İNTİZAR - Erbain zeyareti, özellikle ilk kez gelenler için son derece eşsiz bir deneyimdir. İmam Hüseyin'in (a.s) kutsal türbesine ulaşmak için kavurucu güneşin altında onlarca kilometre yürümek, farklı geçmişlerden ve milletlerden insanlarla aynı mekânı paylaşmak ve yiyecek ve barınak için yabancıların nezaketine güvenmek, günlük hayattan çok uzak deneyimlerdir.
Ancak bu yıl hac yolculuğuna yeni bir unsur daha eklendi. Milyonlarca katılımcı daha büyük bir İsrail karşıtı kampanyanın parçası olma hissini yaşıyor; bu kolektif duygu Erbain tarihinde görülmemiş bir şey olmasa da 2024'te şimdiye kadarki en cesur duygu haline geldi.
Erbain'in ardındaki mantığı ve amaçlanan temsili incelediğimizde, İsrail karşıtı özünün neden son derece anlamlı olduğu ortaya çıkıyor. Erbain, adalet, haysiyet ve özgürlük için savaşırken ölen İmam Hüseyin'in (a.s) şehadetini takip eden 40 günü anmaktadır. Muhammed'in (s.a.a.) torunu ve İmam Ali'nin (a.s.) oğlu olarak Kerbela'da Yezid'in ordusuna karşı durmuş ve “onurlu bir ölümün aşağılanmış bir hayattan daha iyi olduğuna” inanmıştır. İmam Hüseyin (a.s.) ve ashabı Kerbela'da adalet, doğruluk ve hakikat arayışı için hayatlarını feda ettiler.
Müslümanlar her yıl İmam Hüseyin'in (a.s.) mesajına sahip çıkmak ve hatırlamak için Erbain'e katılırlar. Günümüzün Yezid'i olarak gördükleri İsrail ile aralarına mesafe koyarken, İmam Hüseyin'in MS 680'deki mücadelesini anımsatan bir şekilde adalet için çabalayan Filistinlilerle de dayanışma göstermeleri olması gerekendir.
“İmam Hüseyin'in (a.s.) bugün [Gazze'de] masum insanların hayatını kaybettiğini görseydi ne hissedeceğini bir düşünün. Siyonist rejime olan düşmanlığını açıkça ifade etmez miydi? İmam Hüseyin'in (a.s.) takipçileri olarak biz de aynısını yapmalıyız,” dedi İran İslami Kalkınma Örgütü Başkanı Hüccetü'l İslam Muhammed Kumi. “Sesimizi yeterince yükseltip yükseltmediğimizi kendimize sormalıyız. İster bu yıl Erbain yürüyüşüne katılarak Kerbela'yı ziyaret ediyor olalım, ister İmam Hüseyin'in (a.s.) şehadetinin yasını uzaktan tutuyor olalım, İsrail'e karşı açıkça itiraz sesimizi yükseltmeyi unutmamalıyız,” diyen din adamı, üçüncü Şii İmam'ın kutsal türbesinin yanında olmak için bu yıl milyonlarca kişinin Irak'a gittiği Müslümanlara hitaben bir video mesajı yayınladı.
İsrail'in kuşatma altındaki Gazze Şeridi'ne karşı 7 Ekim'de başlayan savaşı, birçok kişinin Kerbela savaşı sırasında yaşananlar kadar korkunç ve trajik bulduğu dehşetler yarattı. Rejimin Gazze'ye yönelik halı bombardımanının doğrudan bir sonucu olarak 40.000'den fazla insan hayatını kaybetti ve yaklaşık 180.000 sivilin daha aynı akıbete uğraması bekleniyor. İsrailliler tarafından Gazze'ye uygulanan tam abluka nedeniyle insanlar susuzluklarını gidermek veya açlıklarını yatıştırmak için mücadele ederken, yerleşim bölgesi hastalıklar tarafından yutuluyor. Böyle bir durumda, Erbain yürüyüşüne katılanlar, İsrail'le doğrudan karşı karşıya gelemeseler de, Filistin bayrakları sallayarak, pankartlar taşıyarak veya ağıtlar okuyarak rejimin Filistinlilere karşı eylemleri hakkında farkındalık yaratmaya katkıda bulunabileceklerini umuyorlar.
“Kerbela bugün yaşanmış olsaydı, Kufe ve Medine'deki Müslümanların 13 asır önce olduğu gibi İmam Hüseyin'i yalnız bırakmayacaklarını düşünürdüm,” diyen Pakistanlı genç bir hacı, Kerbela yakınlarında İran medyasına verdiği demeçte, valizini ölen annesinin yanında Filistinli bir çocuğun resmiyle süsledi. “Ama şimdi olanlara bakın,” diye devam etti, sesi duygu yüklüydü.
“İmam Hüseyin ve arkadaşlarının başına gelenler Filistinlilerin de başına geliyor ve Müslümanların çoğunluğu sessiz. Müslüman dünyasının yüzde 10'undan azını oluşturan İran, Lübnan, Irak ve Yemen dışında kalanlar Filistinlilerin katledilmesini izliyor. Bir Kerbela'ya daha kendi gözlerimle şahit olacağımı hiç düşünmemiştim.”
Suheyla Zarfam