İNTİZAR - ABD 40 yılı aşkın bir süredir, gizli operasyonlar dışında İran topraklarına asla saldırmadı.
Tahran'ın meşru nükleer enerji programının askeri bileşeni yok. Bu durum UAEA ve ABD istihbarat topluluğu değerlendirmeleri tarafından defalarca onaylandı.
Araştırmacı gazeteci Seymour Hersh daha önce şunları söyledi:
ABD Ulusal istihbaratının İran'ın nükleer programına ilişkin tahminlerine göre, "İran'ın bombayı inşa etmek için herhangi bir çaba gösterdiğine dair kesin bir kanıt yok", ekledi:
"İran'daki yıllarca süren gizli operasyonlara, kapsamlı uydu görüntülerine ve birçok İran istihbarat varlığının işe alınmasına rağmen, ABD ve İsrail de dahil olmak üzere müttefikleri, İran'da devam eden gizli bir nükleer silah programına dair herhangi bir kanıt bulamadılar…”
Çünkü böyle bir şey olmadı, şu an ya da geçmişte.
İran'ın nükleer programı, IAEA müfettişleri tarafından dünyanın en yoğun şekilde izlenen programıdır.
Yönetim kurulundaki raporları programın meşruiyetini vurgulamaktadır.
Hiçbir kanıt, İran'ın gelecekte "bomba" geliştirmeye yönelik bir hedefinin olduğuna işaret etmedi.
Tam tersine, İsrail nükleer silahlı ve tehlikelidir. Kimyasal, biyolojik ve diğer yasaklı silahların stokların sahiptir.
ABD de aynı şekilde savaşlarında yasaklı silahlar kullanıyor.
Buna rağmen BM, üye devletlerin çoğu ve kurumsal kontrollü kuruluş medyası, herkesin bilmeye hakkı olan hayati bilgilere göz yumuyor.
ABD'nin önde gelen medyası, İslam Devleti tarihi boyunca var olmamış ''İran tehdidi'' efsanesini tanıtıyor.
İran, bölgenin barış, istikrar ve diğer ülkelerle karşılıklı işbirliğinin önde gelen savunucusudur - hiçbiriyle karşı karşıya gelmek istemez, başka hiçbir ülkeyi tehdit etmez.
Trump, görevde olduğu yaklaşık dört yıl boyunca, askeri çatışma dışındaki diğer tüm yollarla İran'a karşı savaş açtı.
Bunun tek istisnası, Pentagon'un geçen Ocak ayında İran Kudüs Kuvvetleri Komutanı General Kasım Süleymani ve Irak'ın Popüler Seferberlik Birimleri (PMU) Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi El-Muhendis'i Bağdat Uluslararası Havaalanı'ndan ayrıldıktan sonra arabalarında öldürülmesi oldu.
Kendisine miras kalan savaşları sürdüren Trump, kendi başına yeni savaşlar başlatmadı.
Görev süresi sona yaklaşırken - Yüksek Mahkeme'nin hileli seçim sonuçlarını geçersiz kılan, 11'inci saatteki Yüksek Mahkeme kararını engelleyen - Neden Orta Doğu'yu İkinci Dünya Savaşından bu yana görülenden daha büyük bir savaşın içine sokma riskini alsın?
Mirasının şimdiye kadar olduğundan daha fazla lekelenmesini ister miydi?
İran toprakları saldırıya uğrarsa, misilleme ABD bölgesel güçlerine, muhtemelen İsrail'e karşı hızlı ve sert olacaktır.
Rusya ve/veya Çin, bölgesel çıkarlarını korumak için müdahale edebilir - küresel savaş senaryosu en kötü durum.
Jimmy Carter'ın Başkanlığından bu yana Amerika iktidarlarının hiçbir şekilde gitmediği yer, şimdi de gerçekleşmesi pek mümkün değil - özellikle Trump'ın görev süresinin sonuna doğruyken.
Fakat ABD medyası hala savaş tehdidinin olduğunu öne sürüyor.
Kasım ayında NYT, Trump'ın "üst düzey danışmanlardan (mümkünse) önümüzdeki haftalarda İran'ın ana nükleer sahasına karşı harekete geçmesini istediğini" iddia etti.
Genelkurmay başkanı General Mark Milley de dahil olmak üzere diğerleri tarafından Trmup İran'a askeri olarak saldırmaktan “caydırıldı”.
Middle East Eye'a (MEE) göre salı günü, İranlı Kudüs Gücü komutanı General İsmail Kaani, Bağdat'taki Iraklı PMU yetkililerine, Trump'ın görev süresi bitene kadar Yeşil Bölge ve ABD üslerine yönelik saldırıları durdurmalarını söyledi.
MEE tarafından alıntılanan kıdemli bir PMU komutanına göre:
"Kaani, Trump'ın ayrılmadan önce bölgeyi açık bir savaşa sürüklemek istediğini, seçimleri kaybettiği için rakiplerinden intikam almak istediğini ve böyle bir savaşı başlatması için ona herhangi bir gerekçe vermenin bizim çıkarımıza olmadığını açıkça belirtti."
Trump'ın şu anda askeri olarak İran'a bir saldırı emri vermesi pek olası olmasa da, İranlı yetkililer, olanaksız olanı yapması için kendisine bahane yaratılmasını istemiyor.
Kaani şunu ekledi:
"Eğer İran ve Amerika arasında bir savaş çıkarsa, yankıları kontrol altına alınamaz ve Irak, Suriye, Lübnan, Yemen, Suudi Arabistan, Kuveyt ve İran her iki taraf için de bir savaş alanı olur.”
"Bölgedeki ABD çıkarlarını hedef alan tüm saldırılar durdurulmalıdır."
21 Kasım CENTCOM basın açıklamasına göre, nükleer özellikli bir B-52 bombardıman uçağı, "halka saldırıyı caydırmak, ABD'li ortakları ve müttefiklerini güvence altına almak!" bahanesiyle Orta Doğu'ya gönderildi.
Bildirilenlere göre, bir ABD uçak gemisi Basra Körfezi'ne doğru yola çıktı. İran'a saldırabilecek donanıma sahip olmayan gemi, tehditkar bir tavırla hareket ediyor.
Perşembe günü, THe WashintonPost, "ABD ve İsrail'deki İran karşıtı şahinler, İran nükleer programına karşı önleyici bir ABD-İsrail saldırısı olasılığına ilişkin pencereyi kapattığını görüyor" dedi, ekledi:
Netanyahu, Pompeo ve Trump rejiminin radikalleri, ABD ve İsrailli yetkililerin reddettiği şeyleri destekliyor.
Netanyahu, daha önce var olmayan bir İran nükleer silah programı hakkında sayısız kez haykırdı - bunun olmadığını bilerek. Geçen hafta şu sözleri aktarıldı:
“Önceki nükleer anlaşmaya geri dönüş olmamalı.”
"İran'ın nükleer silah geliştirmemesini sağlamak için uzlaşmaz bir politikaya bağlı kalmalıyız" - kendi yasadışı stoklarını görmezden gelerek.
İsmi açıklanmayan bir ABD savaş bakanlığı yetkilisine göre, bir İran nükleer tesisine daha "temiz, sınırlı nokta operasyonu" fikri aptallıktır.
Topyekün bölgesel savaş, İran, İsrail ABD ve müttefik Arap ülkeleri için potansiyel olarak yıkıcı sonuçlar doğurabilir.
Trump'a yakın kişilere göre Trump, ABD bölgesel güçlerini aşağı çekmek için atılan adımların savunulmasına, bitmeyen savaşların durdurulma çabasına değer veriyor.
İran'a askeri olarak saldırmak tam tersi bir adım olacaktır.
Düzenli istihbarat brifingleri, İran'ın nükleer programının askeri bir bileşeni olmadığını kesinlikle açıkladı.
25 Kasım'da Reuters, Trump'ın İran'daki rejim değişikliği elçisi Elliott Abrams'ın İran'a yönelik ABD yaptırımlarının 20 Ocak tarihine kadar daha fazla bir şekilde düzenli olarak geleceğini söyledi.
Olası askeri bir çatışma önermekten vazgeçti.
Çünkü ABD'li üst düzey siyasi ve askeri yetkililer bu fikre karşı çıkıyor - Trump'ın korumak istediği mirasın yanı sıra - potansiyel olarak İran ile savaşa yol açan herhangi bir hareket olası değildir.
Ayrı bir gelişme de, Çarşamba günü Axios, İsrail'in IDF'sine, "Görevden ayrılmadan önce Başkan Trump tarafından ABD'nin İran'a askeri saldırı düzenleme olasılığına hazırlık talimatı verildiği" bildirdi:
Bu hareketin bir "istihbarat değerlendirmesi" ya da Trump'ın böyle bir saldırı emri vereceğine olan inançla ilgisizdi.
Bu da savaş tehdidinin başka bir örneğiydi.
Trump'ın görev süresi sona erdiğinde Trump, en az beş Yüksek Mahkeme yargıcını ikinci bir dönem umuduyla kendisine karşı hileli seçim sonuçlarını reddetmeye ikna etmeye odaklandı, İran meselesi onun için ikinci plandaydı.
İşler bıraktığı gibi duruyor. Ofisinde kalan günlerinde saat tıkır tıkır ilerliyor.
20 Ocak devir-teslim günü yaklaştıkça, Trump'ın İran'a askeri saldırı emri verme şansı muhtemelen azalacak ve kaybolacak.
ABD'nin İran'a yönelik düşmanca eylemleri - sıcak savaşın dışında - 1979 devriminden bu yana durmaksızın devam ediyor ve bundan sonra da devam edecek.
Stephen Lendman
Çeviri: Muhammed Şevki Bilgin
Global Research