38567-cats.jpg
  • Anasayfa» 
  • Röportaj»
  •  Türkiye analitik bir hataya düştü... NATO’nun yardımı sözlü destekten öteye geçmeyecek

Türkiye analitik bir hataya düştü... NATO’nun yardımı sözlü destekten öteye geçmeyecek

Türk savaş uçaklarının Rusya uçağına saldırması aslında durumun hassasiyetini ve Suriye’deki kriz alanının genişleyeceğinin bir göstergesidir. Türkiye burada doğal olarak NATO adına Rus uçağını vurmuştur ve bu Suriye’deki güvenlik krizinin kapsamının genişleyeceğine dair bir uyarı ve bir işaret olabilir. Ve nitekim bu da koşulları daha da emniyetsiz bir hale getirecektir.

29 Kasım 2015 Pazar

İNTİZARTürk savaş uçaklarının Rusya uçağına saldırması aslında durumun hassasiyetini ve Suriye'deki kriz alanının genişleyeceğinin bir göstergesidir. Türkiye burada doğal olarak NATO adına Rus uçağını vurmuştur ve bu Suriye'deki güvenlik krizinin kapsamının genişleyeceğine dair bir uyarı ve bir işaret olabilir. Ve nitekim bu da koşulları daha da emniyetsiz bir hale getirecektir.

Rus SU-24 tipi savaş uçağının Suriye ve Türkiye sınırında Türk F-16 savaş uçakları tarafından düşürülmesi karşısında Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin'in buna ilk tepkisi; bu saldırının karşılıksız kalmayacağı ve savaş uçaklarının Türkiye için herhangi bir tehdit oluşturmadığı ve ayrıca uçağın Türkiye sınırlarına 4 km uzaklıkta olduğu yönünde gerçekleşti. Türkiye başbakanı Ahmet Davutoğlu'da konuyla ilgili yaptığı açıklamada ülkesinin sınır ihlali karşısında kendisini korumaya ve gerekli adımları atmaya hakkı olduğunu savundu.

Sadullah Zerai Uluslararası meseleler uzmanı Türkiye hükümetinin Rus uçağını düşürme kararının nedenini Meşrik News muhabirine değerlendirdi.

Röportajın tam metni şu şekilde:

Türk savaş uçaklarının Rusya uçağına saldırması aslında durumun hassasiyetini ve Suriye'deki kriz alanının genişleyeceğinin bir göstergesidir. Türkiye burada doğal olarak NATO adına Rus uçağını vurmuştur ve bu Suriye'deki güvenlik krizinin kapsamının genişleyeceğine dair bir uyarı ve bir işaret olabilir. Ve nitekim bu da koşulları daha da emniyetsiz bir hale getirecektir.

 

"Rus uçağını NATO'ya güvenerek düşüren Türkiye, Rusya ile bir güvenlik savaşı ile karşı karşıya kalabilir"

Aynı zamanda Türkiye, bu ülke için ağır bedelleri de beraberinde getirecek sahnedeki bu oyuna dâhil olmuştur. Ukrayna krizinde Rusya ile Batılı ülkeler arasındaki soğuk savaşa rağmen Batılı ülkelerin gerginliği uzatmamaları ve Moskova ile askeri bir çatışmaya girmemeleri bu doktrini açıkça ortaya koymuştur. Türkiye'nin yapmış olduğu girişimin her ne kadar Rusya'yı Suriye hava sahasından geri püskürtmek için NATO üyesi ülkelerin bir isteği olduğunu gösteriyor olsa da, ancak her hâlükârda Türkiye'yi bu savaş meydanın ortasında, Rusya'yla bir güvenlik savaşıyla karşı karşıya bırakabilir. Başka bir ifadeyle Türkiye Rus savaş uçağı SU-24'ü sırtını NATO'ya dayayarak düşürmüş olsa da, ancak Batının Türkiye'nin bu girişimini sözlü desteklemekten öteye taşıyabileceği pek mümkün gözükmüyor. Dolayısıyla Türkiye'nin bugün yapmış olduğu bu girişim ateşle oynamaktır ve bu da Türkiye'nin çıkarlarına ciddi zararlar verebilir.

 

"Kuzeyde Ukrayna krizi, güneyde ise Suriye krizi birleşirse bu arada kalan Türkiye coğrafyasını da etkiler" 

Öte yandan Türkiye ve Rusya arasında gaz ve enerjiden daha önemli olan diğer çıkarları söyleyecek olursam eğer, o da bölge istikrarıdır. Kuzeyde Ukrayna krizi ve Güneyde de Suriye krizi birleşecek olursa eğer bu Türkiye coğrafyasını da etkisi altına alır. Çünkü kriz Akdeniz ve Karadeniz arasındaki Türkiye coğrafyasıyla karşı karşıyadır ve zira Türkiye güvenlik durumunu daha da zora sokacak stratejik bir hataya duçar olmuştur.

 

"Rusya artık savunma pozisyonunda değil, saldırı pozisyonunda"

Ruslar kuşkusuz Suriye'deki terörizmle mücadeleye stratejik bir açıdan bakıyorlar ve bir savaş uçağının düşürülmesiyle bulundukları konumdan geri çekilmeyeceklerdir. Zira Rusya'nın izole edildiği şartlar ve muhafazakâr bir şekilde hareket ettiği dönemler artık geçmişte kalmıştır ve hali hazırda Rusya saldırı pozisyonuna geçmiş bulunmaktadır.   

 

"Erdoğan NATO'nun yalnız bırakmasından endişe duyuyor"

Bana göre Türkiye analitik bir hataya düşerek,  NATO'nun da gerçek anlamda arkasında olduğuna inanmıştır. Erdoğan'a göre Türkiye NATO üyesidir ve NATO'da Türkiye'nin güvenliğini savunmak zorundadır. Ancak Ukrayna tecrübesi Batı'nın Rusya'yla olan güvenlik mücadelesini tehditten öteye taşıyarak askeri bir operasyona dönüştürme niyetinde olmadığını göstermiştir. Dolayısıyla bu güvenlik tartışmasında Türkler yalnız kalıyor ve nitekim Erdoğan'ın açıklamaları da bu meseleye karşı duyduğu endişeyi gözler önüne sermektedir.

 

"Türkiye için Rusya ile savaşması uzak ihtimal olan NATO, Türkiye'yi zorlu bir meydan savaşına itti"

Bizler bir şekilde NATO ülkelerinin Türkiye'yi zorlu bir meydan savaşına ittiğini düşünebiliriz ve oysa buna karşı NATO üyesi ülkelerin Türkiye'yi savunmak için Rusya'yla çatışacağı son derece uzak bir ihtimaldir.

 

"Rusya'nın kuzeyden Karadeniz, güneyden Suriye üzerinden geçen güvenlik hattı, Türkiye'nin konumunu zayıflatmaktadır"

Türkiye ve Rusya Karadeniz üzerinden ortak sınırlara sahiptirler ve Rusya'nın Suriye'deki askeri operasyonu bu yakınlığı genişleterek Rusları Türkiye'nin Güneyi için davetsiz bir komşu haline getirmiştir. Yani hali hazırda Rusya'nın emniyet hattı teması Kuzeyde Karadeniz ve Güneyde ise Suriye üzerinden geçmektedir ve bu durum da Türkiye'nin konumunu zayıflatmaktadır.

 

Çev: Gülden Koşaca

 

 

Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar