84094-timthumb.jpg

Yakın tarihin en çirkin savaşlarından biri

Yemen, geri dönüşü olmayan bir noktaya doğru sürükleniyor. .. BM’ye göre, Suudi Arabistan koalisyonu tarafından yürütülen hava saldırılarının neredeyse hepsi kesin olarak, uluslararası insani hukuku çiğniyor, bu saldırıların bazıları ise savaş suçu olabilir.

13 Şubat 2017 Pazartesi
Birleşmiş Milletler'den (BM) bir uzman heyeti hafta içi BM Güvenlik Konseyi'ne bir rapor gönderdi. Buna göre, Yemen, geri dönüşü olmayan bir noktaya doğru sürükleniyor. Savaş başlayalı iki yıl olmasına rağmen, ‘herhangi bir tarafın bütünlüklü bir askeri başarı elde etmesi kısa vadede gerçekçi bir ihtimal değil.' BM'ye göre, Suudi Arabistan koalisyonu tarafından yürütülen hava saldırılarının neredeyse hepsi kesin olarak, uluslararası insani hukuku çiğniyor, bu saldırıların bazıları ise savaş suçu olabilir. ‘Denge' ilkesini benimseyen BM uzmanları, Suudiler'in savaştığı Yemenli isyancıların sivillerin olduğu noktalara yönelik saldırılarının da ‘büyük ihtimalle' uluslararası hukuku çiğnediğini belirtti. Rapordaki detaylar, alandaki durumun eşitsiz olduğuna da vurgu yapıyor. Suudi koalisyonunun suç işleme kapasitesinin Yemenli isyancılardan daha faza olduğuna şüphe yok. İsyancılar Husiler'i ve eski lider Ali Abdullah Salih'in güçlerini kapsıyor. Suudi Arabistan, Batı destekli hava kuvvetleri ve ordusuyla, devrik lider Abdurabbu Mansur el-Hadi'yi savunuyor. BM uzman heyeti, altyapı ve sivillere karşı yıkıcı olan Suudi bombardımanının, Husi-Salih ittifakının siyasi arzusunu durdurmayı başaramadığını ortaya koyuyor.
 
İki hafta kadar önce, BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi'nden Jamie McGoldrick, Yemen'de savaşın10 bin kişiyi öldürdüğünü, 40 bini ise yaraladığını söyledi. Rakamları sağlık merkezlerinden alan BM'nin de kabul ettiği üzere, bu iyimser bir tahmin. Geçen mayısta UNICEF, Yemen halkının yüzde 90'ının insani yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Her hafta binlerce Yemenli çocuk önlenebilir hastalıklardan ölüyor. 2,2 milyon çocuk ve 1,1 milyon yetişkin zaafiyet geçiriyor. Suudiler'in geçen yıl San'a havaalanını kapatması, BM Gıda Programı'nın, yardımlarla yaşayan milyonlarca insana ulaşamaması anlamına geliyor. BM Acil Durumlar Koordinatörü Stephen O'Brien'ın, Güvenlik Konseyi'nde dediğine göre, ‘acil önlem alınmazsa 2017'deki muhtemel senaryo kıtlık' olacak.
 
Bazı çatışmalar karşısında kibirli bir tavır takınan Batı, Yemen için ise tamamiyle suskun. İngiltere ve ABD, Yemen'i bombalayan Suudileri ve onların müttefiklerini silahlandırmaya devam ediyor. Aynı uluslararası topum, BM'de hayırseverlik yapıyor. Son olarak 1,2 milyar dolarlık acil yardım fonu talep edildi. Yemen için yapılan cimri katkıların hedefine ulaşması da mümkün görünmüyor. Silah satmak yardım sağlamaktan daha kolay.
 
 
Geçen yıl, şaşırtıcı şekilde, Arap Yarımadası El Kaidesi (AYEK) ve vekili Ensar el Şeria, güney Yemen şehri Taiz'deki savaşta Suudi vekillerine katıldılar. Güney Yemen'in, Suudi destekli güçlerin kendi alanları gibi gördüğü geniş bölgeleri, AYEK tarafından kontrol ediliyor. Yemen'in kıyısında bulunan Mukelle şehri AYEK emirliğinin başkenti. Düzenli ABD saldırıları emirliği tehdit etmiyor. Suudi Arabistan'ın savaşı AYEK'e istikrar sağlıyor. İngiltere ve ABD, Yemen'de savaşmak için Suudiler'e silah sağlıyor. Suudiler, Yemen'in bazı bölgelerinde kara savaşı yürütme konusunda El Kaide'ye güveniyor. Yani Batı, bu savaşta El Kaide'nin örtülü müttefiki.
 
29 Ocak'ta, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Yemen'den gelen kimsenin ABD'ye kabul edilmeyeceğini açıklamasından hemen sonra, ABD askerleri AYEK'e karşı bir baskın için Yemen'e girdi. Yoksul Yakla kasabasında yedisi çocuk olmak üzere 16 sivil bir de ABD askeri öldürdü. Bu çocuklar arasında, 16 yaşındaki abisi 2011'de Barack Obama'nın emriyle yürütülen İHA saldırısında öldürülen Navar el Evlaki de vardı. Saldırıda evi hedef alınan Abdülrauf el-Dahab da öldürüldü. Saldırının asıl hedefi, AYEK lideri Kasım el Rimi'ydi, fakat Rimi orada değildi. Pentagon, onun peşinde olmadıklarını sadece AYEK bilgisayarlarını ele geçirmek istediklerini, o büyük baskının sadece istihbarat elde etmek için yapıldığını söylemeye çalıştı.
 
El Rimi, alaycı bir açıklama yayınlayarak “Beyaz Saray'ın yeni soytarısı acılı bir tokat yedi” dedi. El Rimi muhtemelen, içinde bulunduğu bataklıkla, Suudi Arabistan'ın talepleri dolayısıyla izole edildiğini hissetti. Diğer vekilleri kendilerini tüketince AYEK yeniden kullanıma girecek.
 
Yemen hükümeti onurunu korumak için ABD'nin daha sonraki kara harekatlarına izin vermediğini söyledi. İHA'lar ise uçmaya ve Yemenliler'i hedef almaya devam edebilir.
 
AYEK, güç gösterisi olarak, güneydeki Abyan eyaletinin üç kasabasını ele geçirmek için hızlı davrandı. İki kasaba geri alınırken üçüncüsü ellerinde kaldı. AYEK'in bu hamleyi yapabilmesinin tek nedeni Hadi'ye bağlı Yemen askerlerinin bu sonuçsuz savaştan tükenmiş olmaları ve aylardır maaş alamamaları. Yemenli yetkililer, korkarak, bu üç köyün başına gelenin diğer köylerde de görülebileceğini söylüyor.
 
BM Yemen Özel Temsilcisi İsmail Ould Şeyh Ahmed, barış görüşmelerinin yeniden başlaması için mücadele etti. Geçen ekimde sağlanan ateşkes, Suudiler'in Sana'daki cenaze evini vurup yüzlerce sivilin ölümüne sebep olmasıyla kısa sürede sona ermişti. Son olarak, Ahmed, Hadi ile bir araya geldi ve ardından Husi-Salih hükümetinin Dışişleri Bakanı Hişam Şerif'le görüştü. İki tarafın da bu görüşmeleri ciddiye aldığı söylenemez. Husi-Salih silahlı kuvvetleri son olarak, skut füzeleriyle Riyad'ın dışındaki askeri üssü vurdu. Bu onlara özgüven veren bir hamle oldu. Hadi bloğu bu sırada, arkasındaki kuvvetin Suudiler ya da diğer Körfez Arapları değil, aynı zamanda Batı olduğuna inanıyor. İki tarafta da ateşkes arzusu zayıf.
 
Bu sırada, AYEK istikrarlı kazanımlar elde ederken, Yemen halkı yeryüzünün cehennemine sürüklenmeye devam ediyor. Güney Yemen için kullanılan Hadramut kelimesi, ‘ölüm geldi' demek. Evet, geldi.
 
 
Vijay Prashad
Birgün
Çev: Ömür Şahin Keyif
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar