69350-cats.jpg
  • Anasayfa» 
  • Analiz»
  •  Trump, Bush’un Irak’ta yaptığı gibi(!) Suriye’yi İran’a bırakmak istiyor(!)

Trump, Bush’un Irak’ta yaptığı gibi(!) Suriye’yi İran’a bırakmak istiyor(!)

Trump yenildiği için çıktığını söylemiyor. Siz yenilerek çıktınız, elbette İran'a bırakacaksınız. Yani bu kadar büyük harcama yaptıktan sonra, Suriye'yi İran'a bıraktık mı diyeceklerdi? Tüm İran güçleri Suriye'de iken siz Suriye'yi kime bırakacaksınız? İran Suriye'den çıkmadı ki. İran Suriye ile birliktedir. İran, Suriye hükumetini ve ordusunu daima destekledi. Suriye için kurbanlar verdi...

8 Ocak 2019 Salı

İNTİZAR - Bismillahirrahmanirrahim. Değerli izleyenler, Allah'ın izni ile her Cuma akşamı yayınladığımız haftalık bölümümüze hoş geldiniz. Bu hafta bir yılı tamamladık, kutlamalar yapıldı. Herkese iyi seneler diliyorum. İnşallah yeni sene hepimiz için hayırlı bir yıl olur. Aynı zamanda Arap bölgesi için de iyi bir yıl olmasını temenni ediyorum.

Bu yılın, birçok mesele için çözüm yılı olacağını söyleyebiliriz. Geçtiğimiz yıllar, Arap milleti için felaketlerle doluydu. Son 8 yıl boyunca yaşadıklarımızın, Allah tekrarını göstermesin. Gerçekten çok umutsuzluğa düştük ve çok acı çektik. Ancak Allah şahit olsun ki, ben şahsım adına Suriye'den hiçbir zaman ümidi kesmedim. Çünkü bu millete, yeteneklerine, gençlerine ve yöneticilerine olağanüstü derecede inanıyorum. Gerçek şu ki, ben asla ümitsizliğe düşmedim ve daima iyi günlerin geleceğini söyledim.

Niçin bu yılın çözüm yılı olduğunu söylüyorum? Başkan Trump yönetimde kalacak mı? Cumhuriyetçiler millet meclisinde çoğunluğu kaybetti, demokratlar ise, üstün durumda. Bizler elbette Beyaz Saray'daki olaylar karşısında sessiz kalmayacağımızı söylüyoruz. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, Cemal Kaşıkçı'nın kesilmesi, boğulması ve cesedinin kaçırılması faciasına karşı veliaht olarak sessiz mi kalacak? Bu konudaki soruşturmaları durduracak mı? Elbette bu çok önemli bir sorudur. Mahkemenin bu konuda beş kişiyi idam cezası, ya da idam talebi ile yargıladığını duyuyoruz. Peki, niçin beş kişi? On sekiz kişinin bu suçu işlediğini biliyoruz. Kim bu beş kişi, niçin onlar seçildi? Şu anda, bu soruların cevabını bilmiyoruz. Ancak bu yıl, tüm dosyalar ortaya dökülecek ve tüm bu soruların cevabını öğreneceğiz.

Diğer bir meseleye gelecek olursak, Sudan Başkanı el-Beşir ülkede ekonomik krizin tetiklediği gösterilere karşı uzak duruyor. El-Beşir başkanlığa devam edebilecek mi? Sudan halkı hiçbir zaman olmadığı kadar fazla harekete geçti. Kendilerine sunulan her şeyi kestirip attılar. Bu durumda yönetim ayakta durmaya devam edebilecek mi?

Garip bir durum yaşanıyor. Herkesin gitmesini istediği, ancak ayakta duran tek başkan sadece Suriye lideri Beşar Esad'dır. Yani çoğu kimse, iki ayda Esad yönetiminin devrileceğini söylemişti. Belki de 2028'de de görevde olacak bunu Allah bilir. Bizler gerçekten içinde bulunduğumuz durumu çok kötü değerlendiriyor ve çok yanlış anlıyoruz.

Şu an hiç kimse Başkan Beşar Esad ve Suriye'nin devrilmesini istemiyor. Ancak bunun için uzun bir kuyruk var. Başkanın gideceği ve başkanlığı devredeceğini hayal ediyorlardı, bu hala düşünülebilir mi? Ey Suriyeli kardeşlerim, aklınızı başınıza alın, Suriye imparatorluklar ülkesidir. Suriye medeniyetler ülkesidir. Diğer tüm ülkelerden farklıdır. Güçlü bir Ordusu var. Suriye cezalandırılıyor, çünkü Filistin davasının yanında durdu. Suriye cezalandırılıyor, çünkü barış anlaşmasını imzalamadı ve İsrail ile normalleşmeyi kabul etmedi. Ben şehitlerin başları üzerine söylüyorum ki, birçok insan buna boyun eğdi, ancak biz asla boyun eğmedik ve eğmeyeceğiz.

Suriye, Irak ve Mısır'dan oluşan üç ülke Arapların onurudur. Kaderleri farklıdır ancak bu üç ülke, bölgenin haritasını çizdi. Tabi ki Arap ülkeleri arasında düğer büyük ülkeler de var. Ancak burası bölgenin kalbidir. Adil el-Cubeyr, “Esad'ın barış ya da savaş yoluyla gitmesi gerekiyor” demişti. Kendisi Dışişleri bakanlığından gitti. Araplar, Suriye'ye geri dönüyor, hepsi bir biri ardına elçilerini gönderiyor, ziyaret için izin istiyor. Şam Havaalanı kalabalıklaşmaya başladı. Birçok başkanlık uçağı Şam havaalanına geliyor. Bu bir gerçektir.

Trump dâhi, “Suriye'de, kum ve ölümden başka bir şey kalmadı, zenginlik kalmadı, biz oradan çıkıyoruz(!)” dedi. Yenildiği için çıktığını söylemiyor. Hayır, servet kalmadı çıkıyoruz(!) diyor. Gerçekten orada ölüm var. Ancak Suriye'de servet de var. Suriye'nin serveti, büyük, benzersiz ve uygar halkıdır. Bu halk savaş varsa savaşır, barış olursa barışır. Eğer gelişmeye odaklanırsa gelişir. Suriye'yi yeniden yapılandırmaya başladılar. Kuşkusuz bu yapılandırma tamamlandığında, Suriye en güzel Arap ülkesi olacaktır. Bekleyin göreceksiniz. Abdulbari Atvan söylemişti diyeceksiniz.

Trump ülkeden çıkarak, “biz Suriye'yi İran'a bırakıyoruz. Suriye'de dilediğini yapsın” diyor. Siz yenilerek çıktınız elbette İran'a bırakacaksınız. İran Suriye'de değil mi? Siz yenilgiye uğrayan projeleriniz için -Trump'ın açıklamasına göre- 70 milyar dolar harcadınız. Yani bu kadar büyük harcama yaptıktan sonra, Suriye'yi İran'a bıraktık mı diyeceklerdi? Tüm İran güçleri Suriye'de iken siz Suriye'yi kime bırakacaksınız? İran Suriye'den çıkmadı ki. İran Suriye ile birliktedir. İran, Suriye hükümetini ve ordusunu daima destekledi. Suriye için kurbanlar verdi. Peki, bugün Suriye'ye geri dönen diğer Araplar Suriye için ne verdi? Suriye'nin yıkımı için milyarlarını vermekten başka ne yaptılar?

Peki, Trump'ın “İran Suriye'de dilediğini yapsın” açıklaması kimi mağdur etti? Elbette İsrail bu kararın mağduru oldu. İsrail, Suriye'de paniklemiş bir halde korkuyor. Korkuyor, çünkü Amerikan güçlerinin Suriye'deki varlığı ona destek veriyordu. İsrail, Şam'da rejimin değiştirilmesini istiyor. İsrail Amerika'nın bölgeyi ateşe vermesini, Rusya'ya meydan okumasını ve kelimenin tam anlamıyla bölgenin sahibi haline gelmesini istiyor. Putin Suriye'de yaptıklarıyla kral, sultan, hatta imparator oldu. Putin, Suriye'de daha fazla kan dökülmesini ve savaşa daha fazla para dökülmesini engelledi. Çok tuhaf değil mi? Allah şahit ben çok şaşkınım.

İngilizlere ait bir televizyon programında biri diyor ki, “Trump'ın çekilmesi, ülkeyi Rusya'nın kontrol altına alması için bırakmak demek” Ne kontrol altına almasından bahsediyorsunuz siz? Amerika'nın Irak'ı kontrol altına alması, savaş, yıkım, iki milyondan fazla insanının ölümü ve Suriye'de yarım milyondan fazla insanın ölümünden başka ne kazandırdı? Tüm bunlar, Amerika'nın Arapları yıkmak için yaptığı şeylerdir. Libya'da olanlar da aynı şekildedir. Beni asıl dehşete düşüren şey ise, Arapların Suriye'ye geri dönmesi ve şu anda Suriye'de elçiliklerini geri açmalarıdır. Bir de diyorlar ki, biz İran'ı Suriye'den çıkarmak için ülkeye gidiyoruz. İyi uykular size. Hangi mantık, hangi aptallık bunu kabul eder? Siz Suriye'yi İran'dan mı uzaklaştıracaksınız? Trump ve süper gücü İran'ı Suriye'den çıkaramadı. Siz bunu yapabileceğinizi mi zannediyorsunuz? Ayıp değil mi?

Siz teslim oldunuz. Sizin projeleriniz yenilgiye uğradı. Siz bu ülkeyi parçalamak ve yıkmak için milyar dolarlar harcadınız. Bu gerçektir. Siz yenilmiş olarak Suriye'ye gidiyorsunuz. Yenilmişlerin şartı olmaz. Yenilenlerin şart koşmaya hakkı yoktur. Siz Suriye'ye boyun eğdiniz. Suriye halkı ve yönetimi sizi affetmeyecektir. Hesap günü geldi. Siz, bütün bölgeyi tarumar ettiniz, İsrail ile normalleştiniz, Suriye ve Irak'ı parçaladınız. Ama onlar geri döndüler. Mısır da Allah'ın izni ile geri dönecektir. İsrail ile normalleşenler zannediyor ki, bölge İsrail'in sahası olacak. Hayır! Ne burası sizin sahanız ne de bölge İsrail'in sahası. Burası İsrail'e, işgaline ve ABD hâkimiyetine karşı bizim sahamızdır. İşte Trump, Suriye ve Afganistan'dan yenilmiş olarak çekiliyor. Irak'taki yaklaşık 500 bin askerini ise geri çekmiyor. Çünkü orayı gasp ettiler.

İsrailli kimyasal endüstri şirketi, niçin Hayfa'daki imalathanesini ve amonyak depolarını Nakab'a taşıdı? Çünkü Hizbullah'ın füzelerinden korkuyorlar. İsrail, başka hangi Arap devletinden ya da hükümetinden korkuyor? Çünkü Seyyid Hasan Nasrallah, Hayfa'daki amonyak depolarının vurulması halinde nükleer bomba etkisi yapacağını söyledi. Düşünün eğer bu depolar tek bir füze ile vurulursa ne olur? En az hasarla Hayfa'daki bir buçuk milyon İsrailli hayatını kaybedecektir. Depoları Nakab'a taşıdılar ancak Hibullah'ın füzeleri orayı da vurabilir. Bu, ne bir çözüm, ne de Hizbullah füzelerinden kaçıştır. Bu füzeler tüm işgal edilmiş Filistin topraklarına ulaşabilir. İsrailliler ne yapacaklarını bilmiyorlar, telaş içindeler. Gerçekten ne yapacaklarını bilmiyorlar.

Hayfa şehrinin koruyucusu belediye başkanı, bu konu hakkında tek şey bir söyledi: “Ben hükümetime değil başkan Nasrallah'a inanıyorum. Eğer bu depolar Hayfa'da kalmaya devam ederse, Nasrallah dediğini yapacaktır.” Onları korkutan tek şey güçtür. İsrailliler bizim ümmetimizin evini yıktı. Bazı Araplar ise normalleşmeyi bir şey sanıyorlar. Hatta Beşir'e bile, ekonomik krizden kurtulmak için İsrail ile normalleşmesi söylendi. Niçin ondan istiyorsun, Suudilerden, körfez ülkelerinden istesene! Gerçekten çok tuhaf.

Bu bölümü burada tamamlıyoruz. Sizlere büyük desteğinizden ve bizi izlediğinizden dolayı çok teşekkür ediyorum. Önümüzdeki Cuma Allan'ın izniyle görüşmek üzere.

Abdulbari Atvan
Kaynak: Ray el-Yevm
Çeviri: Merve Soydaş
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar