Bahreyn yönetimi son 8 ayda, vatandaşlarına karşı şiddet ve baskısını arttırmış bulunuyor.
2016 yılının ortalarından beri Al-i Halife rejiminin şiddet karnesine bakıldığında, Bahreynli Şiilerin manevi lideri Şeyh İsa Kasım'ın vatandaşlığının iptal edilmesi, İslami el-Vefak Cemiyeti Genel Sekreteri Şeyh Ali Selman hakkında 9 yıl hapis cezası verilmesi, 3 Bahreynli gencin idam edilmesi, İslami el-Vefak Cemiyeti ofislerinin kapatılması ve malvarlığına el konulması, Şeyh İsa Kasım'ın kara para aklamakla suçlanması ve ülkede olağanüstü hal ilan edilmesi gibi baskı ve şiddet eylemlerinin örneklerine rastlanabilir.
Esasında, Bahreyn'de yönetim yapısı, şiddete dayalıdır. 40 yılı aşkın bir süredir başbakanlık başkanlığındaki hükümetin önemli bölümü, Bahreyn'de güvenlikçi yaklaşıma inanıyor. Bölgesel ve bölge dışı güçler de, Bahreyn'de iç çekişmelere ise özel hassasiyet gösteriyorlar. Bahreyn'in sözkonusu güçler için önemli olduğu nedeni ile, bu ülkedeki şiddet eylemleri, Ortadoğu gelişmelerinden ayrı olarak ele alınamaz.
Suriye, Yemen ve Irak'ta agresif yaklaşım sergileyen ve bu ülkelerde istikrarsızlık ve şiddetin tırmanmasına zemin sağlayan Suudi Arabistan, Bahreyn'de de aynı rolünü ifa etmektedir. Al-i Suud, Bahreyn'e bağımsız bir ülke olarak değil, Suudi Arabistan'ın toprak bütünlüğünün bir parçası olarak bakıyor ve bu ülkede siyasi yapıdaki her türlü değişikliğin, Suudi Arabistan'ın doğusu başta olmak üzere ülkede istikrarsızlıkların patlak vermesine sebep olabileceğine inanıyor. Bu yüzden Suudi Arabistan, 14 Mart 2011'de halk hareketinin üzerinden sadece bir ay geçerken, Ada Kalkanı Gücü çerçevesinde Bahreyn'e asker gönderdi.
Şeyh İsa Kasım ve Şeyh Ali Selman gibi Bahreyn'in önde gelen ve tanınmış liderlerine yönelik Bahreyn rejiminin uyguladığı tavır da, Suudi Arabistan'ın Şeyh Nemr Bakır en-Nemr hakkındaki tavrından alınan bir model sayılıyor. Ancak, Al-i Halife rejimi, yanlış hesaplar yaparak, halkın yönetimin şiddetine muhalefet potansiyelini dikkate almamıştır. Nitekim halkın sahip olduğu bu potansiyel son sıralarda önemli ölçüde tecelli etti
Al-i Halife rejimi ülkede olağanüstü hal ilan etmesine rağmen, Bahreyn halkı ve din adamları, Şeyh İsa Kasım'a destek gösterileri düzenlediler. Bu eylemlere çok sayıda Bahreynli, Al-i Halife rejiminin güvenlikçi yaklaşımı ve şiddetine karşın katıldı.
Halkın artan baskısını gören Al-i Halife rejimi, bir kez daha ülkenin önde gelen din adamlarından Şeyh İsa Kasım'ın yargılandığı dava duruşmasını başka bir tarihe ertelemek zorunda kaldı. Şeyh İsa Kasım'ın yargılandığı dava duruşması şimdiye kadar, defalarca ertelenmiştir. Ertelenme sebebi de kuşkusuz halkın meydanlarda ve Şeyh İsa Kasım'ın evinin önünde nöbet tutmasıdır.
Al-i Halife rejimin mahkemesi, daha önce Şeyh İsa Kasım'ın yargılandığı dava duruşmasının 14 Mart'ta düzenleneceğini açıklamıştı. Ancak dün yapılan açıklamada, duruşmanın 7 Mayıs'a ertelendiği duyuruldu. Hatırlanacağı üzere Bahreyn'deki halk ayaklanması 11 Şubat 2011 yılında başladı.
Bahreyn halkı, ülkede adaletin tesisi, ayrımcılığın kaldırılması, siyasi ve mezhebi tutukluların serbest kalması ve ülkede seçilmiş bir yönetimin göreve gelmesini istiyor.
Bahreyn'de devrim alevi, 6 yılı aşkın bir süredir sönmeyerek devam etti. Al-i Halife rejimi halk hareketinin bunca zaman süreceğini hiç beklemiyordu. Ancak rejime karşı gösteriler bugüne kadar süregelmiştir, hedeflerine ulaşıncaya kadar da devam edeceği anlaşılıyor.
Parstoday