gerici-araplar.jpg

Amerika, Arapları, İsrail’in yararına İran'a karşı savaşa sürüklüyor

"Amerika genelkurmay başkanın çağrısıyla gerçekleşen ve İsrail Genelkurmay Başkanı yanı sıra Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan ve BAE genelkurmay başkanlarının katıldığı toplantıda; Lübnan, Suriye ve Hizbullah'a karşı - özellikle İran'ı, İsrail'in omurgasını oluşturduğu daha geniş bir savaşa çekmek için- bir savaş için plan yapılmış olmasını garipsemiyor ve uzak bir ihtimal olarak görmüyoruz."

30 Ekim 2017 Pazartesi
Hizbullah ve İran yeniden hedefte
 
Arap Coğrafyası'nda geçen hafta en öne çıkan gündem Suudi Arabistan Veliahtı Prens Muhammed Bin Selman'ın 'Yemen savaşı sürecek' açıklaması oldu.
 
Ortadoğu coğrafyası önemli açıklamaların ve önemli yönelimlerin ortaya çıktığı bir haftayı daha geride bıraktı. Haftaya damgasını vuran en önemli açıklama Suudi Arabistan Veliahtı Prens Muhammed Bin Selman'ın kendisiyle yapılan bir röportajda “Güney sınırımızda yeni bir Hizbullah'ın ortaya çıkmaması için Yemen savaşı sürecektir” sözleriydi.
 
Arap dünyasının tanınmış yazarı Abdulbari Atwan; bu açıklamanın İsrail, Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Genelkurmay Başkanlarının Washington'da toplandığı bir süreçte gelmesine dikkat çekti. Atwan, “Amerika, Arapları, İsrail'in yararına bir İran'a karşıtı savaşa sürüklüyor” dedi. Hizbullah'ın İsrail'i yenilgiye uğrattığı 33 gün süren 2006 savaşını hatırlattı ve bugün daha da güçlenmiş olduğunu vurguladı.
 
Evrensel gazetesinden Ali Karataş'ın köşesinden alıntıladığınmız, Abdulbari ATWAN'a ait Rai al Youm'da yayınlanan yazısının tercümesini ilginize sunuyoruz...
 
 
Yemen savaşı, Hizbullah ve İran 
 
Suudi Arabistan Veliahtı Prens Muhammed Bin Selman ile yapılan röportajın en önemli maddesi; “Suriye ile birlikte Mısır ve Ürdün sınırında yarım trilyon dolarlık büyük bir yatırım şehri kurmakla” ilgili olan kısmı değil. Katar krizi ve onunla ilgili gelişmelerle ilgili de değil. Kral “bu kriz cidden küçük bir krizdir” dediğinde haklıydı. Çünkü şu sıralar Arabistan ve krizi mümkün olduğunca uzun sürece yaymak  üzerine kurulu yeni stratejisi  için “Katar”, öncelikli değil. Arabistan ve koalisyondaki müttefikleri krizde kaybeden olmadı. Fakat kriz uzadıkça Katar'ın kayıpları arttı.
 
 
Yemen savaşı 
 
Prens Bin Selman'ın konuşmasında ortaya çıkan en önemli mesele; “Güney sınırımızda yeni bir Hizbullah'ın ortaya çıkmaması için Yemen savaşı sürecektir” sözleriydi. Bu da demek oluyor ki bu savaş, tüm tarafları tatmin eden ve krizden çıkmanın yolunu oluşturacak görüşmeler sonucu sona ermeyecek. Savaş, Husilerin Ensarullah örgütünü Yemen'den kökten sökene ve silahsızlandırana kadar sürecek. Bu da gerçekleşecek gibi gözükmüyor. Askeri olarak yenilgiye uğramaları en azından kısa süre içerisinde gerçekleşmesi şüphelidir. Eğer Yemen'deki savaş Husilerin ve silahlarının riski üzerine sürecek olursa bu durum Yemen'deki savaşın gerçek sebeplerini ortaya çıkaracaktır. AbduRabbu Mansur Hadi liderliğindeki resmi hükümetin yeniden dönmesi talebi sadece bir örtüdür. Ne eksik ne de fazla.
 
 
Hizbullah fobisi 
 
Bazı bölge ülkelerinde ve özellikle işgal devleti İsrail'de adı “Hizbullah” olan bir “fobi” var. Fobinin arkasında bu örgütün İran'ının liderlik ettiği “direniş ekseninin” askeri kolunu oluşturduğu gerekçesi mevcut. İran; Amerikan stratejisinin gözünde Ortadoğu'da en büyük hedef. Bu durum “terör listesine” konulduğunda ve yeni yaptırımlar uygulandığında doğrulanmıştı.
 
Filistin Lideri Mahmut Abbas “Gazze şeridinde yeni bir Hizbullah'a izin vermeyiz. Hamas tamamen silahsızlanmadan hiçbir uzlaşma sağlanamaz” dediğinde bu ifadeyi kullanan ilk kişi olmuştu. Ona göre meşru tek silahlı güç İsrail ile güvenlik koordinasyonu içinde olan Filistinli emniyet güçleriydi.
 
İsrail Savunma Bakanı Avigdor Lieberman aynı filoya katıldı. Gelecek savaşın Lübnan ve Suriye'ye karşı olacağını ilan etti. Lübnan ordusunun bağımsızlığını kaybettiğini ve Hizbullah'ın bir parçası haline geldiğini söyledi.
 
 
Genelkurmay başkanları Washington'da 
 
Amerika genelkurmay başkanın çağrısıyla Washington'da gerçekleşen ve İsrail Ordusu Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot yanı sıra Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan ve BAE genelkurmay başkanlarının katıldığı toplantıda; Lübnan, Suriye ve Hizbullah'a karşı - özellikle İran'ı, İsrail'in omurgasını oluşturduğu daha geniş bir savaşa çekmek için- bir savaş için plan yapılmış olmasını garipsemiyor ve uzak bir ihtimal olarak görmüyoruz.
 
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Joseph Aun'un, İsrailli mevkidaşı gelmeden önce toplantıdan çekilmesi ve Lübnan'ın sadece saldırgan devlete karşı bir çatışmada yer alacağını kanıtlaması başımızı yükseltti.
 
 
Hizbullah kolay lokma değil 
 
Hizbullah'ı ve aynı şekilde Kuzey Yemen'de Husi Ensarullah'ı ortadan kaldırmanın kolay olmayacağı düşüncesindeyiz. Bu örgütün 15 seneden fazla İsrail'le savaştığını ve büyük kayıplar verdirdiğini hatırlamamız gerekir.  
 
Hizbullah İsrailli iki kere mağlup etti. 1983'te Beyrut'taki üslerini havaya uçurup 241 asker öldüğünde ABD deniz piyadelerine zorlu bir ders verdi. Bugün örgüt daha güçlü ve daha uzman. Örgütün elinde İsrail'in başarısız olduğu ve 33 gün süren 2006 savaşında olduğundan on kat fazla füze var.
 
Amerika Arapları İsrail'in yararına İran'a karşı savaşına sürüklüyor. Bu trajedinin başlangıcıdır.
 
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar