2255-6900-cats.jpg

Pazarlıklı abluka… “İsrail” savaşa giremez

İsrail, bölgede Hizbullah'ı hedefleyen bir savaşa girecek midir? Bu savaşın başlama şansı ne kadar ve patlak vermesi durumunda neler olacak? Amerika ve İsrail'in askeri harekât cephesinde taktiksel bir gerileme yaşadığı net bir şekilde görülüyor. Amerika'nın Suriye ordusunun ilerlemesi için kırmızı çizgi çizmeyi amaçlayan saldırıları, hedeflerini gerçekleştiremeden geri çekildi.

25 Nisan 2019 Perşembe
İNTİZAR - Ne sızıntılar hakkında tartışmaya, ne de kaynakların güvenilirliğini tartışmayı amaçlayan oyunlara düşmeye niyetim var. Ben önümdeki gerçekleri görüyor ve karar alıcıların verdiği bilgilerden uzak bir şekilde olayları okuyorum. Direnişin liderine atfedilen medya savaşı ve psikolojik savaş, bunun başında geliyor. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın güvenilirliğini sorgulatmayı amaçlayan gazete, kullandığı kara para aklama teknikleri ile biliniyor. Nasrallah hakkında şüpheli haberler yayınlayan bu gazetede yazılanlar, bir analist tarafından onaylatabilmek için sorgulama babından ekranlarda yayınlanıyor.
 
Daha sonra, sızıntıları gerçek bir haber gibi ele almak için bu analistin sözleri başka bir analist ile kurduğu diyaloğu aracılığıyla gazetede yer alıyor. Bu hamleler ile okuyucuların aklına bazı soruların takılmasını istiyorlar: İsrail, bölgede Hizbullah'ı hedefleyen bir savaşa girecek midir? Bu savaşın başlama şansı ne kadar ve patlak vermesi durumunda neler olacak?
 
Öncelikle, askeri bir stratejinin geri dönmesi durumunda, savaş seçeneğini düşünebilecek iki güç olan Amerika ve İsrail'in, Direniş'in düşmanı olduğu apaçık bir gerçektir. İkisinin birlikte savaştığı Suriye savaşı, stratejik anlamda kaybedildi. Suriye sahasında etkili güç olarak Rusya ve İran, Amerika ile İsrail'in yerini aldı. Rusya ve İran'ın Suriye'den çıkmasının artık gerçekçi bir seçenek olmadığı herkes tarafından biliniyor. Aksine bu askeri varlığın şartları için pazarlık seçeneği masaya yatırılmaya başlandı. Golan sınırındaki ateşkes ya da Direniş Ekseni'nin İran'dan Irak, Suriye, Lübnan ve Filistin'e uzanan rolünün geleceği konuları da bu pazarlık ile bağlantılıdır. İsrail'e karşı gelecekte 1973 savaşı gibi bir savaşa girilmesine engel olma çabaları, tıpkı bunun önüne geçme girişimleri gibi Suriye savaşının nedenlerinden biriydi.
 
Amerika ve İsrail'in askeri harekât cephesinde taktiksel bir gerileme yaşadığı net bir şekilde görülüyor. Amerika'nın Suriye Ordusu'nun ilerlemesi için kırmızı çizgi çizmeyi amaçlayan saldırıları, hedeflerini gerçekleştiremeden geri çekildi. İsrail'in, parçalanmış bir Suriye'den pay alma ortaklığı başlığı altındaki müdahalesi düştü ve bunun yerini Suriye'de istikrarın şartlarını İsrail'in istediği şekilde dayatmayı amaçlayan saldırıları aldı. Daha sonra bu saldırılar, tek bir maddenin sağlanması için geri çekildi: İran ve Hizbullah'ın bölgeden çıkarılması.
 
Suriye hava savunmasının kurulması için Rus gözetimi baskının altında, İsrail, Suriye hava sahasına girmekten de geri çekilmek zorunda kaldı. Bu, ilk önce müzakere edildi, daha sonra 2000 yılından sonra Şeba Çiftliklerinde meydana gelen Direniş operasyonları için bir hatırlatma haline geldi. Bu hatırlatma, “İran'ın Suriye'deki varlığını kabul etmiyoruz, ancak ne güç kullanarak İran'ı bölgeden çıkarma planının garantisi altındayız, ne de savaşa gitme lüksümüz var” şeklinde uyarıda bulunuyor.
 
Bununla eş zamanlı olarak, Amerika'nın İsrail'i tazmin etme çabaları, savaşa girme yeteneğini kaybetmesinden dolayı bir motivasyon hediyesidir. Rusya da kısmen buna dâhil olmuş gibi görünüyor. Ne var ki, Amerika'nın Golan'ın ilhakını tanıması ve Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul etmesi, Amerika'nın müzakerelerdeki rolünün kapısını kapattı ve bazılarının yüzyılın anlaşmasına hazırlık olduğu düşüncesinin aksine, çözümün çıtasını düşürdü. Öyle ki bu kesimler İsrail'in güvenliğini tehdit edebilme yeteneğine sahip bir ortağın olmaması durumunda onlarla barış anlaşması imzalayabilir.
 
Amerika'nın açıklamaları, Direniş Ekseni ile çözümün imkânsızlığının yanı sıra uzlaşmanın düşmesi için işbirliği yapmak üzere ve sınır savaşı yerine bir varoluş savaşı için İsrail'e güvence sağlandığını anlatıyor.
 
Buna karşın Direniş Ekseni, çok fazla hazırlık ve kaynak gerektiren bir savaşa gitmeyecek gibi görünüyor. Direniş, şu anda zaferini pekiştirme, oluşumunu tamamlayan gerçekleri netleştirme, varlığını güçlendirme ve Rusya ile ittifakının hızla tükenmesine engel olma aşamasındadır. Suriye'yi kurtarma operasyonları sona ermezken, Yemen'de ise çözümün tespiti hala masaya yatırılmamış durumda. Ayrıca, Suriye, Irak ve İran arasındaki tekâmül aşamasında, Direniş'in yapması gereken çok şey var. Örneğin mali abluka, Direniş Ekseni'nin hızlı bir savaşa girmesini engelleyen unsurlardan biridir. Anlaşmalar ve uzlaşıların siyasi bir çatı altında toplanmaması ise savaşa sürüklenmeye sebep oluyor. Ancak Suriye'deki anayasa komisyonunun uluslararası pozisyonundaki değişiklikler ve koşulları, Irak'a komşu ülkelerin parlamento başkanlarının kongresi ve Rusya'nın Suriye ile Suudi Arabistan arasındaki mesajları, bölgede gerginlik ve tırmandırmanın fitilini ateşliyor.
 
Bölge, uzlaşı sağlamayan ancak savaşa girmeye engel olan yeni angajman kuralları oluşturulmasının Amerika ile İsrail tarafından engellemediği müddetçe, Rus şemsiyesi ile yeni bir çatının altında çekişme aşamasındadır. Bu aşamadaki herhangi bir sürüklenme, frenleri patlatabilir.
 
Nasır Kandil
Kaynak: Al-Binaa
Çeviri: Merve Soydaş
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar