putin-main-cbs.jpg

Moskova Suriyeli “asiler” ile gizlice görüşüyor

"...Ankara’daki görüşmeler, söylendiğine göre Türk hükümetinin arabuluculuğunda ve son dört yıldır doğu Halep’in bir kısmını kontrol eden ve daha geçen yıl tüm kenti istila etme tehdidi oluşturan İslamcı milislerin giderek artan şekilde kesin bozgunu bağlamında gerçekleşti."

5 Aralık 2016 Pazartesi
ABD, Türkiye ve diğer Batılı güçler tarafından desteklenen Suriyeli “asi” gruplar, Halep'teki savaşın sona ermesi için arabuluculuk yapması konusunda Rusya ile görüştü. Halep, Devlet Başkanı Beşar Esad'a karşı ABD'nin organize ettiği rejim değişikliği savaşında harap edilmeden önce Suriye'nin en büyük kenti ve ticari başkenti idi.
 
İlk kez Londra merkezli Financial Times (FT) gazetesinin haber yaptığı Ankara'daki görüşmeler, söylendiğine göre Türk hükümetinin arabuluculuğunda ve son dört yıldır doğu Halep'in bir kısmını kontrol eden ve daha geçen yıl tüm kenti istila etme tehdidi oluşturan İslamcı milislerin giderek artan şekilde kesin bozgunu bağlamında gerçekleşti.
 
Lübnanlı Hizbullah savaşçıları ve Iraklı Şii milisler tarafından desteklenen Suriye hükümeti birlikleri, geçtiğimiz haftadan beri, en güçlü birliği El Kaide'nin Suriye şubesi işlevi gören El Nusra Cephesi adlı grup olan İslamcıların önceden işgal etmiş olduğu toprakların yaklaşık yüzde 40'ını geri aldı.
 
Hem Suriye hükümetinin savaş uçaklarının yoğun bombardımanından hem de El Nusra ve benzeri grupların uyguladığı terörden sığınacak yer arayan on binlerce sivil, kentin doğu kesimlerinin dışına aktı. Batılı güçler “asi”lerin kontrolündeki bölgede İslamcılardan geri alınan diğer alanlar konusunda yapılmış olan abartılı iddialar temelinde 250.000 sivilin kapana kısıldığını iddia ederken, çoğu kişi, doğu bölgesinde, bu sayının sadece çok küçük bir kesiminin yaşadığına inanıyor.
 
Financial Times'a (FT) göre, “Her ne kadar Ruslar ile bir asi temsilcisinin bir araya geldiği gizli görüşmeler ilk kez olmasa da, bu görüşmelere alışık olanlar, ilk kez bu kadar çok sayıda muhalif grubunun dahil olduğunu söylediler.”
 
FT'deki yazı, görüşmelerin Washington'ın devre dışı bırakılması açısından sonuçlarına ve Esad'ı devirmek amacıyla milisleri silahlandırmaya, eğitmeye ve maaşlarını vermeye yönelen beş yıldan uzun süreli ABD operasyonunun karşı karşıya olduğu giderek netleşen bozguna ışık tutuyordu.
 
İsmi açıklanmayan bir muhalefet yetkilisi, gazeteye, “Ruslar ile Türkler, şu anda ABD olmadan görüşüyor. O [Washington], görüşmelerden bütünüyle dışlanmış durumda ve hatta Ankara'da ne olup bittiğini bile bilmiyor.” diye konuştu.
 
Bir başka muhalefet temsilcisi, Moskova'nın neden bu noktada sözde asiler ile bir anlaşmaya varmaya çalıştığını sordu ve Rus hükümetinin, “özünde, ‘Amerikalıların canı cehenneme' dediğini” belirtti.
 
Daha olası neden, Devlet Başkanı Vladimir Putin hükümetinin, Rusya'nın Şam'ın yanında 14 ay önce başlayan müdahalesinin Suriye savaşında görünüşe göre belirleyici bir tersine dönüşe yol açtığı koşullarda, silahlı muhalefet ile bağları hem Washington hem de bizzat Esad hükümeti ile ilişkilerinde bir pazarlık kozu olarak kullanma arzusudur.
 
Görüşmeler, Suriye'de ve bölgede çatışan gündemler zaman zaman sürtüşmelere yol açmasına rağmen, Ankara ile Moskova arasında daha yakın ilişkilere işaret etmektedir. Türkiye, bu yılın başlarında, Kasım 2015'te Suriye'de Türkiye sınırının yakınında İslamcı milislere karşı operasyon düzenleyen bir Rus savaş uçağına pusu kurup düşürmesinin yol açtığı gerilimi çözmek için, Rusya ile bir uzlaşma peşinde koşmuştu. İlişkiler, yaygın şekilde ABD'nin suçlandığı başarısız 15 Temmuz askeri darbesinin ardından daha da yakınlaştı.
 
Türkiye'nin Suriye'deki kendi müdahalesi, Fırat Kalkanı Operasyonu, Esad hükümeti Türk istilasını kınarken bile, Suriye hava sahasının büyük kısmını kontrol eden Rusya'nın örtülü suç ortaklığıyla gerçekleştiriliyor.
 
Gerilimler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Salı günü yaptığı ve Türkiye'nin ordusunu Suriye'ye “adaleti tesis etmek için” göndermiş olduğunu ilan eden bir açıklamanın ardından yükseldi. Erdoğan, “Biz oraya, devlet terörü uygulayan Esed'in hükümranlığına son vermek için girdik.” diye eklemişti.
 
Bu ifadeler, Moskova'nın bir “açıklama” yapılması talebini yol açtı.
 
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, gazetecilere, “Bu açıklama bize haber olarak ulaştı.” dedi ve ekledi: “Bu, çok ciddi bir açıklama; öncekilerden ve bizim durumu kavrayışımızdan farklı. Türk ortaklarımızın bize konu hakkında bir tür açıklama yapacağını umuyoruz.”
 
Bunu, Çarşamba günü, Erdoğan ile Putin arasındaki bir telefon görüşmesi izledi. Erdoğan, Perşembe günü, Moskova tarafından talep edilen “açıklama”yı yaptı. Cumhurbaşkanı, Ankara'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya getirdiği muhtarlar ile yaptığı toplantıda şunları söyledi: “Fırat Kalkanı operasyonunun hedefi de herhangi bir ülke veya kişi değil, sadece terör örgütleridir. Defalarca dile getirdiğimiz bu hususta hiç kimsenin şüphesi olmasın, söylediklerimizi de kimse başka bir şekilde yorumlamasın, başka yere çekmesin.”
 
Erdoğan ve hükümeti, “terör örgütleri” derken sadece IŞİD'i değil, ama ABD'nin finanse ettiği, eğittiği, silahlandırdığı ve IŞİD'e karşı başlıca vekil güç olarak yararlandığı Suriyeli Kürt milis gücü YPG'yi de kast ettiklerini sürekli olarak, açık bir şekilde ortaya koyuyor. Pentagon, Ankara'nın Washington'ın desteklediği Kürt vekil güçlerine saldırma kararlılığı nedeniyle, Türk birliklerine havadan koruma sağlamayı kesmiş durumda.
 
Bu arada, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu, Perşembe günü, Türkiye'nin Akdeniz'deki tatil yeri Alanya'da bir araya geldi. Lavrov ve Çavuşoğlu, her iki ülkenin de Halep'te bir ateşkes için arabuluculuk yapmaya çalıştığını duyurdu ve kentin mahvedilmiş halkına insani yardım sağlama güvencesi verdi.
 
Rusya, sivillerin kuşatılmış bölgeden çıkmasına ve gıda ve tıbbi yardım sağlanmasını mümkün kılmak için, doğu Halep'e dört “insani koridor” açmayı öneriyor. Ancak bu tür koridorlar açmaya yönelik önceki girişimler, ABD destekli İslamcı milislerin onları top ateşine tutması ve kaçmaya çalışan sivillere ateş açması sonucunda çökmüştü.
 
Suriyeli “asiler”in omurgasını oluşturan El Kaide bağlantılı milislere yönelik saldırıya son verilmesini talep etmek için insani krizi ön plana çıkartan ABD ve müttefikleri, Suriye hükümetinin Rusya destekli saldırısını kınıyorlar. Bu kınamaların giderek daha histerik bir hal alması, doğu Halep'in düşmesinin bu milisleri son kentsel kalelerinden yoksun bırakacağı ve Suriye hükümetinin ülkenin tüm büyük nüfuslu merkezleri üzerindeki kontrolünü sağlamlaştıracağı gerçeğini yansıtmaktadır.
 
Bill Van Auken
WSWS
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar