flas_iddia_esed_ordusu_gucleri_girmeye_basladi_1519138371_0091.jpg

“İsrailliler Suriye Ordusuna karşı hesaplarını yenilemelidir"

İsraillilerin binlerce kez hesap yapmaları gerekiyor, çünkü donanım ve teçhizatıyla birlikte yeteneklerini ve cephaneliğini geri alan Suriye Ordusu bölgeyi özgürleştirebilecek güce kavuştu.

9 Temmuz 2018 Pazartesi

İNTİZAR - Güney cephesinde meydana gelen etkileyici gelişmeler, sahadaki güç dengelerinde ve önümüzdeki günlerde meydana gelecek olan değişkenlerde büyük bir devrimin meydana geleceğini gösteriyor. Askeri uzmanlar ve siyasi analistlere göre bu değişiklik Suriye'de sahaların durumuna geniş bir şekilde yansıyacak, siyasi gidişata da pozitif bir şekilde etki edecektir.

Bu değişiklik, Suriye'nin güneyindeki çatışmaların geldiği yeni aşama karşısında Dera'daki terörist grupların dağılarak, “Güney Ordusu” adında yeni bir ordu kurduklarını duyurmaları ile orantılı olarak hızlandırıldı. Ancak görünüşe bakılırsa bu yeni ordu, asıllardan önce vekiller karşısında yenilerek uğradıkları hakaretten çıkış yolları aramaktan başka bir şey yapmıyor.

Gerçek şu ki, bu adım Suriye Arap Ordusu'nun doğu kırsalını kontrol altına alması, bu çetelerin kaçarak dağılmaları ve verdikleri kayıpların ardından, çöken imajlarını koruma çırpınışları kapsamında geldi. Yeni birleşimde Ebabil Ordusu grubu, Askeri Konsey ve Dera bölgesinde yer alan tüm terörist gruplardan oluşan 11 grubun yer aldığı bildirildi. Diğer yandan söz konusu silahlı terörist grupların neredeyse tamamının teslim olduğu haberleri de dolaşıyor.

Bu gelişmeler, Suriye'nin güneyindeki kaos olaylarının, yeni çatışmaların merkez üssüne dönüştürüldüğü bir zamanda geldi. Bu yeni aşama Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail'in başını çektiği müttefiklerini her zamankinden daha zorlu ve endişeli bir duruma sürükleyebilir.

Sahadaki gelişmelere dayanan zorlu kesişmeler ve karmaşık şekli ile Suriye'de hali hazırdaki değişiklikleri, nasıl okuyabiliriz?

İsrail'in daha önce hesap etmediği bu değişikliklere boyun eğmek zorunda kalması ve Suriye'nin işgal altındaki Golan bölgesinin özgürleşmesine doğru yönelişe geçmesinin gölgesinde, yakın gelecekte bu cepheyi neler bekliyor?

Gelecek aşamanın şartlarını kim dayatacak? Bu, kara üzerindeki gerçek bir zafer mi, yoksa bu zaferden kaynaklanan uluslararası ve bölgesel değişiklikler midir?

Rusya tarafından yapılan resmi açıklamada, bölgede kontrolün tekrar Suriye Ordusun'a dönmesinin bölge ülkelerinin çıkarlarını tehdit etmediği, teröristlerin yenilgisinin İsrail'in çıkarını sağladığı ve İran'ın varlığının İsrail'i tehdit etmediği vurgulandı. Bu açıklamayı nasıl anlıyoruz?

Nasip sınır kapısı gerçekten açılacak ve Suriye ile Ürdün arasındaki trafik tekrar başlayacak mı? Bu durumda Suriye'den Ürdün'e ya da Ürdün'den Suriye'ye geçişler yapacak olan gizli teröristler ile nasıl başa çıkılacak?

Suriye Halk Konseyi üyesi ve saha komutanı Muhanned Ali el-Hac Ali, konu hakkında şu yorumda bulundu:

“Suriye'nin güneyindeki mevcut durum, yerel, bölgesel ve uluslararası düzeylerdeki durumu çiziyor. İç cephede, Suriye Arap Ordusu'nun üç eksende ilerlediğini görüyoruz. Nitekim Dera kırsalının doğusunda silahlı teröristler ulusal uzlaşma yoluyla silahlarını teslim ettiler. Dera kırsalının batı kısmında ise, Siyonist destekli silahlı terörist grupların bölgeye dağıldığını biliyoruz. Bu gruplar şu anda “Güney Ordusu” adı altında yeniden organize olmaya çalışıyorlar. Bu, işin görünen kısmıdır. Arka planda ise, bu silahlı terörist gruplar Suriye Arap Ordusun'a karşı finansman ve destek sağlamak için “IŞİD” terör örgütüne bağlandı.”

El-Hac şu sözlerle devam etti: “Suriye Arap Ordusu bu savaşta son derece ciddi bir şekilde ilerliyor. Bölgesel ve uluslararası hiçbir engeli bulunmuyor. Müttefiki Rusya, bu süreç için gerekli olan siyasi ortamı güvence altına almayı başardı. Bölge üzerindeki Suriye'ye karşı konumu olan ülkeler arasında Ürdün ve İsrail kaldı. Ürdün, Suriye ile ticari ilişkileri geri döndürmek istiyor. Bu karar şimdiye kadar Suriye tarafından alınmadı. Bu da, teröristlere sponsorluk yapan ve destekleyen ülkelerin Suriye Arap Ordusu'nun zaferini kabul ettiği anlamına geliyor. Burada, Ürdün ile hiçbir gizli güvenlik görüşmesi yapılmadığını ve Ürdün halkı ile olan ilişkimizin kardeşlik ve dostluk ilişkisi olduğunu vurgulamak istiyorum. Ürdün liderleri ile olan anlaşmazlığımız, uzun zamandır Şam'a doğru ilerlemekle tehdit ediyordu. Kimseye danışmadan sınırları ve geçişleri kontrol altına alabilen Suriye yönetimini tehdit etmek yerine, Ürdün halkının geçimini sağlamak ve ekonomik koşulları iyileştirmek, Ürdün yönetimi için daha iyi bir seçenektir.”

El-Hac sözlerini şöyle tamamladı: “Siyonist rejim şu anda iki ana faktörden dolayı büyük bir çıkmaza girmiştir. Bunlardan ilki, Siyonist rejim Başbakanın, teröristlere tedavi ve tıbbi yardım sunan hastanelerde ziyaret ettiği terörist gruplardır. Peki, Siyonist rejim, Suriye Arap Ordusu'nun ilerlemesinden kaçarak gelen bu terörist grupları karşılayabilecek mi? İşte İsrail'in bundan dolayı, Suriye Ordusu karşısında birleşmeleri için bu terörist gruplara destek sunduğunu görüyoruz. Çünkü tüm veriler, Suriye Ordusu'nun işgal altındaki Golan tepelerine gidebileceğini ve Siyonist varlığın güvenliğini tehdit edebileceğini gösteriyor. Bu noktada, Trump ve Putin zirvesinden önce Suriye Ordusu'nun işgal altındaki Golan tepelerine girebileceği bu ilerlemeyi engellemek için İsrail'in Amerika'ya baskı yapmaya çalıştığı dikkatimizi çekiyor. İsraillilerin binlerce kez hesap yapmaları gerekiyor, çünkü donanım ve teçhizatıyla birlikte yeteneklerini ve cephaneliğini geri alan Suriye Ordusu bölgeyi özgürleştirebilecek güce kavuştu.”

Nevaf İbrahim
Kaynak: Sputink 
Çeviri: Merve Soydaş
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar