2018210184431101.jpg
  • Anasayfa» 
  • Analiz»
  •  Değişim zamanı: İsrail cevap hakkını saklı tutarken, Esad aslan yatağından yükseliyor

Değişim zamanı: İsrail cevap hakkını saklı tutarken, Esad aslan yatağından yükseliyor

Suriye Ordusu'nun savunma gücünün İsrail'e ait F-16 uçağını işgal edilmiş toprakların semalarında düşürmesi, Suriye'ye müdahale etmek için oluşturulan bölgedeki tüm denklemleri alt üst etti. Yeni aşamanın, İsrail için sakin ve huzurlu olmayacağı su götürmez bir gerçektir.

11 Şubat 2018 Pazar

İNTİZAR - Bir süredir Netanyahu'nun uçakları, Suriye füze savunma sistemleri tarafından herhangi bir caydırıcı saldırıya maruz kalmaksızın Suriye'nin hava sahası üzerinde uçuş yapıyordu. Herkes, Suriye Ordusu'nun İsrail saldırılarını püskürtmeye veya caydıramaya gücü olmadığından neredeyse emindi. Ne var ki, 10.02.2018 tarihi, Arap - İsrail çatışmasında yeni bir yol haritasının çizildiği tarih oldu.

Suriye Ordusu'nun savunma gücünün İsrail'e ait F-16 uçağını işgal edilmiş toprakların semalarında düşürmesi, Suriye'ye müdahale etmek için oluşturulan bölgedeki tüm denklemleri alt üst etti. Yeni aşamanın, İsrail için sakin ve huzurlu olmayacağı su götürmez bir gerçektir.

Suriye'de yedi yılı aşkın süredir devam eden savaşın ardından, -Amerikan sanayisinin gururu olan- F-16 uçağının Suriye Ordusu'nun ateşiyle düşürülmesi, İsrail rejimini şoka uğrattı. İsrail bugüne kadar herkese Suriye'nin pamuk ipliğine bağlı bir ülke haline geldiğini, herhangi bir saldırı düzenlemesinin mümkün olmadığını ve hatta ülkesinin topraklarını dâhi koruyamayan bir devlet olduğunu pazarlıyordu. Bundan dolayı İsrail uçakları hesap vermeden Suriye sınırı boyunca uçuş gerçekleştiriyor ve Suriye Ordusu'nun mevkilerini hedef alıyordu. Şam yönetimi ise, geçtiğimiz aylarda Suriye'ye karşı herhangi bir saldırıya vakit kaybetmeden cevap verileceği yönünde İsrail rejimine karşı uyarıda bulunmuştu. Ancak görünüşe bakılırsa, Siyonistler bu uyarıların medya açıklamalarından öteye geçmeyeceği zannına kapıldı, taki Suriye, İsrail uçağını düşürerek gürültülü bir cevap verene kadar. Bu gürültü, şimdiye kadar bu konuda tek kelime bile açıklamayan Beyaz Saray'ın koridorlarında yankılandı.

Esad'ın, Tel Aviv'deki siyasi - askeri liderler ve karar mekanizmalarına indirdiği yumruk, bu kez sağlam ve acı verici bir darbe oldu. İsrail tarafından Kuzey'deki yerleşimcilere sığınaklara gidilmesi ve Tel Aviv ile Hayfa'daki sığınakların açılması talimatı verildi. İsrail Ordu sözcüsünün Cumartesi günü yaptığı "İsrail bölgede bir tırmandırma istemiyor" şeklindeki açıklaması dikkat çekerken, İsrail Başbakanlık bürosunun, tüm bakanlara, Kuzey'deki olaylar hakkında açıklama yapılmaması emri verdiği bildirildi.

İsrail, bölgedeki angajman kurallarını değiştirecek yıkıcı bir darbe aldığını itiraf etmekten kaçınmak için, iki şeye sığındı:

Birincisi: İsrail uçağının düşürülmesinin ardından, her an manevi olarak çökebilecek olan Siyonsit halkı karşısında ordunun itibarını korumak için Suriye'ye yönelik 6 adet füze kaldırılarak cevap verildi. Özellikle de Temmuz Savaşı neticesinde Siyonist halkını saran korkunun etkisi hala üzerlerindeyken, bu savaşa benzeyen yeni bir tecrübenin yaşanması halinde, işgal halkı rejimi sarsacak ve dönüşü olmayan bir yola sokacak şiddetli bir kaosa girecektir.

İkincisi: İran, bu saldırının arkasında olmakla suçlanırken, İsrail ise kendisini saldırıya uğramış ve hiçbir şekilde sivil nüfusa saldırmamış gibi gösterdi. Peki, İsrail kime yalan söylüyor ve ne zamana kadar bu yalanlar devam edecek?! İsrail varlığı, kurulduğu günden bu yana bölge güvenliği ve istikrarı için tek tehdittir. Suriye, Lübnan, Filistin ve diğer bölgelerde güven içinde yaşayan sivil nüfus üzerine yüzlerce saldırı düzenleyen İsrail, Sabra'dan Şatilla'ya kadar en iğrenç katliamları gerçekleştirdi ve uluslararası toplum karşısında bir ülkeyi işgal etti.

İran'a gelince, Suriye için sadık bir dost olan bu bölge ülkesi, çok zor şarlar altında Suriye'nin birliğini istediğini ve Suriye halkının yanında durduğunu kanıtlamıştır. İsrail, bugün İran'ın bölgenin güvenliğini tehdit ettiği ve bölgeyi istikrarsızlaştırmak istediğini uluslararası topluluğa aktarmaya çalışıyor.

İran'ın cevabı, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi'den geldi. Sözcü, AFP'ye yaptığı açıklamada, "İran Suriye'nin nefs-i müdafaa hakkı olduğuna inanıyor. İsrailli liderler, bölgede işledikleri suçları örtmek için diğer ülkeler hakkında söyledikleri yalanlara sığınıyorlar" sözlerini kullandı.

İranlı sözcü İran, Hizbullah ve Lübnan liderlerini içeren ve Suriye'deki operasyonları koordine eden bir "Suriye'nin muhalifleri operasyon odası" olduğunu reddetti. Cumartesi sabahı İsrail hava sahasına İran uçakların gönderildiği iddiaları ve bu bağlamda yapılan suçlamaları "iftira" olarak tanımladı.

İsrail varlığının, Suriye ile cephede tırmandırmanın durdurulması ve durumun kontrol altına alınması için Rusya ve Amerika'dan hızlı haret etmelerini talep etmesi dikkat çekti. Aynı zamanda, Netanyahu, İsrail yönetiminin operasyonu genişletmek ve tırmandırmak istemediğini söyledi. Bu durum, angajman kurallarında köklü bir değişime işaret ediyor. Diğer yandan tüm dünyaya rakipsiz olduğu ve en büyük hava kuvvetlerine sahip olduğunu pazarlayan İsrail'in maskesi düştü. Bugün dünya Suriye füzelerinin bu medya propagandalarını düşürmesine tanık oldu.

Suriye bugün herkese iki mesaj gönderdi:

Birinci mesaj: Uçağın düşürülmesi, Suriye'deki tüm tekfirciler ve teröristlere, İsrail'den destek aldıkları zamanın artık geri dönüşü olmayan bir şekilde sona erdiği mesajını verdi. İsrail varlığı krizin artıması için teröristleri eğiterek ve silahlandırarak Suriye Ordusunun hassas bölgelerine göndermek yoluyla destekledi.

İkinci mesaj: Suriye'ye yapılacak yeni saldırıların, Suriye tarafından şiddetli bir şekilde cevaplandırılacağı mesajı, İsrail tarafından iyi bir şekilde anlaşıldı.

Bundan dolayı İsrail'in, durumu kontrol altına alması ve tırmandırmayı engellemelesi için Washington ve Moskova'ya yalvardığını görüyoruz.

Sonuç olarak, bugün Suriye'nin yaptığı operasyondan tüm Arapların gurur duyması gerekiyor. Zira Suriye ordusu, İsrail'e ve ABD yapımı silahlarına meydan okuyarak, Arapların itibarını korudu. Bugün yaşananlar, İsrail ile normalleşenlere ve televizyon ekranlarında Arapça konuşarak Suriye Ordusu'nun Siyonist saldırıları karşısındaki gücüyle dalga geçenlere de cevap niteliğinde bir mesaj gönderdi.

Kaynak: alwaght
Çeviri: Merve Soydaş
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar