eb606d22cc60450484f1b0a2fb4904b6_18.jpg

Libya’nın yeniden sömürgeleştirilmesi

"Sömürgecilik döneminin sona erdiğini düşünenlere, Irak, Libya ve Suriye örnekleri tamamen tersini söylüyor. ABD, 2001 yılında bu üç ülke ve birkaç ülkeye daha saldırma kararı verdi. Gerçi Trablus ve Şam’a karşı savaş, bu Devletlerin direnişlerini kırma ve sömürgeci hedefi, insani amaçlı harekatla maskelemek üzere uluslararası koalisyonlar oluşturmak için kullanılan on yıl sonra gerçekleştirildi."

12 Mart 2016 Cumartesi
Sömürgecilik döneminin sona erdiğini düşünenlere, Irak, Libya ve Suriye örnekleri tamamen tersini söylüyor. Amerika Birleşik Devletleri, 2001 yılında –saldırıların mantığına uygun olarak- bu üç ülke ve birkaç ülkeye daha saldırma kararı verdi. Gerçi Trablus ve Şam'a karşı savaş, bu Devletlerin direnişlerini kırma ve sömürgeci hedefi, insani amaçlı harekatla maskelemek üzere uluslararası koalisyonlar oluşturmak için kullanılan on yıl sonra gerçekleştirildi. Libya sorununa geri dönelim.
 
Siyaset sahnesindeki muğlaklığın komedyasında Pentagon, İtalya'nın "rehberlik görevini" yerine getireceğini açıklar açıklamaz, baş aktör İtalya Başbakanı Renzi, Libya sahnesinde "İtalya'nın üzerinde düşeni yapacağını" söyledi. "Libya'daki İtalyan askeri misyonu henüz gündemde değil" demesine karşın, Parlamentonun özel kuvvetleri Başbakanın emrine verdiği andan itibaren gerçekte harekat başlamış oldu bile. Başbakan resmi olarak yeşil ışık yakabilmek için, Libya'da "geçmişte yaptığımız hataları tekrarlamamızı önleyecek süper sağlam bir hükümetin" kurulmasını bekliyor. Libya çölünde "süper sağlam bir hükümetin" serabının oluşturulmasını beklerken, geçmişe kısaca bir göz atalım.
 
1911 yılında İtalya, 100.000 asker ile Libya'yı işgal eder. İtalyan Ordusu çıkartmayı izleyen kısa süre içerisinde 5.000 Libyalıyı kurşuna dizer, asar ve binlercesini yurtlarından sürer. 1930 yılında, Mussolini'nin emriyle, İtalyan uçakları direnişi ezmek için köyleri kimyasal silahlarla bombalarken ve bölge 270 kilometre uzunluğunda dikenli tellerle çevrilirken, Sirenayka bölgesi halkının yarısı, yaklaşık 100.000 kişi, on beşe yakın toplama kampına sürüldü. Direnişin önderi Şeyh Ömer Muhtar 1931'de yakalanıp asıldı. En verimli topraklara el konulup halka sadece verimsiz topraklar bırakılarak, Libya'nın demografik olarak sömürgeleştirilmesi süreci başlatıldı. Kırklı yılların başında, Libya'da savaşın mağlubu İtalya'nın yerini İngiltere ve ABD aldı. 1951'de İngilizler tarafından tahta geçirilen Emir İdris el Senussi, bu güçlü devletlere hava, deniz ve kara üsleri kurma hakkı tanır. Trablus girişinde bulunan Wheelus Field, ABD'nin Akdeniz'deki başlıca hava ve nükleer üssü haline gelir.
 
1956 yılında Kral İdris, İtalya ile Libya'da yol açtıkları zararlardan dolayı onları aklayan ve ülkedeki İtalyan toplumuna malvarlıklarını koruma hakkı tanıyan bir anlaşma imzaladı. Sonuç olarak 50'li yıllarda keşfedilen, Libya'nın petrol yatakları İngiliz British Petroleum, ABD'li Esso ve İtalyan Eni şirketlerinin eline geçti. Sertlikle bastırılan milliyetçilerin isyanı, 1969'da Nasır modeliyle Muammer Kaddafi'nin önderliğindeki "özgür subaylar" tarafından kansız olarak gerçekleştirilen darbeyle sonuçlanır.
 
Monarşi lağvedilir, Libya Arap Cemahiriyesi ABD ve İngiltere'yi askeri üsleri terk etmeye mecbur eder ve yabancı malvarlıkları millileştirilir. İzleyen on yıllar içerisinde Libya, Dünya Bankasına göre, yıllık %7,5'lük GSYİH artışıyla, yüksek ortalama kişi başına düşen milli gelir, ilk ve orta öğretime evrensel ölçülerde ve yüksek öğrenime ise %46 oranındaki erişim hakkı ile "yüksek insani gelişmişlik göstergelerine" sahip olmuştur. 2 milyondan fazla Afrikalı göçmen bu ülkede iş bulma imkanı bulmuştur. Kuzey Afrika'da istikrar ve gelişme etkeni olan Devlet, yatırımlarıyla Afrika Birliğinin ekonomik bağımsızlığı ve kendi para birimini yaratacak kurumların doğmasına ön ayak olmuştur.
 
Hillary Clinton'un elektronik posta mesajlarının da ortaya koyduğu gibi, ABD ve Fransa, dolar ve CFA Frangı yerine "Kaddafi'nin yeni bir Afrika para birimi yaratma planına" engel olmaya karar verirler. Bunu yapmak ve Libya petrolüne ve topraklarına el koymak için, ABD önderliği altındaki NATO, İtalya'da "sol muhalefetin" sıra başı olarak katıldığı, Kaddafi karşıtı kampanyayı başlatır. Aynı zamanda içeriden özel kuvvetler ve terörist gruplarla da saldırarak savaş yoluyla Libya Devletini yıkar.
 
Bunun sonucunda ortaya çıkan, özellikle göçmenler arasında savaşın kendisinden daha çok kurbana neden olan toplumsal yıkım, Libya'nın yeniden fethine ve bölünmesine kapı açmıştır. Sömürgeci geçmişine geri dönen, Anayasasını ayaklar altına alan İtalya işte böyle bir yere yeniden ayak basacak.
 
 
Manlio Dinucci
Il Manifesto (İtalya)
Çev: Osman Soysal
voltaire
 
 
 
Bu konu ile ilgili bir diğer yazı için tıklayınız.
 
 
 
 
 
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar