53313-cats.jpg

İsrail’in Direnişten korkusunun kanıtı... Arjantin örneği!

Raporlardan sızanlar, Siyonistlerin Direniş Ekseni'nden korktuğu ve birinci öncelik olarak Kudüs meselesine yöneldiği konusunda doğru bir şekilde çıkarım yapabilmek için kanıt teşkil ediyor. Bu sızıntılara göre, Siyonistlerin en büyük korkusu Seyyid Hasan Nasrallah'ın başlattığı girişimler ve Kudüs'ü kurtarmak için bir strateji ve plan geliştirmek üzere tüm cephelerdeki Direnişin harekete geçmesi.

25 Aralık 2017 Pazartesi

İNTİZAR - Direniş Ekseni, İsrail'in yok olmaya doğru ilerlediğini açıkladığı zaman, işler belki de sadece Siyonist düşmanın boyutunu bildiği kadar ciddiye bindi. Direniş Ekseni'nin dürüstlüğüne inanmış ve düsturlarına hakim olan Direniş halkı, onun söylediğini yapacağını biliyor.

Siyonistlerin düştüğü umutsuzluğun işaretleri, özellikle de korku ve zorlama denklemi ile terör örgütlerine destek vererek yıldırma projelerinin ve normalleştirme konusunda teşvik etme projelerinin başarısızlığa uğramasının ardından kendi güçlerini aşan bir sıfır savaşına kalkışmalarından okunabilir.

Siyonistler bu son savaşlarına tecrit edilmiş bir şekilde ve alışılmış siyasi çevreler olmadan girecek gibi görünüyor. Bu pervasız Siyonist girişimi ile birlikte ortaya çıkan Siyonistlerin korkusunun kanıtları, yenilgi olasılığının kuvvetli bir şekilde var olduğu doğrultusunda diğer kanıtları da bizlere fısıldıyor. Uzak dünyadaki şüphe uyandıran hareketleri de bu kanıtları güçlendiriyor. Ne var ki, bunun kökleri İngilizler tarafından şiddetle savunulan eski bir alternatif oluşturan Siyonist projeye dayanıyor. Yani, Arjantin'de “Siyonist devlet” kurulması projesi!

 

Arjantin'de neler oluyor?

Geçtiğimiz günlerde geniş bir iletişim ağının sahibi olan Fransız yazar Thierry Meyssan tarafından yayınlanan bir makalede, Arjantin'de yaşanan şüpheli bir olaya dikkat çekildi. Yazar makalesinde şu sözleri kullanıyor: “Arjantinli yetkililer, İngiliz bir milyarderin Patagonya'da (Şili ve Arjantin'in güneyindeki bölge) geniş bir araziyi satın almasının arkasındaki nedenleri ve bunun yanı sıra, on binlerce İsrail askerinin burada “tatil kampları” düzenlenmesini araştırıyor.”

Yazı şöyle devam ediyor, “İsrail Ordusu Falkland Savaşından beri Patagonya'da askerleri için « tatil kampları » düzenlemektedir. Her yıl, sayıları 8 ila 10 000 arasında olduğu tahmin edilen asker, Joe Lewis'in topraklarında iki hafta kalmaya gelmektedir. Ve bu topraklarda İsrailli tatilci askerler için on binlerce konutu inşa edilmiş durumda. Bu arada komşu Şili de, bir denizaltı üssünü İsrail'e devretti. Bu arada Arjantin ve Şili'nin Patagonya bölgesinde yaşayan Mapuçe yerlileri, Mapuçe Ata toprakları Direnişinin (RAM) Londra'da yeniden faaliyete geçirildiğini haberini şaşkınlıkla karşıladılar. Bağımsızlık isteyen bu gizemli örgüt, Arjantin solu tarafından meşru bir ayrılıkçı örgüt olarak kabul edilirken, Mapuçe liderleri tarafından ise milyarder George Soros tarafından finanse edilen bir girişim olarak görülüyor.”

Yazar makalenin sonunda şu cümlelere dikkat çekiyor: “Bugün itibariyle İsrail'in Antarktika'ya yönelik bir işletme programına mı giriştiği yoksa Filistin'de yaşayacağı bir bozgun sonrasında sığınacağı bir geri üs mü inşa ettiğini belirlemek imkânsızdır.”

 

Arjantin'de tüm olan bu mu?

Aslına bakarsanız Fransız yazar Meyssan, makalesinde Arjantin'de tüm olanlara dikkat çekmemiş. 2017 yılı Ağustos ayında “alquds al-arabi” haber sitesinde yayınlanan bir raporda, Arjantin'deki İsrail büyükelçisinin sosyal paylaşım sitesindeki kişisel hesabından, iki ülke arasındaki sevgiyi vurgulamak için İsrail ve Arjantin'in karşılıklı “kalp alışverişi” yaptığını gösteren bir resim yayınladığına dikkat çekti.

Haritada Batı Şeria ve Suriye'nin işgal altında olan Golan tepelerinin yer almaması dikkat çekiyor.

İsril Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Emmanuel Nahshon, yaptığı açıklamada, olayın bakanlıklar arasında bir siyaset değişimi olmadığını söyleyerek bu haritanın herhangi bir siyasi anlamı olmadığını ve bu resmin amacının Arjantin ve İsrail'in büyüklüğünü kıyaslamak olduğunu iddia etti. Haber sitesi raporu şöyle tamamladı, “Batı Şeria ve Suriye'nin Golan bölgesi 1967'de işgal edildiğinden bu yana, İsrail'in bakanlıkları ve dünyadaki temsilcilikleri Batı Şeria'nın İsrail'in parçası olarak gösterildiği haritalar yayınlamaya devam ediyor.”

 

Eski Arjantin alternatifi

Bilindiği üzere, Arjantin İsrail'in kurulmasına yönelik Uganda ve Filistin'in de yer aldığı üç alternatiften biriydi. Siyonist hareketi Basel kongresinde, sözde vatanlarını kurmak için Arjantin ve Filistin arasında seçim yapmak konusunda ikiye bölündüler. Zengin İngiliz Yahudileri, vatanlarını kurmak için en iyi bölgenin Arjantin olduğunu düşünürken, Filistin projesini Finanse etmek için pek te hevesli değillerdi. Belki de siyasi karmaşanın farkında oldukları için istemediler. Bu nedenle konferanstakiler ikiye bölündü. Bunlardan ilki, vaat edilmiş toprakların dini bir hikâye olduğunu savunuyor ve Arjantin ile Uganda seçeneği üzerinde duruyordu. Diğer akım ise, bu düşünceyi reddederek vatan kurmak için tek bölgenin Filistin toprakları olduğunu savunuyordu.

 

Hangi sonuca varabiliriz?

Siyonistler belki de ümitsizlik yaklaşımında ve bazı Direniş düşmanlarından ikiyüzlüler için alternatif bir vatan arayışında olması konusunda ciddi bir şüphe içindedir. Direnişi destekleyenlerin büyümesi veya Direnişin askeri kamplarına mensup olanların gelişmesinden sonra belki de bu ümitsizliğin gerçek boyutunun farkında değildirler. Ya da bu durumun küçük bir kısmının gerçekleri yansıttığı, geriye kalan büyük kısmın ise psikolojik savaşın bir parçası olduğunu zannediyorlar.

Ne var ki, gerçekler üzeri yalancı kılıflarla örtülse de basiret ve öngörü sahipleri tarafından açıkça görülüyor. Bu bağlamdaki raporlardan sızanlar, Siyonistlerin Direniş Ekseni'nden korktuğu ve birinci öncelik olarak Kudüs meselesine yöneldiği konusunda doğru bir şekilde çıkarım yapabilmek için kanıt teşkil ediyor. Bu sızıntılara göre, Siyonistlerin en büyük korkusu Seyyid Hasan Nasrallah'ın başlattığı girişimler ve Kudüs'ü kurtarmak için bir strateji ve plan geliştirmek üzere tüm cephelerdeki Direnişin harekete geçmesi.

Debka ve diğer internet sitelerinden sızan Siyonist istihbarat raporları, Gazze'den günlük fırlatılan füzelerden Siyonistlerin ne kadar acı çektiğini ortaya koyuyor. Rapor bu füzeleri Çin işkencesi olan “su damlatma” yoluyla yıpratma projesi olarak nitelendirilerek, Direniş ekseninin bu füzeleri yönlendiren taraf olduğu savunuluyor. Raporda, İran, Hizbullah ve Direniş arasında bir koordinasyon olduğu Arap toprakları üzerinden Irak'a uzanan bu koordinasyonun, Kudüs'ü özgürleştirmek için büyük savaşa hazırlık yaptığı iddia ediliyor.

Kanıtlardan şu sonucu çıkarabiliriz, Siyonistler gelinen noktada Filistin'in Siyonist devleti olma projesinin üzerine oynanan bahsin kaybedildiği, İsrail'in planlarını fiyaskoya uğratan Direnişin zaferlerinin ardından, Siyonistlerin bölgede oynadığı sıfır savaşının kaybolmaya doğru gittiği sonuçlarına varmış gibi görünüyor. Ayrıca Direnişin ciddiyeti, dürüstlüğü ve gerçek yeteneklerini öğrendiler. Son zamanlarda gerçekleştirilen tırmandırma eylemleri çerçevesinde, belki de eski Arjantin alternatifi için hazırlık yapılıyor olabilir. Bu ancak İsrail'in ve mevcut durumunun yok olduğu düşüncesi ile yapılabilir.

İşlerin bu kadar basit ve hızlı olduğunu söylemiyoruz. Ancak işler büyük savaşa ve büyük kurbanlar vermeye doğru ilerliyor.

 
İyhab Şevki (Mısırlı yazar)
Moqawama
Çeviri: Merve Soydaş
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar