İNTİZAR - Abdulmelik El Husi önderliğindeki karşı direnişin ortaya koyduğu hamleler Suudi Arabistan'ı ve ortaklarını endişeye sürüklüyor. Herkes Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun gerçekleştirdikleri gizli görüşmenin gerçekleşip gerçekleşmediği ve aslında bu görüşmenin ne anlama geldiği üzerine konuşurken, Yemen'den atılan, ARAMCO'nun Cidde'deki tesislerini hedefleyen füzelerin ateşlenme zamanının bahse konu toplantı ile aynı zamana denk gelmesi bu tartışmalara çok daha yeni ve farklı bir boyut kazandırdı.
Bu gizli görüşmeleri Yemen'deki Direniş aklı biliyor muydu? Eğer Yemen Direniş'i toplantıdan haberdar idiyse füzelerin toplantı ile aynı zamanda ateşlenmesi ile hangi mesajı verdi?
Mehrnews'den Haniyeh Sadat Jafariyeh'in Kıdemli Enerji Uuzmanı ve Viyana Enerji Araştırma Grubu Başkanı Fereydoun Barkeshli ile gerçekleştirdiği kısa röportaj bu sorulara dair bir takım ipuçları veriyor...
ARAMCO füze saldırısı, Suudi Arabistan'da gizli görüşmelere denk geldi
Pompeo, Netanyahu ve MBS ülkede gizli görüşmeler yaptıktan bir süre sonra Pazartesi sabahı Cidde'deki ARAMCO dağıtım tesislerinin Husilerin füzeleriyle vurulması Suudi Arabistan'ı şaşırttı.
Pazartesi sabahı Yemen Silahlı Kuvvetleri sözcüsü, Kızıldeniz'deki Cidde kentinde Suudi ARAMCO petrol şirketini hedef aldıklarını söyledi. Tuğgeneral Yahya Saree, Yemenli savaşçıların ARAMCO dağıtım istasyonuna 'Kudüs 2' füzesi attığını söyledi.
Reuters, İsrail rejiminin Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun Pazar günü gizlice Suudi Arabistan'ı ziyaret ettiğini ve orada Bin Salman ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile görüştüğünü bildirdiğinde haber hala tazeydi.
Konuya ışık tutmak için, kıdemli enerji uzmanı ve Viyana Enerji Araştırma Grubu Başkanı Fereydoun Barkeshli bize saldırı ve bunun sonuçları ve uluslararası petrol piyasası üzerindeki etkisine ilişkin görüşlerini sundu.
Mehr Haber'e verdiği röportajda uzman, "Cidde sitesi, ARAMCO'nun sahip olduğu ve Krallığın kalbinde işlettiği en korumalı tesislerden biri olarak kabul ediliyor. Tesisler, Suudi Arabistan ile Yemen sınırından yaklaşık 600 km uzaklıkta. Yaygına neden olan ve tesislere zarar veren füzeler 22 Kasım saat 20.00 ve 21.30 civarında ateşlendi" dedi.
Uzman, "Bu, aynı zamanda üst düzey İsrailli ve ABD'li yetkililerin başkentte basına kapalı bir toplantıya katıldıkları zamandır. Muhammed Bin Salman'ın toplantıya katıldığı söylenirken, Suudi Dışişleri Bakanı olaya dahil olmadı ve hatta bilgilendirilmedi bile" dedi.
Berkeshli, "Suudileri en çok şaşırtan şey, füze saldırılarının son derece gizli oturumla zamanlaması ve doğru tesadüf olmasıydı" ifadelerini kullandı.
Devamla, "Ancak, dünyanın en büyük petrol şirketi olan ARAMCO'ya yönelik saldırı haberlerinin uluslararası petrol piyasalarına etkisi henüz görülmedi" dedi.
...
Uzman, "İlk halka arzını Ekim 2019'da başlatan ve hisse başına 38.7 $ 'dan başlayan ve 37.4 $' dan kapanan ARAMCO hisse fiyatları, mevcut piyasa değerinin yüzde 7'sini kaybetti" dedi.
Devamla, "Bir Suudi piyasa analisti, ARAMCO'nun başının belaya girdiğinden bahsetti" dedi.
***
Diğer taraftan yine söz konusu Muhammed Bin Selman - Netanyahu - Pompeo toplatısı ile ARAMCO tesislerine gerçekleştirilen füze saldısı zamanlamasına dair Parstoday'da yer alan haber analizde de ortaya konan vurgu bu zamanlama ile karşı tarafa bir mesajın verildiğini ortaya konuluyor.
Pompeo'nun Arabistan ziyareti ile eş zamanlı ARAMCO'ya füzeli saldırı
Yemen Halk Komiteleri ve Ordusu Füze Birimi Pazartesi sabah Cidde kentinde ARAMCO Petrol Tesislerine saldırı düzenledi.
ARAMCO Petrol Tesisleri ilk kez Yemen halk komiteleri ve Ordu güçleri tarafından füzeli saldırıya uğramıyor. Eylül 2019'da Bukayk ve Hurays'ta ARAMCO Tesisleri füzeli saldırıya uğramasıyla Arabistan ekonomisi önemli oranda zarar da yattı.
Fakat geçen gün Cidde kentinde ARAMCO Petrol dağıtım tesislerine yapılan saldırılar birkaç açıdan önem taşıyor.
Her şeyden önce saldırının Amerika Dışişleri Bakanı Pompeo'nun Arabistan'a ziyareti ile eş zamanlı yapılması büyük önem taşıyor. Her ne kadar Siyonist rejim Başbakanı Netanyahu Arabistan'a ziyareti konusunda sessiz kaldıysa da birçok haber kaynağı bu ziyareti onayladı. Başka bir ifade ile ARAMCO tesislerine yapılan saldırılar Netanyahu'nun Arabistan ziyareti ile eşzamanlı yapıldığı için bu saldırının Batı Asya bölgesinde hem Arabistan ve hem Siyonist rejime güç konumundan bir uyarı niteliğindedir.
İkinci önemli konu kullanılan füzedir. Yemen Ordu güçleri sözcüsü Yahya Seri saldırda seyir füzesi Kudüs 2 füzenin kullandığını duyurdu. Seri, Kudüs 2 füzesinin Yemen füze birimleri tarafından üretilen kanatlı füzelerin yeni kuşağı olduğunu duyurdu. Füzenin Suudi Arabistan'ın derinliklerini başarılı şekilde hedef alması ile ARAMCO tesislerine yapılan saldırı sonucu Yemenlilerin yeni füzesi de tanıtılmış oldu.
Üçüncü önemli konu Cidde kenti ve Yemen sınırları arasında 650 kilometreden fazla mesafenin olmasıdır. Üstelik Arabistan semaları Amerikan modern teknoloji sahibi Patroit füze sistemleri ile korunuyor. Başka bir ifade ile Kudüs 2 füzeleri sahip olduğu teknoloji ile radara yakalanmadan hedefini başarı ile vurabilmiştir. Bu sebeple ARAMCO tesislerine yapılan füzeli saldırı Yemen Halk Komiteleri ve ordusu için önemli bir başarı sayılırken aynı zamanda Suudi Arabistan'a bir uyarı niteliğinde ve Yemenlilerin daha fazla saldırı kabiliyetinin bulunduğunu gösteriyor.
Dördüncü önemli mesele söz konusu tesislere yapılan saldırının Maarib'de Maas askeri üssünün işgalden kurtarılmasından sadece iki gün sonra yapılmasıdır. Aslında bu saldırı Suudi koalisyon güçlerine sadece 2 gün zarfında atılan 2. ağır tokattır. Bu saldırının bahsi geçen stratejik üstte kontrol sağlanması ile birlikte yapılması, Yemen güçlerinin çok yönlü saldırıları aynı zamanda yapabildiğini ve bunun önemli bir ilerleme olduğunu gösteriyor.
Beşinci önemli konu ise saldırının savunma boyutudur. ARAMCO tesislerine geçen gün yapılan saldırı Yemen karşıtı Suudi koalisyona saldırıların devam etmesini aynı zamanda Yemen Ulusal Kurtuluş hükümeti limanlarında, yakıt taşıyan tanker gemilerin yanaşması ve yük boşaltmasını engellemek gibi insanlık dışı girişimlerin devamına bir tepkidir.
Ensarullah hareketi 11 Kasım 2020 tarihinde, gelecek günlerde Suudi Arabistan'a geniş çaplı saldırılar uyarısında bulunarak, bunların limanlar ve havalimanlarının kapatılmasının sürmesine bir yanıt olduğunu belirtmişti. Bu yüzden Maas üstünün kurtuluşu ve füze saldırısının yapılması bu uyarının gerçeğe dönüşmesidir.
Ve son olarak Maas askeri üssünün işgalden kurtuluşu ve Cidde'de ARAMCO tesislerine yapılan füze saldırısı Yemen Halk Güçleri ve ordunun caydırıcı gücünün artmakta olduğunu, bunun ise savaş meydanında güç dengesini tekrar değiştirebileceğini gözler önüne seriyor.
Yemen Direniş'i düşmanlarına karşı oldukça ciddi mesajlar verdiği ortada. Görünen o ki Suudi Arabistan ve dostları da verilen mesajı almış gibiler. Yemen Direnişi'nin egemen ve Siyonist güçlere ve bu güçlerin bölgedeki ortaklarına karşı olan duruşu bu olayla bir kez daha bütün netliğiyle ortaya konulmuş oldu. Yemen füzeleri ile gönderilen mesajın hedefi olan söz konusu toplantının taraflarının Amerika, Siyonist İsrail ve bu iki gücün bölgedeki ortağı olan Suudi Arabistan olması oldukça semboliktir. Bu semboller üzerinden bölgede yaşanan savaşın alsında kimler arasında gerçekleştiğini de görmük mümkündür.