İNTİZAR - İran İslam Cumhuriyetinde meydana gelen halk gösterileri, Suudi sosyal medyasında geniş yankı buldu. Suudilerin deyimiyle “mollalar rejimi”ni devirmek için umut edenler bu doğrultuda çeşitli etiketlerle tweetler attılar. Ayrıca “el-Meyadin” televizyon kanalına doğrudan suçlamalarda bulunan bu klavye delikanlıları, “el-Cezire” kanalına da onların tabiriyle “zalim rejime” karşı “halk devrimi” karşısında sessiz kaldığı için tepki gösterdiler.
Yönetimin düşmesini isteyen İranlı göstericiler tarafından Rehberin fotoğrafının yere atıldığı ve Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani aleyhinde sloganların atıldığı videolar ve fotoğraflar, Suudi Arabistanlıların twitter hesaplarında birbiri ardınca paylaşılıyor. Bu görüntülerin, İran'ın yarı resmi yerel haber ajansları tarafından hiçbir şekilde saptırılmadan paylaşılması ve İranlı bir takım analistin bu gösterileri yolsuzluk, yoksulluk, hayat pahalılığı ve işsizliğe karşı halkın haklı talepleri olarak değerlendirmesi, Suudi Arabistan'da şaşkınlıkla karşılanarak manşetlere taşındı. Zira kendi ülkelerinde bu şekilde bir demokratik medyaya alışık değiller.
İran devrimi olarak adlandırdıkları gösteriler, Suudi Arabistan sosyal medyasında Trend Topic listesine taşındı. Gösterilere destek olmak için pek çok hashtag kullanıldı. “#iran_ halk_ayaklanması” bunların başında gelirken, İran rejiminin düşüşüne dair ümit edenler tweetlerinde bunu Suudi Arabistan için bir zafer olarak gördü.
“Rai al-Youm” haber sitesi, sosyal paylaşım sitelerinde büyük kısmı farsça olarak yazılan İran rejimi karşıtı tweetleri gözlemledi. Buna göre atılan tweetlerin bir kısmında, İranlılar Körfez ülkelerinden destek çağrısında bulunuyor. Medya ve siyasi alanlarda doğrudan müdahale etmesi, fırsatı değerlendirmesi ve Farisilerin hedefine son tokadı vurması isteniyor. Bu destek çağrısı, tıpkı Suriye krizinin başında Suriyeli muhaliflere verilen desteği anımsatıyor.
Bu gösterilerin ışığında Suudiler, ülkeleri tarafından yeni yayınlanan “caydırıcı güç” filminin etkisinde kalmış gibi görünüyorlar. Filmin sonunda, Suudi güçlerinin eliyle başkent Tahran'ın düştüğü ve General Kasım Süleymani'nin tutuklandığı görülüyor. Bu doğrultuda İran'da yaşanan son gelişmeler Suudi halkı için iyi bir müjde ve gerçeğe yakında ulaşılacağının bir işareti olarak kabul ediliyor.
Suudilerin aynı zamanda ABD Başkanı Donald Trump'ın tweeti ile birlikte harekete geçtiği söylenebilir. Trump, İran'da patlak veren gösterilere değinerek, baskıcı rejimin sonsuza kadar dayanamayacağını ve İran halkının kendi seçimlerini yapacağı günün geleceğini yazmıştı. Bu mesaj, Suudiler tarafından İran rejiminin düşüşünün yakın olduğuna ve ülkelerinin liderleri ile ortak plan yürütülmesine bir işaret olarak görüldü. Krallığın veliaht prensi Muhammed bin Selman da bunun sinyallerini vererek, yakında savaşı İran'ın içine taşıyacağını söyledi. Ancak batı medyası ve ABD'li yetkililer, İran'ın iç işlerine karışmamak konusunda Trump'ı uyardı. Çünkü, İran halkı ABD başkanına güçlü bir düşmanlık beslediği için bu müdahalenin ters tepeceğini düşünüyorlar.
Suudi ordusunun siber askerleri tarafından yönetilen pek çok İran karşıtı etiket, pek çok uyarıya da sebep oldu. İran yanlısı hesaplar, Suudi e-sinekler olarak nitelendirdikleri fitnenin arkasından gitmenin sonuçları hakkında uyarıda bulunurken, barışçıl gösterilere devam edilmesi, güvenlik görevlerine saldırılmaması, kamu mallarına zarar verilmemesi çağrısında bulunuldu. Çünkü bu tutum bir iç çatlağa neden olacak ve yıkım ve haraptan başka bir şey getirmeyecektir.
“Rai al-Youm” haber sitesi, Suudi Arabistan'ın doğusunda yaşayan Şii toplumundan bir takım analist ile İran'da yaşanan son gelişmeler hakkında iletişime geçti. İsminin verilmesini istemeyen analistler, bu gösterilerin başlatıldığı “kötü niyetli” zamanlamana değinerek, İran hükümetine itidal çağrısında bulundular. Komploların arkasından sürüklenmemesi önerisinde de bulunan analistler, Amerika'nın daima Amerika ve İsrail'i büyük görmeyenlerin karşısında durduğunu hatırlattılar.
Halid el-Cuyusi
Kaynak: Rai al-Youm
Çeviri: Merve Soydaş