Hasan Hüseyin Güneş
IŞİD, Yemen'in başkenti Sana'da iki mescitte gerçekleştirilen terör saldırılarını üstlendi. Alınan bilgilere göre şehitlerin sayısı 142 kişiye ulaşmış durumda. (Yazının yazılması esnasında artmış olabilir.) Bunlar arasında Bedir Camii imam hatibi Allâme Dr. Murtaza el-Mahturî de bulunuyor. Yemen hapishanelerinde bulunan Kaide örgütüne bağlı mahkûmların kaçtığı gelen haberler arasında. Bunun yanı sıra Amerika'dan gelen açıklamalar ne anlama geliyor?
Olayın Meydana Gelişi
Yemen emniyetinden bir kaynağın almayadeen'e verdiği bilgiye göre,[1] dört IŞİD teröristi tarafından gerçekleştirilen saldırı 142 şehidin yanı sıra 350'yi aşkın kişinin yaralanmasına neden olmuştur. Saldırılar Yemen'in Sana şehrindeki Bedir ve Haşhuş camilerini hedef almıştır. Bedir Camii'nde imam hatiplik yapan Allâme Dr. Murtaza el-Mahturî de şehit oldu. Camiler Sana'nın iki farklı bölgesinde yer almaktadır. Bedir Camii başkentin Sâfiye mıntıkasında iken, Haşhuş Camii ise şehrin kuzeydoğusundaki Cerrâf bölgesinde yer almaktadır.[2]
Yerel kaynakların bildiğine göre Bedir Camii'ndeki terör eylemini iki kişi tarafından gerçekleştirmiştir. Burada camilere girişte görevlilerin herkesi kontrol ederek içeri aldığını hatırlatmamız gerekmektedir. Bunu bilen teröristler, planlarına sadık kalarak ilk etapta camii girişinde bir intihar saldırısı gerçekleştirmiştir. Böylece hem caminin güvenliğinden sorumlu kimseler etkisiz hale getirilmiş ve hem de ikinci teröristin rahatça içeri, ilk safa kadar süzülmesine imkân sağlamıştır.[3] Buna binaen, saldırının asıl hedeflerinden birinin Bedir Camii'nde imam hatiplik yapan Allâme Dr. Murtaza el-Mahturî olduğu düşünülebilir.
Yemen devlet reisi Abdurabbih Mansur olayın ardından bir kınamada bulunup bunların Yemen'i bir iç savaşa sürüklemek amacıyla tertip edildiğinin altını çizdi. Ayrıca Yemenlileri olayları vahametini artıracak eylemlerden kaçınmaları gerektiği hususunda uyardı.[4]
Bu iki cami haricinde aynı şekilde tertip edilmiş bir başka terör saldırısı Sa'da da gerçekleştirildi.[5] Saldırı İmam Hadi Camii'nde gerçekleştirilmek üzereyken fark edildi. Yakalanıp Yemen emniyet güçlerine teslim olmaktan endişe eden terörist, kendi üzerindeki bomba düzeneğini aktif hale geçirdi. Bu nedenle de bu olayda sadece kendisi öldü ve diğer iki saldırı gibi dünya medyasında pek duyulmadı.
Terör Saldırıları Nasıl Okunmalı
Dayfullah Şamî el-Menâr kanalına yaptığı açıklamada saldırıların dış mihraklar tarafından tertip edildiğine dikkat çekti. Aynı kanala Ensarullah Hareketi siyasi kanadından bir yetkilinin yaptığı açıklamaya göre, bu terörist faaliyetlerin Yemen'i bir iç savaşa sürüklemek amacıyla düzenledi. Dayfullah Şamî bunu amaçlayanların Suudi, Katar ve civar ülkelerden bazıları olduğunu ve bunlara Yemen içerisinden bazı kesimler tarafından da destek verildiğini söyledi.[6]
Bunların yanı sıra Beyaz Saray, adeta bu tür yorumların yapılacağını bilirmişçesine, saldırının ardından olayları kınadığını belirten bir açıklama yaptı. Açıklamasında bu saldırıların IŞİD ile irtibatını destekleyen herhangi bir ipucunun olmadığını da ilave etmeyi ihmal etmedi. BM Genel Sekreteri Banki Mon ise Yemen içerisindeki ihtilafların giderilerek barışa ve mutabakata varılması gerektiğini belirtti; asıl mesaj buydu ama yapılan saldırılar da kınandı. Oysa bölgedeki tekfirci zihniyetin hortlatılması için Yemen'in güney bölgesinde IŞİD güçleri faaliyete geçmiş ve hapiste bulunan Kaide terör örgütü ile bağlantılı birçok kimseyi serbest bırakmıştı.[7]
IŞİD Neden Hortla(tıl)dı? Neler Olabilir? Neler Olacak?
IŞİD neden hortladı? Aslında bu sorunun cevabı çok açık! Yemen'de gerçekleştirilen İslam devriminden sonra Başta ABD olmak üzere, Ortadoğu'daki siyasi müttefikleri devrimi yıpratma safhasını başlattılar. Bunu da birkaç cenahtan yapma eğiliminde gibi görünüyorlar. Bu eğilimlerin ilki şu sıralar Ortadoğu coğrafyasında geçer akçe olan IŞİD ile gerçekleştirmek. Yemen'e sıçratılacak bu kriz sayesinde meselenin herkesin baş belası durumundaki bir terör örgütünün sıradan eylemleri olarak algılanması sağlanacak. Ancak işlenen bu eylemlerin her türlü lojistik desteğinin ne şekilde temin edildiği kimseler tarafından sorgulanmayacak.
Bu hortlatmanın ilk evresi için gerekli insan kaynağı hapishanelerden temin edilmiş gibi görünüyor. Yerli ağızların yaptıkları açıklamaları göz önünde bulundurduğumuzda ilerleyen safhalarda Yemen aşiretleri arasında meydana getirilecek ihtilaflarla bir iç kargaşa yaratılması söz konusu. Bu yetkililer havadaki pusundan bu kokuyu almış görünüyorlar. İş bu raddeye gelirse IŞİD adı altında yeni eylemlerin yapılmasına gerek kalmayabileceği gibi işbirliğine yanaşacak aşiretler IŞİD saflarında boy gösterebilir.
Bunların hepsi birer stratejik ihtimal, peki güçlü ihtimaller mi? Bizce hayır. Neden mi? Yemen Şeyhler Şeyhi Naci b. Abdülaziz Şâyif'ın olayı kınayan açıklamasında bunun cevabı gayet açık. Buna göre bu tür terör eylemleri şefkat dolu kalplere sahip Yemenlilerin âdet ve ananeleriyle örtüşmemektedir. Yemen çocuklarının her türlü ihtilaftan sakınıp bir arada olmaları gerekmektedir.[8]
Bu açıklama bizce Yemen'de toplumsal karşılığını bulacak bir çağrıdır; nitekim Yemen İslam devrimi süreci bu sağduyuyu yeterince ortaya koymuştur.