milley_trump_a_bagirdi_sesi_oval_ofis_te_yankilandi_h40194_94eab.jpg

Amerika’da askeri darbe hazırlığı

Bu dünyanın yeniden küreselleşmesi ve tam ters tarafta ulusalcı ya da milliyetçi, ya da aşırı noktalarda Faşist Nazi yönetimlerine doğru geçmesi arasında bir fay hattı çoktan belirlenmiş durumda ve çok büyük bir mücadele var. Bu mücadelelerin içerisinde iki taraf da birbirlerine askeri darbe dahil her türlü yöntemle müdahale etme hakkını kendilerinde görüyorlar.

4 Ekim 2020 Pazar

İNTİZAR - Büyük Finansal Tufan, 2020 Yeni Ekonomi gibi kitapları olan ve Youtube'da videolar hazırlayıp yayınlayan gazeteci yazar Erkan Öz'ün yine Youtube'da yayınladığı "Trump'a karşı askeri darbe hazırlığı" isimli videonun bir kısmının çözümünü hazırlayıp ilginize sunuyoruz. Videoda Amerika'yı 2020 Kasımda yapılacak seçimlerle beraber olması beklenen oldukça ilgi çekici bir takım olayların gerçekleşebileceğine dair senaryolardan bahsediliyor ki bu anlatılanları bir solukta okuyacağınızı tahmin ediyoruz... 

Trump'a karşı askeri darbe hazırlığı

Bu bölümde konumuz daha önce piyasaların fiyatlamadığı çok önemli bir risk. Daha önce risklerden bahsetmiştik bunlardan bir tanesini belki de en önemlilerinden bir tanesini sizin için iyice derinlemesine araştıracağız bu gün.

Piyasalar günü artıda kapattı genel olarak. Bazı piyasalar ekside kapattı. Güçlü bir yukarı doğru dönüş yok çünkü çeşitli riskler var ve Merkez Bankası'ndan ya da Amerikan hükümetinden yeni ekonomiyi canlandırma için likidite bir türlü gelmiyor. Özellikle hala Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında Amerikan devletinin sağlayacağı yeni likidite konusunda bir anlaşmaya varılamadı. Demokratlar en son 2.2 trilyon dolara kadar kendi paketlerini indirdiler, Cumhuriyetçiler de 1.5 trilyona kadar çıkardılar fakat orta noktada buluşulamadı ve riskler bu ortamda kendini göstermeye başlıyor.

En önemli risk önümüzde Kasımın hemen başında yapılacak olan Amerika'daki seçimler! Ünlü Amerikalı dil bilimci ve filozof Noam Chomsky bu seçimleri insanlık tarihinin en önemli seçimleri ilan etti. Dediği kadar var! Neden bu seçimler insanlık tarihinin belki de en önemli seçimi? Çünkü bu seçim artık bir kırılma noktası; ya dünya 2016 öncesindeki “küreselleşmeci yönetim anlayışı”na geri dönecek Amerika liderliğinde, ya da Amerika liderliğinde yine daha ulusalcı yönetimlerin hakim olduğu, daha korumacı politikaların uygulandığı, küreselleşmeden iyice uzaklaşıldığı başka bir döneme doğru girecek ve tabi buna göre dünya para sistemi de ve dünya ekonomisi de şekillenecek.

Dünya para sisteminde sınırlı paraya doğru geçişte, yani altının, gümüşün, bitcoinin daha önemli olacağı, sınırsız basılan doların ve türevlerinin artık yer almayacağı bir sisteme doğru mecburen geçilecek. Ama bu süreç uzayacak mı, daha kısa bir şekilde mi sonuçlanacak, işte bu seçimler bunun için çok önemli! Aynı piyasalar bu seçimlerin ne kadar önemli olduğunun henüz farkında değil ve bu seçimlerde ne kadar önemli problemler çıkacağını henüz fiyatlamış değil.

Bakın bu seçimde nasıl problemler çıkabilir?! Bu seçimlerde problem çıkacağını bize hatırlatan en önemli açıklama 24 Eylülde geldi. Başkan Trump seçimlerin Yüksek Mahkeme'de, Anayasa Mahkemesi'nde sonuçlanacağını söyledi. Eğer beğenmediği bir sonuç çıkarsa seçim akşamı olayı yüksek mahkemeye taşıyacağını belirtti. Bu ne demek?! Seçimlerde şu anda en büyük tartışma konusu, Amerika'da postayla oy kullanma konusu. Trump buna kesinlikle karşı çıkıyor. Bu kadar yüksek oranda postayla oy kullanılırsa sistemin bunu kaldırmayacağını burada hatalar ve tabi ki yolsuzluklar yapılacağını ve seçimlerin kendi aleyhine hileyle değiştirileceğini iddia ediyor. Demokratlar da tam tersini iddia ediyorlar. Trump da diyor ki: “Eğer seçim akşamı benim kaybettiğim ortaya çıkarsa ben bu konunun peşini bırakmayacağım, sonuca itiraz edeceğim ve bunu Yüksek Mahkeme'ye taşıyacağım ve orada 4'e 4 yani Demokratlar ve Cumhuriyetçiler tarafından atanmış yargıçlar bakımından 4-4 eşitlik benim işime gelmez hiç iyi olmaz” diyor. Zaten bu yüzden çok yakın dönemde vefat eden Yüksek Mahkeme üyesi hanımefendinin, Ruth Bader Ginsburg'un yerine seçimler çok yakın olmasına rağmen bir atama yapma hakkını da kullanacağını belirtmişti. Böylece 5'e 3 olacak. Yüksek Mahkemede 5-3 Cumhuriyetçiler yani kendisi lehine bir denge oluşturmak istiyor seçimler başlamadan önce ve bu şekilde de ne yapmak istiyor, seçim sonuçları o noktaya geldiğinde kendisinin kazanacağını garanti etmeye çalışıyor. Tabi Demokratlar da bu yargıç atamasına karşı çıkıyorlar. Çünkü seçimlere şurada birkaç hafta kaldı. Bu sebeple yeni yönetimin atamasını beklemelisin diyorlar. Bu sebeple ekonomiye destek paketi tartışmaları da geri planda kaldı. Destek paketi bu sebeple de biraz gecikiyor.

Asıl önemli risk ise şu: Seçimler bu ortamda uzayabilir ve çok nahoş bir yere doğru gidebilir. Şimdi Trump'ın bu açıklamalarından sonra muhalefet cephesi arkalarına anketleri de almış durumdalar. Medyada yayınlanan anketlerin birçoğu Trump'ın Biden'ın gerisinde olduğunu, hatta açık ara gerisinde olduğunu gösteriyor. Aslında 2016'da da Trump'ın rakibi karşısında geride olduğunu gösteriyordu anketler. Fakat şimdi medyada yer alan anketlerde Biden önde gidiyor havası var ve Trump bu posta oylarını bahane ederek seçimleri uzatacak, ya da Ocak ayı geldiğinde, vakti geldiğinde başkanlık sarayını bırakmayacak diye bir hava oluştu ve burada yine çok önemli isimler çok ilginç bir şekilde orduyu göreve çağırmaya başladılar.

Yine bu meşhur filozof Noam Chomsky 17 Eylülde verdiği bir röportajda “insanlık tarihinde dünyanın en tehlikeli zamanlarından birini yaşadığını” belirtti ve “Başkan Trump'ın seçimi kaybettiği halde ofisi bırakmazsa 82. Hava İndirme Tümeni'nin onu yerinden etmesi gerektiğini, böyle bir görevi olduğunu“ belirti yani adeta askeri göreve çağırdı. Tabi muhalefet Trump karşıtları burada Trump'ın seçimi kaybedeceğini ve buna rağmen ofisi bırakmayacağını düşünüyorlar. Trump ve taraftarları ise posta yoluyla oy kullanmanın zaten geçerli bir yöntem olmadığına ikna olmuş durumdalar. Orada hile yapılacağına dair ikna olmuş durumdalar.

Yalnız çok ilginç bir durum var. Bu bugünlerin konusuymuş gibi görünüyor ama daha 2019 yılından itibaren seçimlerde sorun çıkmasına karşı bir grup oluşturulmuş Washington'da. Çeşitli hukukçulardan, eski siyasilerden oluşuyor ve bu grup “Geçiş Dönemi Birlik Sağlama Projesi” diye bir proje başlatmış ve bu projede çok ilginç birçok eski (partileri ile bağı kopmuş) Cumhuriyetçinin yanında çok önemli Demokrat isimler var ve Bill Cilngton döneminde çok önemli görev alan John Devid Podesta da yer almış ve 2020 yazında çeşitli takımlara ayrılmışlar -Biden'i ve Trump'ı temsil eden takımlara- ve kendi aralarında senaryolar oynamışlar. Yani tıpkı harp akademilerinde yapıldığı gibi çatışmalar hakkında, olası askeri harekatlar hakkında yapıldığı gibi senaryolar oynamışlar. Çok iyi bilinir ki bir askeri darbe tasarladığınız zaman bunu emriniz altındakilerle paylaşmak için ve bunu bir plan haline getirebilmek için en kolay yöntemlerden bir tanesi bu tip harekat planları, bu tip harekat oyunları oynamak olur.

Bu insanlar burada dört tane senaryo görüşmüşler... 

Birinci senaryoya göre seçimin sonucu seçim akşamında ve sonrasında bir türlü belirlenemiyor ve bu posta oyları sayıldı mı, sayılmadı mı, kimin tarafında kaldı şeklinde tam bir kaos oluşuyor.

İkinci senaryoda seçim akşamı açık bir Biden zaferi ile bitiyor. Trump hile olduğunu söylüyor fakat eninde sonunda Beyaz Sarayı Biden'a teslim ediyor.

Üçüncü seçenekte ise seçim akşamı tam bir Trump zaferi ile bitiyor. Bu sefer Biden sonucu kabul etmiyor. Çünkü anketlerde Biden önde gidiyordu. Biden sonucu kabul etmiyor. Gösteriler başlıyor tabi olarak. Çeşitli itiraz mekanizmalarını kullanarak kendisini galip ilan ettirmeye çalışıyor.

Dördüncü senaryoda ise Biden küçük bir farkla kazanıyor. Trump taraftarları kaos oluşturuyorlar fakat Senato ve ilginçtir Genel Kurmay Başkanlığı Biden'in kazandığına dair sinyal veriyorlar. Trump Beyaz Sarayı bırakmayı kabul etmiyor ve ne oluyor; gizli servis tarafından görevinden alınıyor.  

Şimdi bu senaryoların piyasalara nasıl etki yapacağını bir düşünün. Hele dördüncü senaryonun gerçekleştiğini ki olmayacak bir şey değil! Gerçekten küçük bir farkla Biden zaferi olmayacak bir şey değil. Bu tarz bir grubun kurulması daha 2019 sonunda ve bunların bu tarz çatışmalara yönelik normalde hazırlanan senaryolar oynamaları ve bu senaryoların içerisinde askerin müdahalesi, gizli servisin müdahalesinin olması inanılır şeyler değil gerçekten. Piyasayı bu seçimle beraber ne kadar büyük bir riskin beklediğini gösteriyor.

Seçimlerdeki ilk tartışmada nasıl bir hava oluştuğunu hepimiz gördük. İki aday da birbirine saldırdı. Trump daha çok saldırdı. Hiçbir şekilde karşı tarafın haklılığını kabul etmeyen bir pozisyona girdi.

İşin ilginç tarafı askerin bu işe müdahil olabileceğine dair birçok delil son dönemde ortaya çıkmaya başladı. Trump en son 1992'de kullanılan çok eski bir yasayı göstericilere kaşı kullanmaya kalkınca Amerika Genel Kurmay Başkanı Mark Milley bu konuya karşı olduğuna dair bir açıklama yaptı. Yine Foreign Policy'ye yazan John Allen dört yıldızlı bir Amerikan Deniz Piyadeleri Generali yine bu konuya karşı olduğunu, sokaklarda asker kullanılmasına karşı olduğunu yazdı. Çok daha ilginci iki eski üst düzey subay John Nagl ve Paul Yingling ki savaş tecrübeleri var ki bunlar yine Genel Kurmay Başkanına açık mektup yazdılar. Çok ilginç bir şekilde, Trump'ın yerini terk etmemesi halende seçim sonucunda buraya müdahale edilmesi gerektiğini Genel Kurmay Başkanı Milley'in bu kararı almak zorunda kalabileceğini söylediler.

Başka bir ülkede böyle hareketler yapılsa bu açıkça darbeye teşebbüsün bir sinyali, yani ordu içerisinde bir rahatsızlığın sinyali olarak algılanır. Ama Amerika'da bu olaylar hiç olmuyormuş gibi şu anda piyasalarda bir hava estiriliyor.

Açık mektup 11 Ağustos 2020'de yayınlanıyor. Genel Kurmay Başkanı bu mektuba karşı hiçbir açıklama yapmıyor bu arada. Yani siz ne yapıyorsunuz arkadaşlar, böyle mektup olur mu? Ben bunu kabul etmiyorum falan da demiyor. Ki Trum'ın politikalarına, yapmak istediklerine karşı açıkça gösterdiği halde… Yani seçimlerle ilgili çok ciddi bir risk var ortada. Büyük Bir ihtimalle seçim, seçim gecesi bitmeyecek!

Bu senaryolar içerisinde konuşulan burada anlattığım, benim gösterdiğim ve piyasalarda konuşulan senaryolar içerisinde şunlar var:

- Trump o akşam seçimi kaybedebilir ve buna itiraz edebilir.

- O akşam kazanabilir, mektupla gelen oyların daha sonra sayılması ile kaybedebilir, çok daha kötü bir durum.

Tüm bunlar meydana gelebilir ve muhtemelen seçim o akşam bitmeyecek ve seçimde oyların sayılması uzayacak, tartışmalar uzayacak ve bunların hepsinin piyasalar üzerinde etkisi olacak.

Bu arada çok ilginç bir başka gelişme daha var. Kovid 19 bahanesiyle Amerika'da adeta paralel bir yönetim oluşturulmuş durumda. Yani seçimde bir sorun çıkması ve bu “Geçiş Dönemi Birlik Projesi” senaryolarında birinci seçenekte yani seçimin sonucunun bir türlü belirlenememesi, hangi tarafın kazandığının bir türlü açıklanamaması gibi bir senaryoda adeta Amerika'yı sivil yöneticilerden devralacak askerin kontrol edeceği paralel bir yönetim oluşturulmuş durumda ve bu da Newsweek dergisinde yer aldı. 18 Mart 2020 tarihinde yayınlanan William M. Arkın imzalı makaleye göre kovid 19 hükümeti fonksiyonsuz bırakırsa askeriyenin yönetime nasıl geçeceğini anlatan, gizli planlarını anlatan bir yazı ayrıntılı bir şekilde durumu gösteriyor. Burada şundan bahsediliyor: “Kovid 19 sırasında Başkan, Başkan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı ve hatta Amerika'daki siyasilerin çoğu yani Muhalefet de dahil görev yapamaz hale gelirse askeriye yönetime nasıl geçer?” Özellikle 11 Eylülden sonra getirilen yasal değişikliklerle bu alt yapı hazırlanmış. Buna göre yönetim böyle bir durumda –ki seçimlerde kimin kazandığının belli olmaması ve ülkenin sokak çatışmaları ile bir kaosa düşmesi de aslında burada aynı kapıya çıkıyor- NORTHCOM yönetime el koyuyor. NORTHCOM'un başında da Terrence J. O'Shaughnessy var. Amerika'nın bir anda bu General O'Shaughnessy'nin yönetimine geçtiğini görebilmemiz mümkün. Hatta kovid 19 nedeniyle gerekli hazırlık talimatları bütün askeri birliklere verilmiş durumda. Tabi NORTHCOM da bu konuda hazırlık içerisinde.

Hatta Russia Today'ın 28 Mart 2020'da hazırlana bir haberine göre normalde Colorado'da bulunması gereken önemli üsler ve personelleri ile beraber yerin altına taşınmış durumda. Cayenne Dağları'nın içinde, yerin 600 mt altındaki 30 megatonluk nükleer patlamalara dayanıklı koruganlara nakledilmiş durumda. Burada hep bahane kovid 19  ama seçim sırasında çıkacak kaos ile birlikte, hatta çatışmalarla birlikte yeni başkanın ve yönetiminin belli olamaması halende de bu senaryo, bu paralel yönetim, bu paralel devlet adeta yönetime geçmeye çoktan hazır. Burada senaryo artık ilginç ve yüksek bir boyuta çıkıyor.

Diyebilirsiniz ki efendim olur mu, böyle şey tarihte hiç olmuş mu? Çok benzer koşullarda, ekonomik kriz koşullarında 1930'larda bir darbe teşebbüsü, The Wall Street tarafından hazırlanan bir askeri darbe teşebbüsü General Smedley Butler tarafından ortaya çıkartılıyor. Bunu da Matthew Ehret'in Strategic Culture Foundation isimli sitede 20 Mart 2020'de çıkan yazısında ayrıntıları ile görüyoruz.

The Wall Street'de özellikle Jp Morgan etrafında toplanan aileler o dönemde krizde demokratik yönetim istemiyorlar, bu ultra zengin aileler ve General Butler'in da çok önemli bir şöhreti olduğu için ona yanaşıp adeta bir askeri darbe  planlıyorlar. Bu çevreler ve basın organları o dönemde Avrupa'daki Faşist Nazi yönetimlerini destekliyorlar. Özellikle Musollini'yi ve Musollini'nin yönetimi ele geçirmesini örnek göstererek Butler liderliğinde yönetimi ele geçirmek istediklerini söylüyorlar. Butler bunlarla iyice haşir neşir olup planlarını öğrendikten sonra kendilerini hükümete böyle bir askeri darbe planı olduğunu ihbar ediyor, ve bu şekilde darbe planı ortaya çıkıyor. Fakat bu darbe planının tutanakları ta 21. yüzyıla kadar ortaya çıkmıyor. Uzun bir süre saklanıyor şimdi Wikipedia'da bulabiliyorsunuz. The McCormack-Dickstein Committee'sine Butter konuyu getiriyor ve bu komite bu darbe teşebbüsünü çözüyor.

Diyebilirsiniz ki; “efendim o 1930'lu yılların şartlarıydı. Demokratik Amerika'da, demokratik dünyada darbe olamaz, darbe teşebbüsü olamaz” diye düşünebilirsiniz. O zaman size 2017 yılından Almanya'dan bir başka haber getiriyorum. 2017 yılında çok ilginç bir hadise yaşandı. Franco A. isimli bir üstteğmen -özel kuvvetlerde görevli, özel eğitimli- yakalanıyor. Nerede, sığınmacıların, mültecilerin arasında. Kendisini bir mülteci gibi kaydettirmiş ve orada neler yapabileceğini, suikast ve benzeri ne gibi olaylar yapabileceğini araştırıyormuş. Bu tek kişinin yaptığı, aşırı sağcı birinin yaptığı çılgınlık olarak nitelenmeye çalışıldı. Fakat bir yıl sonra 2018 Kasım ayında Focus dergisi ve Taz gazetesi ortaya çıkardılar ki, Franco A. çok daha geniş bir grubun bir üyesi. Bu gruba Hannibal'ın Gölge Ordusu deniliyor. Hannibal'in gerçek ismi Andre S. ve o da özel kuvvetlerde üst düzey görev yapan bir asker. Yaklaşık 200 kadar asker ve subay bu gölge ordunun içinde oldukları gerekçesiyle haklarında işlem yapıldı. Bu grubun amacı şu; X günü dedikleri bir günde Almanya'da çeşitli gruplar arasında çatışma çıkmasını sağlayacak, suikastlar ve bunun gibi şeyler düzenlemek ve iç savaş çıkartmak ve sonuç olarak darbe yaparak Almanya'da yönetimi ele geçirmek. Yani Almanya gibi bir ülkede adeta bir darbe teşebbüsü ortaya çıkartıldı. Belki bu grup çok daha üst düzey askeri yetkililere kadar da uzanıyordu.

Bu dünyanın yeniden küreselleşmesi ve tam ters tarafta ulusalcı ya da milliyetçi, ya da aşırı noktalarda Faşist Nazi yönetimlerine doğru geçmesi arasında bir fay hattı çoktan belirlenmiş durumda ve çok büyük bir mücadele var. Bu mücadelelerin içerisinde iki taraf da birbirlerine askeri darbe dahil her türlü yöntemle müdahale etme hakkını kendilerinde görüyorlar.

...

Erkan Öz
Dünyanın Haberi Programı
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar