Batılı güçler bir de Suriye dostları ülkeleri, Suriye dostları çekirdek gurubu ülkelerini kurup, Suriye topraklarının işgali için zemin hazırlıyorlardı. Fakat bütün bu fitne ve komplolar çöktü. Niçin?
Suriye; Filistin İslami ve milli direniş teşkilatlarıyla, Lübnan Hizbullah'ının destekçisi ve İran İslam Cumhuriyeti'nin stratejik müttefikiydi. Bu nedenle saldırıya uğradı. Terörist Özgür Suriye ordusu kuruldu ve dağıtıldı. Tekfirci terör örgütleri kurulup beslendi. Fakat beş yıldır, Suriye hükümeti ayaktadır. Çünkü batılı sömürgeci güçlerle bölgesel işbirlikçiler askeri, istihbarat, mali, psikolojik savaş yöntemleri, diplomasi gücünü kullanarak sözde kısa zamanda Suriye'yi teslim alabilirlerdi. Fakat Suriye halkıyla silahlı kuvvetlerinin gerçek gücünü ve direniş ruhunu tanıyamadılar. Anti Siyonist cepheyi çökertme hayalini de gerçekleştiremediler.
Suriye halkı Sünni, Alevi-Nusayri, Dürziler, Hıristiyanlar, Şiiler, Araplar, Kürtler, Türkmenler, Çerkezler gibi dini, mezhebi, etnik ve kavmi topluluklardan oluşmaktadır. Bu topluluklar birlik, barış ve dayanışma içinde yaşamaktaydılar. Suriye halkı antiemperyalist ve anti Siyonist düşünce ve duyguya sahip bir halktır. Bu nedenle yabancı müdahaleleri hoş görmez. Bu nedenle Amerika, Fransa, İngiltere, Katar, Suudi Arabistan krallığı ve Türkiye hükümetinin terör örgütlerini destekleyip işledikleri cinayetlere karşı şanlı bir direniş sürdürdüler.
Rusya'nın Suriye sahasına inmesi ve hava destek gücü sağlaması ardından tekfirci teröristler ağır bir imha süreciyle karşılaştılar. Türkiye ve gerici dikta Arap rejimlerinin Amerika ve NATO liderliğinde Suriye topraklarını parselleme amacıyla güvenli bölge, tampon bölge ve uçuşa yasak bölge kuruntuları da etkisiz hale getirildi. Çünkü Amerika ve NATO Rusya ile savaşa girme cesaretini gösteremiyor ve aksi takdirde bölgesel ve uluslararası büyük bir savaşın kapısının açılacağını biliyorlar.
Tekfirci teröristlerin imha sürecinin hızlanması sonucu Amerika liderliğindeki batı ittifakı Suriye'de ateşkes ilan etmek için Rusya ile anlaşma zorunda kaldı. Ancak Amerika, Türkiye hükümetiyle gerici ve dikta Suudi krallık rejimi ve Katar ılımlı muhalefet diye yansıtmaya çalıştıkları DAEŞ (IŞİD) ve Nusra dışındaki diğer tekfirci terör örgütlerini, örneğin El-Kaide uzantısı İslam ordusu gibi Selefi Vahhabi çeteleri canlı tutmak ve kendi gayri meşru çıkar ve hedeflerini gerçekleştirebilmek için, Suriye ordusu ve halk direniş güçlerinin zafer kazanmasını önlemeye çalışıyorlar. Nitekim AKP hükümeti, Suriye'deki Demokratik Suriye güçleriyle PYD'ye karşı topçu saldırılarını sürdüreceğini ilan etmiş bulunuyor. Bu nedenle Amerika ve Rusya'nın ateşkes planını ihlal ediyor. Suudi krallık rejiminin uzantısı Ceyşül-İslam ateşkese rağmen terör saldırılarını sürdürdü.
Suudi krallık rejiminin dış işleri bakanı Adil Elcubeyr ile istihbarat örgütü başkanı Halid El-Hamidan ateşkesin 2. gününde Siyonist rejimin işgali altındaki Filistin topraklarını ziyaret edip, terörist İsrail rejimi başbakanı ve Mossad başkanıyla Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad hükümetini devirme konusundaki işbirliğini geliştirmeye çalıştılar. Suudi krallık rejimiyle Siyonist rejim, Suriye ile Lübnan'a karşı ortak savaş başlatma konusunda da görüştüler. Suudi krallık rejimi, katil İsrail rejiminin güneyden Suriye'ye saldırmasını istiyor. Buna ilaveten Türkiye hükümetiyle Suudi krallık rejimi de Suriye'ye karşı saldırıya geçme planlarını yapmakta ve Amerika'nın iznini beklemektedirler.
Siyonist rejim tekfirci DAEŞ ile Nusra cephesini eğitip donatmakta ve sıkıştıklarında Suriye ordusunu bombalamaktadır. Buna ilaveten terörist İsrail rejimi Suriye'nin işgal edilmiş Golan Tepeleri bölgesinde tekfirci teröristleri tedavi etmektedir. Ateşkesin sağlanmaması halinde Amerika dış işleri bakanı John Kerry ise, B planını uygulayacakları ve Suriye'yi bölecekleri tehdidinde bulundu. Fakat Suriye halkı ve ordusu tekfirci teröristleri temizleme, bu ülkenin milli birliği ve toprak bütünlüğünü korumaya kararlılığını sürdürmektedirler.
Seyyid Ali Gaemmagani
İRİB