34400-cats.jpg

ABD’nin Taliban ile anlaşmasının hedefleri

29 Şubat Cumartesi gününe geldiğimizde ise, NATO'nun 18 yıl boyunca Afganistan'da bulunmasından sonra, Doha'da ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve 70 ülkeden Dışişleri Bakanları ile temsilcilerin katılımıyla Amerika ile Taliban arasında resmen bir anlaşma imzalandı. Peki, Amerika bu anlaşma ile aslında neleri hedefliyor?

9 Mart 2020 Pazartesi

İNTİZAR - 11 Eylül 2001 tarihinde Amerika'daki küresel ticaretin kalbi olan İkiz Kuleler'e, Usame bin Ladin liderliğindeki El-Kaide örgütünün sorumluluğunu üstlendiği bir saldırı düzenlendi. Bu arada Amerikalıların NATO ile Afganistan'a girdiği, Taliban İslam Emirliği'ni devirdiği ve yeni bir hükumet kurdukları sanılıyordu. O zamandan bu yana ABD defalarca Afganistan'dan çekilmeyi ve barışı önerse de, her seferinde bu teklifi reddedildi.

29 Şubat Cumartesi gününe geldiğimizdeyse, NATO'nun 18 yıl boyunca Afganistan'da bulunmasından sonra, Doha'da ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve 70 ülkeden Dışişleri Bakanları ile temsilcilerin katılımıyla Amerika ile Taliban arasında resmen bir anlaşma imzalandı.

Bahsi geçen anlaşmaya göre, 135 gün içerisinde 13 binden 8 bine düşürülecek olan Amerika'nın askeri güçlerinin sayısı daha sonra 600'e düşecek ve önümüzdeki 14 ay içerisinde de tüm ABD ve NATO güçleri Afganistan'ı terk edecek. Doha'da imzalanan anlaşmayla eşzamanlı olarak Amerika Savunma Bakanı Mark Esper ve Afganistan Cumhurbaşkanı Kabil'de ortak bir bildiri yayınladı. Bu bildiriye göre, tüm Amerikan kuvvetleri 6 ay içerisinde Afganistan'ı terk edecek. Dahası, 5 bin Talibanlı mahkûm ve bin ABD askeri 10 Mart'a kadar serbest bırakılacak.

ABD'nin bugün yaklaşık 13 bin askeri Afganistan'da bulunuyor. ABD'nin Afganistan'daki askeri varlığı jeopolitik önem sahibidir. Afganistan Çin ve Rusya'nın birleşmesi için bir köprü olarak görülüyor. Bundan dolayı Amerikalılar bir şekilde ayakta kalmaya ve Çin ile Rusya arasındaki jeopolitik bağlantıyı engellemeye çalışıyor. Ayrıca Amerikan Merkezi istihbarat ajansı CIA, Afganistan'daki uyuşturucu ticaretinden faydalanmaktadır.

Bununla birlikte, İran'ın buradaki rolü büyük önem taşımaktadır. İran, Afganistan ile kültürel ve dilsel bağlantılara sahiptir. Bu bağlamda, İran'ın ülkedeki etkisi İslam Cumhuriyeti'nin stratejik derinliğini artırabilir. Bu durum ise ABD'nin bölgedeki müttefiklerinin, Arapların ve Siyonist rejimin hiç hoşuna gitmemektedir.

Küresel güçlerin Afganistan'daki varlığı, ülkenin istikrarsızlık ve güven krizinin devam etmesine neden oldu. Bölgedeki bir ülkenin istikrarı ve kalkınması, diğer ülkelerin de istikrar ve kalkınmasına yol açar. Amerika'nın da bu bölgede asla istikrar istemediği gün gibi ortadadır… Kesin olan şu ki, Amerika hiçbir bölgede barış ve güvenin sağlanmasını istememektedir. Belki de istikrarsızlık ve savaşın sebebi de kendisidir. Afganistan bu konuda bir istisna değildir. Amerikalılar Afganistan'da 18 yıldan beri devam eden varlığı boyunca çok sayıda masum insanı, kadını ve çocuğu öldürmüştür. Bundan dolayı, bu kara sicille birlikte, ABD'nin Afganistan'da barış ve güvenliği umursamadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. ABD bu anlaşmayla yalnızca kendi hedefleri ve çıkarlarını kazanmaya çalışıyor.

Son yıllarda, Taliban ABD kuvvetlerinin karşısında güçlendi ve onlara kayıplar verdirmeye başladı. Bu güç artışı ve Amerikalıların komşuları ile başarısızlıkları, Taliban ile müzakere kararında pay sahibidir. Diğer yandan, Amerikan kamuoyu ve Temsilciler Meclisi'nin yanı sıra muhalif güçlerin baskısı, ABD'nin yurt dışındaki askeri faaliyetleri ve Batı Asya bölgesinde Amerikan yönetiminin askeri politikalarına karşı çıkılması gibi tüm baskılar birleştiğinde, Trump'ın Taliban ile müzakere masasına oturarak anlaşmasına sebep oldu. Trump'ın bu anlaşmayla üç ana hedefini gerçekleştirmeye çalıştığını görülüyor:

1- Trump, Amerikan kamuoyunu bu yıl gerçekleşecek seçimleri kazanmak için ikna etmeye çalışıyor.

2- Taliban'ın, Afganistan'da konuşlanan ABD güçlerine karşı hareketlerini kısıtlamak zorunda bırakmak istiyor.

3- Afganistan'da istikrarsızlık ve güvensiz ortamın sağlanmasını amaçlıyor.

Taliban ile ABD arasındaki barış anlaşması, ABD'nin şu anda Afganistan'daki güçlerinin sayısını 6 bine düşürmeyi, 14 ay içerisinde de tamamen bitirmeyi öngörüyor. Bu madde ABD'nin anlaşmadan çekilme mekanizmasını değerlendirdiği ve sözleşmeyi uygulamayı reddetmek de olsa girişeceği her türlü eylemin bu 14 ay içinde gerçekleşeceğine işaret ediyor. Bu süre zarfında da Amerikan başkanlık seçimi gerçekleşir ve yeni başkan seçilir.

Diğer yandan, Amerika Afganistan'da güvensiz ortam yaratmaya, çatışmaları kışkırtmaya, iç savaş çıkartmaya ve işin sonunda barış anlaşmasını bir köşeye iterek güçlerinin bölgede kalmaya devam etmesi için çalışıyor. Yani geçmiş tecrübelere bakıldığında, Amerika'nın Afganistan'da bir iç savaş çıkararak, ülkeye istikrar kazandırma bahanesiyle bölgedeki askeri varlığını sürdürmesi olasıdır.

Kaynak: İuvmpress
Çeviri: Merve Soydaş
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar