2024-12-21_13-44-59_053355.jpg

Suriye: Eski rejim geri mi dönüyor?

Irak ve Afganistan'da olduğu gibi, yıkılan önceki yönetime sadık olanlar iktidarı yeniden ele geçirmek için savaşan isyancılara dönüşebilir.

24 Aralık 2024 Salı
İNTİZAR - Ateş olmayan yerden duman çıkmaz diye popüler bir söz vardır. Suriye ordusunun Dördüncü Tugay Komutanı Mahir Esad ile Esad rejiminin 'kara kutusu' olarak nitelendirilen eski istihbarat ve ulusal güvenlik şefi General Ali Memlük'ün Irak'ın kuzeydoğusunda yaptıkları toplantılarla ilgili olarak uydu televizyonlarında ve sosyal medyada yer alan haberlere bu açıdan bakılabilir. İkilinin İran Devrim Muhafızları ve Lübnan Hizbullahı'ndan subaylarla İran sınırı yakınlarındaki Cebel Kandil'de bir araya gelerek Şam'daki yeni rejime karşı koyma planları hazırladıkları söyleniyor.
 
Bu haberin doğruluğu ya da yanlışlığı konumuz değil. Irak İçişleri Bakanlığı bir açıklama yaparak Esad ya da Memlük'ün Irak topraklarında bulunmadığını yalanladı. Ancak kuzeyin pek çok bölgesinin merkezi hükümetin kontrolü altında olmadığı düşünüldüğünde, bu ülkeye hiç girmedikleri anlamına gelmiyor. Mesele şu ki, bu tür hareketler devrik Suriye rejiminin yenilgiyi kabul etmediğini ve intikam almak ve iktidarı yeniden ele geçirmek için savaş alanında bir geri dönüş planladığını gösteriyor.
 
Irak'ın İran ve Suriye arasındaki kara köprüsü konumu ve Direniş Ekseni'nin önemli bir bileşeni olan Devrim Muhafızları destekli Haşdi Şabi güçlerinin varlığı göz önüne alındığında, Irak'ın bu tür bir girişim için tek olmasa da ana fırlatma rampası olacağı açıktır. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ı, Şam'ın Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) eline geçmesi ve Beşar Esad'ın Moskova'ya kaçmasının hemen ardından Bağdat'a habersiz bir ziyaret gerçekleştirmeye iten de buydu. Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ile görüşen Blinken, kendisinden ve hükümetinden Haşdi Şabi'yi tamamen silahsızlandırmasını ve Suriye'deki gelişmelerden uzak durmasını talep etti, aksi takdirde buna uymamanın sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaklarını söyledi.
 
Beşar Esad'ın Şam'dan Moskova'ya uçmasını meşrulaştıran (on saatten kısa bir süre sonra ortadan kaybolan) açıklamasını sosyal medyada yayınladığında, Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak imzalaması ve iktidarı bıraktığını duyurmaması dikkat çekiciydi. Bu da önümüzdeki günlerde ya da aylarda Suriye'deki mevcut değişimin reddedilmesi ve buna direnmek ve tersine çevirmek için harekete geçilmesi ihtimalinin göz ardı edilemeyeceği anlamına geliyor.
 
Eğer bu gerçekleşirse -eski rejim saflarını yeniden toplayıp yeni inşa edilen askeri oluşumlarla gerilla savaşı yürütürse- bu Şam'daki ABD, Türkiye ve İsrail destekli yeni rejimle bir rol değişimi anlamına gelecektir. Bu rejimi istikrarsızlaştırmaya yönelik eylemler, Golan Tepeleri tampon bölgesini ve Suriye'nin güneyindeki ek toprakları işgal etmesine ve Suriye'nin askeri altyapısını ve cephaneliklerini yok etmesine karşılık olarak İsrail'e karşı ulusal direniş olarak meşrulaştırılan yeni bir cephenin açılmasıyla birleştirilebilir.
 
Suriye bir silah cangılı olmaya devam ediyor ve ordu ya da güvenlik güçlerinden çok iyi eğitimli, askeri becerilere sahip ve ideolojik, mezhepsel ya da başka nedenlerle yeni rejimle bir arada yaşayamayan çok sayıda eski rejim destekçisi var. Yorgun Suriye ordusunun aniden çökmesinin ve Şam ile diğer büyük şehirlerin direniş olmaksızın kolayca ele geçirilmesinin bu kesim üzerindeki şok etkisi şimdiden dağılmaya başladı.
 
Irak'ın, ABD liderliğindeki 32 ülke tarafından işgal edilip 160.000 Amerikan askerinin topraklarında konuşlandırılmasının ardından yenilgiyi kabul etmediğini hatırlamakta fayda var. Direniş iki aydan kısa bir süre içinde başlamış ve 2001 yılında ABD'nin mağlup güçlerinin ülkeyi terk etmesiyle sonuçlanmıştır.
 
Afganistan'da, Ekim 2001'deki ABD işgalinin ardından Taliban hareketinin hükümeti devirmesi teslim olmasına yol açmadı. Hemen direnişe geçti ve 20 yıl sonra Kabil Havaalanı'ndan büyük kaçışın da gösterdiği gibi ABD güçlerini utanç verici bir şekilde kaçırdıktan sonra iktidarı yeniden ele geçirmeyi başardı.
 
Peki, Suriye'de tarih tekerrür edecek mi? Bunu tahmin etmek mümkün değil. Ancak Suriye'yi ve bölgeyi tanıyan bizler hiçbir şeyin göz ardı edilemeyeceğini de biliyoruz.
 
Abdulbari Atvan
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar