201847132218918.jpg

Hizbullah’ın bölgedeki etkisine karşı İsrail’in stratejileri

Bölgesel etkisi ve askeri faaliyetleri sebebiyle Hizbullah, Siyonist düşmanın en büyük problemi haline geldi. Bu çerçevede, İsrail varlığının bölgesel düzeyde Hizbullah karşısındaki stratejileri hakkında pek çok soru masaya yatırıldı. Ama asıl sorulması gereken soru şuydu; İsrail rejimi Hizbullah'ın bölgedeki etkisine karşı koymak için ne yapıyor?

10 Nisan 2018 Salı

İNTİZAR - Hizbullah, 1982 yılında İsrail rejiminin Lübnan'ın başkenti Beyrut'u işgalinden sonra kuruldu. Özellikle 2000 yılının mayıs ayında, İsrail işgalini Lübnan'ın güneyinden çekilmeye mecbur bırakmasının ardından, bölgesel arenada güçlü bir şekilde yer aldı.

Bölgesel etkisi ve askeri faaliyetleri sebebiyle Hizbullah, Siyonist düşmanın en büyük problemi haline geldi. Bu çerçevede, İsrail varlığının bölgesel düzeyde Hizbullah karşısındaki stratejileri hakkında pek çok soru masaya yatırıldı. Ama asıl sorulması gereken soru şuydu; İsrail rejimi Hizbullah'ın bölgedeki etkisine karşı koymak için ne yapıyor?

1- Hizbullah'ın İran İslam Cumhuriyeti ile iletişim yollarını engellemek: İsrail varlığı, İran, Hizbullah ve tüm Direniş Ekseni arasındaki iletişim yollarını kesmek için büyük çaba harcıyor. İsrail bununla Hizbullah'ı zayıflatmayı ve gelecek savaşın dengelerini değiştirebilecek olan modern askeri teknolojiye ulaşmasını engellemeyi hedefliyor. Dolayısıyla burada şu soru akla geliyor, İsrail rejiminin bu hedefi gerçekleştirmek için hangi stratejileri geliştirdi?

a- Gelecek savaşın güç dengesini İsrail'in lehine bozmak: İsrailliler, Hizbullah'ın modern askeri teknolojiye ulaşmasını engellemenin, kendilerini gelecek savaşta Hizbullah'ı yok etme hedefine götüreceğini düşünüyor. Nitekim Hizbullah kuvvetleri, İsraillilerin takıntıya dönüşen en temel endişeleri haline geldi. Bu konuda İsrail ordusu Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot şöyle söyleyerek uyarıda bulundu: “Kuzey sınırındaki göreceli sessizlik, fırtına öncesi sessizliğidir.” Yani İsrail Ordusunu büyük bir meydan okuma bekliyor. Çünkü Hizbullah, yeteneklerini hızla geliştiriyor, bölgedeki askeri varlığını koruyor, gelişmiş silah sistemlerine sahip ve askeri yetenekleri açısından her zamankinden daha güçlü bir hale geldi.

İsrail rejimi, Lübnan sınırında yer alan Nakura bölgesinden Şeyh bölgesine kadar yüksek bir duvar inşa ederek, Hizbullah tehlikesinden kaçmaya çalışıyor. İsrail'in korkularının yanı sıra, bu duvar gelecek savaşta Hizbullah savaşçılarının işgal edilmiş Filistin topraklarına girişini engellemeyi amaçlıyor. Bu bağlamda, İsrail'in medya organlarından “Kanal2” televizyonu, bu yeni duvarın inşa edilmesinin İsrail Ordusunun kuzey sınırını kapatma girişim olduğunu duyurdu.

b- Hizbullah karşısında İsrail'in alt yapısını korumak: İsrail, altyapısının Hizbullah'ın menzili kapsamında olduğunu şüphesiz biliyor. Bunun sebebi ise, Hizbullah'ın gelişmiş askeri teknolojiye ulaşmasıdır. İsrailli liderler, “Hizbullah güçlerinin saldırması durumunda savaşın 33 günden fazla devam etmesine izin vermemeliyiz, çünkü İsrail'in askeri ve sivil altyapısı, bu tehlikeyi daha fazla taşıyamaz” sözlerini kullanıyor. Hizbullah, bugün İsrail'in lehine güçlü olan üç noktayı, zayıf nokta haline çevirdi. Bunlardan ilki; Siyonist varlığı yabancı tehlikelerden tam olarak korumayı amaçlayan Dimona nükleer santralidir. İkincisi; Siyonist yerleşimcilere saldırı. Üçüncüsü; Hizbullah unsurlarının işgal edilmiş Filistin topraklarına girişi. Bu durum Tel Aviv için büyük bir maliyete sebep olacak.

2- Siyonist Lobiyi kullanarak Hizbullah'a yaptırımlar uygulamak: Amerika, Hizbullah'ı terör örgütü olarak sınıflandırırken, Avrupa Birliği de Hizbullah'ın askeri kanadını aynı şekilde gördü. Bu çerçevede Hizbullah'a gelen finans desteğini durdurmak için S722 ve FATF ceza yasalarına dayandılar. Bu bağlamda Likuid Partisinden milletvekili olan ve ülkesinin İstihbarat ve Atom Enerjisi Bakanlığı ile Ulaştırma ve Yol Güvenliği Bakanlığı görevlerini üstlenen Yisrael Katz, bölgedeki İran ve Hizbullah'ın etkisine karşı beş noktalı bir program geliştirdi. Bu noktalar arasında, mali kaynaklarını kurutmak için İran ve Hizbullah'a uygulanan yaptırımların sürdürülmesi de yer alıyor.

3- Hizbullah'ın, (askeri ve politik olarak) bölgesel çatışmalara dâhil edebilmek: Arap ülkelerini vuran krizlerin yanı sıra, bu ülkelerde tekfirci grupların gelişmesi ve Hizbullah'ı doğrudan tehdit etmeleri, Hizbullah'ı bu örgütler ile mücadele etmeye götürdü. Buradan hareketle İsrailliler, Hizbullah'ın doğrudan açık bir savaşa girmesini, sağ salim kurtulması mümkün olmayan bir bataklığa girişi olarak görüyor. İsrailliler hesabına göre bu durum, Hizbullah'ı zayıflatacak ve hedeflemesi daha kolay olacaktır.

4- Hizbullah'ın Lübnan sınırları içerisinde kısıtlayabilmek: Lübnan'da yer alan coğrafi seçenekler sınırlıdır. Çünkü önünüzde nefes alabileceğiniz sadece iki geçit vardır. Bunlar, Suriye ve işgal altındaki Filistin'dir. Suriye krizinden önce Güney Lübnan'da bulunan Hizbullah, coğrafi varlığını Suriye'ye kadar genişleterek, Suriye sahasında yer alan en önemli aktörlerden biri halini aldı. Routers haber ajansı, konu hakkında şu satırlara yer verdi: “İsrail bugün, İran ve Hizbullah'ın Suriye'de kalıcı bir askeri varlığa ulaşmasından dolayı endişe duyuyor. Bu çerçevede İsrail, İran'ın etkisine karşı yetkilileri defalarca sözlü olarak harekete geçmeye çağırdı.” Routers ajansı habere şu sözleri ekledi: “Hizbullah, 2011 yılından beri Arap ülkelerini saran kaosun en büyük kazananı oldu. Birçok ülkede hükümetlerin devrilmesine yol açtı.”

Özetle, İsrail başta Hizbullah olmak üzere Direniş Ekseni'nin bölgedeki etkisinin artmasından dolayı büyük endişe duyuyor. Bugüne kadar İsrail, Suriye'de Hizbullah'ın varlığının bombalanması ve yaptırımlar uygulanması gibi pek çok önlemler aldı. Ancak bunların hiç biri Hizbullah'a etki etmedi. Savaş ve maliyet ilkesi üzerinden çalışan İsrail için, 2006 Temmuz Savaşı başarısızlığı da göz önüne alındığında, bugün Siyonistlerin elinde Hizbullah ile doğrudan bir askeri girişim başlatacak güç olmadığını söylemek mümkündür. Bundan dolayı İsrail, Hizbullah'a yaptırımlar uygulamak gibi katı olmayan stratejiler benimsemektedir.

Kaynak: Al-Waght
Çeviri: Merve Soydaş
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar