Bu modern anlamda yeni sömürgeciliktir. Doların tekel konumundan dolayı ABD yılda ürettiğinden 1 trilyon dolar daha fazla harcıyor. Böylece kaynakları diğer ulusların elinden alıyor" diyerek Uluslararası Ekonomik Forum'daki konuşmasına devam etti.
 
Suudi Arabistan, İran, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır'ın BRICS grubuna katılmasının önemini vurgulayan Putin, grubun şu anda dünya nüfusunun %46'sını oluşturduğuna ve küresel GSYH'nin %36'sına katkıda bulunduğuna işaret etti.
 
BRICS altın rezervleri
 
Altın ve petrol BRICS ortak ödeme sistemini destekliyor gibi görünüyor. BRICS'in yeni finansal stratejisi beklentisiyle, ittifak 2022'nin sonlarından bu yana milyarlarca dolar değerinde altın stokluyor.
 
İlginç bir şekilde, BRICS'in büyük ekonomileri son birkaç yıldır altın rezervlerini istikrarlı bir şekilde arttırıyor. 2024'ün ilk çeyreği itibariyle, BRICS'in kurucu ülkeleri ve beş yeni üyesinin toplam altın rezervleri, dünya genelinde merkez bankalarında tutulan toplam altının yaklaşık %17'sini oluşturuyor. Çin, Hindistan ve Rusya en yüksek merkez bankası altın varlıklarına sahip ülkeler arasında yer alıyor.
 
Rusya 2,332.74 metrik ton (MT) altın ile merkez bankaları arasında beşinci sırada yer alıyor. Çin toplam 2,262.39 ton ile altıncı sırada yer alırken Hindistan 822.58 ton ile dokuzuncu sırada yer almaktadır. Brezilya ve Güney Afrika, diğer merkez bankalarına kıyasla önemli ölçüde daha küçük altın varlıklarına sahiptir - sırasıyla 29,65 MT ve 125,44 MT. BRICS'in yeni üyeleri olan Mısır ve BAE, sırasıyla 126,46 MT ve 74,5 MT'lik etkileyici altın rezervlerine sahip olup güçlü mali pozisyonlarını göstermektedir. Suudi Arabistan toplam 323,07 MT ile önemli miktarda altın rezervine sahiptir. Diğer iki yeni üye Etiyopya ve İran'ın ise hiç altın rezervi bulunmuyor.
 
IMF alarm zillerini yükseltiyor
 
IMF, BRICS'in enerji sektörünün kontrolünü ele geçirmesi ve kendi para birimleriyle ticaret yapmaya başlaması halinde ABD dolarının düşüş yaşayabileceği uyarısında bulundu. BRICS'e yeni katılan ülkelerin birçoğu hidrokarbon üretimi ve ihracatına büyük ölçüde bağımlı. Uluslararası Para Fonu'na (IMF) göre Suudi Arabistan'ın ittifaka katılması küresel petrol piyasasının dinamiklerini önemli ölçüde değiştirebilir.
 
IMF'nin ilk Genel Müdür Yardımcısı Gita Gopinath, Stanford Ekonomi Politikaları Araştırma Enstitüsü'nün Uluslararası Para Sisteminin (IMS) Geleceği konulu etkinliğinde yaptığı konuşmada, Çin'in toplam döviz rezervlerinin %4,3'ünün altın içerdiğini ve bu oranın 2015'te %2'nin altında olduğunu belirtti. Aynı zamanda Çin'in döviz rezervleri, elinde bulundurduğu ABD Hazine ve Ajans tahvilleri nedeniyle orijinal değerinin %44'ünden yaklaşık %30'una düşmüştür. Bu da hem değerlemelerin hem de net alımların etkisini açıklamaktadır.
 
Gita, uluslar ve uluslararası para sistemi arasındaki güvenin korunması için mevcut yasal çerçevelerin takip edilmesinin önemini vurguladı. Bu, AB'nin ABD ile birlikte Rusya'nın dondurulmuş döviz varlıklarını yeniden yapılanma için kullanabileceği yönündeki spekülasyonlarla ilgiliydi.
 
"Birçok ülke, Rusya Merkez Bankası rezervleri gibi Rus kamu varlıklarının Ukrayna'yı desteklemek için kullanılabileceğine ilişkin mevcut tartışmaları yakından takip etmektedir. "Karar verme yetkisi uygun mahkemeler ve yargı mercilerindedir, ancak Uluslararası Para Fonu bu konudaki herhangi bir hareketin sağlam bir yasal dayanağı olduğundan ve küresel para sistemini bozmayacağından emin olmalıdır."
 
Çok uluslu ünlü bir finans şirketi olan JPMorgan Chase & Co. küresel ekonomi alanında önemli bir küresel dönüşüm yaşandığını ileri sürmektedir. BRICS'in giderek dolarsızlaşması göz önüne alındığında, dikkate alınması gereken potansiyel sonuçlar olabilir. JPMorgan, ABD dolarının küresel arenadaki hakimiyeti üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilecek yakın bir kriz öngörüsünde bulundu.
 
JPMorgan CEO'su Jamie Dimon sürekli olarak ABD ekonomisine ilişkin endişelerini dile getirdi. Şimdi de, ülkeye kalıcı zarar verme potansiyeline sahip önemli hükümet harcamalarına duyulan ihtiyacı bir kez daha vurguladı. Buna ek olarak, bu zararın sonuçlarının kaçınılmaz olabileceğine dikkat çekiyor. JPMorgan, ABD ekonomisi ve dolar için iç karartıcı bir görünüm paylaşıyor.
 
Çin, ABD Hazinesi'ne milyarlar akıttı
 
Çin, 2024 yılının ilk üç ayında 53,3 milyar dolar değerinde ABD Hazine ve ajans tahvili sattı. Çin'in çabaları, altın ve diğer emtia alımlarını hızla artırırken, ABD ile artan jeopolitik endişelerin ortasında varlıklarını çeşitlendirmeye yönelik daha büyük bir stratejinin parçası. Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından Çin'in karşılaştığı cezalara dikkat çeken bazı gözlemciler, Çin'in benzer riskleri azaltmak istediğini iddia ediyor.
 
Ekonomik analistler bu model için üç temel neden belirlediler. Bu analistler  Çin, ABD ve diğer G7 ülkelerinin rezervlerini kullanırken Rusya ve İran'a uyguladığı aynı kamulaştırma ve yaptırım tehditleriyle karşı karşıya kalmamak için ABD Hazine varlıklarına maruz kalmasını azalttığını ve yrıca, Çin'in hamlesi için bir başka itici güç olarak artan ABD bütçe dengesizliklerinin sonuçlarından bahsetti ve ABD dolarına geri dönmenin dolarsızlaştırma hamlesinde yeni bir dönüm noktasına dokunacağını da sözlerine ekledi. 
 
Kongre geçtiğimiz hafta ABD yönetimine "saldırgan devlet" olarak tanımladığı Rusya'nın ABD doları varlıklarına el koyma yetkisi veren yeni bir yasa tasarısını kabul etti. Temsilciler Meclisi üyeleri, Biden yönetimine Amerikan bankaları tarafından tutulan 6 milyar dolarlık Rus varlığına el koyma ve fonları yeniden inşa için Ukrayna'ya gönderme yetkisi veren bir dış yardım paketini onayladı. REPO Yasası olarak bilinen bu önlemin yanı sıra Kongre Ukrayna, İsrail ve Tayvan için on milyarlarca dolarlık yardımı da onayladı. Rusya'nın ABD ve Avrupa'daki banka hesapları yaklaşık 300 milyar dolar değerinde. İtalya'daki toplantılarında G-7'nin de benzer bir hamle açıklaması bekleniyor.
 
Schiff Sovereign'de yayınlanan bir analiz, bunun ahlaki açıdan iyi bir kavram gibi görünmesine rağmen, pratikte yabancı yatırımı uzaklaştıracağını ortaya koydu. Çin, Suudi Arabistan ya da başka bir ülke ABD devlet tahvillerini hemen alabilecekken neden satın alsın ki? Tüm bunlar ABD dolarının birincil rezerv para birimi olmadığı bir dünya yaratıyor. Bu değişim şimdiden kendini göstermeye başladı ve on yılın sonunda tamamen gerçekleşmiş olabilir.
 
F.M. Shakil

 

Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar