World_Libya_Libya_Flag_war_028786_.jpg

Libya'da Sekülerler ve İslamcıların güç savaşı

"...Genel olarak Libya'da yaşanan mevcut gelişmeler, seküler ve İslamcı oyuncuların güç savaşı sahnesidir, bu da ulusal bir hükümetin kurulma ortamını şiddetle zayıflatıyor."

14 Mayıs 2015 Perşembe
Libya 2013 yılı sonlarından itibaren, bu ülkeyi parçalama eşiğine getiren geniş krizlere sahne olmakta. Ülkede muktedir merkezi bir hükümetin yokluğunda, milis güçler ve teröristler Libya'da geniş bir şekilde faaliyet gösteriyorlar.
 
Libya'da bu durumun yaşanmasındaki sebeplerden biri, ülkede siyasi akımlar arasındaki güç savaşıdır. Söz konusu akımlar bazı bölgesel ve bölge dışı güçlerin desteğinde bulunuyorlar. Genel olarak Libya'da yaşanan mevcut gelişmeler, seküler ve İslamcı oyuncuların güç savaşı sahnesidir, bu da ulusal bir hükümetin kurulma ortamını şiddetle zayıflatıyor.
 
Batı ve Arabistan'ın desteğinde olan Libya'daki seküler oyuncular genelde ülkenin doğusunda ve Mısır ile ortak sınırlara yakın bölgelerde yaşıyorlar ve ana hedefleri de Mısır'da Abdulfettah Sisi hükümetine benzer bir yönetim kurmaktır. Gerçi batılılar söz konusu oyuncuları, Libya'da meşru grup olarak görüyorlar, fakat gerçek bu değil. Bunun en önemli sebebi ise geçen Ağustos ayında yapılan seçimlerde seçmenlerin 3'te 1'inin katılması ve sayım işleminin şüpheli olmasıdır. Aynı zamanda ise Libya anayasa mahkemesi de Kasım 2014'te yeni parlamentonun feshedilmesi ve eski ulusal kongrenin ihya edilmesine oy vermesidir.
 
Libya'nın doğusunda temsilciler meclisi ve Abdullah el-Sani hükümeti, ülkedeki sekülerlerin baş oyuncusudur. Parlamento seçimleri Ağustos 2014'te düzenlendi. Parlamento seçimleri yapılınca eski ulusal kongre feshedilmeli idi, fakat iç ihtilaflar kongrenin feshedilmesini engelledi.
 
Libya'da anayasa mahkemesi Kasım 2014'te yeni parlamentonun feshedilmesi ve eski ulusal kongrenin ihya edilmesine hüküm verdi. Bu yüzden yeni parlamento doğu kentlerden Tobruk'a intikal ettirildi ve bölgede Abdullah el-Sani liderliğinde Batı ve Suudi Arabistan desteğinde bir hükümet kuruldu.
 
Batı dünyası ve Suudi Arabistan Libya'da meşru hükümet olarak Abdullah Sani hükümetini tanıyor ve destekliyor. Bu arada önemli olan ise, Abdullah Sani'nin diğer ülkelere ziyaretler düzenleyerek, meşruiyetini pratikte göstermeye çalışmasıdır. Bu yüzden Sani Nisan 2015'in sonlarında Rusya'yı ziyaret etti. Sani'nin Moskova'dan silah yardımı istemesinden daha önemlisi ise onun ve Halife Hafter gibilerinin Tobruk hükümetini meşru göstermeye çalışmalarıdır.
 
Libya emekli generallerinden Halife Hafter, hali hazırda Libya'nın siyasi ve güvenlik analarındaki en önemli oyunculardan ve Abdullah Sani hükümetine destek verenlerden biridir. General Hafter yaklaşık 30 yıl boyunca Amerika'da yaşadı ve 2011 yılında Libya'ya dönerek Muammer Kaddafi'ye karşı savaşa katıldı. Halife Hafter ve destekçileri Mayıs 2014'te "Libya'nın Kerameti" adlı bir operasyon düzenlediler. Operasyonda Hafter güçleri ülkenin ikinci kenti Bingazi'de milis güçlerin üslerini hedef alırken, Trablus'ta da parlamento ve bazı kamu binalarını kuşattılar. Hafter bu operasyonları, Libya'yı teröristler, tekfirciler ve de Müslüman Kardeş güçlerinden temizlemeyi hedeflediğini belirtti.
 
Hali hazırda Libya ordusunun komutanı olan Hafter, Batı, Amerika ve Suudi Arabistan'ın desteğinde ve Tobruk'ta faaliyet yapan Abdullah Sani hükümetine paralel hareket ediyor. Bir çok yorumcuya göre Amerika, Mısır'da Abdulfettah Sisi'nin iş başına gelme planını Libya'da General Halife Hafter'le tekrarlamak istiyor. Libya'da Halife Hafter'in ortaya çıkması, Libya ordusu ve diğer güçler arasında ikilik oluştu ki bu konu bizzat ülkede güvensizliği temel sebeplerinden biri sayılıyor.
 
Halife Hafter'in 2014 yılında ortaya çıkmasının ardından bir çok batılı ve seküler grup ona destek vererek güçlerine katıldılar. Libya'nın kuzey batısında el-Zentan bölgesinde Hafter'e destek veren el-Sevag'i ve el-Ga'ga grupları Ocak 2012'de eski savunma bakanı Usame el-Cuveyli tarafından kuruldu. Söz konusu tugaylar, Libya ulusal kongresinin faaliyetinin askıya alınmasına dair Halife Hafter'e ait olduğu söylenen ses bandının yayınlanmasından sadece bir hafta sonra yayınladıkları bildiri ile kendisine destek verdiler.
 
Halife Hafter'e destek veren bir diğer grup, doğu bölgelerde ve özellikle Borka'daki ayrılıkçı gruplardır. Halife Hafter ve Borka konseyi gibi ayrılıkçılar arasındaki ortak yönleri, Müslüman kardeşler ve tekfirci gruplara muhalefetleridir.
 
Şubat 2012'de ulusal geçiş konseyi yürütme büro eski başkanı Mahmut Cibril tarafından kurulan ulusal güçler koalisyonu ise Halife Hafter'e destek veren bir diğer gruptur. 58 parti ve grubun ittifakı ile oluşan Ulusal güçler koalisyonu, Libya'nın ilk parlamento seçimlerinde 39 sandalye kazanabildi. Bu arada ulusal güçler koalisyonu, Müslüman kardeşlerle olan rekabeti nedeni ile Hafter'i desteklemeye başladı.
 
Tabi ki Kaddafi yanlıları da Hafter grubuna destek veriyorlar. Söz konusu kabileler Kaddafi'nin devrilmesinin ardından yaşanan kaos ve destekçilerini kaybetme nedeni ile bir nevi yenilgiye uğradılar. Zira Libya'da güç, İhvanlılar ve diğer oyuncular arasında paylaşılmış kabileler ise inzivaya itilmişti. Bu yüzden Hafter, onların tekrar güç dengesine geri dönecekleri vaatleri ile onların potansiyel güçlerini kullanmak istiyor.
 
İslamcı gruplar ise hali hazırda Libya'nın siyasi ve güvenlik alanındaki oyunculardan bir diğeridir. Bu akım ise Türkiye ve Katar tarafından destekleniyor. İslamcı akımlar genelde başkent Trablus'ta bulunuyor ve Toruk'ta kurulan yeni parlamentoyu tanımayarak, eski ulusal kongre çerçevesinde faaliyet yürütüyor. Trablus hükümeti Ömer el-Hasi'yi başbakan kabul ederken, Abdullah el-Sani hükümetinin meşru olmadığını savunuyor.
 
Önemli olan konu ise İslamcı akımın tıpkı seküler akım gibi halk tarafından meşru görülmüyor. Zira eski ulusal kongrenin yasal dönemi 2014 yaz aylarında sona ermiş ve eski kongrenin çalışma dönemini uzatmak da yasadışıdır. Bu yüzden Ömer el-Hasi'nin başbakan seçilmesi yasal değildir.
 
Libya Müslüman Kardeşler grubu, hali hazırda ülke gelişmelerinde rolü olan İslamcı gruplardandır. Müslüman Kardeşlerin Libya'daki faaliyet başlangıcı 40'lı yılların başlarına dayanıyor. Bu dönemde Mısır'da ve özellikle de el-Ezher'de Libyalı öğrencilerin eğitim görmesi, Libya halkı arasında Hasan el-Benna düşüncelerinin yayılmasına sebep oldu. Libya'daki İhvaniler, Senusi Hanedanının faaliyeti döneminde rahatlıkla faaliyet yaptılar, fakat Kaddafi döneminde diktatörün sosyalizm ve cumhuriyetçiler birliği eğilimi nedeni ile marjinalleştiler. Bu yüzden Libya inkılabı döneminde seçkin bir konumda Kaddafi'nin devrilmesinde rol aldılar. Libya Müslüman Kardeşleri 2011 yılı devriminin ardından Adalet ve İnşa Partisi adı ile resmi ve yapılanmış bir şekilde ülkenin siyasi arenasına girerek, parlamentoda partilere ayrılan toplam 80 sandalyeden 17'sini, 120 bağımsız sandalyeden de 24'ünü kazanabildi.
 
Burada önemli olan konu, Libya'daki Müslüman kardeşler grubunun Mısır Müslüman kardeşlerinden farklı olmasıdır, zira Libya İhvaniler radikal bir akımdır ve bu yüzden parlamentoda çoğunluğu kazanamadı. Libya Müslüman kardeşleri, Başbakan Ali Zidan'ın başbakanlık görevinden çekilmesinin ana sebeplerinden biri idi. Zira liberal ve İhvaniler karşıtı eğilimleri olan Zidan , Mısır'da Muhammed Mursi'nin görevden uzaklaşmasını istiyordu. Bu yüzden Libya İhvaniler ve Zidan hükümeti defalarca karşı karşıya geldiler. Olaylar sonucu Zidan istifa etti ve Libya'da yeni karışık dönem başladı.
 
Libya Fecr grupları da hali hazırda bu ülkenin gelişmelerinde rolü olan diğer İslamcı akımdır. Ömer el-Hasi hükümeti ve ulusal kongrenin asıl destekçileri olan Libya Fecr grubu, Trablus'ta bulunuyor. Libya Fecr grubu bizzat iki kola ayrılıyor: Bir grup Mısrate kenti liderlerini kapsarken müzakerelerden yana siyaset yürütüyor, diğer ise radikal tekfirciler ve ayrılıkçı gruplar olarak ulusal görüşmeler ve diyaloglara muhalefet ediyor.
 
Libya Fecr grubu hali hazırda Halife Hafter güçleri ile savaşan en önemli grup sayılıyor. Libya Fecr grubu, ülkede IŞİD'in resmen varlığının duyulmasından önce tekfirci Ensar eş-Şeria örgütünün müttefiki idi. Onların Trablus'taki saha başarılarının büyük bir bölümü de işte bu siyasetten kaynaklanıyordu. IŞİD'in Kasım 2014'te Libya'da resmen varlığını açıklanması ile tekfirci Ensar eş-Şeria örgütü IŞİD ile biat edince Fecr grubu ile anlaşmazlığa düştüler, zira Libya Fecr grubu IŞİD'in Libya'da varlığına karşıdır.
 
Libya, kabilevi bir yapıya sahip ve aşiretle ülkede büyük rolleri vardır. Libya'daki yaklaşık 140 kabile ve aşiretten, yaklaşık 30'unun ülkenin siyasi yapısında daha belirgin rolleri vardır. Güçlü merkezi yönetimin yokluğunda, Libya'nın aşiret ve kabilevi yapısı, Tunus'un tersine çeşitli terör grupların türemesine ortam hazırladı. Ülkenin çeşitli bölgelerinde sekular ve İslamcı grupların karşı karşıya gelmesi ise, terörist ve milis güçlerin güçlenmesine ve güvensizliğin yaygınlaşmasına sebep oldu.
 
Gerçi Libya'da bir çok tekfirci terörist grubun bulunmasına rağmen, aralarında IŞİD en önemlisi sayılır. IŞİD'in Libya kolu resmen Kasım 2014'te kuruldu. Libya'nın doğusunda Borka, batıda Trablus ve güneyde Fizan'daki IŞİD kollarının varlığı Kasım ayında açıklandı.
 
IŞİD ile biat eden en önemli tekfirci grup olan Ensar eş-Şeria ise Kaddafi yönetiminin devrilmesi ardından Libya'da bazı tekfirciler tarafından kuruldu. Söz konusu grup, 2012 yılında Amerika'nın Bingazi büyükelçiliğine saldırarak Amerikan büyükelçisini öldürmekle suçlanıyor ve bu yüzden terör listesinde yer alıyor.
 
İRİB
 
 
 
 
 
 
 
 
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar