filistin-direnisi-israile-1-hafta-muhlet-verdi.jpg

Kapsamlı bir direniş, düşmanla savaşmanın en etkili yoludur

Bugün Direnişin yolu güç birikimi ve hem savaş hem de istihbarat yeteneklerini geliştirmekle bağlantılıdır. Siyasi ve savaş arenalarında ortak hareket edecek kapsamlı bir direnişi benimseyen bir Filistin stratejisine ihtiyacımız vardır. Filistinlilerin adımlarının başarı kaydedebilmesi için Siyonist düşman karşısında kapsamlı bir direniş stratejisi ile birleşmesi gerekiyor.

11 Temmuz 2020 Cumartesi

İNTİZAR - Siyonist düşmanın Hükümet Başkanı Netanyahu, Batı Şeria'nın ilhakı olarak bilinen ve Temmuz ayının başında atması beklenen adımını açıklamadı. Bu, seçim vaatlerinden ve İsrail'de iktidardaki Siyonist sağcıların projesinden vaz geçtiği anlamına gelmiyor. Ancak Netanyahu, şartların daha iyi olmasını bekliyor olabilir.

Filistinlilerin kararlı tutumu, tıpkı 2017 yılının Temmuz ayında Mescid-i Aksa'nın kapatılması savaşının zaferi gibi, Netanyahu'nun ilhak adımını atamamasında pay sahibi olmuştur. Filistinlilerin çabaları, İsrail'in adımları karşısında birleştiğinde, Filistin Yönetimi de güvenlik koordinasyonunu durdurdu ve düşman devleti ile anlaşmaları bozmaya çalıştı. Bu, uzun süredir halk tarafından isteniyordu. Filistin halkı bu anlaşmalara karşı çıktı ve asla kabul etmedi.

Bana kalırsa, Filistin direnişinin mesajı Kassam Tugayları'nın askeri sözcüsü Ebu Ubeyde'nin mesajı tarafından temsil ediliyor. Ebu Ubeyde mesajında ilhak adımının savaş ilanı olduğunu söylemişti. Bu açıklama güvenlik ve istihbarat kuruluşlarının siyasi liderliğe yönelik uyarıların artırmasına sebep olmuştu. Aynı zamanda düşman, özellikle de korona salgının ve ekonomik krizin derinleşmesinin gölgesinde, Gazze'de Filistin Direnişi ile bir askeri savaşa girmek istemiyor.

Gazze'deki tüm Filistinli gruplar ve halk oluşumları bir araya gelerek türünün ilk örneği olabilecek bir imaj göstermeyi başardılar. El-Fetih'in kendisinden ayrılmakla suçladığı ve aynı masada oturmayı kabul etmediği güçlerle bile “ilhak bizi birleştiriyor” konferansında bir araya gelerek Siyonistlerin kararına birlikte karşı çıktığını gördük.

Filistinlilerin adımlarının başarı kaydedebilmesi için Siyonist düşman karşısında kapsamlı bir direniş stratejisi ile birleşmesi gerekiyor. Ne var ki bu adımlar, hala uzlaşıdan başka yol olmadığına inanan ve düşmana uluslararası diplomatik çabalarla karşı çıkan Filistin Yönetimi tarafından reddedilmektedir. Ancak bu, kurtuluş projesine bir şey katmaz ve düşmanı Filistin topraklarından çekilmeye ve başta Hamas ile Lübnan Hizbullahı gibi İslami Direniş güçlerini kovuşturan uluslararası terörle mücadele felsefinden vazgeçmeye zorlamaz.

Buna karşın, başkaları tarafından anlaşılamayan silahlar kullanan Gazze Şeridi, Siyonist düşman ile caydırıcı bir durum yaşıyor. Ayrıca Gazze, sürekli patlama korkusu yaşayan düşman ordu güçlerini yıpratma hali oluşturmayı da başardı. Direniş liderliği ayrıca Gazze Şeridi'nde çeşitli araçlarıyla halk direnişini de kullanmayı başardı.

Burada akıllara takılan bazı sorula olabilir: Niçin Gazze'de düşmana karşı bir Direniş ateşi yanmıyor? Ne zamana kadar ilhak savaşında kullanılmadan güç birikimi devam edecek?

Bugün Direnişin yolu güç birikimi ve hem savaş hem de istihbarat yeteneklerini geliştirmekle bağlantılıdır. Filistin'in durumunda değerlendirilmesi gereken karmaşık çevre koşulları vardır. Direniş düşman ile daimi bir çatışmaya girerse, bu durum onun yıpranması ve gerilemesine sebep olabilir ve diğer sahalarda hareket edemez. Aksa intifadasında saha alevlendiğinde Gazze Şeridi nitelikli operasyonlar düzeleme ve şehadet eylemlerinde direniş çalışmalarının öncüsüydü.

Siyasi ve savaş arenalarında ortak hareket edecek kapsamlı bir direnişi benimseyen bir Filistin stratejisine ihtiyacımız vardır. Farklı programlara, siyasi fikirlere ve belki de ideolojilere rağmen El-Aksa intifadası gibi geçmiş deneyimlere sahibiz. Ancak orada işgal güçlerini barış anlaşmasına sığınmaya zorlayan Direnişin şekliyle ve türü üzerinde anlaşma vardı. El-Aksa intifadasında düşman Gazze Şeridi'nden geri çekilmek zorunda kaldı.

Filistin sahnesindeki hareketlerin durumuna, Hamas ile Fetih arasındaki ortak çalışma programına ve Filistinli güçlerle ortak girişimlerine rağmen, Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin Yönetimi düşman ile savaş yöntemlerini değiştirmeyecektir. Nasır Faris'in “Barut ve tüfek sorunun çözümüdür” sözlerine kulak asmayan Filistin Yönetimi, uluslararası barış konferansıyla ve Direniş karşıtı tutumuyla sorunu çözme çabalarını sürdürecektir.

Hamza Ebu Şanab 
Filistin konusunda araştırmacı ve analist
Kaynak: Al-Mayadeen
Çeviri: Merve Soydaş
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar