20199228632669.jpg
  • Anasayfa» 
  • Analiz»
  •  Seyyid Nasrallah’ın konuşması... İçerideki denklemler ve dışarıya mesajlar

Seyyid Nasrallah’ın konuşması... İçerideki denklemler ve dışarıya mesajlar

Hizbullah lideri son olarak şu sözleri kullandı: “İran'a karşı savaşa dair tüm hesaplarınızı tekrar gözden geçirin. Çünkü İran sizi mahvedecektir. Kendinizi daha fazla küçük düşürmeden ve Trump yönetimi tarafından yeni bir sağım işlemine maruz kalmadan savaşı durdurun.”

24 Eylül 2019 Salı

İNTİZAR - Lübnan Hizbullahı lideri Seyyid Hasan Nasrallah, merhum âlim Şeyh Hüseyin Kurani'nin vefatı münasebetiyle yaptığı son televizyon konuşmasında, her zaman olduğu gibi Lübnan ve bölgedeki gelişmeleri Lübnan'ın içişleri ve dış ilişkileri düzeylerde değerlendirdi.

Ülke içi düzeyinde, pusulayı hem ajanlar meselesine, hem de politik ve ekonomik olarak Lübnanlıların omzuna yüklenen göçmenler sorununa çevirdi.

Dış düzeyde ise, Seyyid Hasan Nasrallah tüm Suudi ve Emirliklilere, Yemen'deki insanlık suçlarına bir son vermeleri için nasihat dili kullandı.

 

İç durum

Seyyid Hasan Nasrallah şu ifadeleri ile kendi denklemini oluşturdu: “Ulusal Savunma Bakanı İlyas Bou Saab, Beyrut'un güney banliyölerinde düzenlenen İHA saldırısı hakkında önemli ve ayrıntılı bilgileri temin etti. Bizler hiçbir yeni denklemi ve angajman kurallarını kabul etmiyoruz ve bu denkleme bağlı kalacağız.”

Seyyid Hasan Nasrallah'ın, İsrail'deki son seçimlerden sonra yaptığı ilk konuşmasında bu denklemi vurgulaması, kurulacak olan yeni İsrail hükümetine bir hatırlatmadır. Yani Hizbullah lideri bu şekilde önümüzdeki hükümete caydırıcılık kurallarının değişmeyeceğine dair mesajını gönderdi.

Yine Lübnan'ın içişleri düzeyde, Seyyid Hasan Nasrallah ajanlar konusunu geniş bir şekilde değerlendirdi. El-Khiyam cezaevindeki işkencelerden sorumlu tutulan ajan Amer Fakhori'nin tutuklanmasına değinerek, bu ajan konusunda herhangi bir ihmale karşı uyarıda bulundu.

Seyyid Hasan Nasrallah, Hizbullah'ın serbest bırakılmadan önce bile bu ajan ile ailesi arasında bir ayrım yaptığını belirterek, bu insanların tartışmasız ihanet ve sabit suçları nedeniyle yargılanmak zorunda olduğunu kaydetti.

Nasrallah konuşmasının devamında İsrail'e sürgün diye bir şeyin olmadığının altını çizerek, “Aksine İsrail'e kaçanlar vardır. Aynı zamanda hiçbir zarar görmedikleri halde Güney Lübnan'ı terk ederek ülkenin diğer bölgelerine göç edenler vardır. Dolayısıyla Sürgün edilenler ifadesi yanlıştır” dedi.

Seyyid Hasan Nasrallah'ın konuşmasında yer alan son ülke içi dosyası, Suriyeli göçmenlerin Kusayr bölgesine geri dönüşü ile ilgiliydi.

Seyyid Hasan Nasrallah, Hizbullah'ın toprakları terörden temizlenen Suriyeli göçmenlerin dönüşünü kolaylaştırma politikası çerçevesinde şu ifadeleri kullandı: “Hizbullah, şehir halkının tümüyle geri dönüşüne uygun bir şekilde Kusayr'daki pozisyonunu düzenledi. Suriyeli göçmenlerin bu bölgeye geri dönmesinde hiçbir problem yoktur.”

Suriyeli göçmenlerin Kusayr'a geri dönüşünü güven altına almak için Suriye hükümeti ile eşgüdümlü bir çalışma içerisinde olduklarına dikkat çeken Seyyid, “Son yıllarda, Suriye'de özellikle sınır bölgelerinde demografik değişim olduğu hakkındaki söylentiler, yalandan ibarettir” şeklinde konuştu.

 

Suudi Saldırısı

Bölgesel düzeyde, Suudi Arabistan'ın Yemen saldırısı ve Suudi ARAMCO petrol şirketine karşı düzenlenen saldırı, Seyyid Nasrallah'ın konuşmasında gündemin en önemli konusu olarak aslan payını aldı.

Seyyid Hasan Nasrallah, “Petrol kandan pahalıdır” başlığı taşıyan olaydan sonra açıkça ortaya çıkan denklemi esefle kınayarak, “Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri Hava Savunma Sistemleri satın almak için tonlarca para akıtmak yerine, Yemen savaşını durdurmalıdır” ifadelerini kullandı.

Seyyid Nasrallah'ın bu nasihati, Washington tarafından sağmal inek olarak görülen bazı körfez yöneticilerinin düştüğü utanç verici bir sahneden sonra geldi. Bu sözlerinin ardından, Amerika'nın bu ülkelere sattığı savuma sistemleri ve silahların hiçbir yararı olmadığını ve tüm bölgeyi sarsarak dünyada şiddetli bir şekilde yankılanan ARAMCO testinin bunun en iyi kanıtı olduğunu açıkladı.

Bin Selman ve Bin Zayed kimsenin nasihatine kulak asmazken, Yemen halkının uğradığı zulme bölgesel ve uluslararası düzeyde en fazla karşı çıkan Hasan Nasrallah'ın tavsiyelerini karşısında ne yapacak? Bugün Trump'ın açıklamaları ve edepsizliğiyle, Amerika'nın Suudi Arabistan'a zafer kazandırmak ve İran'ı suçladığı petrol tesisi saldırılarına misilleme yapmak için İran'a karşı savaşa girmeyeceği her zamankinden daha fazla kanıtlanmış oldu.

Bu saldırının Suudi petrolünün belkemiğini kırdığı doğrudur. Ancak saldırı tüm Suudi petrolünü durdursa bile Trump, Suudi ineğinin sütünü daha fazla sağmaya devam edecektir. Zira saldırıdan sonra yaptığı açıklamada, ülkesinin elinde çok fazla petrol olduğunu ve Ortadoğu'nun petrolüne ihtiyacı olmadığını söyledi.

ABD Başkanının tek umursadığı şey, koruma sağlamak bahanesi altında petrol gelirlerinden olabilecek en yüksek miktarda milyarları elde etmektir. Ancak bu koruma medyatik açıklamalarının sınırlarına giremiyor.

Seyyid Hasan Nasrallah Washington'un kullandığı medya devinin, savunma sistemlerinin başarısızlığını örtbas etmek için, Suudi Arabistan'ı İran'a karşı savaşa çekme amacıyla yaptığı kışkırtmalara rağmen düzenlenen ARAMCO saldırısının Direniş Ekseni'nin gücünün göstergesi olduğuna dikkat çekti.

Hizbullah lideri son olarak şu sözleri kullandı: “İran'a karşı savaşa dair tüm hesaplarınızı tekrar gözden geçirin. Çünkü İran sizi mahvedecektir. Kendinizi daha fazla küçük düşürmeden ve Trump yönetimi tarafından yeni bir sağım işlemine maruz kalmadan savaşı durdurun.”

Kaynak: Al-Waght
Çeviri: Merve Soydaş
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar