4bmt0a8e912088m8zp_800C450.jpg

Bahreyn İnkılabı kaderinin belirleneceği kritik bir aşamada

Gözlemcilere göre şimdi Bahreyn inkılabı kaderinin belirleneceği bir merhaleye ulaştı ve artık bu ülkede çok gergin ve kritik günleri beklemek gerekiyor. Bugün Halife rejimi kırmızı çizgileri aşmış bulunuyor. Nitekim Bahreyn milletinin dini ve milli liderleri Şeyh İsa Kasım’ı canı pahasına savunacaklarını ilan etmesi, Bahreyn'in beklenmedik olaylara ve gelişmelere gebe olduğunu gösteriyor.

24 Şubat 2017 Cuma
İNTİZAR - Dünya egemen güçlerinin istihbarat örgütlerinin organize ettiği yapay, renkli devrimler ile hakikati, gerçekliği özünde barındıran halk devrimlerinin yaşandığı bir zamandayız. Bu anlamda belkide devrimlerin anası mesabesinde zikredilebilecek olan İran İslam Devrimi'nin etkileri aradan geçen bir kaç on yıla rağmen bu günlerde kendini iyiden iyiye belli etmeye başladı. Belkide bu etkinin en temiz bir şekilde yansıdığı yer Bahreyn inkılabıdır diyebiliriz. Bahreyn'de halkın ortaya koyduğu direniş kritik bir aşamaya gelmiş bulunuyor.
 
Parstoday'da yayınlanan bu kritik aşamaya gelişi ve bu aşamadan sonra ortaya çıkabilecek beklentileri özetlediği değerlendirme yazısını ilginize sunuyoruz..
 
 
 
Bahreyn rejiminin zorlu günleri
 
Bahreyn'de Halife rejimi üç muhalif genci idam etmesinin ardından gerginliklerin iyice tırmandığı gözleniyor.
 
Mısır'ın El Bedil haber sitesi Bahreyn'le ilgili yayımladığı son raporunda Halife rejiminin karşı karşıya bulunduğu sorunları ele aldı ve önümüzdeki günleri bu rejimin elebaşıları için zorlu günler olarak niteledi.
 
El Bedil sitesinin yazarı Hir Mahmut, Bahreyn'de Halife yönetiminin elebaşları muhaliflere karşı zalimane uygulamalara yönelmelerinin ardından şartların iyice kötüye gitmeye başladığını belirtti.
 
Geçitiğimz haftalarda Halife rejimi, halkın sert tepkisine yol açan bazı muhalifleri idam etmesinden başka çok sayıda muhalifi de tutuklamaya başladı. Maname rejiminin bu uygulamaları, Bahreyn milletinin 14 Şubat 2011'de başlattığı inkılabın altıncı yıldönümüne denk geldi. Ancak Bahreyn'de muhaliflerin bastırılması ve çok sayıda muhalifin tutuklanması uluslararası insan hakları ve hukuk kurumlarının tepkisini de beraberinde getirdi. Söz konusu kurum ve kuruluşlar Bahreyn'de durumun kontrolden çıkmaya başladığı ve Halife rejiminin hesapları da yanlış çıktığı konusunda uyarılarda bulunmaya başladı.
 
 
Bahreyn'de yaklaşık üç hafta önce üç muhalif genç Halife rejimi tarafından infaz edildikten sonra Bahreyn halkı bir an bile sokaklardan çekilmedi. Bahreyn halkı Halife rejiminin tüm şiddet uygulamalarına rağmen eli kanlı rejimi protesto etmekten ve bu cinayeti kınamaktan vaz geçmedi. Bahreyn halkının Maname'nin Daraz bölgesinde ve Şii alim Şeyh İsa Kasım'ın evinin yakınlarında düzenlediği yürüyüş, bu halkın son günlerde düzenlediği en büyük protesto eylemiydi ve Halife rejimi protestoculara karşı tüm zalimane uygulamalarına rağmen bu büyük hareketi bastıramadı, nitekim şimdi de Daraz bölgesi her gün protesto eylemleri ve yürüyüş ve oturma eylemlerine sahne oluyor ve Halife rejiminin halkı dağıtmak için baş vurduğu insanlık dışı uygulamalarına karşın halk arenadan çekilmiyor.
 
Halife rejiminin güvenlik güçleri halkın oturma eylemi düzenlediği alanlara saldırarak ve hatta yasak silah ve mühimmat kullanarak bazı protestocuları yaraladı, bazılarını da gözaltına aldı. Öte yandan itiraz hareketinin yayılmasından sonra Bahreynli muhalifler Daraz bölgesindeki camilerin hoparlörlerinden halkı protesto eylemlerine katılmaya davet ederek, protestocuların coşkusuna katkı sağlamaya başladı. Yine 14 Şubat gençlik hareketi de bir bildiri yayımlayarak Bahreyn halkından önümüzdeki günlerde de meydanlarda toplanmalarını istedi.
 
 
14 Şubat hareketi bildirisinde söz konusu şehit edilen üç inkılapçı genci anma etkinliğine katılan halka teşekkür etmek gerektiğini ve istibdatla mücadele meydanlarına çıkmak ve inkılapçı sloganlar atmak sureti ile vatan uğruna şehid düşenlerin değişim vasiyetini yerine getirmek gerektiğini belirtti. Bildiride, barışçıl inkılapçı hareketlerin artması halkın meşru taleplerinin karşılanmasına katkı sağlayacağı ve halkın adalete dayalı bir hükümetin kurulmasına yönelik iradesini hakim kılacağı ve istibdat ve diktatörlüğü yok edeceği ve katilleri ve işkencecileri yargılayacağı vurgulandı.
 
14 Şubat hareketi Bahreyn halkından dini, vatanı ve varlıklarını savunmak için Daraz bölgesine akın etmelerini ve Bahreyn'i karanlık ve muğlak bir kaderle karşı karşıya getiren ve savaş ilkelerini değiştiren kırmızı çizgileri hiçe saymalarını istedi.
 
Bahreyn insan hakları merkezi de bir bildiri yayımlayarak 16  - 22 Ocak tarihleri arasında Bahreyn halkından 41 kişinin zalimane bir şekilde gözaltına alındığını duyurdu. Gözaltına alınanların arasında bir kadın ve 8 çocuk da yer alıyor. Bahreyn insan hakları merkezi twitter hesabında yayımladığı bildiride, söz konusu tarihleri arasında 45 Bahreynli vatandaşın da siyasi sebeplerden ötürü yargılandıklarını, Halife rejiminin kuklası olan mahkemelerin bu insanları hapis ve 300 bin dinar nakit para cezasına çarptığını belirtti. Bildiride iki kişi de müebbet hapis cezasına çarptırıldığı kaydedildi.
 
Bahreyn insan hakları merkezi ülkenin 41 kentinde 200 kadar barışçıl protesto yürüyüşü düzenlendiğini, Halife rejimi güvenlik güçleri ise 57 yürüyüşe göz yaşartıcı bomba ile müdahale ederek protestoculara şiddet uyguladığını kaydetti.
 
Bu arada uluslararası af örgütü de Bahreyn rejimi insan hakları krizine battığı uyarısında bulundu. Uluslararası af örgütü Halife rejimi yakında infaz edilmesi beklenen Muhammed Ramazan ve Hüseyin Ali Musa adındaki iki mahkumun idam cezasını değiştirmesi gerektiğini vurguladı.
 
Bahreyn mahkemesi Aralık 2014'te Eddeyr köyünde yaşanan patlama olaylarının ardından bu iki muhalifi idam cezasına çapmıştı.
 
 
Uluslararası af örgütü ayrıca son günlerde 15 Ocak tarihinde idam edilen üç Bahreynli muhalif gencin idam edilmelerine yönelik itirazlara karşı sergilenen zalimane tepki Bahreyn rejimini insan hakları krizine batıracağı uyarısında bulundu. Bu bağlamda Bahreyn insan hakları gözetleme örgütü, Bahreyn insan hakları derneği, demokrasi ve insan hakları için barış örgütü, Bahreyn insan hakları merkezi, demokrasi ve insan hakları için Fars körfezi merkezi gibi insan hakları örgütleri uluslararası insan hakları ve hukuk kurumlarından Bahreyn'in Daraz bölgesinde insani durumu gözlemlemelerini istedi. Söz konusu örgütler Bahreyn rejiminin protestocuları şiddete baş vurarak dağıtma girişimlerinden duydukları kaygıyı dile getirerek bu tür uygulamaların tehlikeli siyasi, insani ve güvenlik sonuçlara ve musibetlere yol açabileceği uyarısında bulundu.
 
Aslında Bahreyn'de yaşanan bu gelişmeler önümüzdeki günlerde bu ülkeyi çok kötü şartlara doğru sürükleyeceği gözleniyor. Maname rejiminin üst düzey yetkilileri ise ortalığı sakinleştirmek ve muhaliflerle diyalog kurmak için hiç bir akılcı ve düşünceli bir tavır sergileyemiyor. Gerçekte Halife rejimi muhaliflerin taleplerini anlamak için hiç bir çaba harcamıyor ve inatla muhalifleri bastırma politikasını sürdürüyor. Fakat bu tavır, durumu daha da vahim hale getiriyor. Özellikle Bahreyn halkının son idam cezalarının uygulanması ve yapılan işkencelerden çok öfkeli olması Halife rejimi için tehlike çanlarının çalmaya başladığı anlamına geliyor. Şimdi Bahreyn milleti Bahreynli alimlerin yayımladığı bildirinin ardından dini liderleri Ayetullah İsa Kasım'ı canlarını feda ederek savunacakları anlaşılıyor, ki bu da Bahreyn'in çok gergin bir sürece girdiğini gösteriyor.
 
 
Bahreyn milleti 14 Şubat 2011'de demokrasi talebi ile ve Halife rejiminin dikta sultasına son vermek amacıyla kıyam etti. Halife rejimi ilk günlerde Bahreyn'in inkılapçı halkının öfkesini kontrol altına almaktan acizdi, ancak daha sonra Ada kalkanı adıyla anılan Suud rejiminin kurduğu özel kuvvetleri ithal etmeye başladı ve böylece çok sayıda halkı ve inkılapçı genci şehit etti veya yaraladı. Halife rejimi Maname'nin Lolo (İnci) meydanı halkın başlattığı inkılabın simgesi haline geldiğinden bu meydanın yıkımına amretti ve ardından çok sayıda inkılapçı ve hareketin liderleri rejim tarafından tutuklanarak hapse atıldı. Halife rejimi orantasız güç kullanmak ve şiddet uygulamakla Bahreyn milletinin kıyamını ebediyen bastırmak istiyordu, fakat Bahreyn milleti belli amaçlar uğruna kıyam eden bir milletti ve bu yüzden asla bu hareketinden geri adım atmadı. Halife rejimi ise baskı ve işkenceleri şiddetlendirdi ve bir çok insan hakları aktivisti de hapse atılanların arasında yer almaya başladı.
 
Halife rejimi Bahreyn milletinin kıyamını bastırmak için elinde var olan her türlü imkanı kullanmıştır. Zalim rejim işkenceden vatandaşlıktan çıkarmaya ve çeşitli İslamî ve siyasi cemiyetleri ve partileri feshetmekten her türlü yasak silah ve mühimmatı kullanmaya kadar her türlü insanlık dışı illegal uygulamaya baş vurmuştur. Halife rejimine bağlı güvenlik güçleri ve ada kalkanına bağlı işgalci askerler gece yarısı halkın evlerine baskın düzenlemek ve göz yaşartıcı bombaları kullanmak ve saçmalı tüfekle halkı hedef almak gibi uygulamalarıyla Bahreyn milleti arasında panik ve dehşet yaratmaya ve onları başlattıkları inkılaptan vaz geçirmeye çalışmıştır. Ancak Bahreyn milleti buna karşın barışçıl mücadelelerinden asla sapmadan yoluna devam etmiştir.
 
 
Bahreyn milletinin başlattığı inkılapta ve barışçıl bir şekilde taleplerini dile getirme sürecinde dikkat çeken ilginç bir nokta, sözde insan haklarını savunduklarını iddia eden Batılı ülkelerin ve bu ülkelerin medya organlarının sus pus olmasıdır. Gerçi Bahreyn milletinin haklı kıyamı hiç bir zaman durmadı ve yoluna ilk günkü gibi devam etti, fakat zalim Halife rejimi Suud rejimi ve Batılı müttefiklerinin destekleri ile bu millete karşı baskı ve zulmünü artırmaya devam etti ve Şeyh İsa Kasım'ı vatandaşlıktan çıkararak zulmünü doruk noktasına ulaştırdı.
 
Ancak Bahreyn milleti Halife rejimi bu kararını açıkladığı günden beri bir an bile liderlerini yalnız bırakmadı. O günden beri Şeyh İsa Kasım'ın evinin bulunduğu Daraz bölgesi taraftarları tarafından bir an bile boş bırakılmadı ve güvenlik güçlerinin halkı bu evin etrafından dağıtma çabaları da sonuç vermedi.
 
 
 
Son günlerde Halife rejimine bağlı güvenlik güçleri Bahreynli Şii alim Ayetullah İsa Kasım'ın evinin çevresinde oturma eylemine katılan inkılapçı halkın üzerine ateş açarak Şeyh Kasım'ın mahkeme duruşması eşiğinde ona ulaşmaya çalıştı.
 
Öte yandan Bahreyn'in içinde bulunduğu çok hassas ve kritik şartları göz önünde bulunduran Bahreynli alimler ortak bir bildiri yayımlayarak Bahreyn halkını Şeyh İsa Kasım'a geniş çaplı desteğe davet ettiler.
 
Bu arada bu bildiri yayımlandığı günden beri, Bahreyn'in çeşitli bölgelerinde yaşayan halk ayrı ayrı yayımladıkları bildirilerde Şeyh İsa Kasım'a destek vermek amacıyla düzenlenen yürüyüşlere katılmaya hazır olduklarını ilan etti.
 
Biraz önce de belirtildiği üzere Halife rejimine bağlı güvenlik güçleri El Fada meydanına saldırarak Şeyh İsa Kasım hakkında verilen haksız kararı pratikte hayata geçirmeye çalıştı, fakat Bahreyn'in inkılapçı halkı ve oturma eylemine katılanların direnişi ile bölgeden kaçmak zorunda kaldı ve dişine kadar silahlanmış bu caniler halkın önünde hiç bir şey yapamadı.
 
Gerçekte Bahreynli alimlerin yayımladığı ortak bildiri Halife rejiminin belirlediği tüm kırmızı çizgileri ayaklar altına alma anlamındaydı. Nitekim bu bildiri, Halife rejimine Bahreyn milleti canı pahasına büyük alimlerini destekleyecekleri yönünde ciddi bir mesajdı. Bu bildiri kral Hamd bin İsa ve müttefiklerine Bahreyn'de yaşanan krizin tırmanmasından onların sorumlu olduğu yönünde bir mesajdı.
 
Bahreynli alimlerin yaptığı çağrı ülke genelinde geniş çaplı olumlu tepki ile karşılandı ve tüm kentlerin ve köylerin insanları Ayetullah İsa Kasım'ı canı pahasına savunmaya hazır olduklarını ilan etti.
 
Buna göre Bahreynli alimlerin bu bildirisi Halife rejimine Şeyh İsa Kasım'a en ufak tacizin bu rejim için korkunç sonuçları olacağı konusunda en üst düzeyde bir uyarı sayılır.
 
Bahreyn gelişmelerini izleyen uzmanlara ve gözlemcilere göre bu ülke son günlerde ve 14 Şubat 2011'de başlayan barışçıl inkılaptan bu yana en tehlikeli siyasi ve güvenlik aşamasına geldi. Gözlemcilere göre şimdi Bahreyn inkılabı kaderinin belirleneceği bir merhaleye ulaştı ve artık bu ülkede çok gergin ve kritik günleri beklemek gerekiyor. Bugün Halife rejimi kırmızı çizgileri aşmış bulunuyor ve Bahreynli inkılapçılar artık bu rejimin kırmızı çizgileri aşmasına müsaade etmek istemiyor. Nitekim Bahreyn milletinin dini ve milli liderleri Şeyh İsa Kasım'ı canı pahasına savunacaklarını ilan etmesi, Bahreyn'nin beklenmedik olaylara ve gelişmelere gebe olduğunu gösteriyor. Gerçekte ne zaman bir millet protesto eylemlerine kefen giyerek katılmaya başlayacak olursa, bunun anlamı kurşunlardan asla korkmadığıdır, gerçi Bahreyn'in inkılapçı milleti asla barışçıl protesto eylemlerinin dışına çıkmadı, ama yine de başta Daraz bölgesinin sakinleri olmak üzere Bahreyn halkı Halife rejiminin askerlerine Şeyh Kasım'a en ufak bir zarar vermelerine müsaade etmeyecektir.
 
Her halükarda Bahreyn milleti her zaman baskı ve dehşet politikasının onları gittikleri yoldan caydıramayacağını ispat etmiştir. Bu yüzden bu günler de Bahreyn milletinin inkılap sürecinde kritik günler sayılıyor. Görünen o ki tehlike çanları Halife rejimi için çalmaya başladı, ancak bu rejim kendi halkına yönelik baskı politikasından hala vaz geçmek istemediği anlaşılıyor.
 
Kökleri şehitlerinin kanına uzanan Bahreyn milletinin başlattığı inkılap Bahreyn'in Şii nüfusu en yoğun olan Daraz bölgesinin güvenlik güçlerince kuşatma altına alınmasının üzerinden yedi ay geçtiği ve Şii Müslümanların lideri Ayetullah Şeyh İsa Kasım'ın taraftarlarına sürekli baskın düzenlendiği halde asla durmadı ve halkın direnişi etkilenmediği gibi direnişçi halkın sayısı her geçen gün daha da artmaya başladı.
 
 
Haber kaynakları son günlerde Bahreyn halkından binlerce kişi kefen giyerek sokaklara döküldüğünü ve zalim Halife rejiminin Şii Müslümanlara yönelik ayrımcı politikalarına son verilmesini ve Şii Müslümanların lideri Ayetullah Şeyh İsa Kasım hakkında verilen vatandaşlıktan çıkarma kararının iptal edilmesini istiyor. Bu gelişme Bahreynli Şii Müslümanların ülkelerinde reformların yapılması için 14 Şubat 2011'de başlattıkları mücadeleyi sürdürmekte kararlı olduklarını gösteriyor.
 
Bugün artık Halife rejimi, demokratik taleplerinin gerçekleşmesini isteyen Bahreyn halkını işkence ve hapse atma ve idam etme gibi durumların etkileyemediğini anlaması gerekiyor. Bugün Bahreyn'de çoğu Bahreynli inkılapçı gençlerden oluşan 2600 siyasi tutuklu bulunuyor, ki bu rakam Bahreyn'in 650 bin kişilik nüfusuna bakıldığında büyük bir rakam olduğu anlaşılıyor. Öte yandan aralarından Bahreynli Şii Müslümanların dini ve milli lideri Şeyh İsa Kasım'ın da bulunduğu en az 300 inkılapçı vatandaşın vatandaşlıktan çıkarılması ve en son üç Bahreynli inkılapçı gencin infaz edilmesi Halife rejiminin zulmünü ortaya koyuyor.
 
Bu arada Bahreyn veliaht prensi Salman bin Hamd'ın başkanlığında muhaliflerle yürütülen milli diyalog süreci de hiç bir sonuca ulaşmadığı gibi diyalog sürecine katılan muhaliflerin bazı temsilcileri tutuklanarak hapse atıldı. Bundan başka Halife rejimi bu ülkede Şii Müslümanların bir çok medeni kurumunun faaliyetini ve ayrıca başta Daraz bölgesi olmak üzere ülke genelinde Şii Müslümanların Cuma namazını ve diğer özel dini merasimlerini yasakladı. Ancak tüm bu baskıcı politikalara ve uygulanan kısıtlamalara rağmen Bahreyn milleti ülkelerinde sosyal ve siyasi reformların yapılması gerektiği üzerinde ısrarını sürdürüyor.
 
Evet, son günlerde Bahreyn halkından binlerce kişi Şii Müslümanların milli ve dini lideri Şeyh İsa Kasım'a destek vermek ve zalim Halife rejiminin baskıcı politikalarına itiraz etmek amacıyla kefen giyerek sokaklara döküldü.
 
Bahreynli alimler ise bir bildiri yayımlayarak Şeyh İsa Kasım'ın hums gibi vacip farizeleri yerine getirdiği gerekçesi ile yargılanması ve Bahreyn'in en büyük dini topluluğu olan Şii Müslümanların faaliyetlerinin engellenmesinin ülkeyi istikrarsızlaştıracağını ve Halife rejimine ağır bedel ödeteceği konusunda uyarıda bulundu.
 
Baherynli alimler bildiride güvenlik ve istikrara vurgu yapmanın yanı sıra, ülkenin vahdeti ve kalkınmasının takviye edilmesiyle beraber Şeyh İsa Kasım'a destek verdiklerini ilan etti.
 
Bahreyn İslamî Vefak Cemiyeti de bu bağlamda yayımladığı bildiride Şeyh İsa Kasım'a desteklerini ilan etti. Bildiride Bahreyn halkından yüzbinlerce kişinin ülkenin 48 bölgesinde Şeyh İsa Kasım'ı yargılama kararını protesto ettikleri ifade edildi.
 
Bahreyn İslamî Vefak Cemiyeti genel sekreter yardımcısı Şeyh Hüseyin Eldihi Bahreyn halkının vefakar tutumunu takdir ederek bu davranışı bu insanların başta Şeyh İsa Kasım olmak üzere ülkenin değerli sermayelerini ve vatanı desteklemekte sergiledikleri asalet şeklinde değerlendirdi.
 
Bahreyn İslamî Vefak Cemiyeti bildiride halktan düşman komplolarına karşı koymaları konusunda dikkatli olmalarını istedi. Bahreyn İslamî Vefak Cemiyeti bildiride ayrıca Şeyh İsa Kasım'a yönelik her türlü saldırı veya hakarete karşı koymaya hazır olduklarını belirterek, Şii Müslümanların dini ve milli lideri Ayetullah Kasım'a yönelik en ufak hakarete tahammül etmeyeceklerini ve kendilerini vatan ve liderleri uğruna feda etmeye hazır olduklarını vurguladı. Bahreyn halkı da bildiriye verdiği cevapta Şeyh İsa Kasım'ı savunmak için şehadet noktasına kadar sokaklarda kalacaklarını ilan etti.
 
Bu arada Bahreynli inkılapçı yazar Abbas Safvan, Ayetullah Şeyh İsa Kasım'a yönelik her türlü saygısızlığın Bahreyn'i geri dönüşü olmayan bir sürece doğru iteceği konusunda uyarıda bulundu.
 
Her halükarda Bahreyn milleti 14 Şubat 2011'den beri Halife rejimine karşı barışçıl inkılabını sürdürüyor. Bahreyn halkı adalet, özgürlük ve demokrasi istiyor ve ülkelerinde ayrımcılıklara son verilmesini ve halkın seçtiği bir yönetimin işbaşına gelmesini talep ediyor. Ancak Halife rejimi Suudi Arabistan gibi bazı malum rejimlerin destekleri ile kendi halkını en sert biçimde bastırıyor.
 
Öte yandan Halife rejiminin Şii Müslümanların dini ve milli lideri Şeyh İsa Kasım'ı vatandaşlıktan çıkarması ve Şeyh Kasım'ı sınırdışı etmeye kalkışması Bahreyn halkının sert tepkisi ile karşılaştı.
 
Şimdi ise Halife rejiminin üç inkılapçı genci infaz etmesi bardağı taşıran son damla olduğu anlaşılıyor.
 
 
Parstoday
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar