hezbollah-lebanon.jpg

ABD'nin arabuluculuğu: İsrail için silahlar, Lübnan için tehditler

Hizbullah liderliğindeki direniş savaş istemiyor ama savaştan da korkmuyor, direnişe savaş dayatılırsa, bu İsrail hükumetinin en büyük ve en kötü ve sonuncu aptallığı olacaktır.

23 Haziran 2024 Pazar
İNTİZAR - ABD başkanlık elçisi Amos Hochstein'ın bu hafta Kudüs ve Beyrut'u işgal etmek üzere gönderilmesi, Lübnan cephesinde genişletilmiş bir savaş olasılığının arttığı ve patlamaya yaklaştığı anlamına geliyor.
 
İsrail ordusunda görev yapmış olan bu elçi, İsrailli yurttaşları için silah, mühimmat ve yüksek teknoloji ürünü silahlardan oluşan hediyeler getiriyor.
 
Lübnanlılara ise, Hizbullah'ın Gazze Şeridi'ndeki kararlı direnişi desteklemek üzere cesurca ve ustalıkla yürüttüğü ve son haftalarda şiddetini arttıran yıpratma savaşını durdurmak ya da dondurmak için bir 'girişim' ile birlikte üstü kapalı tehditler getiriyor.
 
ABD, Arap arabulucuları kullanarak Gazze direnişini, gelecekte olası bir ateşkese dair sahte vaatler karşılığında İsrailli esirleri serbest bırakacak geçici bir ateşkesi kabul etmeleri için kandırmayı başaramadı. Gazze'ye yönelik saldırı sona ermeden, savaşın kuzey cephesine yayılması ABD'yi telaşlandırıyor çünkü bunun sadece İsrail için değil, kendisi, Ortadoğu'daki nüfuzu ve bölgedeki askeri üslerinin güvenliği ve bekası için de çok maliyetli olacağını biliyor.
 
Ukrayna savaşına ek olarak Gazze savaşının yanı sıra Güney Lübnan'da ikinci bir savaş ABD için her düzeyde yıkıcı olacaktır. Hochstein, Siyonist arkadaşı Antony Blinken'in El Aksa baskınından bu yana Orta Doğu'ya yaptığı sekiz gezide başaramadığını başarma umuduyla çok geç olmadan gerilimi yatıştırmak üzere gönderildi.
 
Son birkaç gün içinde 400 kadar Hizbullah füzesi ve insansız hava aracı Celile'nin derinliklerindeki Safad ve Taberiye'ye ulaştı, kuzeydeki yerleşimlerin çoğunu bombaladı ve Ramon hava üssündeki hava savunma sistemlerini devre dışı bıraktı. Daha önce de Lübnan üzerinde uçan sofistike bir İsrail insansız hava aracını düşürmüş ve çok önemli dev bir gözetleme balonunu imha etmişlerdi. Art arda gelen bu darbeler, İsrail'in övündüğü 'caydırıcılık gücünün' sadece aşınmakla kalmadığını, tamamen dağılmanın eşiğinde olduğunu gösteriyor.
 
Bu makaleyi yazarken Lübnan Cumhurbaşkanı Emile Lahoud'dan, Müslüman dostları ve hayranlarına düzenli olarak yaptığı gibi, mübarek Kurban Bayramımı kutlamak için bir telefon aldım. Kendisine mevcut gergin durumun nasıl gelişmesini beklediğini sorduğumda, Hochstein'ın yaklaşan ziyaretine atıfta bulunarak cevap verdi: "Haziran 2006 savaşında başaramadıklarını aldatma ve yalan vaatlerle başarmak istiyorlar, yapmak istedikleri gerilimi düşürmek, savaştan kaçınmak ve durumun kontrolden çıkmasını önlemek bahanesiyle direnişi sınırdan Litani nehrinin kuzeyine çekmek."
 
Amaçlarının İsrail'i kurtarmak ve yerleşimcilerin Celile'den ve başka yerlerden kaçışını durdurmak olduğunu da sözlerine ekledi:
"Ama başarısız olacaklar. İyi tanıdığım Seyid Hasan Nasrallah'ın liderliğindeki direniş onların planlarının çok iyi farkında. Tek bir milimetre bile geri çekilmeyecek ve Gazze Şeridi'ndeki halkımızla dayanışma ve destek içinde savaşmaya devam edecektir. Bugünkü direniş 2006'dakinden onlarca kat daha güçlüdür. Herkesi bu planın geçmeyeceği ve zaferin yaklaştığı konusunda temin ederim."
Lübnan'da ya da başka bir yerde savaş istemiyorum ama direnişe savaş dayatılırsa, bu İsrail hükümetinin en büyük ve en kötü ve sonuncu aptallığı olacaktır.
 
Lübnan'da Hizbullah önderliğindeki direniş, (İsrailli generallerin tahminine göre) 200.000 kişilik cephaneliğindeki hassas füzelerden tek bir tanesini bile ateşlemeden, yerleşim yerlerini bombalayarak, askeri karakolları yok ederek ve on binlerce yerleşimciyi göndererek İsrail düşmanının kanını çoktan akıttı.
 
Ayrıca Lübnan cephesinde yaşanacak büyük bir çatışma, İran ve Suriye de dahil olmak üzere Direniş Ekseni'ndeki tüm devletleri ve paramiliter grupları devreye sokacaktır. Tıpkı Gazze'deki Filistin direnişinin yalnız bırakılmadığı gibi Lübnan direnişi de yalnız bırakılmayacaktır.
 
Suriye, Irak, Cezayir, Yemen ve belki de İran, Pakistan ve Afganistan'dan on binlerce savaşçı Hizbullah ve müttefiklerinin yanında savaşmak üzere Güney Lübnan'a akın edecektir.
 
Hochstein bir keresinde Lübnanlıları, içinde bulundukları ekonomik krizi hafifletmek için denizden petrol ve doğalgaz çıkarmalarına izin verileceğine dair sahte vaat ve garantilerle kandırmıştı. Şimdi de farklı bir üslup kullanarak, bu kez tehditler ve ABD uçak gemileri eşliğinde bir başka aldatmacayı gerçekleştirmeye çalışıyor. Başarısız olacak ve eli boş dönecek.
 
Lübnan direnişi savaş istemiyor ama savaştan da korkmuyor.
 
Abdulbari Atvan

 

Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar