ef652ddc-5c78-4b17-bcb1-85e70b6d00b0.jpg

Suudi Arabistan'da büyük olaylar yaşanacak, Suud rejimi dağılacak

Suudi Arabistan kralının iktidarı artan bir şekilde kendi elinde tutma ve kendinden sonra iktidarın oğluna geçme girişimlerini tırmandırmasının ardından, Al-i Suud'un üst düzey prenslerinden itiraz sesleri yükseldi. Suud prensleri, Kral Selman'a hitaben bir mektup imzaladılar.

20 Haziran 2017 Salı
İNTİZAR - Batı Asya'da yaşanan gelişmeler o denli hızlı bir şekilde değişiklik gösteriyor ki olayları takip edip tutarlı analizler yaparak, sağlıklı öngörüler ortaya koymak güçleşiyor.
 
Amerika'da gerçekleşen seçim ile birlikte beklenmedik bir şekilde Donald Trump'ın seçilmesi sonrasında bölgedeki ortaklarının başında gelen Suudi Arabistan için kısa bir belirsizlik dönemi yaşanmıştı.  Kısa süren bu belirsizlik dönemindeki flu resim, yeni ABD Başkanı Trump'ın yakın dönemde 'kılıç dansı' gösterisi ile simgeleşen Suudi Arabistan'a yaptığı ziyarette gerçekleşen 300 küsür milyar dolarlık anlaşmalarla netleşmeye başlamıştı. Fakat yeni Amerikan yönetimini ardına aldığını düşünen  Kral Salman iktidarının geleceği ile ilgili belirsizliklerin devam ettiğine dair haberlerin de arkası kesilmiyor. Hatta o kadar ki, sadece Kral Salman'ın değil bütün bir Suud saltanatının yakın bir gelecekte yok olabileceğine dair öngörüler söz konusu ediliyor. 
 
Parstoday'da yayınlanan bir haber yorum bu çerçevede oldukça kayda değer bilgiler ortaya koyuyor. Gerçekleşmesi halinde bölgedeki dengelerin hatta genel uluslararası dengelerin tamamen değişmesine sebep olacak bilgiler sunan bu yazıyı ilginize sunuyoruz...  
 
Suudi Arabistan'da iktidar savaşı kızıştı
 
Kral Selman'ın birkaç gün önce, şimdiki Veliaht Prensi Muhammed Bin Naif'i iktidardan daha fazla uzaklaştırırken, oğlu Muhammed Bin Selman'ı krallık tahtına yaklaşmasını sağlayacak kararlarının ardından Suudi prensler bir mektup imzalayarak, kendi itirazlarını ortaya koymuş oldular.
 
Kral Salman'ın bu kararlarının başında geleni, Başsavcılığın bağımsızlığı konusudur. Bu karar uyarınca, Kral Selman, Muhammed Bin Naif'in Başsavcılık üzerindeki denetim yetkisine son verdi. Suudi Arabistan Kralı yeni kararıyla, şimdiye kadar Veliaht Prensi Muhammed Bin Naif'in denetiminde yönetilen Başsavcılık ve Araştırma Kurulu, yargı gücünün tabiliğinden çıkararak, Başsavcılık Kurulu'nun bağımsız şekilde hareket edip, çalışma ve faaliyetlerini doğrudan krala rapor etmesini sağlamış oldu.
 
Suudi Arabistan Kralı Selman'ın bu girişimi oğlu ve Veliaht Halefi ve Savunma Bakanı Muhammed Bin Selman'ın kendinden sonra kraliyet koltuğuna oturmasını sağlama çaba ve senaryosu çerçevesinde değerlendirilebilir. Böylece Veliaht Prensi Muhammed Bin Naif'in yetki alanı daraltılırken, Muhammed Bin Selman'ın Veliahtlığı için yol düşünmüş oluyor.
 
Suud el-Muceb isimli bir şahsın Suudi Arabistan'ın Başsavcılığı'na getirilmesi ve doğrudan kraliyet ofisine bağlanmasını, ancak bu çerçevede analiz etmek mümkündür.
 
Bilindiği üzere Başsavcılığa atanan isim Bin Selman'a yakın şahsiyetlerden biri sayılıyor.
 
Yeni Başsavcı, kendine verilen yetki çerçevesinde herkesi yargılayabilir, böylece, Bin Selman'a karşı isimler tehlikeye maruz kalmış bulunuyor. 6 ay önce, Kral Selman, Ulusal Güvenlik Merkezi oluşturmak suretiyle Muhammed Bin Naif'in yetkilerinin bir kısmını kendi elinden aldı.
 
Gelinen noktada Naif, yetkisiz bir yetkili haline gelmiştir ve bulunduğu Veliaht ve İçişleri Bakanlığı görevi de artık göstermelik ve formalite bir makam sayılıyor.
 
Suudi Arabistan'da yaşanan bu gelişmelere göre, Muhammed Bin Naif'in pratikte, siyasetten dışlandığı ifade edilebilir.
 
Muhammed Bin Naif'in Suudi Arabistan'ın ilişkilerini kestiği Katar Emiri ile ilişkilerinin de yaşanan bu durum üzerinde etkili olduğu bildiriliyor.
 
Böylece Suudi Arabistan Kralı, ülkedeki gücüne daha fazla güç katmak isteyerek, son aylarda kendi oğulları için yeni görev alanları açmıştır.
 
Bu çerçevede Suudi Arabistan Kralı, kendi rakiplerini silmek için her türlü gelişme ve olayı kullanıyor.
 
Kral Selman'ın girişimleri Al-i Suud'un siyasi sisteminde yaygın olan teamüllere aykırılık teşkil ederek, Suud hanedanı arasındaki anlaşmazlıkların derinleşmesine neden olmuştur.
 
Suudi Arabistan'daki siyasi sistem, monarşi olup, iktidar da bir hiyerarşik mekanizma ile çalışıyor.  
 
Bu sistem uyarınca, iktidar, Al-i Suud'un Kurucu olan Abdul-Aziz'in oğullarına ve kardeşten kardeşe devrediliyor. Ancak Kral Selman, iktidara geldikten sonra, Al-i Suud'a hakim bu geleneği gözardı etmiştir.
 
Bu bağlamda Ortadoğu'daki gelişmeleri takip eden siyaset uzmanı Muhammed Ali Muhtedi şu değerlendirmeyi yaptı:
 
"Suudi Arabistan'daki son siyasi değişikliklerle, Suud prensleri arasında anlaşmazlıklar artacak...zira, Kral Selman yaşlandığı ve bunama hastalığına yakalandığı için ülkesinin kararlarında pek önemli bir rolü olmayacak."
 
Evet, Suudi Arabistan'da Suudi hanedanı arasında iktidar savaşı giderek artarken, hükümet karşıtı itirazlar da son yıllarda tırmanmıştır ki bu durum, Al-i Suud'un ülkeyi yönetme konusunda şaşkınlık yaşadığını gösterip, bu bedevi rejimin geleceği hakkında karanlık bir vizyon sunuyor.
 
Suudi Arabistan'daki gelişmeleri izleyen birçok uzman da aynı konuya dikkat çekmektedir, nitekim Al-i Suud rejiminin gizli yanlarını ifşa eden Suudi Arabistan'ın ünlü aktivistlerinden Müçtehit şu şekilde bir yorum yaptı:
 
"Al-i Suud hanedanı arasında iktidar kavgası yaşanması halinde, Suud rejimi dağılacak... Birçok uzman ve gözlemci, Suudi Arabistan'da bu yıl veya gelecek yıl büyük olaylar yaşanacağını tahmin ediyor."
 
Bu değerlendirmelerin Parstoday'da yer almasından bir gün sonra Kral Selman bekleneni gerçekleştirdi ve mevcut veliaht Muhammed bin Naif azledip yerine oğlunu yeni veliaht olarak tayin etti. Böylece Suudi Arabistan'da iktidar savaşlarının ne denli şiddetli geçtiği de iyice ortaay çıkmış oldu. İktidar savaşlarının bu denli şiddetli, geçimesi bundan sonra kavganın boyutlarının daha da büyük olacağı, Suud hanedanının elinde tuttuğu iktidarın geleceğinin de bu ülçüde belirsizleşeceğine işaret ediyor. 
 
Bu yeni gelişme ile birlikte ortaya çıkan tablo hakkında tespitler içeren yine Parstoday'da yayınlanan değerlendirme yazısını ekliyoruz... 
 
 
Kral Selman'ın, oğlunu Veliaht Prensliğine getirmesi
 
Suudi Arabistan Kralı Selman, oğlu Muhammed Bin Selman'ı Velihat Prensliği görevine getirerek, Muhammed Bin Niaf'in görevine son verdi.
 
Bu bağlamda Suudi Arabistan'ın el-Arabiye tv kanalı verdiği bir haberde, Suudi Arabistan'ın Veliaht Prensi Muhammed Bin Naif'in görevinden alınarak, Kral Selman'ın oğlu Muhammed Bin Selman'ın Naif'in yerine getirdiğini duyurdu.
 
Bu gelişmelerden önce de Suudi Hanedanı arasında anlaşmazlıkların derinleştiğine dair haberler yayınlanmıştı.
 
Siyasi çevreler son günlerde, Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdul-Aziz'in oğlu Muhammed Bin Selman'ın kraliyet koltuğuna kendinden sonra oturabilmesi için alt yapıyı hazırladığını ve bunun için son aylarda Muhammed Bin Naif'in yetkilerinin büyük kısmını aldığını bildirmişti.
 
Suudi Arabistan kralı, yeni görevden alma ve atmalarının devamında sapık Vahhabilik fırkasının kurucusu olan Muhammed Bin Abdul-Vahhab nesline müntesip Al-i Şeyh hanedanından ikisi başta olmak üzere kendisi için 4 yeni danışman daha tayin etmiş oldu.
 
Katar krizi ve bu ülke ile diplomatik ilişkileri kesmesinin ardından Suudi Arabistan kralı yeni görevden alma ve atama girişimlerinde bulunmuş olması, kralın fırsat kollayarak, mevcut kritik koşullardan siyasi hesaplaşmalar için faydalanmış olduğunu ortaya koydu.
 
Kral Selman'ın yeni atamaları, ABD Başkanı Donald Trump'ın bir süre önce Riyad'a gerçekleştirdiği ziyareti ile ilgisiz olduğu düşünülemez, Wahington'ın bu gelişmeler için yeşil ışık yakması gerek.
 
Bazı siyasi gözlemciler, Kral Selman'ın Trump'ı Arabistan'da bunca sıcak karşılaması ve askeri ve ekonomi alanında Washington ile dev anlaşmalar imzalaması suretiyle ABD Başkanı'na büyük ekonomik ve mali haraçlar verme amaçlarından birinin ABD'nin ilerideki değişiklik ve revizyonlara "evet" ve "olur"unu almak için olduğuna inanıyor.
 
Son sıralarda Suudi Arabistan'ın siyaset arenasında yaşanan büyük görev değişikliği dalgası, Kral Selman'ın ülkede iktidarı tamamen kendi tekeline geçirmek ve ülkeyi daha fazla Vahhabicilik ve mezhepçilik rayına oturtmak için adımlarının hızlandığını yansıtıyor.
 
Bu gelişmeler, Suudi Arabistan'ın radikal ve müdahaleci hareketleri ve de uluslararası arenada akılsız ve mantıksız girişimlerini tırmandırmış olabilecek.
 
Kral Selman'ın Naif'i görevinden alarak, oğlu Muhammed Bin Selman'ı Veliaht Prensliği görevine getirmesi, ülkede iktidar savaşını daha da derinleştireceği tahmin ediliyor.
 
Bu çerçevede, Suudi Arabistan'daki revizyon, sadece siyaset değil, güvenlik teşkilatları ve servislerini da kapsayacağına dair endişeler var.
 
Suudi Arabistan Kralı Selman, Al-i Suud hanedanının geleneğini böylece bozmuş oldu, zira Al-i Suud'un siyasi siteminde bu girişim bir bidat sayılıyor ve kuşkusuz, bu girişim, Al-i Suud için bazı sonuçlara yol açmış olacak.
 
Suudi hanedanın kurucusu Melik Abdul-Aziz'in vasiyeti ve misakı uyarınca, iktidar, kardeşten kardeşe devredilmesi ve oğulları hayatta oldukları sürece, iktidar 3. nesil prenslere devredilmemesi gerekiyor.
 
Al-i Suud 1932 yılından beri, Suudi Arabistan'da iktidarda bulunuyor ve her zaman bu hanedanda iktidar savaşı gündemde olmuştur.
 
Bilindiği üzere Suudi Arabistan'da otorite yapısı "Şemri" ve Sudeyri" olmak üzere iki önemli kanattan oluşuyor ve iki taraf arasında iktidar için şiddetli rekabet var.
 
Abdul-Aziz'in ölümünden sonra Suudi Arabistan'da kraliyet koltuğuna oturan 6 kraldan Selman dahil 3'ü Sudeyri hanedanından olmuştur. Eğer iktidar bir kez daha Sudeyri ailesinde kalırsa, Kral Selman'ın iktidara gelmesinden sonra, önemli görevlerden uzaklaştırılan ve bir nevi tasfiye edilen Şemri hanedanı, bunu kolay kolay yutmayacak ve Muhammed Bin Selman'ın kraliyet koltuğuna oturmasını kabul etmeyecek, bu da, Suudi hanedanda başka bir iktidar savaş için kapı aralayabileceğe benziyor.
 
 
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar