Rusya el-Yevm TV kanalının verdiği habere göre, İsrail işgal ordusu kendi internet sitesinde, 2013 yılından beri, 2600 Suriyeli silahlı kişinin tedavisi için İsrail ordusunca sağlık hizmetleri verildiğini bildirdi.
Bir süre önce de yurt dışındaki Suriyeli muhalif elebaşılarından "Muhammed Bedi", Siyonist rejim Başbakanı Benyamin Netanyahu'ya işgal altındaki Golan tepelerindeki bir sahra hastanesinde tedavi altındaki yaralı teröristleri ziyaret ettiği için teşekkür etmişti.
Bu arada 1974 yılından beri, Golan Tepelerindeki ateşkesi denetleme görevini yürütmekte olan BM güçleri de bir süre önce açıkladığı raporda, İsrail subayları ve yabancı destekli tekfirci teröristlerin Suriye sınırında "doğrudan işbirliği" içinde olduklarını duyurmuştu.
Suriye yetkilileri defalarca işgal rejimi İsrail'in tekfirci teröristlerle işbirliği yaptığını, hatta İsrail'in teröristlere destek için Şam'daki bazı noktaları bombaladığını söylemiştir. Ancak bazı bölge ülkeleri, Şam tarafından yapılan bu açıklamaların doğruluk payı olmadığını ileri sürüyordu. Gelinen noktada ise işgal rejimi ordusu bizzat, yüzlerce tekfirci teröristi, hastanelerinde tedavi ettiklerini itiraf etti. Zaman ilerledikçe, Suriyeli yetkililerinin bu bağlamdaki açıklamalarının ne kadar doğru olduğu ortaya çıkmış oldu.
Evet, Batı ve İsrail destekli terörist grupların, sözkonusu taraflarla işbirliğini artık herkes biliyor. Hatta terör örgütü IŞİD liderlerinin Amerikan casusluk teşkilatlarıyla yakın temas halinde olduğunu gösteren muhtelif bölgeler bulunuyor. Bu durum, IŞİD ve diğer tekfirci terörist grupların iç yüzünü gösteriyor.
ABD ve Suudi Arabistan'ın mali yardımı ile kurulan tekfirci teröristler, İsrail ve Batılı devletlerin talimatı doğrultusunda, şiddet eylemlerini bölgede sürdürüyor. Tekfirci teröristler, kendi hedeflerine varmak için her türlü cinayeti işliyor ve bu doğrultuda, daha çok Siyonistlerin tavrına benzeyen feci girişimlere imza atıyorlar. Siyonist rejim, Suriye'ye yönelik yayılmacı politikalarını ileri götürmek ve bu ülkeyi direniş cephesinden saf dışı etmek için her türlü fırsatı kullanmaya çalışıyor. Bu komplo çerçevesinde, Mart 2011'de Suriye'de olayların patlak verdiği günden beri, Siyonist rejim ve Batılı devletler, teröristler ve isyancılara lojistik destek vermek suretiyle, bu ülkeyi karıştırmaya ve yok etmeye çalışmıştır.
Siyonist rejim Suriye'ye karşı askeri girişimlerini, bu ülkeyi iç kriz ile meşgul etmeye yönelik fitnelerine paralel olarak yoğunlaştırmış bulunuyor. Suriye başta olmak üzere bölge ülkelerinin yabancı destekli teröristlerin saldırılarına maruz kalması, Siyonist rejim, Batılı devletler ve bölgesel müttefiklerinin tehlikeli komplosunun bir ürünüdür ve bunda hiçbir şüphe yoktur.
Bölge gelişmelerini takip eden uzmanlar, son yıllarda, el-Kaide, Nusra Cephesi, IŞİD ve Ensaruş-Şariat gibi muhtelif isim ve adlar altında Suriye, Irak ve diğer bölge ülkelerinde faaliyet gösteren terörist grupların, Siyonist rejim başta olmak üzere bazı yabancı tarafların para ve silah desteği olmadan, bunca zaman ayakta kalıp, bölgede cinayet işlemesi ve kriz çıkarmasının imkansız olduğu tespitini yapıyor.
Bu görüşe göre, ABD'den her türlü destek alan ve 60 yılı aşkın bir süredir, Filistinlilere ait bölgeleri gasp etmiş olan Siyonist rejim, son yıllarda yine ABD'nin desteğiyle, terörist gruplar üzerinden, bütün Ortadoğu bölgesini çatışma ve krize sürükleyerek, bölge ülkelerini zayıflatmaya ve Filistin meselesini unutturmaya çalışıyor.
Ancak artık işgal rejimi ve destekçilerinin planlarını bilmeyen kimse yok. Özellikle direniş cephesi, bütün gücüyle, tekfirci teröristleri yok etmeye ve işgal rejiminin bu planını boşa çıkarmaya çalışıyor.
Parstoday