31ec677bf5da1bc75ee9e822a881db3c.jpg

Tekfirci terör Ortadoğudaki Amerikancı devletlerin can simidi

Tekfirci terör olmasa Suud’un bölgede ki etkisi olamaz. Suudi Amerika ve işbirlikçi rejimler için hiç kimse canını ortaya koymaz. Onlar bu zayıf yanlarını bildiklerinden tekfirci terörist üretim merkezlerini çalıştırıyorlar. Tekfirci cihatçılar olmasa bugün Irak, Suriye, Yemen’de Suud’un ve işbirlikçilerinin etkisi olamaz. Suudi Amerika ve işbirlikçileri tutunabilmek için tekfirci teröre muhtaçlar

7 Mart 2016 Pazartesi
İNTİZAR - Tekfirci terör bu kadar güç kazanmışsa bu kadar yaygınlaşmışsa, tekfirci teröristlerin planlamalarıyla, çabalarıyla olmamıştır. Tekfirci terör, bölgesel strateji ortaya koyacak kapasiteden yoksundur. Bu teröristlerin en başarabildiği herhangi bir bölgede şehit(!) olmaktır. Tekfirci, şehit olmanın hesabını yapar ama onun nerede şehit olacağını Büyük Şeytan ve uşak devletler belirler.
 
Suriye'de 2011 den önce bir cihat cephesinin açılacağı ve dünyanın her bir yanından on binlerce cihatçının bu bölgeye gelerek mücadele edecekleri bu tekfirci cihatçılarının hiçbirinin aklından geçmemiştir. Büyük Şeytan ve uşakları Suriye'de değişikliğe karar verdikten sonra tekfircilere Suriye'de cihat alanı açtı. Açılmış bu cihat alanı içerisinde bir anda on binlerce cihatçı kendini buldu. Suriye'deki cihadı destekleyen Türkiye'deki İslamcılar, Büyük Şeytan'ın önlerine koyduğu stratejinin gereğini yerine getirirlerken İslami söylem ve niyetlerini işin içerisine katmış oluyorlar. Yardımlar, destekler, dualar kendilerinin ortaya koyduğu strateji için değildir.
 
Suriye'deki sözüm ona cihada destek veren İslamcıların bölgesel bir strateji ortaya koyacak güçleri ve imkânları yoktur. Onlar ancak Amerikancı ülkelerin yedeğinde varlık gösterebilecek durumdadırlar. Suriye'ye tahmil edilmiş savaşa destek veren İslamcılar, bu tür bir savaşta kirli işbirlikçilik yapmaktan başka yapabilecekleri bir işte yoktur. Bu İslamcıların bölgesel kararları olamaz. Eğer ülkemizin "kardeş Beşşar Esad" dönemi devam etseydi, onlar bu siyasetin faziletinden bahsederlerdi. Zaten bundan önce Suriye'deki rejimin yıkılması için onlara karşı bir mücadeleden bahsetme, kimsenin aklına gelmemişti. Tekfirci cihatçılar ve onların cihadını destekleyen İslamcılar, gayretleri, niyetleri, amaçları ne olursa olsun bunlar Büyük Şeytan'ın stratejileri içerisinde hareket ediyorlar.
 
Tekfirci cihatçılar, Suriye'ye yüklenmiş savaşı destekleyen İslamcı çevreler ve Amerika'nın işbirlikçisi devletler kendi irdeleriyle bölgesel kararlar verebilecek durumda değildirler. Bunların yönünü, tarafını ve kullanacakları dili Büyük Şeytan belirler. Hep birlikte Mansur Hadi yanlısı olurlar. Mansur hadi yanlısı olmanın İslam'la insanlıkla hiçbir alakası yoktur. Hep birlikte Irak merkezi hükümetinin ve Suriye hükümetinin karşısında olurlar. Bu konularda bunlar arasında ihtilaf olmadığını da görmekteyiz. Ama bunlar asla Filistin direnişinin yanında ve İsrail karşısında olamıyorlar bu konuda da ihtilafları yok. İsrail konusunda belki ortak kararları İsrail'le problemlerinin olmadığı ve dost olduklarıdır.
 
Tekfirciler ve sözde İslamcılar her fırsatta İslami İran ve Hizbullah aleyhinde yazıp konuşuyorlar. Suriye konusunda İslami İran'ın aleyhine konuşmasalar, konuşacakları sözleri kalmıyor. Hizbullah'ın aleyhine konuşacağınıza Kudüs'ün kurtarılması gibi ümmetin en hayati meselesinden bahsedin. Onlarda biliyor ki İslami İran ve Hizbullah olmadan Kudüs'ten bahsetmek mümkün değildir.
 
Tekfirci yetiştirme merkezleriniz ve yetiştirdiğiniz bu tekfirci terör hareketleri olmasa ey "Suudi Amerika" ve işbirlikçileri sizler ne yapacaksınız? Bu bölgedeki varlığınız tekfirci teröre bağlı. Tekfirci terör olmasa Suud'un bölgede ki etkisi olamaz. Suudi Amerika ve işbirlikçi rejimler için hiç kimse canını ortaya koymaz. Onlar bu zayıf yanlarını bildikleri için tekfirci terörist üretim merkezlerini çalıştırıyorlar. Tekfirci cihatçılar olmasa bugün Irak, Suriye, Yemen'de Suud'un ve işbirlikçilerinin etkisi olamaz. Suudi Amerika ve işbirlikçileri bölgede tutunabilmek için tekfirci teröre muhtaçlar.
 
Tekfirci terörizmin üreticisinin baş aktörünün Suud olduğunu dünya bilmektedir. Elbette ki İngiltere ve Amerika'dan her tür desteğin yanında fikir desteği de almaktadır. Batılılar için tekfirci terör, çok yönlü kullanımı olan bir imkândır. İslam'a ve Müslümanlara karşı kullanımda beklediklerinden fazla neticeler sunan bir güçtür. Onlarda menfaatlerinin devamı için tekfirci teröre yatırım yapmaktalar. Elbette ki sahnenin arkasında duruyorlar. Tekfirci terörün zarar görmesi, batının zarar görmesi anlamına gelmektedir.
 
Tekfirci terörle birlikte Suud ve işbirlikçilerinin birlikte çöküşüne şahit olacağız. Bölgedeki gelişmeler bunu göstermektedir.
 
 
Mizan Gümüş
 
 
 
 
 
 
 
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar