İNTİZAR - Amerikalılar, geçtiğimiz bir yıl içerisinde, Suriye'deki güçlerinin ne rolü, ne de şartları, tehditleri ve kırmızıçizgileri hakkında konuştu. Kendinden önceki ABD Başkanı Barack Obama'nın dayatamayacağını iddia ettiği kırmızıçizgileri çizmek konusunda yine başarısız olan Başkan Donald Trump, bunun hesabını vermekten kaçmanın yolarını buldu. Obama ile Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın “IŞİD”i kurduğunu öne süren Trump, bu şekilde IŞİD'in varlığı konusunu manipüle ederek, kendi izini kapatmayı başardı. Elbette Başkan Tump, tüm bu hamleleri yapabilmek için uydurma bir mevzuyu piyasaya sürdü: Amerika, Suriye'den çekiliyor! Bu açıklamanın üzerine, “ABD Suriye'den çekilecek mi, yoksa çekilmeyecek mi?”, “Ne zaman çekilecek?”, “Çekilmenin sonrasında ne olacak?” gibi sorular gündemi meşgul etmek için yeterli oldu.
Amerikalı karar mekanizmaları, çekilme kararının sadece saf kişiler tarafından propaganda ya da doğaçlama bir adım olarak yorumladığını çok iyi biliyor. Kuşkusuz bu karar, Amerika'nın Asya'da politika oluşturma yeterliliğindeki genel düşüş iklimi ve Suriye'den Afganistan ve Yemen'e kadar savaş alanlarındaki askeri varlığını azaltma niyeti ile eşgüdümlü olarak gelmiştir. Amerikalıların Suriye'den de çekilme kararı, tıpkı Afganistan'dan çekilme ve Yemen savaşının durdurulması kararları gibi, sahalarda kargaşa oluşturmak ve müzakereye doğru gitmeye imkân sağlamak için gereken bir yöntem olarak uygulamaya koydu.
Amerikalılar, çekilmelerinin kaos ve kargaşaya sebep olacağını, kendilerinin yerine geçecek bir alternatif olmadığını ve çekilme koordinasyonunun çekilmenin bedelini müzakere edebilmek için herkesin istediği bir zaruret haline geldiğini kanıtlamakla ilgileniyor. Çünkü kendileri çekilmenin bedelini belirlemeyi başaramadıkları için, bunun karşılığı olarak İran'ın çekilmesi şartı masaya yatırılacak. Başta Trump olmak üzere, Amerikalılar Suriye'de bir tüccar gibi alışveriş hazırlığı yapıyorlar. Ne var ki, onlar satış hazırlıklarını aleni bir şekilde yapsa da, karşılarında satın almak için hazırlanan kimse bulunmuyor.
Hızlı çekilme kararının duyurulmasından sonra, İsrail ve kongredeki destekçileri dışında hiç kimseden bu kararı erteleme çağrısı gelmedi. Yalnızca Amerikalıların konuyu müzakere etmesini isteyenler, kararı memnuniyetle karşılayarak doğruluğundan şüphelendiler. Ruslar, İranlılar ve Suriyeliler bunu söylerken, Türk ve Kürt liderler çekilme sonrası için rol arayışında birbirleri ile yarışa girdiler. Elbette, Amerika için önemli olan bu değil, Rusya, Türkiye ve Suriye'nin müzakere masasına oturmasıdır. Müzakere hazırlıklarına dair herhangi bir belirti göremeyen Trump, bu kez de ışığı görme umudu ile 200 askerin Suriye'de kalacağını açıkladı.
Amerikalılar, Suriye dışındaki koordinasyonun bedelini almaya hazır. Bu kez, Afganistan'ı gündemine taşıyan ABD, geçici olarak bölgede kalma kartlarını masaya koydu, ancak yine müzakereye dair hiçbir ses duymadı. Trump, eğer binlerce kişilik birimler başarılı olmazsa, yüzlerce kişilik sembolik birimlerin asla başaramayacağını çok iyi biliyor. Aksine, güvenliğini tehdit edebilecek güçlere parasını ödeyeceği bir koruma arayışı, tıpkı Irak'ta olduğu gibi pahalıya mal olacaktır. Bundan dolayı Amerikalılar, aynı şeyleri anlatmaya devam edecektir.
Amerika ilk önce, acilen ve tüm gücüyle geri çekileceğini söyledi. Ancak bunun üzerine duymayı beklediği hiçbir sesi duyamadı. Daha sonra, bu çekilmenin acelesi olmadığını açıkladı ve yine hiçbir ses duyamadı. Ardından, IŞİD ile olan savaş sona ermediği için çekilmeyeceğini açıklayan ABD, yine hiçbir ses işitmedi. Bunun üzerine, fikrini değiştirerek savaşın bittiğini söyledi, yine bir şey duyamadı. Tedrici olarak çıkacağını söyledi, Suriye devleti ile işbirliği yaparsa Kürtleri tehdit edeceğini söyledi, yine hiçbir ses duymadı. Şimdi de beklediği sesi duyabilmek için 200 askerin bölgede kalacağı ve el-Tenef'teki askeri varlığı koruyacağını söylüyor… Yine bir ses duyamayacak.
Nasır Kandil
Kaynak: El-Binaa
Çeviri: Merve Soydaş