esad_erdogan.jpg

Türkiye anlaşmak üzere Suriye'ye dönüyor

BAE tarihi bir uzlaşmanın mekanı mı olacak? Suriye ile Türkiye arasındaki uzlaşma, Suriye'nin rolünü yeniden kazanması ve karşı karşıya olduğu komplonun geri çekilmesiyle bölgede yeni bir dönem başlayabilir.

6 Ocak 2023 Cuma

İNTİZAR - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Perşembe günü yaptığı açıklamada, ülkesinin, Suriye'nin ve Rusya'nın dışişleri bakanlarının yakında "iletişimi güçlendirmeyi" görüşmek üzere bir araya geleceğini doğruladı. Bu açıklama, üç ülkenin savunma bakanları ve istihbarat şefleri arasında geçen hafta Moskova'da yapılan toplantıların ardından geldi.

Erdoğan, görüşmenin ne zaman ve nerede yapılacağını söylemedi. Ancak BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah Bin-Zayed'in Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile görüşmek üzere Şam'a sürpriz ziyareti, buluşma noktasının Abu Dabi olabileceğine işaret ediyor. Türkiye dışişleri bakanı, muhtemelen bu düzenlemeyi onaylamak için, karşılaşmadan önce Emirlikteki mevkidaşını aradı.

Birleşik Arap Emirlikleri, Binyamin Netanyahu hükümetini kınamak ve bakan Itamar Ben Gvir'in Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesinin ardından Kudüs'teki statükoyu korumasını talep eden Çin'e katıldığında bu toplantıya zemin hazırladı. Her iki ülke de BM Güvenlik Konseyi'ni bu saldırıyı değerlendirmek ve kınamak için toplantıya çağırdı.

BAE, İsrail ile yaptığı 'İbrahim' normalleşme anlaşmasının amaçlandığı gibi çalışmadığını açıkça hissetmeye başladı. Bu anlaşma, ne İsrail'in Filistinlilere yönelik ihlallerini ve saldırılarını engelledi ne de BAE'nin F-35 savaş uçakları gibi gelişmiş ABD silahlarını elde etmesini sağladı. Buları sağlama bir kenara aksine tamamen geri tepti. ABD'de yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre, Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşlarının %88'i bu normalleşmeye şiddetle karşı çıkıyor ve reddediyor. İsrail'e gelen BAE ziyaretçilerinin sayısı geçen yıl sadece 1.500 oldu. BAE Emiri Şeyh Muhammed Bin Zayed'in birkaç gün önce Netanyahu'yu arayarak Abu Dabi'ye planladığı ziyaretini ertelemesini veya iptal etmesini istediğine dair doğrulanmamış haberler var.

Erdoğan, Perşembe günü Putin ile yaptığı telefon görüşmesinden sonra açıkça görüldüğü gibi, Moskova'da Esad ile tüm tarafları terör saldırılarından korumaya yönelik Adana anlaşmasını canlandıracak bir zirvenin önünü açmak için üçlü toplantıyı düzenlemek için acele ediyor. Görüşme sırasında, başta Münbiç ve Tal-Rif'at olmak üzere Suriye sınır bölgelerini Kürt isyancı birliklerinden temizlemek ve Suriyeli mültecilerin kasaba ve köylerine güvenli ve gönüllü olarak geri dönmelerini sağlamak için somut adımlar atılması gerektiğine değindi.

Erdoğan, önümüzdeki seçimleri kazanmanın ve görevde kalmanın tek yolunun Suriye üzerinden ve Rusya ve İran himayesinde Esad'la görüşmek olduğunu fark ediyor. Muhaliflerinin kendisine karşı başarıyla kullandığı Suriyeli mülteci krizinin çözülememesi ya da son Taksim Meydanı bombalaması gibi Suriye ile ilgili başka bir öfke, kendisinin ve hükümetinin çöküşüne ve bazı ortaklarına ve akrabalarına karşı yolsuzluk suçlamalarının açılmasına neden olabilir.

Erdoğan, son on yıldır ABD destekli rejimi devirme planına destek verdiği Suriye muhalefetindeki müttefikleri hakkında fazla kafa yormayacak. Esad'la yakınlaşmasına karşı Türkiye'nin kontrolündeki kuzey Suriye'de bazı muhalif grupların düzenlediği gösteriler veya Ahrar El Şam lideri Ebu Muhammed el Golani'nin Moskova görüşmesini kınaması onu etkilemeyecek. Bunun gibi itirazlar onun rotasını değiştirmesine neden olmaz. Hatta ters etki yapabilir ve onu daha da kızdırabilirler. Politikalarının yalnızca Türk çıkarları tarafından yönlendirildiğini her zaman söyledi.

Erdoğan, Suudi Arabistan ile ilişkileri onardı, Kaşıkçı dosyasını teslim etti ve Muhammed bin Selman'ı Ankara'da kırmızı halı sererek kabul etti. Doha'daki Dünya Kupası sırasında Mısır'ın Abdelfattah al-Sisi'sini kucakladı ve Mısır muhalefetinin İstanbul'daki televizyon istasyonlarını kapattı. BAE ile ilişkileri yeniden kurdu ve Hamas liderlerini kovdu ve faaliyetlerini, İsrail'i yatıştırmak için kısıtladı. Bu yüzden, Suriye muhalefetini -ister silahlı ister siyasi olsun- feda etmesi ve Suriyeli mültecileri iktidarı korumasına yardımcı olacaksa, mümkün olan en kısa sürede ülkelerine dönmeye zorlaması sürpriz olmaz.

BAE'nin son hamlelerinin, İsrail'i kucaklamasının tersine çevrilmesinin başlangıcını işaret edip etmediği hala belli değil. Ancak bunlar, Çin ve Rusya'nın önderlik ettiği yeni bir küresel düzenin yükselişi, Filistin davasının yeniden canlanması, Direniş Ekseni'nin artan gücüyle İsrail askeri egemenliğinin aşınması ve ABD'nin dayattığı ve Arap kamuoyunun reddettiği İbrahim Anlaşması'na zemin hazırlayan Oslo Anlaşması'nın sona ermesi de dahil olmak üzere küresel politikadaki değişikliklere bir adaptasyonu yansıtıyor gibi görünüyor.

Suriye ile Türkiye arasındaki uzlaşma, Suriye'nin rolünü yeniden kazanması ve karşı karşıya olduğu komplonun geri çekilmesiyle bölgede yeni bir dönem başlayabilir. Bu Suriye'nin, tüm topraklarının geri alınmasıyla, tüm mülteci konumuna düşen vatandaşlarının güvenli bir şekilde geri dönmesiyle, yeniden inşasının sağlanmasıyla ve ona karşı ABD liderliğindeki komplonun son bölümünün kapatılmasıyla başlamalıdır.

Abdulbari Atvan
Rai Al Youm
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar