962861641477677.jpg

SDG’nin ayrılıkçı politikası düştü, Kürtler Suriye’nin merkezinde

Suriye Demokratik Güçleri'nin askeri gücü, siyasi kolu, koruma birimleri ve bazı paralı askerlerinin Amerikan senaryosunun kurbanı olduğunu söylemek gerekiyor. Bununla birlikte Suriye devletinden ayrılarak doğu ve kuzeyde ABD'nin gözetimi altında bir devlet ilan etme projeleri de suya düştü. SDG'nin ayrılıkçı projesi ve bazı kabile şeyhlerinin hayalleri, Amerika'nın tek bir hamlesi ile yıkıldı.

16 Ekim 2019 Çarşamba

İNTİZAR - Amerika, Suriye'nin kuzeyi ve Fırat'ın doğusunda Kürtlerin bulunduğu bölgelere karşı Türkiye'nin saldırılarını destekleyerek, Suriye Demokratik Güçleri'ndeki müttefiklerine darbe indirdi.

ABD Başkanı Donald Trump'ın, ülkesinin Ortadoğu'daki rolünün gerilediği bir aşamada, önemli bir stratejik devlet olan Türkiye ile SDG arasında tercih yapmak zorunda kaldı.

Amerika, Rusya'ya doğru tamamen kaymasını engellemek istediği Türkiye'yi seçmek için bir an bile tereddüt etmedi. Aynı zamanda Suriye'yi parçalama projesinin sürdürülmesi için en güçlü gördüğü etkili mekanizmayı kullandı.

Amerika'nın Suriye'den çekilme projesinin önümüzdeki Kasım ayının ortasından önce başlamayacağını savunanlar var. Buna göre öncelikle Türkiye'nin sınırlı saldırısının 5 kilometre derinliğinde ve 480 kilometreye uzanan genişlikte güvenli bölgeyi kontrol altına alması gerekiyor.

Türk Ordusunu 30-40 km derinliğe doğru ilerlemeye götüren ikinci aşamada, önümüzdeki ay Trump'ın Erdoğan ile görüşmesi ve proje için gerekli olan tüm siyasi boyutlar üzerine anlaşmaya varması bekleniyor.

Bu durumda, Suriye Demokratik Güçleri'nin askeri gücü, siyasi kolu, koruma birimleri ve bazı paralı askerlerinin Amerikan senaryosunun kurbanı olduğunu söylemek gerekiyor. Bununla birlikte Suriye devletinden ayrılarak doğu ve kuzeyde ABD'nin gözetimi altında bir devlet ilan etme projeleri de suya düştü.

Bundan dolayı SDG'nin ayrılıkçı projesi ve bazı kabile şeyhlerinin hayalleri, Amerika'nın tek bir hamlesi ile yıkıldı. Tüm çabaları kendilerinden daha güçlü olan Türk mekanizması karşısında tükendi. Amerika, Suriye'nin parçalanması projesi için onları bir alternatif olarak gördü. Geri çekilmenin sınırlarını azaltarak ABD'nin etkisi hafifledi. Bu, Suriye'nin zayıflaması ve güç kaynaklarının tükenmesinin ardından İsrail'in bölgesel rolünü destekler.

Bu durum Suriye devletinin zafer kazanmak için Kürtlerden yardım istemek zorunda olduğu anlamına mı geliyor?

Suriye devleti, bu kabile intikamı yöntemini çoktan reddetti.

Kürtler, uluslararası destek alan üç terör gücü tarafından işgal edilen Suriye'nin ve Türkiye'nin bir parçasıdır. Türkiye, Kürt terör örgütlerine kuzeyden saldırdı ve Afrin, İdlib ve Halep'in bir kısmından ve güvenli bölge diye adlandırılan sınır bölgesinden bu güçleri çıkardı. Amerikalılar ise, askeri üslerini kurarak kuzey ve doğudaki bazı bölgeleri doğrudan işgal etti.

Bu veriler kapsamında, SDG gelişti ve Suriye devleti ile arasında kopukluk meydana getirmek isteyen Amerika'nın fısıltılarına kulak vermesi sonucunda siyasi projeleri kanserli bir tümör halini aldı.

Kürtler, kültürel özelliklerinin tanınmasını talep etme aşamasından özerk yönetim için ısrarcı bir aşamaya taşındılar. Bu ısrar konfederasyon talebine kadar ulaştı. Sonunda ise, Suriyeli, Arap, Asurlu ve Süryani bazı kesimleri kendisine çekerek, Suriye'deki diğer ezici çoğunluk karşısında doğuda ve kuzeyde küçük Kürt azınlıkları içeren alanlarda bağımsız bir devlet kurmak üzere tam bir ayrılığa doğru yöneldi.

Bu, asla Kürtlerin kınanmasına yol açmadı. Ancak yeni anlaşmalar üretebilmek üzere başkent Şam'daki anavatanlarına dönmeleri için yeni bir liderlik kurmak için teşvik etti.

Ordusuyla vatanını savunan, büyük bir halk desteği alan ve bölgesel, uluslararası çevrelerin desteğini alan Suriye devletinin savunduğu şeyin mantığı budur. Suriye, Kürtler ile siyasi diyaloğa geri dönmeyi bekliyor. Bu Kürtlerin Amerika ile girdikleri aşamayı kestiğini açıklamasını gerektiriyor.

Bu planın avantajı nedir?

İlk olarak, Suriyeli gruplar ile devlet, iki hareket ile yeniden birleşir: Bunlardan birincisi, Suriye devletinin egemenlik hakkıdır. İkincisi: Kürtlerin, Amerika ile Türkiye'nin saldırıları ve İsrail'in hava saldırılarına cevaben bu devlete katılması.

Ancak SDG içerisinde özellikle de Fırat'ın doğusunda Türkiye'nin konuşlanma planı ve daha sonra güvenli bölge planı, Trump ve Erdoğan'ın Kasım'daki görüşmesinden sonraya ertelenmişken, yeni bir Amerikan Türkiye anlaşmasında ortaya çıkacak engellerin kendilerine yeniden ayrılıkçı projelerinin hayata geçmesini sağlayacağını iddia edenler var.

Bu yönelim, Suriye devleti tarafından ilgi görmüyor. Çünkü Kürtler büyük ulusal devletlere bağlılık konusunda, ulusal güç dengeleriyle oynayan Kürt güçlerinin yeniden manevra yapmasını engelleyen politikaları reddederek pragmatik davranıyorlar.

Bu yüzden, Beşar Esad'ın Suriye'de onları savunması için Kürtlerden şu anda en azından siyasi güçlerini acilen göçmenler sarayına iade etmeleri isteniyor.

SDG, ABD işgali ile birlikte birçok Avrupalı gücün Suriye'ye girmesi ve aynı zamanda Türkiye'nin Kürt projesi gerekçesiyle Suriye'ye saldırmasının sebebidir.

Bu sebepler, bir yandan Suriye'nin varlığını parçalayarak yenilgiye düşmesi için yabancı güçlerle bahis oynayan, diğer yandan Suriye devletine saldırmak isteyen SDG liderliğinin düşmesi için yeterli değil midir?

Vefik İbrahim
Kaynak: Al-Binaa
Çeviri: Merve Soydaş
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar