irak-taki-protestolarda-6-olu-68-yarali-11205371_o.jpg

Basra olayları ve zamanlaması

Basra'da yaşananlar göstericiler arasındaki büyük ayrılıkları temsil etmediği gibi, Basra halkını da temsil etmiyor. Burada, güçlü bir Irak'ın ortaya çıkmasını istemeyen güçler vardır. Ancak 2014 yılında IŞİD'i yenilgiye uğratanlar, bugün piyasaya sürülen benzer projeleri de fiyaskoya uğratacaktır.

11 Eylül 2018 Salı
İNTİZAR - Basra'daki gösterilerin sorumlusu olan Koordinasyon Komitesi, gösterilerin askıya alındığına işret ederek, devam etmek isteyenlerin sabotaj eylemlerini desteklediğini belirtti. Başta Basra halkı olmak üzere Irak halkının büyük kısmı tarafından sözleri onaylanan Komitenin açıklaması, yasal haklarını talep ederek gösteriler yapan Basralıların haklılıkları ile zıt düşmüyor. Ancak burada hiç şüphesiz itirazlar dalgasına binerek yabancı gündemlerde sörf yapmak isteyen kişiler de vardır.
 
Gerçekler ve mantık, reform talebinin hırsızlığı önermek, 12 itfaiye aracına saldırmaya başvurmak, Cafer-i Tayyar hastanesine gidip tıbbi cihazları ateşe vermek, yaralıları alıkoyarak, hastane personelini darp etmek gibi eylemlerden çok uzak olduğunu gösteriyor. Aynı şekilde Basra'daki İran konsolosluğunu basmak da reform arayışı ile ilgisi olmayan mantık dışı bir harekettir.
 
Haklı taleplerle hükümete yönelik başlatılan gösteriler, ilk önce sloganlardan uzak göstericilerin barışçıl eylemleri ile başladı. Ancak geçtiğimiz hafta, göstericilerle bağlantısı olmayan birtakım maskeli protestocu, kırmızı çizğileri aştı. Belki de Basra meydanlarında onları kandıran birileri vardır. Ancak Haşdi Şabi'nin merkezini yakan söz konusu maskeliler, Irak'ın barış ve birliğine hizmet etmeyen gündemler peşindedirler.
 
Burada Haşdi Şabi'nin liderleri, Irak'ı istikrara kavuşma fırsatını kaçıracak bir iç çekişmeye sürüklemeyerek, akılcı bir davranışta bulundular. Ancak işin ilginç yanı, geçtiğimiz aylarda ortaya çıkan ve son haftalarda zirveye ulaşan, İran ve Iraklı sosyal paylaşım sitelerinde tanık olduğumuz birtakım hareketlerdir. Sosyal medyayı yakından takip edenler, iki halk arasında ayrılık çıkması için yoğun bir çaba olduğunu fark etmiştir. Medya üzerinden projelerine zemin hazırlayan bu entrikacı düzenbazlar, aynı hedefi gerçekleştirmek için bugün sahaya indiler.
 
Geçtiğimiz hafta şehitler diyarı Basra'da yaşananlar, başarılı bir seçim deneyimi yaşayan Irak'ı hedefleyen yeni planların varlığını doğruluyor. Burada birkaç noktaya işaret etmek gerekiyor:
 
Birincisi: Basra'da yaşanan olaylar, 2011 yılında ABD'nin çekilmesinden bu yana Irak sahnesinde sergilenen senaryolardan ayrı tutulamaz. Daha açık bir şekilde söylemek gerekirse, Basra'da gerçekleşenler, Irak'ın birliğini hedef almak ve ülkeden yenilgiyle ayrılan IŞİD'in Irak'ı bölme projesinin tamamlamak için tezgâhlandı.
 
İkincisi: Basra'yı hedef alan operasyonların İran Konsolosluğu, Haşdi Şabi merkezi ve önde gelen dini otoritelerin katına ve belki de bu üç gücün buluşma noktasına kadar uzanması, terörle mücadelede onların rolünün muzaffer olmasından kaynaklandığı açık bir şekilde görünüyor. Yani geçtiğimiz hafta Basra'da yaşananlar, Irak topraklarının kurtuluşu için mücadele veren güçlerin doğrudan hedef alınmasıdır. Peki, ülkenin bağımsızlığı için bunca şehit veren bir şehrin halkı, kendi yaralarını hedef alır mı?
 
Üçüncüsü: 2011 öncesinde ve sonrasında Irak'ta Amerika'nın etkisini kontrol altına alan önemli bir güç vardır. Bu güçler, Amerika'nın IŞİD kartını kullanmasına ve Bremer'in otoritesi altındaki günlerin geri dönmesine engel oldu. Dolayısıyla Iraklıların kararları üzerinde Amerika'nın hâkimiyet kurması da engellendi.
 
Dördüncüsü: Bu operasyon, İran ve Irak halkı arasında daha önce görülmemiş bir yakınlığın yaşandığı bir dönemde geldi. Diğer yandan Aşura ve Erbain merasimlerine yaklaştığımız bu günlerde Irak'ta taşkınlık olaylarının patlak vermesi de son derece manidar. Zira Muharrem ayı, iki ülke halkı arasındaki farklılıkların azaldığı ve barış içinde bir yaşam örneğinin elde edildiği bir aydır. Irak'ta yaşanan olayların Muharrem ayı ve büyük Erbain yürüyüşünün arefesinde gerçekleşmesi, düşmanın bağlarının daha da kuvvetlenmesinden korktuğu bu iki halkın arasında gerginlik çıkarmak istediği anlamına geliyor.
 
Beşincisi: Basra'da meydana gelen olayların, IŞİD terör örgütü ile mücadele sırasında bu şehir halkının oynadığı önemli rol nedeniyle bedel ödetmeye çalışma girişimleri olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Nil'de başlayarak birçok şehirde devam eden, Irak toprakları için şehitlerin verildiği sahne, bugün Basra halkı arasında bir savaş meydana getirmeyi amaçlayan hedefler doğrultusunda tamamlanıyor. Irak parlamentosunda ABD etkisi ve ABD hükümetinin kararlarına boyun eğen yeni bir hükümet oluşturma amaçları da aynı minvaldedir.
 
Altıncısı: Bu eylemler, bazı Iraklı milletvekilleri ve onların yakınları tarafından, 2003 yılından beri, ABD tarafından eşi görülmemiş tehditlere maruz kaldıklarını belgeleyen açıklamalar ile ayrı tutulmamalıdır. Parlamentoya baskı yaparak millet meclisinde siyasi kartları karıştırmayı planlayanlar, ülkenin güneyinde güvenlik kartlarını karıştıranlar ile aynı kişilerdir.
 
Özetle, Basra'da yaşananlar göstericiler arasındaki büyük ayrılıkları temsil etmediği gibi, Basra halkını da temsil etmiyor. Burada, güçlü bir Irak'ın ortaya çıkmasını istemeyen güçler vardır. Ancak 2014 yılında IŞİD'i yenilgiye uğratanlar, bugün piyasaya sürülen benzer projeleri de fiyaskoya uğratacaktır.
 
Kaynak: Al-Waght
Çeviri: Merve Soydaş
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar