İNTİZAR - Hizbullah'ın İsrail'in Glilot askeri istihbarat tesisi “Aman” ile havadan izleme ve hava savunması için kullanılan Ein Shemer bölgesini başarıyla hedef alan son roket ve insansız hava aracı misillemesinin ardından, Batı Asya'nın Direniş Ekseni'nin diğer üyeleri şimdi bir sonraki adımlarına ilişkin bir dizi stratejik seçenekle karşı karşıya.
İran, diplomatları ve üst düzey yetkilileri aracılığıyla sürekli olarak bir misilleme yanıtının kaçınılmaz olduğunu ileri sürmektedir. Tahran'dan gelen mesaj açık: bir tepki yaklaşıyor ve bu sadece bir zaman meselesi.
Bu arada Yemen de İsrail'in ana limanı Hudeyde'ye düzenlediği büyük saldırıya nasıl karşılık vereceğini düşünüyor. Yemenli sivillere ve altyapıya zarar vermeyi amaçlayan orantısız bir güç kullanımı olarak görülen bu saldırı, Sana'nın işgal devletine karşı kararlılığını daha da arttırdı.
Tırmanış hızlanıyor
Direniş Ekseni'nden beklenen bu tepkiler, askeri caydırıcılık ve mevcut stratejik dengelerin ötesinde çeşitli faktörlerden etkilenmektedir. Stratejilerinin merkezinde Gazze'de devam etmekte olan savaşı durdurma hedefi yer almaktadır ki bu, neredeyse bir yıl önce El Aksa Tufanı Operasyonu'nun başlatılmasından bu yana tüm Eksen devlet ve devlet dışı aktörlerinin öncelik verdiği bir hedeftir.
Batı Asya'daki bölge çapındaki savaş - ve çatışmaya taraf olan her bir ülkenin olası tepkileri - en iyi şekilde, daha fazla askeri angajmana hazır olma durumunu ve kapasitesini gösteren kavramsal bir araç olan “tırmanma merdiveni*” aracılığıyla anlaşılabilir.
İsrail: Merdivenin tepesine yakın
İşgal devleti şu anda tırmanma merdiveninin tepesine yakın bir konumda bulunuyor. Bu yüksek konum, bir dizi saldırı ve savunma mühimmatı, tanklar, kara birlikleri ve füze sistemleri de dahil olmak üzere askeri varlıkların yaklaşık 11 aydır kapsamlı kullanımını yansıtmaktadır.
Nükleer stokları haricinde, İsrail neredeyse tüm cephaneliğini birden fazla alanda kullandı ve bu da yüksek düzeyde askeri taahhüt ve operasyonel yoğunluğa işaret ediyor. Bu da İsrail'e, tam ölçekli işgaller ya da stratejik silahların konuşlandırılması gibi daha sert önlemlere başvurmadan gerilimi tırmandırmak için çok az alan bırakıyor.
İsrail'in önemli askeri kabiliyetlerine rağmen dış desteğe olan bağımlılığı, İran'ın Nisan ayında Gerçek Vaat Operasyonu sırasında gerçekleştirdiği sınırlı misilleme saldırıları sırasında açıkça görüldü. İsrail, İran'ın mermilerini durdurmak için Batılı bir koalisyonu çağırmak ve müttefik Arap devletlerinin hava sahasını kullanmak zorunda kaldı.
Bu bağımlılık, işgal ordusunun özerkliği ve operasyonları bağımsız olarak sürdürme kabiliyeti konusunda soru işaretleri yaratıyor. Bu operasyonların hem İsrail hem de müttefikleri için milyarlarca dolara ulaştığı bildirilen ekonomik maliyeti de uzun süreli angajmanların kaynak sıkıntısını göstermektedir.
İran: İlk basamaklarda dikkatli adımlar
İran'ın tırmanma merdiveninde çok daha alt basamaklarda yer alması, Tahran'ın İsrail ile doğrudan askeri angajmana girme konusundaki ölçülü ve hesaplı yaklaşımını yansıtmaktadır. İslam Cumhuriyeti bugüne kadar Emad ve Rezvan balistik füzeleri gibi nispeten basit füze sistemlerini kullandığı sınırlı bir çatışmaya girdi.
Gelişmiş füze savunma sistemlerini delmek üzere tasarlanmış Kheibar-Shekan füzeleri gibi daha gelişmiş silahları konuşlandırma kapasitesine sahiptir.
İsrail'in Şam'daki konsolosluğunu bombalamasına bir yanıt olan Gerçek Vaat Operasyonu ardından İran, İsrail'in füze savunmasındaki açıklarını açığa çıkarırken gerilimi tırmandırma kabiliyetini de gösterdi. Operasyon, uzun süredir devam eden stratejik bir bariyeri yıkarak kendi topraklarından doğrudan saldırıları da içeriyordu. Bu hamle İsrail'in büyük ölçüde füze önleme kabiliyetine ve stratejik caydırıcılığa dayanan askeri doktrinine meydan okudu.
İran'ın stratejisi, eski modellerin yanı sıra Dezful, Hac Kasım, Khorramshahr ve Fattah 1 ve 2 hipersonik füzeleri gibi daha yeni, daha manevra kabiliyetli füzeleri de içeren geniş füze cephaneliğinden yararlanmayı içeriyor.
Bu gelişmiş füzeler İsrail'in Arrow/Hetz ve David's Sling (Davud'un Sapanı) gibi önleme sistemleri için önemli bir zorluk teşkil etmektedir ve bu sistemler bu füzeleri etkili bir şekilde engellemekte zorlanabilir. Tahran'ın merdivendeki temkinli konumu, stratejik esnekliğini korumasına, gerekirse güçlü bir şekilde karşılık vermesine ve tam ölçekli bir savaştan kaçınmasına olanak tanıyor.
İran'ın modern ve sofistike cephaneliğinden hiçbiri kullanılmadı, kullanılan insansız hava aracı ve füzelerin sayısı sadece yüzlerle ifade edildi ve İran doğrudan bir çatışmada herhangi bir askeri personel görevlendirmedi. Dolayısıyla İran'ın gerilimi tırmandırma potansiyeli hala çok yüksek.
Hizbullah: Stratejik rezervlerle orta düzey angajman
Lübnan Hizbullah'ı tırmanış merdiveninin ortalarında bir yerde duruyor. Lübnan direnişi 8 Ekim'den bu yana 2,000'den fazla askeri operasyon düzenleyerek İsrail'in askeri mevzilerini ve varlıklarını stratejik derinliklerine kadar hedef aldı. Aktif angajmanına rağmen Hizbullah kaynaklarını tüketmekten, daha sofistike füze cephaneliğini kullanmaktan ya da topyekûn bir savaşa girmekten özenle kaçındı.
Yeraltındaki füze tesisi İmad-4 gibi yeteneklerine dair ipuçları veren Hizbullah, 2006 savaşından bu yana geliştirdiği en gelişmiş ya da gizli yeteneklerini henüz kullanmadı ve bu da önemli stratejik rezervlere sahip olduğunu gösteriyor.
Ayrıca, İsrail ordusunun Gazze Şeridi ve Batı Şeria'daki kara kuvvetlerinin aksine, Hizbullah kuvvetleri düşmanla doğrudan çatışmaya girmemiştir. Örgütün elit birlikleri hariç 100,000'den fazla olduğu bildirilen ve İsrail'e karşı herhangi bir doğrudan savaşa katılma sözü veren yüz binlerce bölgesel savaşçıyı çağırma kabiliyetine sahip olan bu birlikler, düşman kuvvetlerinin aksine ne tükenmiş ne de bitkin durumdadır.
Hizbullah'ın orta yol pozisyonu, cephaneliğini ve savaş güçlerini tüketmeden ya da topyekûn savaş riskine girmeden İsrail üzerindeki baskıyı sürdüren ve müttefiklerini destekleyen dengeli bir yaklaşımdır.
Yemen: Orta seviyede stratejik duruş
Yemen de Hizbullah gibi tırmanma merdiveninin ortasında yer alıyor. Ensarullah'a bağlı ordunun müdahalesi, geçen ay Tel Aviv'e yönelik eşi benzeri görülmemiş insansız hava aracı saldırısı ve Eilat limanına yönelik benzer saldırılar haricinde, doğrudan çatışmalardan ziyade karasuları içinde ve çevresinde stratejik manevralar ve destek operasyonlarından ibaret oldu.
Yemen, İran'ın Kheibar-Shekan, Emad ve Qiam füzelerinden türetilen Quds seyir füzeleri ve balistik füzeler de dahil olmak üzere çeşitli füze türlerini kullanmaktadır. Bu varlıklar, Suudi ve BAE liderliğindeki koalisyonun ablukasının getirdiği teknolojik ve askeri kısıtlamalara rağmen Yemen'in bölge genelinde güç projeksiyonu yapmasını sağlıyor.
Sana'nın stratejik duruşu, ucuz mühimmatları hızlı bir şekilde üretme ve devam eden üretim kabiliyetlerini sürdürme kabiliyeti ile geliştirildi ve önemli bir tırmanma olmadan operasyonları sürdürmesine izin verdi. Yemen Silahlı Kuvvetleri, İsrail'in gerilimi tırmandırmaya karar vermesi halinde Lübnan'a destek vermeye de hazır.
Daha da önemlisi, Yemen'in ideolojik bağlılığı ve aşiretlere dayalı sosyal yapısı, siyasi otoriteye, Eksen'deki diğer aktörleri kısıtlayabilecek ekonomik kaygılar veya uluslararası tepki korkusu olmadan hedef seçme ve yanıt verme konusunda daha fazla özgürlük sağlıyor.
Bu esneklik, Yemen'in gerektiğinde, muhtemelen İran'ın eylemleriyle koordineli olarak düşman savunmasını alt etmeyi amaçlayan karmaşık operasyonlar başlatma potansiyelinin de gösterdiği gibi, daha agresif bir tutum izlemesine olanak tanır.
Tek yol aşağı
İsrail, İran, Hizbullah ve Yemen'in tırmanma merdivenindeki mevcut konumları stratejik hesaplarını ve potansiyel eylemlerini yansıtmaktadır. İsrail'in yüksek konumu, ciddi sonuçlar doğurmadan daha fazla tırmanma için sınırlı bir kapasiteye işaret ederken, İran'ın düşük konumu, gelecekteki çatışmalar için seçeneklerini açık tutan bir kısıtlama stratejisine işaret ediyor.
Her ikisi de orta seviyede yer alan Hizbullah ve Yemen, kaynaklarını tüketmeden veya çatışmayı kontrol edilemez bir seviyeye tırmandırmadan katılımlarını sürdürmek için hesaplı bir yaklaşım sergilemektedir.
Tekrarlanan ihlallerin ardından Iraklı direniş gruplarının ve hatta Suriye ordusunun gerilimi tırmandırma ihtimali, İsrail'in mücadele etmesi gereken bir başka risk katmanı oluşturuyor.
İşgal devletinin net bir oyun sonu olmadan ve kendi sınırlarını anlamadan gerilimi tırmandırmaya devam etmesi, ABD'nin müdahale konusunda giderek artan isteksizliği ile birleştiğinde, nihayetinde stratejik bir aşırılığa ve tam bir bölgesel savaşta düpedüz yenilgiye yol açabilir.
--------------------------------------------------------------------------------------
*Uluslararası ilişkilerdeki kriz durumlarını her biri kendi içinde ayrı aşamalara sahip 7 kategoride açıklayan metodolojik bir yöntem bütünüdür. Merdivenin altında anlaşmazlık-soğuk savaş durumu, sonunda ise olay sonrası durumlar vardır. Krizlerin, nükleer savaş da dahil merdivendeki durumlar dahilinde tırmanacağı öngörülmüştür.