3258-unnamed.jpg
  • Anasayfa» 
  • Analiz»
  •  Direniş cephesinin altın halkası Suriye'nin, adım adım İŞİD ile mücadelesi

Direniş cephesinin altın halkası Suriye'nin, adım adım İŞİD ile mücadelesi

"...Son dönemde çok sayıda IŞİD üyesinin Tedmer ve Hasekede yaşanan çatışmalarda helak olması ve Suriye ordusunun sürekli Tedmer üçgeninde ilerlemesi, Suriye ordusunun ülkenin merkezinde yer alan bu tarihi kente bir kez daha girmesi uzak bir ihtimal olmadığını gösteriyor, özellikle IŞİD'in kullandığı ileri teknolojik cihazlar artık Suriye ordusunun özel birlikleri tarafından rasat ediliyor."

14 Ağustos 2015 Cuma

Son günlerde tekfirci IŞİD terör örgütünün Suriye'de art arda hezimete uğraması, söz konusu terör örgütünün çözülme ve çökme sürecine girdiğini gösteriyor. Öte yandan bölgeden gelen bilgiler de IŞİD'in özellikle Tedmur'den Deyrrizzur'un doğusu ve Haseke'nin güneyindeki teröristleri arasındaki bağlantı kesildikten sonra derin panik ve şaşkınlık yaşadığını gösteriyor.

 

Haber kaynakları çatışma sahasından toplanan bilgi ve verilere göre tekfirci IŞİD terör örgütünün Suriye'de uğradığı hezimetlerden kısa bir rapor sunarak şöyle diyor: Son dönemde çok sayıda IŞİD üyesinin Tedmur ve Haseke'de yaşanan çatışmalarda helak olması ve Suriye ordusunun sürekli Tedmur üçgeninde ilerlemesi, Suriye ordusunun ülkenin merkezinde yer alan bu tarihi kente bir kez daha girmesi uzak bir ihtimal olmadığını gösteriyor, özellikle IŞİD'in kullandığı ileri teknolojik cihazlar artık Suriye ordusunun özel birlikleri tarafından rasat ediliyor.


Kuşkusuz Suriye ordusunun keşif birlikleri de IŞİD'in hareketliliğini sürekli rasat ve takip edilmesinde önemli rol ifa ediyor. Suriye ordusunun kullandığı İHA'lar IŞİD'in Suriye çöllerinde en ufak hareketliliğini rasat ediyor ve anında hava akını ve füze saldırısı ile IŞİD teröristlerini hedef alıyor. Suriye ordusu buna göre ve hedeflerde kesin isabet sağlamakla Tedmur'un çevresinde önemli noktaların kontrolünü ele geçirmeyi ve kente girmek için yolu açmayı başardığı anlaşılıyor.


Öte yandan Suriye ordusunun ilerlemeleri, Haseke'nin güneyinde Şedadi kentinde IŞİD'in moralinin tamamen çökerttiği gözleniyor. Şedadi, IŞİD'in Suriye'nin Cezire bölgesinde en büyük üssü sayılıyor.


IŞİD terör örgütünün moralinin çöktüğünün en önemli delili, Haseke'de yerel kaynakların ifadeleridir. Haseke'de yerel kaynaklar tekfirci IŞİD terör örgütü kentin tüm İnternet kafelerini kapattığını belirtiyor. Gerçekte IŞİD elebaşları uydu teçhizatı ve internetin onlara karşı kullanılmasından korkuyor. IŞİD hatta Şedadi kentinin dış dünya ile irtibatını tamamen kesmeyi ve böylece buradaki teröristleri başka bölgelerde uğradığı ağır hezimetlerden habersiz bırakmayı amaçlıyor.


Haseke'de kaynaklar ayrıca tekfirci örgütün savaş ve çatışmalarda ölen çok sayıda üyesini Adle ve Tel Şedadi köylerinde toplu mezarlarda gömdüğünü belirtiyor. IŞİD hatta Haseke'de insan gücü sıkıntısı çektiği için başka bölgelerden bu kente terörist göndermeye başladığını kaydediliyor.


Öte yandan Suriye'de yerel kaynaklar IŞİD'in El Bereke'ye atadığı yeni valisi Suriye topraklarını terk ederek Irak'a gittiğini belirtiyor.


Sahadan gelen bilgiler ise Suriye ordusunun IŞİD hedeflerini kesin bir şekilde vurmak sureti ile örgütün bombalı eylemlerini büyük ölçüde etkisiz hale getirdiğini gösteriyor.


Bu bağlamda Suriye'nin Şedadi kentinde bazı kaynaklar, IŞİD'in 140 kadar teröristin cesedini kamyonlarla taşıyarak Adle köyünde toplu mezarlarda gömdüğünü açıkladı. Bu gelişme, Suriye ordusu Haseke kentinin güneyinde IŞİD'in bomba yüklü bir aracını hedef alması ve olayda çok sayıda teröristin helak olmasından sonra yaşandı. IŞİD'in hatta dini adabı yerine getirmeden ölülerini gömdüğü belirtiliyor.


Suriye hava kuvvetlerine bağlı savaş uçakları IŞİD'in Şedadi'nin doğusundan Haseke kentinin çevresine taşıdığı Grad füzeatarlarını hedef aldı. Hasek kaynakları Suriye ordusu bu füzeatarları Beric köyünün güneyinde, yani Haseke'nin petrol kaynağı zengin olan bölgesinde hedef aldığını belirtti. Görünen o ki IŞİD teröristlerine yardım ulaştırma güzergahını değiştirmek ve petrol kuyularının bulunduğu bölgeden geçirmek ve böylece teröristlerin hedef alınmasına mani olmak istiyordu, çünkü bu durumda Suriye ordusu petrol kuyularını hedef almayacak ve bölgede çevre faciasına sebebiyet vermeyecekti. Fakat Suriye ordusunun keskin nişan alması, füzeatarların güvenli bir bölgede avlanmasına vesile oldu. Saldırıda IŞİD'in 14 zırhlı aracı imha olurken, konvoyda yer alan tüm teröristler de helak oldu.


Tekfirci IŞİD terör örgütü geçen ay 36 bomba yüklü araçla Haseke kentine saldırı düzenledi, fakat Suriye ordusu bu saldırıların büyük bir bölümünü kurduğu pusular ve hava operasyonları ile etkisiz hale getirmeyi başardı.


Ancak başta Suriyeli kürtlerin medya organları olmak üzere bir çok medya organı Suriye hava kuvvetlerinin Haseke'de düzenlediği bu operasyonların Amerika elebaşılığındaki uluslararası ittifakın gerçekleştirdiğini iddia etti.


Aslında bu meseleyi iki ihtimalle yorumlamak mümkün. İlkin Amerika IŞİD ile mücadele için Suriye yönetimi ile ittifak kurmuş olabilir, şöyle ki Amerika bölgedeki tüm planlarını bir kenara bırakmıştır. Fakat bu seçenek büyük ölçüde mantıklı gözükmüyor, çünkü Amerikalı yetkililer açıklamalarında Şam yönetimi ile hiç bir koordinasyon sağlamadıklarını belirtiyor, üstelik ittifak güçlerinin Suriye ordusuna yönelik iddia edilen hava destekleri daha çok kürt güçlerin bulunmadığı bölgelerde gerçekleştiği belirtiliyor. Böylece Amerika'nın Suriye ordusu ile ittifak kurmuş olabileceği inandırıcı gelmiyor.


İkinci ihtimal şu ki Amerika elebaşılığındaki ittifak güçleri başta IŞİD olmak üzere terörle savaş arenasında Tedmur'un doğusundan Haseke'nin güneyine kadar uzanan bölgenin hiç bir noktasında bulunmuyor ki bu da bazı çevrelerin Suriye ordusunun Haseke kentindeki askeri başarılarını kürt güçlere veya koalisyon güçlerine mal etmeye çalıştığını gösteriyor.


Bir başka mesele de şu ki Suriyeli kürtler daha çok kürtlerin yoğunlukta yaşadığı bölgeleri savunuyor, oysa Suriye ordusu Suriye topraklarının tümünü savunması gerekiyor ve buna göre de kürt güçlere yardım ediyor, fakat Suriyeli kürtler bu yardımları inkar ediyor. Ancak Suriye ordusunun hedefi, bazı çıkarcı çevrelerin kürt güçlerle uluslararası ittifakla ilişkileri hakkında sarf ettiği sözleri umursamayacak kadar büyüktür.


Suriye ordusunun kürt güçlere hava desteği verdiği konusunda en son Haseke kentinin doğusunda yaşanan olaya işaret etmek mümkün. Suriye hava kuvvetlerine bağlı savaş uçakları kürtlerin Hemer köyü yakınlarında kurdukları kontrol noktasını hedef almak isteyen IŞİD'in iki bomba yüklü aracını hedef aldı.


Bu arada Suriye'nin Haseke eyaletindeki milli savunma güçlerinin komutanı ve Names aşiretinin lideri Şeyh Names hala Suriye'nin yasal yönetimini savunma konusunda ısrar ediyor ve büyük aşireti tüm teröristleri Suriye'den atıncaya kadar savaşacağından söz ediyor. Şeyh Names, milli savunma güçlerinin Haseke kentinin Nizami ve Names bölgelerinde komutanlığını yürütüyor. Şeyh Names gönüllü olarak bu yola adım attı ve Suriye'nin milli çıkarları ve toprak bütünlüğü onun için her şeyden önce geldiğini belirtiyor. Şeyh Names Suriye yönetimi üzerindeki ağır iktisadi baskının bilincinde olduğu için ihtiyaç duydukları silah ve askeri teçhizatı bizzat kendi parasıyla karşılıyor ve tüm zorluklara rağmen Suriye ordusu ile omuz omuza teröristlerle savaşıyor.


Şeyh Names ve ailesi Almanya'da ikamet vizeleri bulunduğu halde Suriye krizi başladığı günden itibaren sırf vatanlarını sevdikleri için Suriye'yi terk etmeyi reddetti. Şimdi Şeyh Names oğlu Maced Names'le omuz omuza teröristlerle savaşıyor. Bugün Suriye krizi üzerinden dört yıl geçtiği ve teröristler ülkeye ağır zarar verdikleri halde hala umuttan ve direnişten söz ediyor.


IŞİD teröristleri bir kez Haseke eyaletinin en büyük dini ve Sufi liderlerinden biri olan Şeyh Names'in dergahına saldırdı ve yöre halkının çok saygı duyduğu bu dergahı tahrip etti.

---
 
Şeyh Names'in kendisinden teröristlerin Suriye'nin kuzeydoğusuna girdiklerinde tepkisinin ne olduğu sorulunca şöyle karşılık veriyor:
Suriye krizinin başlaması ve teröristlerin Haseke eyaletine yaklaşması ile beraber halkın canını, malını ve namusunu korumak için halk savunma komitelerini kurduk. İşin başında 100 kadar gencimizi eğittik ve terör örgütleri ile mücadele için hazır hale getirdik. Hali hazırda halk komitelerindeki gücümüz yüzlerce kişiyi aşıyor. Suriye krizi başladığı günden beri 22 terör örgütünü çökerttik ve yakalanan tüm teröristleri de Suriye güvenlik güçlerine teslim etti.
 
Şeyh Names'ten Suriye milletinin düşmanlarının en çok halkla Suriye ordusu arasında tefrika çıkarmaya ve hatta kendisine bağlı güçlerin kürt güçlerle işbirliğini zayıflatmaya çalıştıkları meselesi ve acaba bu sabotajların etkili olup olmadığı sorulunca, şöyle karşılık veriyor:
Suriye krizi başladığı ilk günden itibaren bizlerle mücadeleci kürt güçler arasında çok samimi ve kardeşçe ilişki kuruldu ve halen de devam ediyor ve iki taraf başta IŞİD olmak üzere terör örgütleri ile mücadelede bir çok kez birlikte hareket etti ve bu süreç devam ediyor. Unutmamak gerekir ki kürt direniş güçleri Haseke kentinin doğusunu terör örgütlerine karşı en iyi şekilde korumayı başarmıştır. Bizim bulunduğumuz bölgede de çok sayıda kürt halkı yaşıyor ve şahsım onları korumakla yükümlüyüm ve onlara kendi yöremizin halkı gibi davranıyorum ve halkımız da kürt güçlere saygı gösteriyor ve bilmukabele kürt halkı da bölge halkına saygı duyuyor.
 
Şeyh Names babasının dergahı IŞİD terör örgütü tarafından tahrip edilmesi konusunda da şöyle diyor:
Tekfirci IŞİD teröristleri geçen yıl Haseke kentinin 55 kilometre uzaklığındaki Tel Fahud'da bulunan Şeyh Names dergahını yıktılar ve ayrıca Names aşiretinin manevi liderlerine ait dört dergahı daha yıktılar ve bu dergahlarda bulunan tüm değerli eşyaları çaldılar. Babam Şeyh Names Haseke ve Suriye'nin doğusunda en ünlü dini ve sufi liderlerden biridir ve yöre halkı gözünde çok saygın bir şahsiyet sayılır. IŞİD terör örgütü beni tehdit etti ve Suriye nizamı ve ordusu ve halk komitelerine desteğimi sürdürdüğüm takdirde aşiretin tüm dergahlarını yıkmakla tehdit etti, ama biz hala ayaktayız ve direniyoruz.
 
Şeyh Names son aylarda Suriye ordusu ile işbirliği yapmanın yanında terör örgütlerine karşı çatışmalarda da büyük başarılar elde etmelerini şöyle açıklıyor:
Benim komutamın altındaki halk savunma komiteleri kurulduğu ilk günden itibaren Suriye ordusu ile işbirliği yaptı ve bu işbirliği halen devam ediyor. Son günlerde Suriye ordusunun yardımı ile Haseke kentinin çevresinde bir çok bölgeyi IŞİD teröristlerinden temizlemeyi başardık. Yine başta Hansa medresesi olmak üzere bir kaç medreseyi de Suriye ordusunun yardımı ile IŞİD teröristlerinden temizledik.
 
Şeyh Names halk savunma güçlerinin kurulması ve savaş arenasındaki etkinliği hakkında da şöyle anlatıyor:
Suriye krizi başladığı günlerde yüz kadar çevik güç yetiştirdik ve eğittik ve acil durumlarda onlardan yararlanıldı. Son bir kaç yılda çok sayıda IŞİD teröristlerini esir aldık ve Suriye ordusuna teslim ettik. IŞİD teröristleri Haseke kenti ve çevresine bizim girme ihtimalimizi düşünerek bomba yerleştiriyor ve bu yüzden güçlerimize mayın ve bombayı etkisiz hale getirebilmeleri için eğitim veriyoruz. Bu güçler çok iyi hareket ediyor. Yine halk savunma komitelerinin yardımı ile bölgeyi temizlerken çok sayıda füze ele geçirmeyi başardık. Örneğin Mefluce köyünün doğusunda Abdulaziz dağlarının eteğinde saklanan çok sayıda füze ve havan topu ele geçirdik.
 
Şeyh Names Haseke'nin şimdiki durumu ve kentin hangi bölgeleri halk savunma güçleri ve Suriye ordusunun kontrolü altında bulunduğu sorusuna da şöyle karşılık veriyor:
Haseke kentinin tüm bölgeleri bizim ve Suriye ordusu ve kürt savunma komitelerinin kontrolü altındadır ve şimdiye kadar IŞİD teröristleri Haseke kentinde hiç bir operasyon yapamadı. Son bir kaç yılda Suriye ordusu ve kürt güçlerin yardımı ile Haseke kentinin 20 kilometre çevresini IŞİD teröristlerinden temizlemeyi başardık.
 
Şeyh Names son haftalarda IŞİD teröristlerinin elinden kurtardıkları bölgeler hakkında da şöyle diyor: son haftalarda Suriye ordusunun yardımı ile başta Abdulaziz dağı olmak üzere Haseke çevresinde bir çok bölgeyi ve köyü ele geçirdik. Bu operasyonlarda onlarca IŞİD teröristi helak edildi. IŞİD teröristleri hatta cenazelerini geri çekmeye bile fırsat bulamadan kaçtı.
 
Şeyh Names bölgede direniş ekseni hakkında görüşünü da şöyle beyan ediyor:
Şeyh Names aşireti ehli beyt –s– hayranıdır ve ayrıca İran ve direnişte yer alan ülkelere büyük sempati duymaktadır ve bendenizin İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei'nin temsilcisi ve İran büyükelçisi ile ilişkim çok samimi ve kardeşçedir. Son bir kaç yılda rehber Hamanei'nin temsilcisi Ayetullah Seyyid Muctaba Hüseyni ve İran büyükelçisi Muhammed Rıza Rauf Şeybani ile bir kaç kez görüştük ve onlara Suriye milletini ve ayrıca Filistin ve Lübnan gibi direniş ülkelerindeki milletleri destekledikleri için teşekkür ediyoruz. Bence direniş ekseni bölgedeki tüm milletlerin haklarını savunuyor ve bu milletleri Amerika ve İsrail sultasından kurtarmak istiyor ve tüm gücü ile Tunus'tan Yemen'e kadar teröristlere karşı bu milletleri savunuyor. Suriye milleti ve nizamı direniş eksenine inancı tamdır ve biz de bu eksenin bizi tüm dünyaya karşı olsa bile savunacağına inanıyoruz. Bugün direniş eksenin İran'dan Filistin'e kadar uzanır ve Lübnan, Suriye ve Irak'ı da kapsar, ama maalesef bazı Filistinli gruplar Fars körfezindeki bazı Arap emirliklerinin dolarlarına kandı ve bu eksenden çekildi.
 
Şeyh Names Suriye'de devam eden savaşın gizli yönlerine açıklık getiren ilginç konulara da temas ediyor. Şeyh Names Suriye'ye çöreklenen terör örgütleri ve özellikle Haseke çevresindeki teröristlerin kaderi hakkında şöyle diyor:
Halk savunma komitesine bağlı güçler seyrek sayılarına rağmen şimdiye kadar IŞİD teröristlerinin barbarca saldırılarına karşı direndi ve gelecekte de Haseke topraklarına el uzatmalarına müsaade etmeyeceğiz. Allah'ın yardımı ile yakında onları Suriye ordusu ve kürt halkı savunma komitelerine bağlı güçlerin yardımı ile Haseke'den atacağız ve yakında tüm dünyaya tüm teröristleri Suriye topraklarından attığımızı göstereceğiz.
 
Şeyh Names Suriye'nin tekfirci teröristlerden kurtulması konusunda şöyle diyor:
 
- BM güvenlik konseyi ilk etapta teröristlere silah ve para veren tüm devletlere baskı uygulaması gerekir.
- İkincisi Suriye komşuları da aklını başına toplamalı ve teröristlerin giriş çıkışını ve ayrıca onlara silah ve para yardımı ulaşmasını önlemelidir.
- En önemlisi ise Suriye milleti terör örgütlerine karşı bir bütün olmalı ve birlikte teröristlere karşı direnmelidir.
 
Suriye savaşı sömürü düzeni ve dünyadaki tüm uşaklarının Suriye milletine karşı ister şii ister sünnü, ister alevi ister dürzi, ister kürt ister Arap, hepsine karşı savaşıdır ve bu yüzden Suriye devleti tüm gücü ile bu ırkları, azınlıkları ve aşiretleri koruması gerekir ve eğer Suriye nizamı geri adım atarsa, Suriye milleti yok edilir ve bu yüzden Suriye nizamı tüm gücü ile teröristlerle savaşmaktadır.
 
 

İRİB

 

 

Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar